6. Enam Suresi / 24.ayet

İşte bak! Kendilerine karşı nasıl yalan söylediler ve uydurdukları şeyler, kendilerini nasıl yüzüstü bırakıp uzaklaştı.

Bknz: (6/137)(16/104)»(16/105)(16/116)(29/17)

Mustafa Çavdar Meali

Enam 24 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Hele bak, nasıl da bilebile yalan söylerler ve iftira konuları da nasıl ortadan kaybolup gider.

(Enam 24)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Bak, (şu müşrikler ve münafıklar) kendilerine karşı (vicdanlarına aykırı olarak) nasıl da yalan uydurmuşlardı ve düzmekte oldukları (safsataları) da (şimdi) kendilerinden kaybolup-uzaklaşmıştır.

(Enam 24)

Abdullah Parlıyan Meali:

Bakın, onlar kendi kendilerine nasıl yalan söylemişler ve düzmekte oldukları o yapma tanrılar da, nasıl kendilerinden ayrılıp kaybolup gitmiştir.

(Enam 24)

Adem Uğur Meali:

Gör ki, kendi aleyhlerine nasıl yalan söylediler ve (tanrı diye) uydurdukları şeyler kendilerinden nasıl kaybolup gitti!

(Enam 24)

Ahmet Hulusi Meali:

Kendi benlikleri aleyhine nasıl yalan söylediklerine ve uydurdukları (hayallerinde tanrılaştırdıkları) şeylerin nasıl da onlardan kaybolup gittiğine bir bak.

(Enam 24)

Ahmet Tekin Meali:

İbret nazarıyla düşünerek bak. Nasıl da, kendi aleyhlerine yalanlar söylediler ve tanrı diye uydurdukları şeyler, ortadan nasıl kaybolup gitti.

(Enam 24)

Ahmet Varol Meali

Bak! Kendileri hakkında nasıl yalan söylediler ve (ilah olduklarını) uydurdukları şeyler nasıl yanlarından kayboldu.

(Enam 24)

Ali Bulaç Meali:

Bak, kendilerine karşı nasıl yalan söylediler ve düzmekte oldukları da kendilerinden kaybolup uzaklaştı.

(Enam 24)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Bir bak ki, vicdanlarına karşı nasıl yalan uydurdular. Allah'a ortak koştukları putları da kendilerinden (nasıl) kayboldu!...

(Enam 24)

Ali Rıza Sefa Meali:

Kendilerini nasıl yalanlıyorlar bak? Uydurmuş oldukları da onlardan uzaklaşarak yitip gitmiştir.

(Enam 24)

Ali Ünal Meali:

Bak (Rasûlüm,) nasıl da halâ yalan söyleyip, hem de kendi kendilerini yalanlıyorlar! Dünyada iken uydurdukları sahte ilâhlar da onları nasıl yüzüstü bırakıp, görünmez oluverdi!

(Enam 24)

Bahaeddin Sağlam Meali:

İşte bak, nasıl kendilerini yalanladılar. Ve uydurdukları bütün yalan ve iftiraları onlardan kayboldu.

(Enam 24)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Bak da gör, öz benliklerine karşı nasıl yalan söylediler! İftira için kullandıkları şeyler, kendilerinden nasıl kaybolup gitti!

(Enam 24)

Bekir Sadak Meali:

Kendilerine karsi nasil yalan soylediklerine bak; uydurduklari putlar da onlardan uzaklasti.

(Enam 24)

Besim Atalay Meali:

Bak onlara, kendi özlerine karşı yalan söylerler, iftira ettikleri şey de ortadan nice kalkmıştır

(Enam 24)

Celal Yıldırım Meali:

Bak, kendilerine karşı nasıl yalan söylediler de uydurdukları şeyler (putlar) da onlardan (nasıl) uzaklaşıp kayboldular!.

(Enam 24)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Bak, kendilerine karşı nasıl yalan söylediler ve düzmekte oldukları hayalleri nasıl onları yüzüstü bıraktı.

(Enam 24)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Kendilerine karşı nasıl yalan söylediklerine bak; uydurdukları şeyler de onlardan uzaklaştı.

(Enam 24)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Bak, kendilerine karşı nasıl yalan söylediler ve iftira edip durdukları şeyler (uydurma ilahları) onları nasıl yüzüstü bırakıp kayboluverdi?

(Enam 24)

Diyanet Vakfı Meali:

Gör ki, kendi aleyhlerine nasıl yalan söylediler ve (tanrı diye) uydurdukları şeyler kendilerinden nasıl kaybolup gitti!

(Enam 24)

Edip Yüksel Meali:

Kendilerine karşı nasıl yalan söylediklerine dikkat et. Uydurdukları şeyler kendilerini nasıl da terketti.

(Enam 24)

Elmalılı Orjinal Meali:

Bak vicdanlarına karşı nasıl yalan söylediler, gaib oluverdi de kendilerinden o uydurdukları ma'budlar

(Enam 24)

Elmalılı Yeni Meali:

Bak vicdanlarına karşı nasıl yalan söylediler! O uydurdukları putlar da kendilerinden kaybolup gitti!

(Enam 24)

Erhan Aktaş Meali:

Bak! Kendi aleyhlerine nasıl yalan söylediler. Ve uydurdukları şeyler onlardan ayrılıp yok oldu.

(Enam 24)

Gültekin Onan Meali:

Bak, kendilerine karşı nasıl yalan söylediler ve düzmekte oldukları da kendilerinden kaybolup uzaklaştı.

(Enam 24)

Hakkı Yılmaz Meali:

Bak, kendi aleyhlerine nasıl yalan söylediler! O uydurdukları şeyler de kendilerinden ayrılıp kayboldu.

(Enam 24)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Kendi aleyhlerine nasıl da yalan söylediklerine ve (uydurdukları) iftiraların nasıl kaybolup gittiğine bir bak.

(Enam 24)

Harun Yıldırım Meali:

Bak kendilerine karşı nasıl yalan söylediler ve uydurdukları şeyler onlardan kaybolup gitti.

(Enam 24)

Hasan Basri Çantay:

Bak, vicdanlarına karşı nasıl yalan söylediler, düzmekde" oldukları şeyler (o yapma tanrılar) da (nasıl) kendilerinden ayrılıb gaaib oldu!

(Enam 24)

Hayrat Neşriyat Meali:

Bak, nasıl kendilerine karşı yalan söylediler ve uydurmakta oldukları şeyler kendilerinden kaybolup gitti!

(Enam 24)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Bak, kendi kendilerine nasıl yalan söylediler? Uydurmakta oldukları kendilerinden sapıp kayboldu.

(Enam 24)

Hüseyin Atay Meali:

Kendilerine karşı nasıl yalan söylediklerine bir bak. Uydurup durdukları şeyler de ortadan kayboldu.

(Enam 24)

İbni Kesir Meali:

Bak, kendilerine nasıl yalan söylediler? Yalan yere uydurdukları kendilerinden nasıl kayboluverdi?

(Enam 24)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onları izle, kendi kendilerini nasıl yalancı durumuna koyuyorlar? Uydurdukları sahte ilahlar onlardan nasıl uzaklaştı?

(Enam 24)

İskender Ali Mihr Meali:

Bak! Kendilerine karşı nasıl yalan söylediler. İftira etmiş oldukları şey, onlardan sapıp gitti (uzaklaştı).

(Enam 24)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bak, kendilerini zorlayıp nasıl da yalan söylediler. Allah'a karşı eş koştukları putlar kendilerinden nasıl da uzaklaştılar.

(Enam 24)

Kadri Çelik Meali:

Kendi aleyhlerine nasıl da yalan söylediklerine ve uydurdukları şeylerin kendilerinden nasıl da kaybolup gittiğine bir bak!

(Enam 24)

Mahmut Kısa Meali:

Bak; Mahşer Günü hesap verirlerken, kendi vicdanlarına karşı nasıl da yalan söylediler ve tanrı diye uydurdukları şeyler, onları nasıl da yüzüstü bırakıp gitti! Onların bu hâle düşmesinin asıl sebebi şu idi:

(Enam 24)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Açıkça hele bir bak! Nasıl da yalan söylerler. İftiraları da nasıl kaybolup gider

(Enam 24)

Mehmet Türk Meali:

Onların kendilerine karşı nasıl yalan söylediklerine ve uydurdukları şeylerin de kendilerini terk ettiğine bir bak.

(Enam 24)

Muhammed Celal Şems Meali:

Bak! (O anda) kendilerine karşı nasıl yalan söyleyecekler ve daha önce iftira ettiklerini unutacaklar.

(Enam 24)

Muhammed Esed Meali:

Bakın, onlar kendi kendilerine nasıl yalan söylemişler ve mesnetsiz hayalleri onları nasıl yüzüstü bırakmış!

(Enam 24)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

İşte bak, kendilerine karşı nasıl da yalan söylediler. Uydurup durdukları şeyler ellerinden nasıl da uçup gitti.

(Enam 24)

Mustafa Çavdar Meali:

İşte bak! Kendilerine karşı nasıl yalan söylediler ve uydurdukları şeyler, kendilerini nasıl yüzüstü bırakıp uzaklaştı.

Bknz: (6/137) - (16/104)»(16/105) - (16/116) - (29/17)

(Enam 24)

Mustafa Çevik Meali:

21-24 Gerçekler apaçık bildirilip ortaya konulduğu halde kabullenmeyip, kendi uydurdukları hurafeleri Allah’a isnat ederek iftira edenlerden daha cahil, daha zalim kim olabilir? Bunlar asla iflah olmazlar. Kıyamet Günü bunların hepsini bir araya toplayacağız ve onlara “Allah’a ortak koşarak, ilah edinip peşinden gittikleriniz nerede?” diye soracağız. Onlar da o zaman, “Rabbimiz! Yemin ederiz ki niyetimiz, onları ilah edinerek Sana şirk koşmak değildi.” demekten başka mazeret uyduramayacaklar. Bakın işte uyarıldıkları gerçeklerle karşılaşınca nasıl da yalana sarılıp suçlarını inkâr ediyorlar. Artık ilahlık yakıştırdıkları da onları terk edip yok olmuşlardır.

(Enam 24)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Bak, kendi kendilerine karşı nasıl yalan söylemişler; ve yamuk tasavvurları kendilerini nasıl aldatmış!

(Enam 24)

Osman Okur Meali:

Bak, kendilerine karşı nasıl yalan söylediler ve düzmekte oldukları hayalleri nasıl onları yüzüstü bıraktı.

(Enam 24)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Bak kendi nefisleri aleyhine nasıl yalan irtikab ettiler. Ve onlardan iftira eder oldukları şeyde nasıl zail oluverdi.

(Enam 24)

Ömer Öngüt Meali:

Bak da gör ki, kendilerini nasıl yalanladılar ve (ilâh diye) uydurdukları şeyler kendilerinden nasıl da kaybolup gitti!”

(Enam 24)

Ömer Sevinçgül Meali:

Bak, uydurdukları ilahlar kendilerinden yitip gidince, vicdanlarına karşı nasıl da yalan söylediler!

(Enam 24)

Sadık Türkmen Meali:

Bak, nasıl da kendilerine karşı yalan söylediler! İftira edip uydurdukları şeyler de, kendilerinden sapıp/kaybolup gitti.

(Enam 24)

Seyyid Kutub Meali:

Kendileri aleyhinde nasıl yalan söylediklerini ve uydurma ilâhları tarafından nasıl yüzüstü bırakıldıklarını görüyor musun?

(Enam 24)

Suat Yıldırım Meali:

İşte bak, nasıl da kendi vicdanlarına karşı yalan söylediler! Uydurdukları o tanrılar da kendilerinden uzaklaşıp ortada görünmez oldular.

(Enam 24)

Süleyman Ateş Meali:

Bak ki, nasıl kendilerine karşı yalan söylediler ve uydurdukları şeyler kendilerinden sapıp gitti.

(Enam 24)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Baksana; kendilerine karşı nasıl da yalan söylemişler? Ortak diye uydurdukları da kaybolup gidecektir.

(Enam 24)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Kendi kendilerine nasıl yalan söylediklerine bir bak! Uydurdukları şeyler de onlardan uzaklaşmıştır.

(Enam 24)

Şaban Piriş Meali:

Kendilerine karşı nasıl yalan söylediklerine ve uydurduklarının nasıl onlardan uzaklaştığına bir bak.

(Enam 24)

Talat Koçyiğit Meali:

İşte bak, kendi nefislerine karşı nasıl da yalan söylemişler ve (şirk olarak) uydurmuş oldukları şeyler nasıl da kendilerinden uzaklaşıp gitmiştir.

(Enam 24)

Tefhimul Kuran Meali:

Bak, kendilerine karşı nasıl yalan söylediler ve düzmekte oldukları da kendilerinden kaybolup uzaklaştı.

(Enam 24)

Ümit Şimşek Meali:

İşte bak, kendilerine karşı nasıl yalan söylediler, uydurup durdukları şeyler ellerinden nasıl uçup gitti!

(Enam 24)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bak da gör, nasıl yalan söylediler öz benliklerine karşı! Ve iftira için kullandıkları şeyler, onları bırakıp kayboldu.

(Enam 24)