17. İsra Suresi / 48.ayet
İsra 48 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Bak da gör, sana nasıl örnekler getirip de saptılar ve artık bir yol bulmaya güçleri yetmeyecek onların.
(İsra 48)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
(Dikkat et) Sana nasıl örnekler (kafa karıştırıcı şeytani misaller) vererek saptıklarına bir bak, artık onların (İslam ve insanlık adına hayırlı) bir yola (girmeye iz’an ve vicdan) güçleri yetmemektedir.
(İsra 48)Abdullah Parlıyan Meali:
Baksana, onlar seni kimlere benzettiler de saptılar. Artık bir yol bulmaya güçleri yetmeyecek onların.
(İsra 48)Adem Uğur Meali:
Baksana; senin için ne türlü benzetmeler yaptılar! Bu yüzden, (öyle bir) saptılar ki, artık (doğru) yolu bulamayacaklardır.
(İsra 48)Ahmet Hulusi Meali:
Bak senin için nasıl benzetmeler yaptılar da bu sebeple saptılar! Artık (Hakikate götüren) bir yol bulamazlar!
(İsra 48)Ahmet Tekin Meali:
İbret nazarıyla bak, senin için ne türlü benzetmeler yaptılar. Bu yüzden başlarına buyruk hareket ederek hak yoldan uzaklaştılar, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih ettiler, artık doğru yola ulaşabilecekleri bir çıkış yolu da bulamayacaklar.
(İsra 48)Ahmet Varol Meali
Bak sana nasıl örnekler verdiler de saptılar. Artık bir yol (bulmay)a güç yetiremezler.
(İsra 48)Ali Bulaç Meali:
Sana nasıl örnekler vererek saptıklarına bir bak, artık onların bir yola güçleri yetmemektedir.
(İsra 48)Ali Fikri Yavuz Meali:
Bak, seni nelere nisbet ettiler (şairdir, sahirdir, mecnundur dediler) de nasıl dalâlete düştüler! Artık hak yolu bulmağa güçleri yetmez.
(İsra 48)Ali Rıza Sefa Meali:
Senin için nasıl yakıştırmalar yapıyorlar bak? Böylece yoldan çıktılar ve artık bir yol bulamazlar.
(İsra 48)Ali Ünal Meali:
Bak (Rasûlüm), hakkında ne tuhaf benzetmeler uyduruyor (ve sana bazen büyücü, bazen şair, bazen büyülenmiş, bazen mecnun, bazen kâhin diyorlar); böyle diye diye tamamen sapıp gittiler de, artık kendilerini hidayete ulaştıracak yolu bulabilecek durumda değildirler.
(İsra 48)Bahaeddin Sağlam Meali:
İşte bak; senin için nasıl örnekler verdiler! Onun için öyle saptılar ki yol bulamıyorlar.
(İsra 48)Bayraktar Bayraklı Meali:
Baksana, senin için ne türlü benzetmeyi yaptılar! Bu yüzden öylesine saptılar ki, artık doğru yolu bulamayacaklardır.
(İsra 48)Bekir Sadak Meali:
Sana nasil misaller verdiklerine bir bak! Bu yuzden sapmislardir, artik bir yol da bulamamaktadirlar.
(İsra 48)Celal Yıldırım Meali:
Dikkat et, sana nasıl da misâller veriyorlar da bu yüzden sapıttılar ; artık bir yol da bulamıyacaklar.
(İsra 48)Cemal Külünkoğlu Meali:
(Ey Resulüm!) Bak, senin için (sihirbaz, kâhin, mecnun gibi) ne türlü benzetmeler yaptılar da saptılar. Artık onların doğru yolu bulmaya güçleri kalmamıştır.
(İsra 48)Diyanet İşleri Eski Meali:
Sana nasıl misaller verdiklerine bir bak! Bu yüzden sapmışlardır, artık bir yol da bulamamaktadırlar.
(İsra 48)Diyanet İşleri Yeni Meali:
Bak, senin için ne türlü benzetmeler yaptılar da saptılar. Artık (doğru) yolu bulamazlar.
(İsra 48)Diyanet Vakfı Meali:
Baksana; senin için ne türlü benzetmeler yaptılar! Bu yüzden, (öyle bir) saptılar ki, artık (doğru) yolu bulamayacaklardır.
(İsra 48)Edip Yüksel Meali:
Dikkat et, seni nasıl da tanımlayarak sapıyorlar ve artık bir daha yol bulamazlar
(İsra 48)Elmalılı Orjinal Meali:
Bak seni nelere kıyas ettiler de nasıl dalalete düştüler, onun için bir yol bulmağa tab-ü tüvanları yok
(İsra 48)Elmalılı Yeni Meali:
Bak seni nelerle mukayese ettiler de nasıl sapıklığa düştüler, onun için bir yol bulmaya da güçleri yok.
(İsra 48)Erhan Aktaş Meali:
Seni neye benzettiklerine[1] bir bak! Bu yüzden sapkınlaştılar. Artık, bir daha doğru yolu bulamazlar.
1)Mecnun, kahin, sihirbaz, şair vs.
Gültekin Onan Meali:
Sana nasıl örnekler vererek saptıklarına bir bak, artık onların bir yola güçleri yetmemektedir.
(İsra 48)Hakkı Yılmaz Meali:
Senin için nasıl örnekler verdiklerine bir bak! Böylece sapıklığa düştüler! Artık bir yola da güçleri yetmez.
(İsra 48)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Sana (deli, büyülenmiş gibi) örnekler verip nasıl saptıklarına baksana! Onlar (doğru) yolu bulmaya güç yetiremezler.
(İsra 48)Harun Yıldırım Meali:
Baksana; senin için ne türlü benzetmeler yaptılar! Bu yüzden, saptılar ki, artık yolu bulamayacaklardır.
(İsra 48)Hasan Basri Çantay:
Bak, sana nasıl misaller getirib sapdılar. Artık onlar bir yol (bulmıy) a güc yetiremiyeceklerdir.
(İsra 48)Hayrat Neşriyat Meali:
Bak, senin için (şâir, sihirbaz ve kâhin diyerek) nasıl misâller getirdiler de bu yüzden dalâlete düştüler; artık (hakka giden) bir yola güçleri yetmez.
(İsra 48)Hubeyb Öndeş Meali: /
Bak, senin için nasıl misaller örneklendirdiler de yolu kaybettiler? Artık, herhangi bir yola güçleri yetmiyor.
(İsra 48)Hüseyin Atay Meali:
47-48 Hani, seni dinlerken niye dinlediklerini; hem gizli toplantılarında, hani haksızlık yapanların "Siz ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz" dediklerini iyi biliriz. Bak sana nasıl örnekler veriyorlar? Artık şaşırdılar, bir yol bulamayacaklardır.
(İsra 48)İbni Kesir Meali:
Bak, sana nasıl misaller veriyorlar. Bunun için dalalete düşmüşlerdir. Ve bir daha yol bulamamaktadırlar.
(İsra 48)İlyas Yorulmaz Meali:
Onlara bak, sana nasıl misaller anlatıyorlar. Artık onlar doğrulardan sapmış olup, hakikate ulaşmak için kendilerine asla bir yol bulamayacaklar.
(İsra 48)İskender Ali Mihr Meali:
Bak, senin için nasıl misaller getirdiler (sana büyülenmiş, mecnun, deli, şair dediler) ve böylece dalâlette kaldılar. Artık yola (Sıratı Mustakîm'e) ulaşmaya güçleri yetmez.
(İsra 48)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
Bak, seni kimlere benzettiler! Onlar bir kere sapılmışlardır, artık yollarını bulmıya güçleri yetmiyecektir.
(İsra 48)Kadri Çelik Meali:
Sana nasıl örnekler (kötü sıfatlar) vererek saptıklarına bir bak! Artık onların (doğru) yolu bulmaya güçleri yetmemektedir.
(İsra 48)Mahmut Kısa Meali:
Ey Muhammed! Bak; zâlimler, gerçeği çarpıtmak için senin hakkında kimi zaman büyücü, kimi zaman büyülenmiş, bazan zeki bir düzenbaz, bazan deli, bazan da şâir diyerek nasıl saçma ve anlamsız örnekler getirdiler de doğru yoldan iyice saptılar; bu bakış açısıyla, bir daha da doğru yola gelemezler!
(İsra 48)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Sana öylesine örnek verdiler de saptılar. Artık onların bir yol bulmaya güçleri yetmez.
(İsra 48)Mehmet Türk Meali:
Bak, seni nelerle mukayese ederek, nasıl da sapkınlığa düştüler. Artık onlar, hak yolu asla bulamazlar.1*
(İsra 48)Muhammed Celal Şems Meali:
Bak, senin hakkında nasıl örnekler ileri sürüyorlar! Bunun sonucu (doğru yoldan) saptılar. Artık (doğru) yolu bulamazlar.
(İsra 48)Muhammed Esed Meali:
Seni benzettikleri şeye bak (ey Peygamber!) Bir kere yoldan çıkmış bunlar ve bu yüzden (hakka çıkan) bir yol da bulacak durumda değiller artık!
(İsra 48)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Bak senin için nasıl örnekler verdiler de bu yüzden nasıl sapıklığa düştüler! Artık doğru yolu bulmaya güçleri yetmez.
(İsra 48)Mustafa Çavdar Meali:
Şunlara bak, sana neler yakıştırıyorlar öyle! Ve öyle bir sapıyorlar ki, artık doğru yolu bulmalarına imkân yok.Bknz: (10/90)»(10/93) - (23/25) - (25/41) - (51/52)
(İsra 48)Mustafa Çevik Meali:
47-49 Hakikati inkâr edenlerden bir kısmının da seni dinler gibi gözükmekte olduklarını çok iyi bilmekteyiz. Bunların kendi aralarında görüştüklerinde ise “Şayet onun söylediklerine uyarsanız, büyülenmiş bir adama uymuş olursunuz.” dediklerinin de şahidiyiz. Onların sapıklıkları, azgınlıkları, zaten seni bir sihirbaza ya da kâhine benzetmelerinden belli değil mi? Onlar gerçeklerden kopuk ve çirkin yakıştırmalarından dolayı da doğru yolu bulamazlar. Ayrıca bu benzetmelerinin yanında, “Ne yani, biz kemik yığını haline gelip toprağa karıştıktan sonra, ete kemiğe bürünüp yeniden mi diriltileceğiz, bu olacak şey mi?” diyorlar.
(İsra 48)Mustafa İslamoğlu Meali:
Şunların seni neye benzettiklerine bir bak hele! Ve sonuçta öyle bir sapıtıyorlar ki, bir daha doğru yolu bulacak (muhakeme) gücünü asla kendilerinde bulamıyorlar.
(İsra 48)Osman Okur Meali:
Bak, senin için ne türlü benzetmeler yaptılar da saptılar. Artık (akıllarını kullanmazlarsa doğru) yolu bulamazlar.
(İsra 48)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Bak senin için nasıl misaller irad ettiler, artık onlar sapıtmış oldular, artık onlar doğru bir yola (gitmeğe) güç yetiremezler.
(İsra 48)Ömer Öngüt Meali:
Bak! Sana nasıl misaller veriyorlar? Bunun için dalâlete düştüler ve bir daha yol bulamamaktadırlar.
(İsra 48)Ömer Sevinçgül Meali:
Bak seni neye benzetiyorlar! İyice sapıttılar, artık yol bulacak durumda değiller!
(İsra 48)Sadık Türkmen Meali:
Bak, sana nasıl misaller verdiler? Böylece şaşırdılar, artık bir yol bulmaya güç yetiremezler.
(İsra 48)Seyyid Kutub Meali:
Senin hakkında nasıl benzetmeler, ne tür yakıştırmalar yaptıklarına baksana! Sapıttılar, bir türlü doğru yolu bulamıyorlar.
(İsra 48)Suat Yıldırım Meali:
Bak Resulüm, seni nelere kıyas ettiler (gah şair, gah büyücü, gah kahin, gah mecnun dediler) de nasıl dalalete düştüler? Hem öyle sersemleştiler ki artık yol bulacak halleri kalmadı.
(İsra 48)Süleyman Ateş Meali:
Bak, nasıl misaller verdiler (seni şa'ire, büyücüye, kahine ve mecnuna benzettiler) de şaştılar. Artık bir daha yolu bulamazlar.
(İsra 48)Süleymaniye Vakfı Meali:
Baksana seni nelere benzettiler de sapıttılar. Artık bir çıkış yolu bulamazlar.
(İsra 48)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Sana neler yakıştırdıklarını bir düşün! Bunlar bir kere doğru yoldan saptılar, artık bir çıkış yolu bulamazlar.
(İsra 48)Şaban Piriş Meali:
Sana nasıl örnek verdiklerine bir bak! Bu sebeple onlar sapıtmışlardır. Artık yol da bulamazlar.
(İsra 48)Talat Koçyiğit Meali:
Bak sana nasıl da misaller veriyorlar. Bu yüzden sapmışlardır da doğru yolu bulamamaktadırlar.
(İsra 48)Tefhimul Kuran Meali:
Sana nasıl örnekler vererek saptıklarına bir bak, artık onların bir yola güçleri yetmemektedir.
(İsra 48)Ümit Şimşek Meali:
Seni benzettikleri şeye bak! Onlar öyle bir saptılar ki, bir daha da yollarını bulamıyorlar.
(İsra 48)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Bak nasıl örnekler verdiler sana, nasıl sapıttılar. Artık hiçbir yola varamazlar.
(İsra 48)