50. Kaf Suresi / 36.ayet

Biz önce gelip geçmiş üstelik onlardan daha güçlü ve ülke ülke gezip hâkimiyetler kurmuş nice memleketleri helak ettik. Peki, onlardan hiç kurtulan var mı?

Bknz: (10/13)(14/44)»(14/45)

Mustafa Çavdar Meali

Kaf 36 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve nice nesiller helak ettik onlardan önce; onlar, bunlardan daha çokluktu, daha güçlü kuvvetliydi, derken şehirleri delikdeşik etmişlerdi, her tarafı ellerine geçirmişlerdi, fakat bir kaçacak yer mi var?

(Kaf 36)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Biz bunlardan önce de nice nesilleri ve yerleşim merkezlerini yıkıma uğrattık ki onlar, zorbaca yakalamak (yakıp-yıkmak, baskı ve şiddetle yönetmeye kalkmak ve sindirip pusturmak) bakımından kendilerinden daha şedit ve üstün (insanlardı; bunlar bulundukları) beldeleri (ve bölgeleri, ziraat ve madencilik amaçlı çalışmalarla yerin altını üstüne getirmiş, sayısız kazı, inşaat ve araştırmalarla her yanı) delik-deşik etme (imkânı bulmuşlardı. Ama sonunda) kaçacak bir yer var mı? (Allah’ın elinden nasıl kurtulacaklardı?)

(Kaf 36)

Abdullah Parlıyan Meali:

Bu inkârcılardan önce, nice nesilleri helak etmiştik ki, onlar kuvvetçe bunlardan daha üstün ve çetin idiler, şehirleri imar etmek üzere veya ölümden kaçmak üzere, nice ülkeleri işgal etmişlerdi. Böyle iken sığınacak bir yer mi buldular?

(Kaf 36)

Adem Uğur Meali:

Biz, onlardan önce kendilerinden daha güçlü olan, diyar diyar dolaşan nice nesilleri helâk etmişizdir. Kurtuluş var mı?

(Kaf 36)

Ahmet Hulusi Meali:

Onlardan önce nice nesil helak ettik ki onlar güç itibarıyla bunlardan daha çetindiler! Bu yüzden beldelerde delik aradılar (sığınacak)... Kaçıp sığınacak bir yer var mı?

(Kaf 36)

Ahmet Tekin Meali:

Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. Onlar, bunlardan daha çok karşı koyacak güce sahip zorba idiler. Diyar diyar, ülke ülke dolaşarak kaçacak, sığınacak yer aradılar. Kaçıp kurtulacak yer var mı hiç?

(Kaf 36)

Ahmet Varol Meali

Onlardan önce nice nesilleri helak ettik ki onlar bunlardan daha güçlüydüler. Öyle ki memleketleri delik deşik etmişlerdi. (Ama) kaçacak bir yer var mı?

(Kaf 36)

Ali Bulaç Meali:

Biz bunlardan önce nice nesiller yıkıma uğrattık ki onlar, zorbaca yakalamak (yakıp yıkmak, baskı ve şiddetle yönetmek, sindirmek) bakımından kendilerinden daha üstündüler; şehirlerde (yerin üstünü altına getirip, sayısız kazı, inşaat ve araştırmalarla her yanı) delik deşik etmişlerdi. (Ama) kaçacak bir yer var mı?

(Kaf 36)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Onlardan (senin kavminden) önce, biz nice nesilleri helâk ettik ki, onlar senin kavminden daha kuvvetli idiler. Öyle ki, memleketleri delik deşik etmişler, (her tarafı dolaşmışlar, ölümden kurtulmağa çare aramışlardı). Kaçacak bir yer var mı?

(Kaf 36)

Ali Rıza Sefa Meali:

Onlardan önceki, zorbalık ve acımasızlık yönünden kendilerinden daha güçlü nice kuşakları yıkıma uğrattık. Gezginler gibi yörelerde dolaşarak, sığınacak bir yer aradılar; kaçacak yer mi var?

(Kaf 36)

Ali Ünal Meali:

Biz, onlardan (Mekkeli kâfirlerden) önce nice nesilleri helâk ettik. Onlar, bunlardan daha güçlü–kuvvetli, daha savaşçı idiler ve hakimiyetlerini yaymak için başka ülkelere akınlar ederlerdi. Ama (Allah’ın cezası geldikten sonra) kaçıp kurtulacak yer var mıdır ki?

(Kaf 36)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ve kendilerinden önce, onlardan daha güçlü nice çağları helak ettik. Şehir ve memleketleri gezip dolaştılar. Acaba kurtuluşları oldu mu?

(Kaf 36)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Biz onlardan önce, kendilerinden daha güçlü olan, diyar diyar dolaşan nice nesilleri helak ettik. Kurtuluş var mı?

(Kaf 36)

Bekir Sadak Meali:

Bu inkarcilardan once, kendilerinden daha kuvvetli olan, diyar diyar dolasan nice nesilleri yok etmisizdir. Kurtulusu var mi?

(Kaf 36)

Besim Atalay Meali:

Onlardan önce nice nice kurunları yok ettik, kuvvetçe onlardan daha katı idiler, kentlerde dolaşırlardı, var mı bir kaçacak yer?

(Kaf 36)

Celal Yıldırım Meali:

Bu küfre sapanlardan önce nice kuşakları yok ettik ki onlar, bunlardan daha güçlü, daha çetin, vurup kırıcı, tutup yıkıcı idiler. Şehirlerde delikler, sığınaklar meydana getirmişlerdi. Var mı bir kaçıp kurtulacak yer?

(Kaf 36)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Biz onlardan önce, kendilerinden daha kuvvetli nice nesilleri (yaptıkları yüzünden) helâk ettik de (ölmemek için) ülke ülke dolaşıp kaçacak delik aradılar. Ama kaçacak bir yer mi var?

(Kaf 36)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Bu inkarcılardan önce, kendilerinden daha kuvvetli olan, diyar diyar dolaşan nice nesilleri yok etmişizdir. Kurtuluşu var mı?

(Kaf 36)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Biz onlardan önce, kendilerinden daha zorlu nice nesilleri helak ettik de ülke ülke dolaşıp kaçacak delik aradılar. Kaçacak bir yer mi var?

(Kaf 36)

Diyanet Vakfı Meali:

Biz, onlardan önce kendilerinden daha güçlü olan, diyar diyar dolaşan nice nesilleri helâk etmişizdir. Kurtuluş var mı!  *

(Kaf 36)

Edip Yüksel Meali:

Onlardan önce, onlardan daha güçlü nice nesilleri yok etmiştik. Ülke ülke dolaşmışlardı; kurtuluşu var mı?

(Kaf 36)

Elmalılı Orjinal Meali:

Hem önlerinde nice karn helak ettik, onlar tutumca onlardan daha çetin idiler, beldelerde delik aradılar. Var mı bir kaçamak?

(Kaf 36)

Elmalılı Yeni Meali:

Önlerinden nice nesilleri helat ettik ki, onlar bunlardan tutumca (kuvvetçe) daha çetindiler ve şehirlerde kaçacak delik aradılar. Var mı bir kaçacak yer?

(Kaf 36)

Erhan Aktaş Meali:

Onlardan önce, kendilerinden daha güçlü nice nesilleri yok ettik. Yok olmaktan kurtulmak için belde belde dolaştılar. Böyleyken sığınacak bir yer buldular mı?

(Kaf 36)

Gültekin Onan Meali:

Biz bunlardan önce nice nesiller yıkıma uğrattık ki onlar, zorbaca yakalamak (yakıp yıkmak, baskı ve şiddetle yönetmek, sindirmek) bakımından kendilerinden daha üstündüler; şehirlerde (yerin üstünü altına getirip, sayısız kazı, inşaat ve araştırmalarla her yanı) delik deşik etmişlerdi. (Ama) kaçacak bir yer var mı?

(Kaf 36)

Hakkı Yılmaz Meali:

Biz onlardan önce kendilerinden daha çetin güce sahip nice nesilleri değişime, yıkıma uğrattık. Öyle ki onlar beldeleri delik-deşik ediyorlardı. Hiç kaçıp kurtulacak yer var mı?

(Kaf 36)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Biz, onlardan önce, kendilerinden çok daha güçlü nice kavmi helak ettik. Onlar, beldeleri (kazarak, ekerek, arayarak) delik deşik etmişlerdi. (Tüm bu imkân ve güce rağmen ölümden) kaçışları var mıydı?

(Kaf 36)

Harun Yıldırım Meali:

Biz, bunlardan önce kendilerinden daha çetin güce sahip nice nesiller helak ettik. Yeri delik deşik etmişlerdi. Kaçıp sığınacak yer buldular mı?

(Kaf 36)

Hasan Basri Çantay:

Biz, bunlardan evvel nice nesilleri helak etdik ki onlar kuvvetçe kendilerinden daha (üstün ve) çetin idiler, (Öyle ki ölümden kurtulmak için) memleketlerde delikler aramışlardı. (Fakat) firara bir (çare) var mıydı?

(Kaf 36)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Biz) onlardan (Mekke'lilerden) önce, nice nesilleri helâk ettik ki, onlar kendilerinden kuvvetçe daha şiddetli idiler; bu yüzden diyar diyar dolaştılar. (Hiç ölümden)kurtuluş var mı?

(Kaf 36)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Kendilerinden önce, yakalama [cezalandırma] bakımından kendilerinden daha şiddetli olan kaç kentten helak ettik, ardından "Hiçbir kurtuluş yok mu?" [diye] beldelerde yol aldılar.

(Kaf 36)

Hüseyin Atay Meali:

Bunlardan önce, kendilerinden daha zorba olan nice nesilleri yok etmişizdir. Sığınacak bir yer var mı? diye ülkeleri dolaşıp durmuşlardı.

(Kaf 36)

İbni Kesir Meali:

Biz; onlardan önce, kendilerinden daha kuvvetli olan ve diyar diyar dolaşan nice nesilleri yok etmişizdir. Kurtuluş var mı?

(Kaf 36)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onlardan önce, onlardan daha güçlü ve daha zorba olan nice şehirleri yok ettiğimizde, başka beldelerde kaçacak yer aradılar.

(Kaf 36)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve onlardan önce, yakıp yıkmak ve şiddet bakımından, onlardan daha kuvvetli nice nesilleri helâk ettik. Oysaki beldelerde (helâk olmaktan kurtulmak için) gezip dolaştılar, yer araştırdılar. Kaçıp kurtulacak bir yer var mı ki ?

(Kaf 36)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Biz onlardan önce de nice soyları yoketmişizdir. Onlar gücce kendilerinden üstün idiler. Öyle iken ülkeden ülkeye kaçmak için delik aramışlardı.

(Kaf 36)

Kadri Çelik Meali:

Biz, onlardan önce kendilerinden daha güçlü olan, diyar diyar dolaşan nice nesilleri helâk etmişizdir. (Azaptan) Kurtuluş yolu var mı?

(Kaf 36)

Mahmut Kısa Meali:

Biz onlardan önce, kendilerinden çok daha güçlü nice toplumları yok etmiştik de, azâbımız başlarına çöküverince şehirlerde çil yavrusu gibi sağa sola kaçışmışlardı fakat azâbımızdan kurtulmaya imkân var mı!

(Kaf 36)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Açıkça nice nesilleri helak ettik kendilerinden önce. Onlar çok güçlüydüler Farklı şehirleri yönetmek için delik deşik etmişlerdi, Kurtuluş mu var?

(Kaf 36)

Mehmet Türk Meali:

“(Ey Muhammed!) Biz onlardan önce kendilerinden kuvvet bakımından daha üstün nice nesilleri helâk ettik. Ve onlar şehirlerde kaçacak delik aradılar. (Bu helâkten) hiç kurtuluş var mı?”1*

(Kaf 36)

Muhammed Celal Şems Meali:

Biz, bunlardan önce nice kavimleri helâk ettik. Onlar, yakalayıp, (ceza vermekte) bunlardan daha serttiler. Onlar, yeryüzünde mağaralar (da) yaptılar. (Ancak Allah’ın azabından) hiç kurtuluş olur mu?

(Kaf 36)

Muhammed Esed Meali:

Bu (gün hakikati inkar ede)nlerden önce -onlardan çok daha güçlü olan- kaç nesli yok ettik ama (her ne zaman azabımız başlarına geldiyse) yeryüzünde gezginler gibi dolaşıp sığınacak bir yer aradılar.

(Kaf 36)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Biz; onlardan önce, kendilerinden daha güçlü olan ve diyar diyar dolaşan nice kuşakları yok etmişizdir. Bizden kurtuluş var mıdır?

(Kaf 36)

Mustafa Çavdar Meali:

Biz önce gelip geçmiş üstelik onlardan daha güçlü ve ülke ülke gezip hâkimiyetler kurmuş nice memleketleri helak ettik. Peki, onlardan hiç kurtulan var mı?

Bknz: (10/13) - (14/44)»(14/45)

(Kaf 36)

Mustafa Çevik Meali:

36-37 Ey Peygamber! Allah adına yapmakta olduğun daveti kabul etmeyenlerden daha güçlü olan geçmişteki müşrik ve kâfir kavimleri de helak edip, âhiretteki azaba mahkûm ettik. Şüphesiz bunlardan düşünenler için alınacak dersler vardır.

(Kaf 36)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Biz, onlardan önce nice uygarlıkları helak etmişiz; onlar güç ve kutret olarak bunlardan çok daha ileriydiler; fakat "Bir sığınak yok mu?" diye sığınacak delik aradılar.

(Kaf 36)

Osman Okur Meali:

Biz onlardan önce, kendilerinden daha zorlu nice nesilleri helâk ettik de ülke ülke dolaşıp kaçacak delik aradılar. Kaçacak bir yer mi var?

(Kaf 36)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve onlardan evvel nice nesilleri helâk ettik ki, onlar kuvvetçe bunlardan daha şiddetli idiler, beldelerde dolaşıp durdular. Hiç kaçıp kurtulacak bir yer var mıdır?

(Kaf 36)

Ömer Öngüt Meali:

Onlardan evvel biz nice nesiller helâk etmiştik. Ki onlar kendilerinden daha kuvvetli idiler. Memleketlerde delikler aramışlardı. Kaçacak bir yer var mıydı?

(Kaf 36)

Ömer Sevinçgül Meali:

Onlardan önce nice nesilleri yeryüzünden silmişizdir. Üstelik onlar kuvvet bakımından ‘şimdiki inkârcılardan’ daha çetindiler. Her yeri gezip girecek delik aradılar. Kurtulmak için var mı bir çâre!

(Kaf 36)

Sadık Türkmen Meali:

BUNLARDAN önce nice nesilleri helâk ettik; bunlardan daha güçlü idiler, yeryüzünü dolaştılar. Ama kaçıp kurtulacak yer ne mümkün/bulamadılar?

(Kaf 36)

Seyyid Kutub Meali:

Biz onlardan önce nice nesilleri helak ettik. Gerçekte onlar bunlardan daha güçlü idiler. Buna rağmen ölümden kurtulmak için memlekette delikler aradılar. Kurtuluş var mı?

(Kaf 36)

Suat Yıldırım Meali:

Kendilerinden önce Biz öyle nesiller helak ettik ki onlar, bunlardan daha güçlü kuvvetli idiler. Hakimiyetlerini yaymış, şehir şehir dolaşmış, "ölümden kaçıp kurtulacak bir yer yok mu?" diye her tarafı delik deşik etmişlerdi, ama hep eli boş dönmüşlerdi.

(Kaf 36)

Süleyman Ateş Meali:

Bunlardan önce nice kuşakları helak etmiştik ki onların tutuşu, bunlardan daha kuvvetli idi, yakalaması daha güçlü idi. Ülkelerde gezip dolaşmışlardı, ama bir kurtuluş buldular mı?

(Kaf 36)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onlardan önce, daha üstün vurucu güce sahip nicelerini etkisizleştirdik (gücünü kırdık)[1]. Ülkelerinde kazmadık yer bırakmamışlardı. Onlardan geriye kalan var mı?

1)Önceki nesillere ait yerleri gezip görmek (kültür gezileri), araştırıp incelemek (arkeoloji ve tarih), Allah'ın bize emirlerindendir. Pek çok ayette bu göreve dikkat çekilmektedir. Bunlardan biri Muhammed 47/8-11 sureleridir.

(Kaf 36)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Onlardan önce, kendilerinden daha güçlü nice nesli yok ettik. Elimizden kurtulmaya çalıştılar, ama kaçacak bir yer bulamadılar.

(Kaf 36)

Şaban Piriş Meali:

Onlardan önce nice kuşakları yıkıma uğrattık. Onlar, kendilerinden daha güçlü idiler ve ülkelerde dolaşıp durmuşlardı. Kaçıp kurtulacak bir yer var mı?

(Kaf 36)

Talat Koçyiğit Meali:

O kâfirlerden önce kendilerinden daha kuvvetli olan ve bu sebeple bütün rızık yollarını tutan nice nesiller mahvettik. Kaçıp kurtuluş mümkün mü?

(Kaf 36)

Tefhimul Kuran Meali:

Biz bunlardan önce nice kuşakları yıkıma uğrattık ki onlar, zorbaca yakalamak (yakıp yıkmak, baskı ve şiddetle yönetmek, sindirmek) bakımından kendilerinden daha üstündüler; şehirlerde (yerin üstünü altına getirip, sayısız kazı, inşaat ve araştırmalarla her yanı) delik deşik etmişlerdi. (Ama) kaçacak bir yer var mı?

(Kaf 36)

Ümit Şimşek Meali:

Biz onlardan önce nice nesiller helâk ettik ki, onlardan çok daha güçlüydüler; fakat diyar diyar kaçacak delik aradılar. Allah'ın azabından sığınılacak yer mi olur?

(Kaf 36)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Onlardan önce nice nesilleri helak ettik ki, vuruş ve tutuşları bunlardan daha zorluydu. Ülkelerde delikler açmışlardı/beldelerde kaçacak delik aradılar/beldeleri boydan boya dolaştılar. Var mı bir kaçacak yer?

(Kaf 36)