25. Furkan Suresi / 63.ayet
Furkan 63 ayeti için diğer mealler.
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Ve rahmanın kulları, öylesine kullardır ki yeryüzünde gönül alçaklığıyla yürürler ve bilgisizler, onlara söz söyleyince sağlık, esenlik size diye cevap verirler.
(Furkan 63)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
Rahman’ın (akıllı ve hayırlı) kulları (onlardır ki;) gezip dolaştıkları (her) yerde, (münasip ve) mütevazi yürürler. Bilgisiz (ve görgüsüz) kimseler kendilerine sataştıklarında ise onlara: “Selametle (barış ve güvenlik içinde olun.) !” derler (ve geçiştirirler, gereksiz tartışma ve kapışmalara girişmezler).
(Furkan 63)Abdullah Parlıyan Meali:
Rahmanın has kulları, onlar yeryüzünde alçak gönüllü olarak yürürler ve ne zaman kötü niyetli dar kafalı kimseler, kendilerine laf atacak olsa, sadece “Selam!” derler geçerler.
(Furkan 63)Adem Uğur Meali:
Rahmân'ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler onlara laf attığında (incitmeksizin) "Selam!" derler (geçerler);
(Furkan 63)Ahmet Hulusi Meali:
Rahman'ın kulları (Esma hakikatlerinin şuurunda olanlar) arzda (beden yaşamında) benliksiz ve şuurlu yaşarlar... Cahiller (hakikatten perdeliler) onlara sataştıklarında: "Selam!" derler.
(Furkan 63)Ahmet Tekin Meali:
Rahman olan Allah'ı ilâh tanıyan, candan müslüman olarak Allah'a bağlanan has kulları, yeryüzünde bilgi ve becerilerini kullanarak tevazu ile yürüyenler, hayatlarını sürdürenlerdir. Bilgiden, muhakemeden yoksun, ihtiraslı, tutarsız davranan kendini bilmez kimseler onlara laf attığında: “- Bizden uzak durun” derler, geçerler.*
(Furkan 63)Ahmet Varol Meali
Rahman'ın kulları yeryüzünde alçak gönüllülükle yürürler ve bilgisizler kendilerine laf attıklarında "selam" derler. [8]*
(Furkan 63)Ali Bulaç Meali:
O Rahman (olan Allah)ın kulları, yeryüzü üzerinde alçak gönüllü olarak yürürler ve cahiller kendileriyle muhatap oldukları zaman "Selam" derler.
(Furkan 63)Ali Fikri Yavuz Meali:
Rahmân'ın o kulları ki, onlar yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürürler, cahiller kendilerine (hoşlanmadıkları bir) lâf attıkları zaman, “Selâm” derler (sözün doğrusunu söylerler ve onlarla çatışmazlar);
(Furkan 63)Ali Rıza Sefa Meali:
Bağışlayanın kulları, yeryüzünde alçakgönüllü olarak yürürler. Bilisizler kendilerine söz attıklarında; "Selam!" derler.
(Furkan 63)Ali Ünal Meali:
Rahmân’ın kulları o kimselerdir ki, yerde mütevazı ve nazik hareket eder, yol bilmez cahiller (cehalet ve karakterlerinden kaynaklanan bir tarzda) onlara muhatap olduğunda, onlara sağlık ve selâmet dileyerek geçip giderler.
(Furkan 63)Bahaeddin Sağlam Meali:
Rahman olan Allah’ın kulları, öylelerdir ki, yeryüzünde mütevazıca yürürler. Cahiller onlarla muhatap olduklarında “selam” derler (geçerler.)
(Furkan 63)Bayraktar Bayraklı Meali:
Rahman'ın has kulları yeryüzünde vakarla yürürler. Cahil kimseler onlara laf attığında, "Selam" derler.
(Furkan 63)Bekir Sadak Meali:
Rahman kullari yeryuzunde mutevazi yururler. Bilgisizler kendilerine takildiklari zaman onlara guzel ve yumusak soz soylerler.
(Furkan 63)Besim Atalay Meali:
Tanrının öyle kulları var ki, yeryüzünde uslulukla gezerler, onlara bilgisiz kimseler söz atacak olurlarsa, selâm ile konuşurlar
(Furkan 63)Celal Yıldırım Meali:
O Rahmân'ın kulları (o kimseler)dir ki, yeryüzünde alçak gönüllü yürürler; câhiller onlara söz attığı vakit, «selâmetle» derler.
(Furkan 63)Cemal Külünkoğlu Meali:
Rahman'ın has kulları, yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürüyen kimselerdir. Cahiller onlara laf attıkları zaman (tartışmadan), “selâm!” der geçerler.
(Furkan 63)Diyanet İşleri Eski Meali:
Rahman'ın kulları yeryüzünde mütevazı yürürler. Bilgisizler kendilerine takıldıkları zaman onlara güzel ve yumuşak söz söylerler.
(Furkan 63)Diyanet İşleri Yeni Meali:
Rahman'ın kulları, yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürüyen kimselerdir. Cahiller onlara laf attıkları zaman, "selam!" der (geçer)ler.
(Furkan 63)Diyanet Vakfı Meali:
Rahmân'ın(has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler onlara laf attığında (incitmeksizin) «Selam!» derler (geçerler);
(Furkan 63)Edip Yüksel Meali:
Rahman'ın kulları öyle kimselerdir ki yeryüzünde gösterişsizce yürürler. Cahiller kendilerine laf atınca da barış önerirler.
(Furkan 63)Elmalılı Orjinal Meali:
Ve o Rahmanın kulları: onlar ki Arzın üzerinde mülayemetle yürürler ve cahiller kendilerine laf attığı vakıt selametle... derler
(Furkan 63)Elmalılı Yeni Meali:
Ve Rahman'ın kulları; O kimseler ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve cahiller kendilerine laf attıkları zaman "Selametle!" derler;
(Furkan 63)Erhan Aktaş Meali:
Rahman'ın kulları yeryüzünde alçak gönüllülükle yürürler. Cahiller, onlara laf attıkları zaman, "Selam."[1] derler.
1)Esen kalın, bizden size zarar gelmez.
Gültekin Onan Meali:
O Rahmanın kulları, yeıyüzü üzerinde alçak gönüllü olarak yürürler ve cahiller kendileriyle muhatap oldukları zaman "Selam" derler.
(Furkan 63)Hakkı Yılmaz Meali:
Ve Rahmân'ın; yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'ın kulları öyle kimselerdir ki onlar, yeryüzünde alçakgönüllülükle yürürler ve cahil kimseler kendilerine lâf attığı zaman “Selâm!” derler.
(Furkan 63)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Rahmân’ın kulları yeryüzünde tevazu ile yürür. Cahiller kendilerine sataştığı zaman: “Selam olsun size!” derler.
(Furkan 63)Harun Yıldırım Meali:
Rahmân'ın(has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler onlara laf attığında (incitmeksizin) "Selam!" derler (geçerler);
(Furkan 63)Hasan Basri Çantay:
O çok esirgeyen (Allah'ın haas) kulları, ki onlar yer (yüzün) de vekaar ve tevazu ile yürürler, kendilerine beyinsizler (hoşa gitmeyecek) laflar atdığı zaman "Selam (etle" de (yib geçe) rler.
(Furkan 63)Hayrat Neşriyat Meali:
Rahmân'ın kulları ise, öyle kimselerdir ki, yeryüzünde tevâzû' (ve vakar) içinde yürürler; câhiller onlara bir lâf attıkları zaman, “Selâm (Allah selâmet versin)!” derler(geçerler).
(Furkan 63)Hubeyb Öndeş Meali: /
Rahman'ın kulları, yerde alçak gönüllü bir halde gezenlerdir. Cahiller, onlarla muhatap oldukları zaman "selam-esenlikler" derler.
(Furkan 63)Hüseyin Atay Meali:
Rahman olanın kulları yeryüzünde ağırbaşlı yürürler. Bilgisizler kendilerine takıldıkları zaman, "Esenlikle!" derler.
(Furkan 63)İbni Kesir Meali:
Rahman'ın kulları, onlardır ki; yeryüzünde mütevazi olarak yürürler. Bilgisizler kendilerine takıldıkları zaman, selam, derler.
(Furkan 63)İlyas Yorulmaz Meali:
Rahmanın kulları yeryüzünde mütevazi bir şekilde yürürler. Gerçek doğrulardan uzak kalmış kendini bilmezler (cahiller) onlara laf attıklarında “Selam” deyip geçerler.
(Furkan 63)İskender Ali Mihr Meali:
Ve Rahmân’ın kulları yeryüzünde tevazuyla yürür. Ve onlara cahiller hitap ettiği (lâf attığı) zaman “selâm” derler.
(Furkan 63)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
O Esirgeyicinin kullarına gelince, onlar o kimselerdir ki yeryüzünde alçak gönüllülükle yürürler, kendini bilmiyenler onlara söz atınca da «Esen kalın» deyip geçerler,
(Furkan 63)Kadri Çelik Meali:
Rahman'ın kulları, yeryüzü üzerinde alçak gönüllü olarak yürüyenler ve cahiller kendilerine hitap ettikleri zaman da onlara esenlik içinde (yumuşak bir şekilde) cevap verenlerdir.
(Furkan 63)Mahmut Kısa Meali:
O Rahmânın kulları ki, yeryüzünde kibir ve gösterişten uzak, son derece ağırbaşlı, saygılı ve alçakgönüllü olarak yürürler; rablerinin emirlerini tanımayan câhiller kendilerine sataştığı zaman, onurlu ve efendi bir tavırla karşılık vererek,“Müslüman olasıcalar Selâm sizlere! Biz sizlerle bir olmayız!” derler.
(Furkan 63)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Alçak gönüllü olarak, O Rahman'ın kulları yeryüzünde huzur ve sükunla yürürler. Ne zaman cahiller kendileri ile muhatap olsa:"Selam" der geçer giderler.
(Furkan 63)Mehmet Türk Meali:
Rahman (olan Allah)’ın has kulları; yeryüzünde tevazu ile yürüyen ve kendini bilmez kimseler onlara sataştığında da “selâm!” deyip (onlara çatmağa tenezzül etmeyerek) geçen, kimselerdir.
(Furkan 63)Muhammed Celal Şems Meali:
Rahman’ın (gerçek) kulları, yeryüzünde alçak gönüllü (ve ağırbaşlı) yürürler. Cahiller onlara (kötü) bir söz söyleyince, (onlarla kavga etmeyip,) “Biz selâmetiniz (için dua ederiz,)” derler.
(Furkan 63)Muhammed Esed Meali:
Rahman'ın has kulları ki, onlar yeryüzünde tevazu ve vekar içinde yürürler ve ne zaman kötü niyetli, dar kafalı kimseler kendilerine laf atacak olsa, (sadece) selam! derler.
(Furkan 63)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Bağışlayıcı Tanrının kulları, yeryüzünde alçak gönüllü olarak yürürler. Cahiller kendilerine laf attıklarında ise, "Esenlik olsun!" deyip geçerler.
(Furkan 63)Mustafa Çavdar Meali:
Rahman’ın iyi kulları, yeryüzünde alçak gönüllü ve vakarlı olarak yürürler. Kendini bilmezlerin sataşmalarına muhatap olduklarında “Selametle” deyip geçerler.Bknz: (2/177) - (3/133)»(3/136) - (25/64)»(25/77) - (17/37) - (31/19)
(Furkan 63)Mustafa Çevik Meali:
61-64 Gökyüzüne yıldız kümelerini serpiştirip yerleştiren, Güneş’i bir ışık ve ısı kaynağı olarak yaratan, Ay’a da ışığı yansıttıran Allah çok yüce, çok cömerttir. Geceyi ve gündüzü birbirinin ardından getiren de O’dur, aklını kullananlar için bunlardan alınacak dersler vardır. Bu gerçekler üzerinde düşünüp de Rahman olan Allah’ı layıkıyla tanıyıp, davetine icabet eden mü’minler, yeryüzünde alçak gönüllü ve vakarlı yürür, vakarlı davranır, kendini bilmez nankör ve cahillerin sataşmalarına aldırmaz, imanlarından taviz vermezler. Onlara “Selam” der, yollarına devam ederler ve gecelerini de Rablerinin rızasını kazanacak amellerle değerlendirir, emirlerine teslim olurlar.
(Furkan 63)Mustafa İslamoğlu Meali:
Rahman'ın has kulları olan kimseler, yeryüzünde vakarlı bi tevazu ile yürürler ve cahillerle muhatap olduklarında "Selam" der (geçer)ler.
(Furkan 63)Osman Okur Meali:
Rahmân’ın kulları, yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürüyen kimselerdir. Cahiller onlara laf attıkları zaman, “selâm!” der (geçer)ler.
(Furkan 63)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Ve Rahmân'ın (halis) kulları onlardır ki, yeryüzünde mütevaziyâne bir halde yürürler ve cahiller onlara hitab ettikleri vakit, «Selâmetle,» derler.
(Furkan 63)Ömer Öngüt Meali:
Rahman'ın kulları onlardır ki, yeryüzünde tevâzu ve vakar ile yürürler. Câhiller kendilerine lâf attıklarında: “Selâm!” derler.
(Furkan 63)Ömer Sevinçgül Meali:
Rahmanın kulları yeryüzünde böbürlenmeden yürürler. Gerçeklerden yana bilgisi olmayan düşüncesizler kendilerine laf atınca sadece, “Selâm!” derler.
(Furkan 63)Sadık Türkmen Meali:
Orahmân’ın kulları yeryüzünde mütevazı olarak yürürler. Cahiller kendilerine lâf attıkları zaman; “Selâm size!” derler.
(Furkan 63)Seyyid Kutub Meali:
Rahman'ın hâs kulları o kimselerdir ki, onlar yeryüzünde yumuşak adımlar atarak yürürler. Kendini bilmezler onlara sataştıklarında yumuşak sözlerle karşılık verirler.
(Furkan 63)Suat Yıldırım Meali:
Rahman'ın has kulları o kimselerdir ki onlar yerde tevazu ile yürürler. Cahiller kendilerine laf atarsa "Selametle!" derler.
(Furkan 63)Süleyman Ateş Meali:
Rahman'ın kulları öyle kimselerdir ki, yeryüzünde mütevazi olarak yürürler, cahiller kendilerine laf atarsa "Selam" derler.
(Furkan 63)Süleymaniye Vakfı Meali:
Rahmanın kulları yeryüzünde alçak gönüllülükle yürüyen kimselerdir. Kendini bilmezler onlara sataşınca "size selamet[1] dileriz(selamün aleyküm)." derler.
1)Selamet: Esenlik durumu, her türlü korku, tasa ve tehlikeden uzak, güvende olma durumu (TDK Sözlük)
Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
O sonsuz rahmet sahibinin kulları, yeryüzünde ağır başlı davranırlar. Cahiller kendilerine sataştıklarında, sadece "Selam" derler.
(Furkan 63)Şaban Piriş Meali:
Rahman'ın kulları, yeryüzünde alçak gönüllü olarak yürürler. Cahiller kendilerine laf attıklarında ise "Selam!" deyip geçerler.
(Furkan 63)Talat Koçyiğit Meali:
Rahman'ın kullan, yeryüzünde tevazu île yürüyen, câhiller kendilerine lâf attıkları zaman, (aynı şekilde mukabele etmeyip) selam diyen kimselerdir.
(Furkan 63)Tefhimul Kuran Meali:
O Rahman (olan Allah)'ın kulları, yeryüzü üzerinde alçak gönüllü olarak yürürler ve cahiller kendilerine muhatap oldukları zaman da «Selam» derler.
(Furkan 63)Ümit Şimşek Meali:
Rahmân'ın has kulları, yeryüzünde alçakgönüllülükle yürürler; cahiller kendilerine sataştığında da “Selâmetle” der, geçerler.
(Furkan 63)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Rahman'ın kulları, yeryüzünde böbürlenmeden/rahatsız etmeden yürüyen kişilerdir. Cahiller onlara hitap edince, "selam" derler.
(Furkan 63)