6. Enam Suresi / 66.ayet

O hakkın kendisi olmasına rağmen, senin toplumun Kuran karşısında yalana sarıldılar. De ki: “Ben sizin vekiliniz/savunucunuz değilim.”

Bknz: (25/30)(6/104)(6/107)(10/108)(17/54)(25/43)(39/41)

Mustafa Çavdar Meali

Enam 66 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Kavmin, Kur'an'ı yalan saymada, halbuki o, gerçektir. De ki: Ben, sizi koruyucu değilim.

(Enam 66)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Senin kavmin, O (Kur'an) Hakk iken Onu yalanladı. De ki: "Ben üzerinize bir vekil (ve gelecek belaya kefil) değilim" (elbette layıkınızı bulacaksınız).

(Enam 66)

Abdullah Parlıyan Meali:

Tüm bu gerçekler ve Kur'ân, hak olarak ortadayken, senin toplumun bütün bunları yalanladı. De ki: “Ben sizin davranışlarınızdan sorumlu değilim.”

(Enam 66)

Adem Uğur Meali:

Kur'an hak olduğu halde kavmin onu yalanladı. De ki: Ben size vekil (kefil) değilim.

(Enam 66)

Ahmet Hulusi Meali:

Toplumun onu yalanladı; (oysa) "HU"; Hak'tır! De ki: "Ben sizin vekiliniz değilim (iman etmezseniz sonucuna katlanırsınız)!"

(Enam 66)

Ahmet Tekin Meali:

Kur'ân hak bir kitap olduğu, hakça bir düzen getirdiği halde, kavmin Kur'ân'ı yalanladı. Sen onlara: “Ben sizin adınıza Allah'a karşı savunmanızı yapamam. Allah adına da, sizin üzerinizde zor kullanamam." de.*

(Enam 66)

Ahmet Varol Meali

Gerçek olduğu halde senin toplumun onu (Kur'an-ı kerim'i) inkar etti. De ki: "Ben sizin üzerinize vekil değilim." [6]*

(Enam 66)

Ali Bulaç Meali:

Senin kavmin, O (Kur'an) hak iken onu yalanladı. De ki: "Ben, üzerinize bir vekil değilim."

(Enam 66)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Kur'an hak olduğu halde, senin kavmin onu yalanladı. Onlara şöyle de: “- Ben, sizin üzerinize gönderilmiş vekil değilim.”

(Enam 66)

Ali Rıza Sefa Meali:

Gerçek olmasına karşın, senin toplumun, Onu yalanladı. De ki: "Ben, sizin üzerinize denetmen değilim!"

(Enam 66)

Ali Ünal Meali:

Fakat senin kavmin, gerçeğin ta kendisi olduğu halde onu (Kur’ân’ı) yalanladı. De ki: “Ben, başınızda yaptıklarınızın sorumluluğunu üzerine almış bir yetkili değilim.”

(Enam 66)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Fakat senin toplumun bu azabı inkâr etti. Hâlbuki o, apaçık bir haktır. De ki: Ben sizden sorumlu sahibiniz değilim. (Benim görevim yalnızca mesajı ulaştırmaktır.)

(Enam 66)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Kur'an hak olduğu halde, kavmin onu yalanladı. De ki: "Ben size vekil değilim."

(Enam 66)

Bekir Sadak Meali:

Gercekten, senin milletin Kuran'i yalanladi. «Cezanizi ben verecek degilim» de.

(Enam 66)

Besim Atalay Meali:

Yalanladı onu senin ulusun, o haktır, diyesin ki: «Ben size vekil değilim»

(Enam 66)

Celal Yıldırım Meali:

Kavmin Onu (Kur'ân'ı) yalan saydı. Halbuki O haktır. De ki: Üzerinize vekîl değilim, (benim görevim açık tebliğdir. Azâb ve mükâfat verme Allah'ın kudreti dahilindedir.)

(Enam 66)

Cemal Külünkoğlu Meali:

O (Kur'an) hak olduğu halde, kavmin onu yalanladı. Onlara şöyle de: “Ben, sizin davranışınızdan sorumlu değilim.”

(Enam 66)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Gerçekten, senin milletin Kuran'ı yalanladı. "Cezanızı ben verecek değilim" de.

(Enam 66)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

O (Kur'an) hak olduğu halde, kavmin onu yalanladı. De ki: "Ben size vekil (sizden sorumlu) değilim."

(Enam 66)

Diyanet Vakfı Meali:

Kur'an hak olduğu halde kavmin onu yalanladı. De ki: Ben size vekil (kefil) değilim.  *

(Enam 66)

Edip Yüksel Meali:

Gerçek olmasına rağmen senin halkın bunu yalanladı. De ki: 'Ben üzerinizde gözetici değilim.'

(Enam 66)

Elmalılı Orjinal Meali:

Bu böyle hakk iken kavmin buna yalan dedi, de ki üzerinize vekil değilim

(Enam 66)

Elmalılı Yeni Meali:

Bu böyle gerçek iken, kavmin bu (Kur'an)'a yalan dediler. De ki: "Ben sizin vekiliniz değilim."

(Enam 66)

Erhan Aktaş Meali:

O hakk olduğu halde halkın onu yalanladı. "Ben üzerinize vekil değilim." de.

(Enam 66)

Gültekin Onan Meali:

Senin kavmin, O (Kuran) hak iken onu yalanladı. De ki: "Ben üzerinize bir vekil değilim."

(Enam 66)

Hakkı Yılmaz Meali:

Senin toplumun ise, azap/ Kur’ân/ âyetlerin iyice açıklanması, hak olmasına rağmen onu yalanladı. De ki: “Ben sizin üzerinize, işleri belirli bir programa göre ayarlayan ve bu programı koruyarak, destekleyerek uygulayan” biri değilim.

(Enam 66)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

O (Kur’ân), hak olmasına rağmen kavmin onu yalanladı. De ki: “Ben üzerinize (işlerinizin havale edildiği, yaptıklarınızın karşılığını verecek) bir vekil değilim.”

(Enam 66)

Harun Yıldırım Meali:

Kavmin de onu yalanladı. Halbuki o haktır. De ki: “Ben sizin üerinize vekil değilim.”

(Enam 66)

Hasan Basri Çantay:

O (Kur'an) hak iken kavmin onu yalan saydı. De ki: "Ben sizin üzerinize (gönderilmiş) bir vekil değilim".

(Enam 66)

Hayrat Neşriyat Meali:

Hâlbuki o (Kur'ân), hak olduğu hâlde kavmin onu yalanladı. De ki: “Ben sizin üzerinize bir vekil değilim!”

(Enam 66)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Kendisi gerçek olduğu halde senin milletin onu yalanladı. "Ben size asla bir vekil değilim" de.

(Enam 66)

Hüseyin Atay Meali:

Senin ulusun, gerçek olduğu halde onu yalanladı. "Artık ben sizden sorumlu değilim" de.

(Enam 66)

İbni Kesir Meali:

Kavmin onu yalanladı. Halbuki o, haktır. De ki: Ben, sizin üzerinize vekil değilim.

(Enam 66)

İlyas Yorulmaz Meali:

Buna rağmen senin kavmin, açıkladığımız ayetler gerçek oldukları halde yalanladılar. Deki “Yalanlamanızdan dolayı ben sizden sorumlu değilim.”

(Enam 66)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve o hak olduğu halde, senin kavmin onu yalanladı. “Ben sizin üzerinize vekil değilim.” de.

(Enam 66)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Senin ulusun Kur'an'ı yalan saydı. Oysaki doğrudur. Onlara: «Ben sizin gözeticiniz değilim» de.

(Enam 66)

Kadri Çelik Meali:

Gerçekten senin kavmin hak olduğu halde onu (Kur'an'ı) yalanladı. “Ben sizin üzerinize vekil olmuş değilim” de.

(Enam 66)

Mahmut Kısa Meali:

Ey Muhammed! Sana gönderilen bu kitap, hakîkatin ta kendisi olduğu hâlde, senin halkın onu yalanladı. Şu hâlde, onlara de ki: “Ben görevimi yaptım ve sizi uyardım. Artık tercih ve eylemlerinizden yalnızca kendiniz sorumlusunuz, cezasını da yine siz çekeceksiniz. Zira ben, sizin vekiliniz değilim.” Azâbın henüz gelmemiş olması, sakın sizi yanıltmasın:

(Enam 66)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Nasıl ki senin kavmin onu yalanladı, halbuki O bir gerçektir. Açıkça sen de ki: "Ben sizin üzerinize koruyucu değilimdir"

(Enam 66)

Mehmet Türk Meali:

Kavmin, gerçeğin ta kendisi olan o (Kur’ân’ı) yalanladı. Sen de onlara: “Ben artık sizin üzerinize bir vekil değilim.” de.

(Enam 66)

Muhammed Celal Şems Meali:

Senin kavmin (mesajını) yalanladı. Oysa asıl hak odur. Onlara, “Ben sizin üzerinizde bir gözetici değilim,” de.

(Enam 66)

Muhammed Esed Meali:

Oysa senin hitap ettiğin toplum, bütün bunların hakikat olduğu ortadayken, yine de bunları yalanlıyor. (O zaman) de ki, "Ben sizin davranışınızdan sorumlu değilim."

(Enam 66)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Senin toplumun da gerçek olmasına karşın, Kur an ı yalanladı. De ki, "Ben, sizin üzerinize vekil değilim."

(Enam 66)

Mustafa Çavdar Meali:

O hakkın kendisi olmasına rağmen, senin toplumun Kuran karşısında yalana sarıldılar. De ki: “Ben sizin vekiliniz/savunucunuz değilim.”

Bknz: (25/30) - (6/104) - (6/107) - (10/108) - (17/54) - (25/43) - (39/41)

(Enam 66)

Mustafa Çevik Meali:

66-67 Ey Peygamber! Senin kavmin Kur’an ile bildirilen gerçekleri yalanladı. Sen onlara de ki: “Ben sizi Allah’tan gelecek olan bir azaba karşı koruma gücüne sahip değilim. Unutmayın ki Allah’ın bildirdiği her haberin bir gerçekleşme zamanı vardır, zamanı geldiğinde siz de bunu öğreneceksiniz.”

(Enam 66)

Mustafa İslamoğlu Meali:

O hakikatin ta kendisi olduğu halde, senin hitap ettiğin toplum bunu yalanlıyor. De ki: "Ben size korumalık yapmakla yükümlü değilim."

(Enam 66)

Osman Okur Meali:

O (Kur'an) hak olduğu halde kavmin onu yalanladı. De ki: Ben size vekil (kurtarıcı, kefil) değilim.

(Enam 66)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Kavmin O'nu (Kur'an-ı kerîm'i) yalan saydı. Halbuki, o bir hakikattır. De ki: «Ben sizin üzerinize vekil olmuş değilim.»

(Enam 66)

Ömer Öngüt Meali:

O (Kur'an) hak olduğu halde senin kavmin onu yalanladı. De ki: “Ben sizin üzerinize vekil değilim. ”

(Enam 66)

Ömer Sevinçgül Meali:

Evet, bunların hepsi gerçek. Oysa senin halkın yalanlama yolunu seçti. Onlara, “Ben sizin üzerinizde ‘yargılama ya da koruma gücü olan’ bir vekil değilim” de.

(Enam 66)

Sadık Türkmen Meali:

O gerçek iken kavmin onu yalanladı. De ki: “Ben üzerinize bir vekil/gözetleyici değilim!”

(Enam 66)

Seyyid Kutub Meali:

Kur'an gerçek olduğu halde, senin kavmin onu yalanladı. Onlara de ki; «Ben sizin (akıbetinizi yönlendirmekle yükümlü) vekiliniz değilim.»

(Enam 66)

Suat Yıldırım Meali:

(66-67) Bu, hakikatin ta kendisi olduğu halde, senin halkın onu yalan saydı. De ki: "Ben sizden sorumlu değilim. Her haberin kararlaştırılmış bir zamanı vardır; Siz de yakında öğrenirsiniz."

(Enam 66)

Süleyman Ateş Meali:

O, gerçek iken kavmin onu yalanladı. De ki: "Ben size vekil değilim!"

(Enam 66)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Senin halkın, Kur'an karşısında yalan yanlış şeylere sarıldı. Oysa o, gerçeğin kendisidir. De ki "Ben sizin üzerinize vekil değilim (sizin yaptıklarınızdan sorumlu değilim)."

(Enam 66)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Söylediklerin doğru olduğu halde, toplumun onları yalanladı. Öyleyse de ki: "Ben sizin yaptıklarınızdan sorumlu değilim."

(Enam 66)

Şaban Piriş Meali:

Senin toplumun da hak olmasına rağmen, onu yalanladı. "Ben, sizin üzerinize vekil değilim" de!

(Enam 66)

Talat Koçyiğit Meali:

(Açıkladığımız bu Kur'ân, Rabbından gelen) bir hak olmasına rağmen, kavmin onu yalanlamaktadır. (Ey Muhammed! Onlara) de ki: "ben sizin vekiliniz değilim."

(Enam 66)

Tefhimul Kuran Meali:

Senin kavmin, O (Kur'an), hak iken onu yalanladı. De ki: «Ben, üzerinize bir vekil değilim.»

(Enam 66)

Ümit Şimşek Meali:

Kavmin, hakkın tâ kendisi olduğu halde Kur'ân'ı da yalanladı. De ki: Ben sizden sorumlu bir vekil değilim.

(Enam 66)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

O, hak olduğu halde senin toplumun onu yalanladı. De ki: "Ben size vekil değilim."

(Enam 66)