54. Kamer Suresi / 25.ayet

Hem bu vahiy içimizden bula bula bunu mu bulmuş. Hayır, aslında o küstah bir yalancı.

Bknz: (38/8)(43/31)

Mustafa Çavdar Meali

Kamer 25 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Vahiy, içimizden gelegele ona mı geliyor? Hayır, o, yalancı kendini beğenmiş birisi.

(Kamer 25)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

“Zikir (Kur’ani ilim ve şeref, kala kala) içimizden Ona mı bırakıldı? Zaten o çok yalan uyduran ve kendisini beğenmiş bir şımarıktır” (diyecek kadar küstahlaşmışlardı).

(Kamer 25)

Abdullah Parlıyan Meali:

Vahiy aramızda gele gele O'na mı geliyor? Hayır O, yalancı ve şımarığın birisidir” dediler.

(Kamer 25)

Adem Uğur Meali:

Vahiy, aramızda ona mı verildi? Hayır o, yalancı ve şımarığın biridir (dediler.)

(Kamer 25)

Ahmet Hulusi Meali:

"Zikir (hakikat ilmini hatırlatıcı) aramızdan Ona mı ilka olundu? Bilakis O küstah bir yalancıdır!"

(Kamer 25)

Ahmet Tekin Meali:

“Vahiy, aramızdan ona, Sâlih'e mi indirildi? O küstah bir yalancıdır.” dediler.

(Kamer 25)

Ahmet Varol Meali

Zikir (kitap, vahiy) aramızdan ona mı bırakıldı? Hayır, o kendini beğenmiş yalancının biridir."

(Kamer 25)

Ali Bulaç Meali:

"Zikr (vahy) içimizden ona mı bırakıldı? Hayır, o çok yalan söyleyen, kendini beğenmiş bir şımarıktır."

(Kamer 25)

Ali Fikri Yavuz Meali:

O kitab (vahy) aramızdan ona mı bırakılıyor? Doğrusu o, şımarık bir yalancıdır.”

(Kamer 25)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Öğreti, aramızdan Ona mı verildi?" "Hayır, O, saygısız bir yalancı!"

(Kamer 25)

Ali Ünal Meali:

“Aramızdan bula bula O mu bulunmuş da, Kitap O’na indirilmiş. Oysa O, tam bir yalancı, üzerimizde hakimiyet kurmak isteyen bir küstah!”

(Kamer 25)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Kendi içimizden ona mı mesaj indi? Belki o, bize üstünlük kurmak isteyen bir yalancıdır, dediler.

(Kamer 25)

Bayraktar Bayraklı Meali:

"Vahiy, aramızda ona mı verildi? Hayır, o yalancı ve şımarığın biridir" dediler.

(Kamer 25)

Bekir Sadak Meali:

(24-25) «İçimizden bir insana mi uyacagiz? O zaman biz sapiklik ve delilik etmis oluruz. Kitap, aramizda, ona mi verilmis? Hayir, o pek yalanci ve simarigin biridir» dediler.

(Kamer 25)

Besim Atalay Meali:

Vahiy ancak, aramızdan ona mı gelmiş? Hayır, o çok yalancıdır, çok da şer!»

(Kamer 25)

Celal Yıldırım Meali:

Aramızdan kitap ona mı verilmiş ?! Hayır O, çok yalancı şımarığın biridir, dediler.

(Kamer 25)

Cemal Külünkoğlu Meali:

24,25. (Onlar da:) “Biz kendi içimizden çıkan bir faniye mi uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık etmiş oluruz. Zikir (vahiy) aramızdan bir tek ona mı verildi? Hayır, o yalancı küstahın biridir” demişlerdi.

(Kamer 25)

Diyanet İşleri Eski Meali:

24,25. "İçimizden bir insana mı uyacağız? O zaman biz sapıklık ve delilik etmiş oluruz. Kitap, aramızda, ona mı verilmiş? Hayır, o pek yalancı ve şımarığın biridir" dediler.

(Kamer 25)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"Bizim aramızdan vahiy ona mı verildi? Hayır o, yalancının, şımarığın biridir."

(Kamer 25)

Diyanet Vakfı Meali:

«Vahiy, aramızda ona mı verildi? Hayır o, yalancı ve şımarığın biridir» (dediler.)

(Kamer 25)

Edip Yüksel Meali:

'Mesaj aramızdan ona mı verildi? O, yalancı küstahın biridir.'

(Kamer 25)

Elmalılı Orjinal Meali:

O zikir aramızdan ona mı bırakılıyor? Belki o bir şımarık yalancıdır.

(Kamer 25)

Elmalılı Yeni Meali:

O zikir (vahiy) aramızdan ona mı bırakılıyor? Belki o bir şımarık yalancıdır!

(Kamer 25)

Erhan Aktaş Meali:

Öğüt, aramızdan bula bula onu mu buldu? Hayır! O küstah bir yalancıdır.

(Kamer 25)

Gültekin Onan Meali:

"Zikr (vahy) içimizden ona mı bırakıldı? Hayır, o çok yalan söyleyen, kendini beğenmiş bir şımarıktır."

(Kamer 25)

Hakkı Yılmaz Meali:

24-25 “Bizden bir tek insana mı, o'na mı uyacağız? Öyle yaparsak kesinlikle bir sapıklık ve çılgınlık içinde oluruz, Öğüt; Kitap, aramızdan o'na mı bırakıldı? Hayır, aksine o, çok yalancı, küstahtır” dediler.

(Kamer 25)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Aramızdan ona mı zikir/vahiy verildi? Bilakis o, şımarık kibirli bir yalancıdır.”

(Kamer 25)

Harun Yıldırım Meali:

“Zikir, içimizden ona mı bırakıldı? Hayır, o çok yalan söyleyen, kendini beğenmiş bir şımarıktır.”

(Kamer 25)

Hasan Basri Çantay:

"Bizim aramızdan vahy ona mı verildi? Hayır, o, şımarık, aşırı bir yalancıdır".

(Kamer 25)

Hayrat Neşriyat Meali:

“Zikir (Vahiy), aramızdan ona mı indirildi? Hayır! O, şımarık bir yalancıdır!”

(Kamer 25)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"Hatırlatma görevi (zikir) aramızdan ona mı atılmış? Hayır! O, çokça yalancıdır, çokça belalıdır."

(Kamer 25)

Hüseyin Atay Meali:

23-27 Semûd da uyarmaları yalanladı. "İçimizden bir beşere mi uyacağız? Doğrusu, o zaman biz sapkınlık ve delilik etmiş oluruz. Kitap aramızda ona mı verilmiş? Hayır! O pek yalancı ve kendini beğenen şımarığın biridir" dediler. Yarın kimin pek yalancı ve kendini beğenen şımarık olduğunu bileceklerdir. Doğrusu, onları denemek için dişi deveyi gönderen Biziz. Onları gözetle ve dayan.

(Kamer 25)

İbni Kesir Meali:

Zikir, aramızdan ona mı verilmiş? Hayır o, pek yalancı ve şımarığın biridir.

(Kamer 25)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Öğüt veren kitap aramızdan ona mı verilmesi gerekiyordu?”

(Kamer 25)

İskender Ali Mihr Meali:

Zikir, aramızdan ona mı ilka edildi (ulaştırıldı)? Hayır o, haddini aşan bir yalancıdır.

(Kamer 25)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bizim aramızda kendisine kitap gönderilecek bir o mu kaldı? Yok, o utanmazın, yalancının biridir.»

(Kamer 25)

Kadri Çelik Meali:

“Zikr (vahiy) içimizden ona mı bırakıldı? Hayır, o, çok yalan söyleyen kendini beğenmiş bir şımarıktır.”

(Kamer 25)

Mahmut Kısa Meali:

“Aramızda bunca zengin ve asil insan dururken, ilâhî öğüt ona mı indirilmiş? Hayır! Doğrusu Sâlih, küstah bir yalancıdan başka bir şey değildir!”

(Kamer 25)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(Maksat inkar olunca) " Vahiy gele gele O'na mı geliyor, O küstah yalancıdır" dediler.

(Kamer 25)

Mehmet Türk Meali:

24,25. Ve: “İçimizden (bizim gibi hem de) yalnız bir insana mı uyacağız?1 O zaman biz, tam bir sapkınlık ve çılgınlık yapmış oluruz. (Bizler dururken) vahiy ona mı indirildi? Hayır, o şımarık bir yalancıdır.” dediler.*

(Kamer 25)

Muhammed Celal Şems Meali:

“(Allah’ın) vahyi aramızdan yalnız ona mı indirildi? Aslında o, çok yalancı ve böbürlenen biridir.”

(Kamer 25)

Muhammed Esed Meali:

Neden içimizden bir tek o'na (ilahi) öğüt ve uyarı indirildi? Hayır, o küstah bir yalancıdan başka bir şey değil!"

(Kamer 25)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Tanrının öğüdü aramızdan ona mı verilmiş? Hayır, o, yalancı ve şımarığın biridir."

(Kamer 25)

Mustafa Çavdar Meali:

Hem bu vahiy içimizden bula bula bunu mu bulmuş. Hayır, aslında o küstah bir yalancı.

Bknz: (38/8) - (43/31)

(Kamer 25)

Mustafa Çevik Meali:

23-25 Semûd kavmi de, peygamberleri Salih’in Allah merkezli nizam ve ahlaka davetini reddetti ve “Ne yani bizden hiçbir farkı olmayan birinin söylediklerine uyup da bunca yıllık nizam ve ahlakımızdan vaz mı geçeceğiz? Şayet ona uyacak olursak yanlış yapmış oluruz, durumumuz bozulur. Her şeyimiz alt üst olur, hem aramızda ondan başka peygamberlik verilecek kimse yok mu da ona verildi? O, peygamberlik iddiasında olan bir yalancıdır, bu iddiası doğru ise bize bir mucize gösterip ispat etsin.” dediler.

(Kamer 25)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Vahiy, aramızdan bir tek ona mı indirildi? Hayır, aksine o yalanda sınır tanımayan bir mağrurun biri."

(Kamer 25)

Osman Okur Meali:

(24-25) "İçimizden bir insana mı uyacağız? O zaman biz sapıklık ve delilik etmiş oluruz. Zikir (Kitap), aramızda, ona mı verilmiş? Hayır, o pek yalancı ve şımarığın biridir" dediler.

(Kamer 25)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«O zikir, bizim aramızdan O'nun üzerine mi bırakılmıştır. Hayır. O bir mağrur, fazla yalancıdır.»

(Kamer 25)

Ömer Öngüt Meali:

"Zikir aramızda ona mı verilmiş? Hayır! O yalancı ve şımarığın biridir. "

(Kamer 25)

Ömer Sevinçgül Meali:

“O bilgi aramızdan ona mı verilmiş! Hayır! Şımarık bir yalancı o!”

(Kamer 25)

Sadık Türkmen Meali:

“İlâhî öğüt aramızdan ona mı bırakıldı? Hayır! O, yalancı şımarığın tekidir.”

(Kamer 25)

Seyyid Kutub Meali:

Bizler dururken vahiy ona indirildi, öyle mi? Hayır, o şımarık bir yalancıdır!

(Kamer 25)

Suat Yıldırım Meali:

(23-25) Semud kavmi de Peygamberlerini yalancı saydılar ve: "Yani biz," dediler, "içimizden bir adamın peşinden mi gideceğiz? Böyle yaparsak doğrusu sapıtmış ve çıldırmış oluruz! Ne o, yani bu kitap, içimizden bula bula onu mu buldu, o mu buna layık görülmüş? Hiç de öyle değil, bilakis o, yalancının, küstahın tekidir!"

(Kamer 25)

Süleyman Ateş Meali:

"Zikir, aramızdan ona mı bırakıldı? Hayır o, yalancı küstahın biridir!"

(Kamer 25)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Doğru bilgi içimizden ona mı verilmiş? Aslında o; yalancının, kendini beğenmişin teki!"

(Kamer 25)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

"Bu öğüt aramızdan ona mı indirilmiş? Hayır; o, küstahlık taslayan yalancının biridir."

(Kamer 25)

Şaban Piriş Meali:

-Aramızdan, vahiy ona mı gönderilmiş? Hayır, O, yalancı küstahın biridir.

(Kamer 25)

Talat Koçyiğit Meali:

"Vahiy, içimizden ona mı gönderilecek? Hayır, o, yalancı küstahın biridir."

(Kamer 25)

Tefhimul Kuran Meali:

«Zikr (vahy) içimizden ona mı bırakıldı? Hayır, o, çok yalan söyleyen kendini beğenmiş bir şımarıktır.»

(Kamer 25)

Ümit Şimşek Meali:

“Aramızdan ona mı vahiy verilmiş? O şımarık yalancının biridir.”

(Kamer 25)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Aramızdan öğüt ona mı verildi? Hayır, o yalancı küstahın biridir."

(Kamer 25)