17. İsra Suresi / 18.ayet

Kim ahireti bırakıp hemen acil olanı dünyayı tercih ederse, biz istediğimiz kimse için burada dilediğimiz kadarını çabucak veririz. Sonra da cehennemi ona mekân yaparız, oraya kınanmış ve rahmetten dışlanmış olarak atılır.

Bknz: (2/200)(11/15)(42/20)

Mustafa Çavdar Meali

İsra 18 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Kim, şu hemencecik, pek tez geçen dünyayı dilerse biz de dilediğimize, dilediğimiz şeyi hemencecik veririz orada, sonra biz, cehennemi de onun için halkettik, oraya kınanmış, kovulmuş bir halde girer.

(İsra 18)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Her kim ki çarçabuk olanı (geçici dünya arzularını) ister (de ahireti önemsemezse), orada istediğimiz kimseye dilediğimiz (nimetleri) çabuklaştırıp (kolaylaştırırız, ama öldükten) sonra da ona cehennemi (yurt) kılarız; kınanmış ve kovulmuş olarak ona (cehenneme) atılır.

(İsra 18)

Abdullah Parlıyan Meali:

Her kim, bu çarçabuk geçen dünya hayatını dilerse, orada dilediğimiz kimseye, dilediğimiz kadarını verir, sonra da onu kınanmış ve mahrum bırakılmış olarak gireceği cehenneme sokarız.

(İsra 18)

Adem Uğur Meali:

Her kim bu çarçabuk geçen dünyayı dilerse ona, yani dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadarını dünyada hemen verir, sonra da onu, kınanmış ve kovulmuş olarak gireceği cehenneme sokarız.

(İsra 18)

Ahmet Hulusi Meali:

Kim önündeki dünyayı isterse, dilemişsek, dünyada ona istediğini veririz. Sonra onun için cehennemi mekan kılarız; aşağılanmış ve uzaklaştırılmış olarak ona yerleşir.

(İsra 18)

Ahmet Tekin Meali:

Kim, dünya hayatının günlük geçici kazancını isterse, istediğimize, sünnetimizin, düzenimizin yasaları içinde, irademizin tecellisine uygun olan kadarını dünyada âcilen veririz. Sonra da, ona cehennemi hazırlarız. Kınanmış ve rahmetimizden kovulmuş olarak orada yanar.

(İsra 18)

Ahmet Varol Meali

Kim bu çabucak geçeni (dünyayı) isterse, orada istediğimiz kimseye, dilediğimizi çabucak veririz. Sonra ona cehennemi nasip ederiz. Oraya kınanmış, (rahmetten) kovulmuş olarak ulaşır.

(İsra 18)

Ali Bulaç Meali:

Kim çarçabuk olanı (geçici dünya arzularını) isterse, orada istediğimiz kimseye dilediğimizi çabuklaştırırız, sonra ona cehennemi (yurt) kılarız; ona, kınanmış ve kovulmuş olarak gider.

(İsra 18)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Kim ameli ile dünya menfaatını isterse, dilediğimiz kimseye istediğimiz şeyi, dünyada peşin veririz; sonra da onu cehennem'e koyarız; kötülenmiş ve rahmetten koğulmuş bir halde ona ulaşır.

(İsra 18)

Ali Rıza Sefa Meali:

Kim ivedi olarak isterse, dilediğimiz kimseye, dilediğimiz ölçüde ivedi olarak veririz. Sonra, ona cehennemi veririz. Gözden düşmüştür; kovulmuş olarak oraya girer.

(İsra 18)

Ali Ünal Meali:

Kim Âhiret’i bırakıp sadece şu peşin dünya zevkini ister ve onun peşine düşerse, dilediğimiz kimseye takdir ettiğimiz miktarda o zevki tattırır, sonra da Cehennem’i ona mekân kılarız. Artık onun yüzüne bakılmaz ve o reddedilmiş biri olarak, kızarıp pişmek üzere Cehennem’e girer.

(İsra 18)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Kim, önce olan dünya hayatını isterse, eğer onun için bir şey dilemiş isek, o şeyi hemen ona veririz. Sonra ona Cehennemi nasip ederiz. Kınanmış ve kovulmuş olarak orada kavrulur.

(İsra 18)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Kim bu geçici dünyayı dilerse ona, yani dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadarını dünyada hemen veririz, sonra da onu, kınanmış ve kovulmuş olarak gireceği cehenneme sokarız.

(İsra 18)

Bekir Sadak Meali:

Dunyayi isteyene istedigimiz kimseye diledigimiz kadar hemen veririz. Sonra ona cehennemi hazirlariz; yerilmis ve kovulmus olarak oraya girer.

(İsra 18)

Besim Atalay Meali:

Kim ki çabuk geçen bu dünyayı isterse —dilediğimiz gibi— istediğimiz denli veririz ona, cehennemi yurt kılacağız; yerilerek, sürülerek azaba tıkılırlar da

(İsra 18)

Celal Yıldırım Meali:

Kim acele (ve peşin bir dünya hayatı) istiyorsa, biz Dünya'da dilediğimizi istediğimize acele olarak veririz. Sonra da Cehennem'i ona ayırırız ; yerilmiş ve kovulmuş olarak oraya varıp girer.

(İsra 18)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Kim geçici dünyanın mutluluğunu isterse dilediğimiz kimselere orada dilediğimiz kadar geçici nimet veririz. Fakat sonra onu cehenneme yollarız, horlanmış ve Allah'ın rahmetinden kovulmuş olarak oraya girer. *

(İsra 18)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Dünyayı isteyene istediğimiz kimseye dilediğimiz kadar hemen veririz. Sonra ona cehennemi hazırlarız; yerilmiş ve kovulmuş olarak oraya girer.

(İsra 18)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Kim bu geçici dünyayı isterse orada ona, (evet) dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadar hemen veririz. Sonra da cehennemi ona mekan yaparız. O, buraya kınanmış ve Allah'ın rahmetinden kovulmuş olarak girer.

(İsra 18)

Diyanet Vakfı Meali:

Her kim bu çarçabuk geçen dünyayı dilerse ona, yani dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadarını dünyada hemen verir, sonra da onu, kınanmış ve kovulmuş olarak gireceği cehenneme sokarız.

(İsra 18)

Edip Yüksel Meali:

Kim bu geçici dünyayı isterse, orada istediğimize dilediğimiz kadar veririz. Ancak daha sonra onu, kınanmış ve kovulmuş olarak cehenneme mahkum ederiz.

(İsra 18)

Elmalılı Orjinal Meali:

Her kim peşin istiyorsa ona Dünyada peşin veririz, dilediğimiz kadar istediğimize, sonra da ona Cehennemi tahsıs ederiz, mezmun, matrud bir halde ona yaslanır

(İsra 18)

Elmalılı Yeni Meali:

Her kim peşin isterse, ona, dünyada istediğimiz kimseye dilediğimiz kadar peşin veririz; sonra da ona cehennemi tahsis ederiz; kınanmış kovulmuş olarak ona yaslanır.

(İsra 18)

Erhan Aktaş Meali:

Kim aceleciyi[1] isterse, dilediğimiz kimseye dilediğimiz şeyi çabuklaştırırız. Sonra onun için Cehennem'i mekan yaparız. Kınanmış ve kovulmuş olarak oraya girer.

1)Geçici olan, çabuk biten dünyayı.

(İsra 18)

Gültekin Onan Meali:

Kim çarçabuk olanı (geçici dünya arzularını) isterse, orada istediğimiz kimseye dilediğimizi çabuklaştırırız, sonra ona cehennemi (yurt) kılarız; ona, kınanmış ve kovulmuş olarak gider.

(İsra 18)

Hakkı Yılmaz Meali:

Her kim çarçabuk geçen dünyayı isterse, istediğimiz kimseye, dilediğimiz şeyi çabuklaştırırız. Sonra onun için cehennemi hazırlarız, kınanmış ve kovulmuş olarak oraya girer.

(İsra 18)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Kim (yaptığı amelleriyle) acil/peşin olan (dünyalığı) isterse orada, dilediğimize dilediğimizi hemencecik veririz. Sonra da ona kınanmış ve (Allah’ın rahmetinden) kovulmuş olarak gireceği bir cehennem kılarız.

(İsra 18)

Harun Yıldırım Meali:

Her kim bu çarçabuk geçen dünyayı dilerse ona, yani dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadarını dünyada hemen verir, sonra da onu, kınanmış ve kovulmuş olarak gireceği cehenneme sokarız.

(İsra 18)

Hasan Basri Çantay:

Kim bu çarçabuk geçen (dünyayı) dilerse biz de burada ona, (evet) kimi dilersek ona, dileyeceğimiz şey'i çarçabuk veririz. Sonra da onu cehenneme sokarız. O, buraya kınanmış ve (rahmetimizden) koğulmuş olarak ulaşır.

(İsra 18)

Hayrat Neşriyat Meali:

Kim çabuk geçen (bu dünyay)ı isterse, (artık) orada istediğimiz şeyi kimin için dilersek, kendisine çabucak veririz; sonra ona Cehennemi tahsîs ederiz; kınanmış ve kovulmuş olarak oraya girer.

(İsra 18)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Kimler, acele olanı (dünya hayatını) istiyorsa, ona -yani¹ istediğimiz kimseye-, tercih ettiğimizi² acele veririz, sonra yerilmiş olarak, sürülmüş olarak kendisinin[aazabını] çekeceği cehennemi kendisi için meydana getiririz.

(İsra 18)

Hüseyin Atay Meali:

Kim çabuk olanı isterse, dilediğimize ondan istediğimiz kadar çabuklaştırırız. Sonra, cehennemi ona ayırırız, yerilmiş ve kovulmuş olarak oraya yaslanır.

(İsra 18)

İbni Kesir Meali:

Kim geçici dünyayı isterse; onun için orada dilediğimiz kadar, dilediğimiz kimseye hemen veririz. Sonra onun için cehennemi hazırlarız. Kötülenmiş ve koğulmuş olarak oraya girer.

(İsra 18)

İlyas Yorulmaz Meali:

Kim yaptıklarının karşılığını acil olarak bu dünyada isterse, biz istediğimiz kimseye istediğimiz kadarını acilen veririz. Sonrada o kimse için cehennem hazırladık ve kınanmış ve kovulmuş olarak cehenneme girer.

(İsra 18)

İskender Ali Mihr Meali:

Kim acele (bu dünyada acil) olarak isterse, istediğimiz kimseye, dilediğimiz şeyi ona orada acele verdik. Sonra onu cehennem ehli kıldık. Zemmedilmiş (ayıplanmış) ve (rahmetten) kovulmuş olarak, ona (cehenneme) atılır.

(İsra 18)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Herkim bu çarçabuk geçen dünyayı diliyecek olursa orada dilediğimiz kadarını dilediğimize çabucacık veririz. Sonra da onu Cehennem'e sokarız. O kimse buraya yerilmiş, sürülmüş olarak girer.

(İsra 18)

Kadri Çelik Meali:

Kim çarçabuk olanı (geçici dünya arzularını) isterse, orada istediğimiz kimseye dilediğimizi çabuklaştırırız. Sonra da ona cehennemi (yurt) kılarız da ona, kınanmış ve kovulmuş olarak gider.

(İsra 18)

Mahmut Kısa Meali:

Her kim yalnızca şu gelip geçici olan dünyanın zevk ve arzularını istiyorsa, bu dünyada dilediğimiz kimseye, dilediğimiz kadar nîmeti peşin olarak hemen veririz; öyle ki, hepsi çalışmasının karşılığını tam olarak alır fakat sonunda, ona cehennemi ebedî yurt yaparız; alçaltılmış ve Allah’ın rahmetinden kovulmuş bir hâlde oraya girer!

(İsra 18)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Sizden kim dünya hayatını dilerse, orada onu dilediğimize verir Rızamız kadar olur o da. Sonra onu kınanmış mahrum bırakılmış yapar Asıl mekanı olan gideceği yer, cehenneme perişan halde ulaşır.

(İsra 18)

Mehmet Türk Meali:

Kim, geçici dünya arzularını isterse, orada dilediğimiz kadarını, istediğimiz kimselere hemen veririz,1 sonra da onu kınanmış ve kovulmuş olarak gideceği yer olan cehenneme sokarız.*

(İsra 18)

Muhammed Celal Şems Meali:

Kim bu dünyayı isterse, onlardan dilediğimize, bu dünyada çabuk (bir yarar) sağlarız. Ancak bundan sonra (da,) kendisine Cehennem (azabı) tahsis ederiz. Oraya ayıplanmış ve kovulmuş olarak girer.

(İsra 18)

Muhammed Esed Meali:

Kim ki, bu geçici hayatın (hazları) peşinde koşmak isterse, bu istediğinden dilediğimiz kadar, gerekli gördüğümüz kimseye hemen veririz; ama sonra onun payını cehennem kılarız ki oraya kınanmış ve kovulmuş olarak katlanmak zorunda kalacaktır!

(İsra 18)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Kim ki, bu çarçabuk geçen dünyayı dilerse ona, yani dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadarını dünyada hemen verir, sonra da onu, kınanmış ve kovulmuş olarak gireceği Cehenneme atarız.

(İsra 18)

Mustafa Çavdar Meali:

Kim ahireti bırakıp hemen acil olanı dünyayı tercih ederse, biz istediğimiz kimse için burada dilediğimiz kadarını çabucak veririz. Sonra da cehennemi ona mekân yaparız, oraya kınanmış ve rahmetten dışlanmış olarak atılır.

Bknz: (2/200) - (11/15) - (42/20)

(İsra 18)

Mustafa Çevik Meali:

Kim ki dünya hayatının hazları, zevkleri, serveti, şanı, şöhreti peşinde koşarak sadece geçici olan nimetlere talip olup da âhireti gözden çıkarırsa Biz de bunlardan dilediğimiz kimselere dilediğimiz kadar dünyadan pay veririz, fakat sonunda kovulmuş ve kınanmış olarak cehenneme atarız.

(İsra 18)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Her kim ki, hemen 'şimdi ve burada'nın geçici hazlarını tercih ederse, Biz de onun payını orada hızlandırır, dilediğimiz kimseye istediğimiz kadar veriveririz; ne ki sonunda ona cehennemi tahsis ederiz (de), o oraya kınanmış ve gözden çıkarılmış biri olarak atılır.

(İsra 18)

Osman Okur Meali:

Her kim (sadece) bu çarçabuk geçen dünya için gayret gösterirse ona, yani (o yönde) gayret sarfeden kimseye dilediğimiz kadarını dünyada hemen verir, sonra da onu, kınanmış ve kovulmuş olarak gireceği cehenneme sokarız.

(İsra 18)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Her kim bu çabuk geçeni (bu dünya varlığını) dilerse onun için burada dilediğimiz miktarı çarçabuk veririz, dilediğimize. Sonra ona Cehennemi tahsis kılmış oluruz. Oraya kınanmış, kovulmuş bir halde yaslanır.

(İsra 18)

Ömer Öngüt Meali:

Kim bu çarçabuk geçen dünyayı isterse, biz de burada ona, evet kimi dilersek ona, dilediğimiz kadar hemen veririz. Sonra da ona cehennemi hazırlarız. Kınanmış ve rahmetimizden kovulmuş olarak oraya girer.

(İsra 18)

Ömer Sevinçgül Meali:

Kim peşin olanı ‘dünyayı’ isterse, dilediğimiz kimseye peşin olandan dilediğimiz kadarını hemen veririz. Sonra da, ona cehennemi hazırlarız. Yerilmiş ve kovulmuş bir hâlde girer!

(İsra 18)

Sadık Türkmen Meali:

KİM bu çabuk geçen dünyayı isterse orada istediğimiz kişiye, onun için varettiğimiz kadarını veririz! Sonra da ona (sonsuz kalmak üzere) cehennemi vatan kılarız. Kovulmuş, kınanmış olarak oraya yaslanır.

(İsra 18)

Seyyid Kutub Meali:

Kim geçici dünyanın mutluluğunu isterse dilediğimiz kimselere orada dilediğimiz kadar geçici nimet veririz. Fakat sonra onu cehenneme yollarız, horlanmış ve Allah'ın rahmetinden kovulmuş olarak oraya girer.

(İsra 18)

Suat Yıldırım Meali:

Kim şu peşin dünya zevkini isterse, Biz de dilediğimiz kimse hakkında ve dilediğimiz miktarda, o dünya zevkini ona veririz. Ama sonra ona cehennemi mekan kılarız,O da yerilmiş ve kovulmuş olarak oraya atılır.

(İsra 18)

Süleyman Ateş Meali:

Kim bu aceleci(dünya)yı isterse, orada ona, (evet) istediğimiz kimseye hemen çabucak dilediğimiz kadar veririz; ama sonra yerini cehennem yaparız! Kınanmış ve kovulmuş olarak oraya girer.

(İsra 18)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Kim çarçabuk olanı[1] isterse orada, dilediğimiz kişiye, tercih ettiğimiz kadar verir sonra cehennemi onun yeri yaparız. Oraya alçalmış ve kovulmuş olarak gider.

1) Helal, haram demeden bir an önce ele geçecek şeyleri, Dünya nimetini. Bkz: Bakara 2/200

(İsra 18)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Kim dünyayı isterse, dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadar veririz. Ama onu, kınanmış ve kovulmuş olarak cehenneme sokarız.

(İsra 18)

Şaban Piriş Meali:

Kim, çarçabuk olanı/dünyayı isterse, burada dilediğimize acele isteğini veririz. Sonra ona cehennemi hazırladık. Yerilmiş ve koğulmuş olarak oraya girecektir.

(İsra 18)

Talat Koçyiğit Meali:

Kim çabucak gelip geçen dünyayı dilerse, biz de orada ona dilediğimiz şeyi dilediğimiz kimse için vermekte acele ederiz; sonra da ona cehennemi hazırlarız. Yerilmiş ve kovulmuş olarak oraya girer.

(İsra 18)

Tefhimul Kuran Meali:

Kim çarçabuk olanı (geçici dünya arzularını) isterse, orada istediğimiz kimseye dilediğimizi çabuklaştırırız, sonra da ona cehennemi (yurt) kılarız; ona, kınanmış ve kovulmuş olarak gider.

(İsra 18)

Ümit Şimşek Meali:

Kim bu peşin dünyayı isterse, Biz dilediğimiz kadarını dilediğimiz kimseye bu dünyada peşin olarak verir, sonra Cehennemi ona mekân yaparız. O da kınanmış ve kovulmuş olarak oraya girer.

(İsra 18)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Peşin isteyene dünyada peşin veririz: Dilediğimize dilediğimiz kadar. Sonra da ona cehennemi veririz; yaslanır ona, kınanmış ve kovulmuş olarak.

(İsra 18)