6. Enam Suresi / 26.ayet

Onlar hem başkalarını Kuran’dan engellerler hem de kendileri bundan mahrum kalırlar. Sonuçta kendilerini helak ederler de farkında olmazlar.

Bknz: (5/49)(22/51)(28/88)(34/5)(34/38)

Mustafa Çavdar Meali

Enam 26 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Onlar hem insanları uzaklaştırırlar ondan, hem kendileri uzaklaşırlar. Onlar anlamadan ancak kendilerini helak ederler.

(Enam 26)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Dahası) Onlar, hem (insanları) Ondan (Kur’an’dan) alıkoymaktadırlar, hem de kendileri kaçmaktadırlar. Onlar, yalnızca kendi nefislerinden başkasını helake ve felakete uğratmazlar, ama onlar bunun şuuruna varamamaktadırlar.

(Enam 26)

Abdullah Parlıyan Meali:

Onlar hem insanları peygambere yaklaşmaktan vazgeçirmeye çalışırlar, hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Ama bu şekilde, yalnız kendilerini mahvederler de, üstelik bunun da farkında olmazlar.

(Enam 26)

Adem Uğur Meali:

Onlar, hem insanları Peygamber'e yaklaşmaktan vazgeçirmeye çalışırlar, hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Oysa onlar farkında olmadan ancak kendilerini helak ederler.

(Enam 26)

Ahmet Hulusi Meali:

Onlar hem (başkalarını) O'ndan (Hz. Rasulullah'tan) engellerler, hem de (kendileri) O'ndan uzaklaşırlar! Sadece kendi nefslerini helak ediyorlar, ama bunu idrak edemiyorlar!

(Enam 26)

Ahmet Tekin Meali:

Onlar, akıllarını kullanarak insanları, Kur'ân'a, Allah'ın Rasulüne kulak vermekten, iman etmekten, onların sözcülüğünü, savunuculuğunu yapmaktan men ederler. Kendileri de ondan uzak dururlar. Böylece, yalnız kendilerini ve birbirlerini mahvediyorlar ama farkında değiller.

(Enam 26)

Ahmet Varol Meali

Onlar hem başkalarını ondan [2] alıkoyarlar, hem de kendileri ondan uzak dururlar. Böylece yalnız kendilerini helak ediyorlar ama bunun farkında değiller.*

(Enam 26)

Ali Bulaç Meali:

Onlar, hem ondan alıkoyarlar, hem kendileri kaçarlar. Onlar, yalnızca kendi nefislerinden başkasını yıkıma uğratmazlar ama şuurunda değildirler.

(Enam 26)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Onlar, hem (insanları) Peygamberden vaz geçirmeğe çalışırlar, hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Böylece ancak nefislerini helâk ederler de farkına varmazlar.

(Enam 26)

Ali Rıza Sefa Meali:

Hem Ondan uzak dururlar hem de Ondan alıkoyarlar. Yalnızca benliklerini yıkıma uğratıyorlar; üstelik ayırdında değiller.

(Enam 26)

Ali Ünal Meali:

Onlar, hem başkalarını Kur’ân’dan uzaklaştırıyorlar, hem de kendileri ondan geri duruyorlar. Ama böyle yapmakla ancak kendilerini tehlikeye atıyorlar da, fakat bunu bile farkedecek bir şuura sahip değillerdir.

(Enam 26)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Onlar, hem insanları o Kur’andan uzaklaştırırlar, hem kendileri ondan kaçarlar. Fakat ancak kendilerini helak ediyorlar ve farkında değiller.

(Enam 26)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Onlar hem insanları ondan menederler, hem de kendileri ondan uzak dururlar. Böylece yalnız kendilerini mahvediyorlar, ama farkında değiller.

(Enam 26)

Bekir Sadak Meali:

Onlar Kuran'dan alikorlar ve ondan uzaklasirlar. Boylece yalniz kendilerini mahvederler de farkina varamazlar.

(Enam 26)

Besim Atalay Meali:

Onlar ondan alıkorlar, ondan uzaklaşırlar, ancak kendilerin yok ederler, anlamazlar da

(Enam 26)

Celal Yıldırım Meali:

Onlar, O'ndan (Kur'ân ve Peygamber'den) alıkoymak İçin engel olurlar ve kendileri de O'ndan uzak kalırlar. Farkına varmayarak ancak kendilerini mahvederler.

(Enam 26)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Onlar (hem insanları) Kuran'dan alıkoyarlar ve hem de kendileri de ondan uzak dururlar. Böylece yalnız kendilerini mahvederler ve (üstelik) bunu da idrak etmezler.

(Enam 26)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Onlar Kuran'dan alıkorlar ve ondan uzaklaşırlar. Böylece yalnız kendilerini mahvederler de farkına varamazlar.

(Enam 26)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Onlar başkalarını ondan (Kur'an'dan) alıkoyarlar, hem de kendileri ondan uzak kalırlar. Onlar farkına varmaksızın, ancak kendilerini helak ediyorlar.

(Enam 26)

Diyanet Vakfı Meali:

Onlar, hem insanları Peygamber'e yaklaşmaktan vazgeçirmeye çalışırlar, hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Oysa onlar farkında olmadan ancak kendilerini helak ederler.

(Enam 26)

Edip Yüksel Meali:

Kendileri uzaklaştıkları gibi başkasını da ondan menediyorlar. Böylece farkında olmadan kendilerini mahfediyorlar.

(Enam 26)

Elmalılı Orjinal Meali:

o birleri ise hem ona yaklaşmaktan nehyederler, hemde kendileri ondan uzaklaşırlar ve bu suretle mücerred nefislerini helak ederler de farkına varmazlar

(Enam 26)

Elmalılı Yeni Meali:

Diğerleri ise hem ona yaklaşmaktan alıkorlar hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Böylece sadece kendilerini mahvederler, ama farkına varmazlar!

(Enam 26)

Erhan Aktaş Meali:

Onlar, başkalarını ondan vazgeçirmeye çalışırlar, kendileri de ondan uzaklaşırlar. Ve onlar, ancak kendilerini mahvederler, ama bunu idrak etmezler.

(Enam 26)

Gültekin Onan Meali:

Onlar, hem ondan alıkoyarlar, hem de kendileri kaçarlar. Onlar, yalnızca kendi nefslerinden başkasını yıkıma uğratmazlar ama şuurunda değildirler.

(Enam 26)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve onlar, ondan men ederler ve kendileri ondan uzak dururlar. Ve onlar bilinçsizce, yalnızca kendilerini değişime/yıkıma uğramaya sürüklüyorlar.

(Enam 26)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Onlar hem (insanları) Kur’ân’dan alıkoyar, hem de (kendileri) ondan uzaklaşırlar. Yalnızca kendilerini helak ederler. Farkında da değillerdir.

(Enam 26)

Harun Yıldırım Meali:

Onlar hem ondan alıkoyarlar, hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Onlar yalnızca kendilerini helak ederler de farkında değillerdir.

(Enam 26)

Hasan Basri Çantay:

Onlar, hem (insanları) bundan (peygambere yaklaşmakdan) vaz geçirmiye çalışırlar, hem kendileri ondan uzaklaşırlar. Onlar bilmeyerek kendilerinden başkasını helake sürüklemiş olmuyorlar.

(Enam 26)

Hayrat Neşriyat Meali:

Onlar hem (insanları) ondan (Kur'ân'dan) men' ederler, hem de (kendileri) ondan uzaklaşırlar. Böylece ancak kendilerini helâk ederler, fakat farkına varmazlar.

(Enam 26)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(25-26) Onlardan [müşriklerden] sana kulak veren kimseler var. Onu [kur'an'ı] anlamamaları için¹ kalplerinin üzerine kalkanlar ve kulaklarının içine bir ağırlık yaptık.² Onlar her ayeti [mucizeyi] görseler onlara [o mucizelere] inanmazlar. Hatta, seninle mücadele ederek sana geldikleri zaman, gerçeği örtmüş olanlar, ondan [kur'an'dan] şiddetle geri çevirerek ve kendileri de ondan [kur'an'dan] uzaklaşarak "Bu ancak öncülerin-öncekilerin satırlarıdır [uydurmalarıdır]" derler.

(Enam 26)

Hüseyin Atay Meali:

Onlar, ondan menederler, kendileri de ondan uzaklaşırlar. Farkına varmadan kendilerini yok etmekten başka bir şey yapmazlar.

(Enam 26)

İbni Kesir Meali:

Onlar, hem bundan vazgeçirmeye çalışırlar, hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Onlar sadece kendilerini helake sürüklerler de farkına varmazlar.

(Enam 26)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onlar Kur'an'ı dinlemeyi yasaklarlar ve kendileri de ondan uzak dururlar. Bu şekilde davranmakla, ancak kendi nefislerini helak ediyorlar, ama bunun farkında değiller.

(Enam 26)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve onlar, ondan (Allah’a ulaşmaktan, hidayetten) nehyederler (men ederler, yasaklarlar) ve onlar da (kendileri de) ondan (hidayetten) uzak dururlar (yüz çevirirler). Kendilerinden başkasını helâk etmezler ve farkında olmazlar (şuurunda değiller).

(Enam 26)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onlar herkesi Kuran dinlemekten alıkoyarlar, kendileri de ondan uzaklaşırlar. Onlar böylelikle yalnız kendilerini tüketmiş olurlar. Yine de bunu ayırt edemezler.

(Enam 26)

Kadri Çelik Meali:

Onlar, hem ondan (peygamberden) alıkoyarlar, hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Onlar, yalnızca kendi nefislerinden başkasını helak etmezler; ama farkında değillerdir.

(Enam 26)

Mahmut Kısa Meali:

Kendileri Kur’an’dan yüz çevirdikleri yetmiyormuş gibi, başkalarını da ondan vazgeçirmeye çalışırlar. Oysa böyle yapmakla, yalnızca kendilerini felâkete sürüklüyorlar, fakat bunun farkında değiller.

(Enam 26)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Elbette hem insanları ondan alıkoyarlar, hem de kendileri uzaklaşırlar Nihayetinde de kendileri daha anlamadan, ancak nefislerini helak ederler

(Enam 26)

Mehmet Türk Meali:

Onlar, hem insanları Kur’an’dan uzak tutarak, hem de kendileri ondan uzak durarak, aslında farkına varmadan kendilerini mahvediyorlar.

(Enam 26)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar, bundan (başkalarını da) alıkoyarlar, kendilerini (de) uzak tutarlar. (Böyle yapmakla,) yalnızca kendilerini mahvederler. Ancak farkında değildirler.

(Enam 26)

Muhammed Esed Meali:

Diğerlerini ondan alıkoyar ve kendileri de ondan uzaklaşırlar: Ama (bu şekilde) yalnız kendilerini mahvederler ve (üstelik) bunu da idrak etmezler.

(Enam 26)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Böylece onlar hem ondan uzaklaşırlar hem de başkalarını alıkoyarlar. Oysa onlar ancak kendilerini yıkıma sürüklerler. Fakat farkında değildirler.

(Enam 26)

Mustafa Çavdar Meali:

Onlar hem başkalarını Kuran’dan engellerler hem de kendileri bundan mahrum kalırlar. Sonuçta kendilerini helak ederler de farkında olmazlar.

Bknz: (5/49) - (22/51) - (28/88) - (34/5) - (34/38)

(Enam 26)

Mustafa Çevik Meali:

25-30 Ey Peygamber! Müşriklerin bir kısmı, sen Kur’an’ı okurken dinliyormuş gibi yaparlar. Onlar âdeta Kur’an’ı anlamamak için kalplerini perdeleyip kulaklarına tıkaçlar yerleştirmişlerdir. Onlar gerçeği tüm delilleriyle görüp, her türlü mucize ile karşılaşsalar da yine inanıp iman etmezler. Üstelik seninle tartışıp, “Bunlar eskilerin masalları.” demekten de geri durmazlar. Ayrıca başkalarının da Kur’an’ı dinleyip anlamasına engel olmaya çalışırlar ve böylece kendilerini cehenneme sürüklerken onları da peşlerine takarlar ama bunun farkında değiller. Sen onların ateşin karşısına getirildiklerinde yaşadıkları aczi ve pişmanlık içinde, “Ah keşke dünyaya dönmek için bize bir fırsat daha verilse de Rabbimizin davetine iman edip sarılan mü’minlerden olabilsek.” deyişlerini bir bilsen. Fakat artık çok geç, daha önce başlarına geleceklerle uyarılmalarına rağmen, umursamayıp yüz çevirmişlerdi. Onlar yeniden dünya hayatlarına döndürülseler yine Allah’la birlikte başka ilahlar edinip, müşrik olmayı seçerlerdi. Çünkü onlar dünya hayatından başka bir hayatın, ölümden sonra dirilişin ve Hesap Günü’nün olmadığına kendilerini şartlandırmış yalancılardır. Bir de sen onların Rablerinin karşısına çıkarıldıklarında, “Ölümden sonra diriltilme ve Hesap Günü gerçek değil miymiş?” diye kendilerine sorulduğundaki hallerini bir görsen! İşte o zaman onlar hep bir ağızdan, “Rabbimize andolsun ki ölümden sonra diriltilmek ve Hesap Günü gerçeğin ta kendisiymiş.” diye seslenirler. Allah da onlara, “Bu gerçeği inkâr ederek yaşamanızın cezasını çekin.” diyecektir.

(Enam 26)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Onlar hem diğerlerini ondan mahrum eder, hem de kendileri ondan yan çizerler. Başka değil, yalnızca kendi benliklerini helake sürüklerler de bunun farkına dahi varmazlar.

(Enam 26)

Osman Okur Meali:

Onlar başkalarını ondan (Kuran’dan) alıkoyarlar, hem de kendileri ondan uzak kalırlar. Onlar farkına varmaksızın, ancak kendilerini helâk ediyorlar.

(Enam 26)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve onlar bundan hem nehyederler, kendileri de bundan uzaklaşırlar. Ve başkalarını değil, kendi nefislerini helâk etmiş olurlar da farkına varamazlar.

(Enam 26)

Ömer Öngüt Meali:

Onlar hem insanları (Kur'an'dan) menederler, hem de kendileri ondan uzak dururlar. Böylece ancak kendilerini helâke atarlar da farkına varmazlar.

(Enam 26)

Ömer Sevinçgül Meali:

İnsanları Kur’an’dan alıkoyarlar, kendileri de ondan uzaklaşırlar. Kendilerini mahvederler de farkına varamazlar!

(Enam 26)

Sadık Türkmen Meali:

Onlar, insanları ondan alıkoyarlar ve kendileri de ondan uzak dururlar. Böylece, ancak kendilerini mahvediyorlar. Ama farkında değiller.

(Enam 26)

Seyyid Kutub Meali:

Hem başkalarını Kur'an'dan uzak tutuyorlar, hem de kendileri ondan uzak duruyorlar. Böylece aslında kendilerini mahvediyorlar, ama bunun farkında değildirler.

(Enam 26)

Suat Yıldırım Meali:

Onlar hem halkı Kur'an'dan ve Peygamberden uzaklaştırırlar, hem de kendileri ondan geri dururlar. Böylece yalnız kendilerini mahvederler de farkına varmazlar.

(Enam 26)

Süleyman Ateş Meali:

Onlar hem (insanları) ondan menederler, hem de kendileri ondan uzak dururlar. Böylece yalnız kendilerini mahvediyorlar ama farkında değiller!

(Enam 26)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onlar, insanları Kur'an'dan engeller, kendileri de ondan uzak dururlar. Ama sadece kendilerini yiyip bitiriler de farkında olmazlar.

(Enam 26)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Kendileri ondan uzaklaştıkları gibi, başkalarını da ondan alıkoyarlar da, farkında olmaksızın kendilerim helak ederler.

(Enam 26)

Şaban Piriş Meali:

Onlar, hem men ederler hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Sonuçta kendilerini helak ederler de farkında olmazlar.

(Enam 26)

Talat Koçyiğit Meali:

Dahası, hem (insanları onu dinlemekten) menederler; hem de kendileri ondan uzaklaşırlar. Böylece onlar, ancak kendilerini helake sürüklerler de, bunu anlamazlar.

(Enam 26)

Tefhimul Kuran Meali:

Onlar, hem ondan alıkoyarlar, hem kendileri kaçarlar. Onlar, yalnızca kendi nefislerinden başkasını yıkıma uğratmazlar ama şuurunda değildirler.

(Enam 26)

Ümit Şimşek Meali:

Böylece hem halkı ondan alıkoyarlar, hem de kendileri uzaklaşırlar. Gerçekte ise kendilerini helâke atarlar da farkına bile varmazlar.

(Enam 26)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Hem ondan alıkoyarlar hem ondan uzaklaşırlar. Öz benliklerinden başkasını helak etmiyorlar. Ama farkında değiller.

(Enam 26)