22. Hac Suresi / 47.ayet

Kalkmışlar bir de senden azabı acele getirmeni istiyorlar. Şunu iyi bilsinler ki Allah verdiği vaatten asla dönmez. Fakat Rabbinin katında bir gün, sizin hesabınıza göre bin yıl gibidir.

Bknz: (6/57)(21/38)»(21/39)(34/29)»(34/30)(3/9)(3/194)(7/44)(30/6)(32/5)

Mustafa Çavdar Meali

Hac 47 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Azabın, çabucak gelip çatmasını isterler senden ve Allah, vaadinden caymaz kesin olarak ve Rabbinin katında bir gün, sizin sayıp durduğunuz bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Ey Nebim!) Onlar Senden, azabın çarçabuk getirilmesini istiyorlar ya, (biraz daha beklesinler) ; Allah, kesinlikle va'adine muhalefet etmez (sözünden dönmez ve haber verdikleri aynen gerçekleşecektir) . Şüphesiz, Senin Rabbinin katında bir gün, sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir. *

(Hac 47)

Abdullah Parlıyan Meali:

Onlar senden, azabı çarçabuk getirmeni isterler. Andolsun ki, Allah verdiği sözden caymaz. Şüphesiz ki Rabbinizin ölçüsüyle bir gün, sizin sayıp hesapladığınız bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Adem Uğur Meali:

(Resûlüm!) Onlar senden azabın çabuk gelmesini istiyorlar. Allah vâdinden asla dönmez. Muhakkak ki, Rabbinin nezdinde bir gün sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Ahmet Hulusi Meali:

Senden azabını acele istiyorlar... Allah vaadinden asla caymaz! Muhakkak ki Rabbinin indinde bir gün, size göre bin yıl gibidir! (Buradaki işaret insanın geçeceği vefat sonrasındaki yaşam boyutu algılamasınadır Allahu alem. Çünkü 'Rabbinin' denerek, kişinin Esma bileşimi algılamasının getirisi olan bilinç boyutuna {beyninin içindeki - kozasındaki dünyasının zaman anlayışına} atıf yapılmaktadır. İşaret Rabb-ül alemin'e göre değildir. A. H. )

(Hac 47)

Ahmet Tekin Meali:

Onlar, senden, küstahça azâbın çabuk gelmesini istiyorlar. Allah va'dinden asla dönmez. Rabbinin nezdinde bir gün, sizin hesaplarınızla bin yıl gibidir.*

(Hac 47)

Ahmet Varol Meali

Senden azabı çarçabuk istiyorlar. Allah sözünden dönmeyecektir. Doğrusu Rabbinin katında bir gün sizin saydıklarınızdan bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Ali Bulaç Meali:

Onlar senden, azabın çarçabuk getirilmesini istiyorlar; Allah, va'dine kesin olarak muhalefet etmez. Gerçekten, senin Rabbinin katında bir gün, sizin saymakta olduğunuz bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Ey Rasûlüm) bir de senden acele azab istiyorlar. Elbette Allah vadinden caymaz (muhakkak o kâfirlere takdir edilen azab, vaktinde gelecektir). Bununla beraber Rabbinin katında bir gün, sizin sayacaklarınızdan bin sene gibidir.

(Hac 47)

Ali Rıza Sefa Meali:

Üstelik cezayı, ivedi olarak senden istiyorlar. Oysa Allah, verdiği sözden asla dönmez. Çünkü aslında, Efendinin katında bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Ali Ünal Meali:

Onlar, senden kendisiyle tehdit edildikleri azabı hemen getirivermeni istiyorlar. Şunu bilsinler ki, (azapla onları tehdit eden) Allah asla va’dinden dönmez. Ama şurası da bir gerçek ki, Rabbinin katında öyle bir gün vardır ki, sizin hesabınıza göre bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Onlar senden, azabın çabuk gelmesini istiyorlar. Hâlbuki Allah, sözünü değiştirmez. (Ne zamana söz vermişse, o zaman getirecektir.) Ve Rabbinin katında (ebedî âlemde) bir gün, sizin saydıklarınızdan bin yıl kadardır.

(Hac 47)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Onlar senden azabın çabuk gelmesini istiyorlar. Allah vaadinden asla dönmez. Rabbin katında bir gün, sizin saydıklarınızdan bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Bekir Sadak Meali:

Senden, baslarina acele azap getirmeni isitiyorlar. Allah sozunden asla caymayacaktir. Rabbinin katinda bir gun, saydiklarinizdan bin yil gibidir.

(Hac 47)

Besim Atalay Meali:

Onlar senden azabı ivetlemektedirler, Allah caymaz sözünden, Tanrının yanında bir gün vardır ki, sizin saydığınız bin yıl gibidir!

(Hac 47)

Celal Yıldırım Meali:

(O sapık inkarcılar) senden acele azâbın gelmesini istiyorlar. And olsun ki Allah verdiği sözden caymaz. Şüphesiz ki Rabbın yanında bir gün, sizin sayıp hesapladığınız bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Bir de senden acele azap istiyorlar. Hâlbuki Allah asla vaadinden caymaz. Şüphesiz Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir. *

(Hac 47)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Senden, başlarına acele azap getirmeni istiyorlar. Allah sözünden asla caymayacaktır. Rabbinin katında bir gün, saydıklarınızdan bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Bir de senden acele azap istiyorlar. Halbuki Allah asla va'dinden caymaz. Şüphesiz Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Diyanet Vakfı Meali:

(Resûlüm!) Onlar senden azabın çabuk gelmesini istiyorlar. Allah vâdinden asla dönmez. Muhakkak ki, Rabbinin nezdinde bir gün sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir.  *

(Hac 47)

Edip Yüksel Meali:

O azabı çabuk getirmen için sana meydan okuyorlar. ALLAH sözünü bozmaz. Rabbinin katında bir gün, onların hesabıyla bin sene gibidir.

(Hac 47)

Elmalılı Orjinal Meali:

Bir de senden acele azab istiyorlar, elbette Allah, va'dinde hulf etmez, bununla beraber rabbının ındinde bir gün sizin sayacaklarınızdan bin sene gibidir

(Hac 47)

Elmalılı Yeni Meali:

Bir de senden acele azap istiyorlar. Elbette Allah sözünden caymaz. Bununla beraber Rabbinin katında bir gün, sizin sayacaklarınızdan bin sene gibidir.

(Hac 47)

Erhan Aktaş Meali:

Ve senden azabı çabuklaştırmanı istiyorlar. Oysa Allah, sözünden asla dönmez. Kuşkusuz Rabb'ine göre bir gün, sizin saydıklarınızdan bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Gültekin Onan Meali:

Onlar senden, azabın çarçabuk getirilmesini istiyorlar. Tanrı vaadine kesin olarak muhalefet etmez. Gerçekten, senin rabbinin katında bir gün sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve senden azabı çabuklaştırmanı istiyorlar. Hâlbuki Allah, sözünden asla caymayacaktır. Ve şüphesiz Rabbinin katında bir gün, sizin sayacaklarınızdan bin sene gibidir.

(Hac 47)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Senden, azabın bir an önce gelmesini istiyorlar. (Oysa) Allah asla sözünden dönmez. Rabbinin katında bir gün, sizin saymakta olduğunuz bin sene gibidir.

(Hac 47)

Harun Yıldırım Meali:

(Resûlüm!) Onlar senden azabın çabuk gelmesini istiyorlar. Allah vâdinden asla dönmez. Muhakkak ki, Rabbinin nezdinde bir gün sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Hasan Basri Çantay:

Senden (başlarına çatacak) azabı (n) çabucak gelmesini isterler. Allah, tehdidinden asla caymaz. Hakıykat, Rabbinin indinde bir gün sizin sayacaklarınızdan bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Ey Habîbim!) Senden azâbı acele istiyorlar; hâlbuki Allah, va'dinden aslâ dönmez! Şübhesiz ki Rabbinin katında bir gün, sizin saymakta olduklarınızdan bin sene gibidir.(1)*

(Hac 47)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Azabı senden acele istiyorlar, Allah, verdiği söze asla aykırı davranmayacak. Gerçekten, RAB'binin katındaki herhangi bir gün, saydıklarınızdan bin sene gibidir¹.

(Hac 47)

Hüseyin Atay Meali:

Senden, başlarına tezden azap getirmeni istiyorlar. Allah sözünden caymayacaktır. Doğrusu, Rabbinin katında bir gün saydıklarınızdan bin yıl gibidir.

(Hac 47)

İbni Kesir Meali:

Senden çabucak azabı getirmeni istiyorlar. Allah, asla vaadinden caymaz. Doğrusu Rabbının katında bir gün; saydıklarınızdan bin yıl gibidir.

(Hac 47)

İlyas Yorulmaz Meali:

Azabı acilen istiyorlar. Ancak Allah asla vaadinden dönmez. Rabbinin katında ki bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir.

(Hac 47)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve azabı senden acele istiyorlar. Ve Allah, asla vaadinden dönmez. Ve Rabbinin katındaki bir gün, sizin saydığınız bin sene gibidir.

(Hac 47)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onlar senden azabın çarçabuk gelmesini isterler. Allah verdiği sözden caymaz, işte senin çalabının katındaki bir gün sizin sayınızla bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Kadri Çelik Meali:

Onlar senden, azabın çarçabuk getirilmesini istiyorlar; Allah, vaadine kesin olarak muhalefet etmez. Şüphesiz senin Rabbinin katında bir gün, sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Mahmut Kısa Meali:

Ey Peygamber! İşledikleri bunca günahlara rağmen, hâlâ başlarına taşlar yağmadığını gören ve bundan cesaret alan zâlimler, ilâhî uyarıları alaya alarak azap konusunda sana meydan okuyorlar: Senden, —sanki bu konuda yetkin varmış gibi— bir an önce azâbı getirip kendilerini cezalandırmanı istiyorlar. Hiç kuşkusuz Allah, verdiği sözden asla caymaz. Fakat her şeyin bir zamanı var. Çünkü Allah, cezalandırmakta acele etmez. O’nun karar ve irâdesi, sizin zaman anlayışınıza ve takvim ölçülerinize göre değildir. Unutmayın ki, Rabb’inin katında bir gün, sizin ölçülerinize göre bin yıl gibidir. Nitekim, insanlık tarihini şöyle bir inceleyin:

(Hac 47)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Azabın çarçabuk getirilmesini istiyorlar senden. Andolsun ki Allah vaadinden dönen değildir. Cari olan Rabbinizin katındaki bir gün şöyledir: Sizin sayıp hesapladığınız bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Mehmet Türk Meali:

Onlar senden azabın çabuk gelmesini istiyorlar.1 (Elbette) Allah, verdiği sözden asla caymaz. (Fakat) Rabbinin katında bir gün, sizin hesabınıza göre bin yıl2 gibidir.*

(Hac 47)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar, senden azabın çabuklaşmasını isterler. Hâlbuki Allah, verdiği sözü asla bozmaz. Şüphesiz Rabbinin Katında öyle bir gün vardır ki, o sizin saydığınız bin yıla eşittir.

(Hac 47)

Muhammed Esed Meali:

Ve bir de (ey Muhammed,) (gelecekse gelsin diyerek) onlar azap konusunda sana meydan okuyorlar: fakat (bilmelidirler ki) Allah vaadinden asla cayacak değildir ve bilin ki, Rabbinin ölçüsüyle bir gün, sizin hesap ettiğiniz bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Senden azabın çabuklaştırılmasını istiyorlar; oysa Allah sözünden dönecek değildir. Ne var ki, rabbinin katında bir gün, sizin hesabınızla bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Mustafa Çavdar Meali:

Kalkmışlar bir de senden azabı acele getirmeni istiyorlar. Şunu iyi bilsinler ki Allah verdiği vaatten asla dönmez. Fakat Rabbinin katında bir gün, sizin hesabınıza göre bin yıl gibidir.

Bknz: (6/57) - (21/38)»(21/39) - (34/29)»(34/30) - (3/9) - (3/194) - (7/44) - (30/6) - (32/5)

(Hac 47)

Mustafa Çevik Meali:

Ey Peygamber! Gerçeği düşünmeden inkâr edenler, uyarıldıkları ve tehdit edildikleri azap için sana “Bir an önce gelsin de görelim” diyorlar. Onlar şunu iyi bilsinler ki Allah asla sözünden dönmez. O azabın bir gün mutlaka başınıza geleceğini aklınızdan çıkarmayın. Şunu da bilin ki Rabbinizin katındaki bir gün, sizin hesabınıza göre bin yıldır.

(Hac 47)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Bir de kalkmış, azabın çabuk gelmesi için seni sıkıştırıyorlar. Ama Allah sözünden asla caymaz; ve unutmayın ki, Senin Rabbin katında bir gün sizin hesabınıza göre tut ki bin yıldır;

(Hac 47)

Osman Okur Meali:

(Resûlüm!) Senden, başlarına acele azap getirmeni isitiyorlar. Allah sözünden asla caymayacaktır. Rabbinin katında bir gün, saydıklarınızdan bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve senden azabın acele gelmesini isterler. Halbuki, Allah vaadinde asla hulf etmez ve şüphe yok ki, Rabbin indindeki bir gün, sizin sayacaklarınızdan bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Ömer Öngüt Meali:

Onlar senden azabın çabuk gelmesini istiyorlar. Allah sözünden aslâ caymaz. Doğrusu Rabbinin katında bir gün, sizin saydıklarınızdan bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Ömer Sevinçgül Meali:

Senden acele azap istiyorlar. Allah, sözünden asla dönmez! Ancak, Rabbinin katında bir gün sizin sayınızla bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Sadık Türkmen Meali:

Bir de senden acele azap istiyorlar. Halbuki Allah asla vadinden caymaz. Şüphesiz Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Seyyid Kutub Meali:

Onlar senden azabımın bir an önce gerçekleşmesini istiyorlar. Oysa Allah sözünden caymaz ve Rabb'inin katındaki bir gün, sizin saydıklarınızdan bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Suat Yıldırım Meali:

Onlar senden o tehdit edildikleri azabı, çarçabuk getirmeni isterler. Telaşa kapılmasınlar, Allah vadinden asla dönmez. Bilin ki Rabbinizin ölçüsüyle bir gün, sizin hesabınıza göre bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Süleyman Ateş Meali:

Senden azabı çabuk istiyorlar. Allah sözünden caymaz. (Ama herşeyin bir zamanı vardır. O, acele etmez. Zira) Rabbinin yanında bir gün, sizin saydıklarınızdan bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Allah, sözünden asla caymadığı halde, onlar senden azabın çabuklaştırılmasını istiyorlar. Halbuki Rabinin katındaki bir gün sizin sayınızla bin yıl gibidir[1].

1) Demek ki gökler ve yer, Allah açısından altı günde (Araf 7/54) bizim açımızdan altı bin yılda yaratılmıştır. Bu ve benzeri ayetler, Allah'ın zamandan münezzeh olduğu iddialarının yanlışlığını gösterir. .

(Hac 47)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Senden, onlara bahsettiğin azabı çabuk getirmeni istiyorlar. Allah sözünden asla dönmez. Rabbinizin ölçüsüyle bir gün, sizin hesabınızla bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Şaban Piriş Meali:

Senden, azabı acele getirmeni istiyorlar. Fakat Allah, verdiği sözden dönmez. Rabbi'nin katında bir gün, sizin saydıklarınızdan bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Talat Koçyiğit Meali:

(Ey Muhammed!) Senden, azabın çabuk gelmesini istiyorlar. Allah, va'dinden asla dönmez. Rabbının katında bir gün, sizin saydıklarınızdan bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Tefhimul Kuran Meali:

Onlar senden, azabın çarçabuk getirilmesini istiyorlar; Allah, va'dine kesin olarak muhalefet etmez. Gerçekten, senin Rabbinin katında bir gün sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir.

(Hac 47)

Ümit Şimşek Meali:

Senden azabın çabuklaştırılmasını istiyorlar; oysa Allah vaadinden dönecek değildir. Ne var ki, Rabbinin katında bir gün, sizin hesabınızla bin sene gibidir.(14)*

(Hac 47)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Senden aceleyle azabı istiyorlar: Allah, vaadine asla ters düşmez. Şu da bir gerçek ki Rabbinin katındaki bir gün, sizin saymakta olduğunuzun bin yılı gibidir.

(Hac 47)