18. Kehf Suresi / 42.ayet
Kehf 42 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Derken serveti mahvoldu da çardakları çökmüş, yerle bir olmuş bağında ellerini uğuşturarak keşke Rabbime hiçbir varlığı eş, ortak olarak tanımasaydım demeye başladı.
(Kehf 42)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
(Derken) Onun (gafil ve nankör kişinin) ürünleri (afetlerle) kuşatılıverdi. Artık o, uğrunda harcadıklarına karşı avuçlarını (esefle) ovuşturuyordu. O (bağın) çardakları yıkılmış durumdaydı, kendisi de şöyle diyordu: “Keşke Rabbime hiç kimseyi (ve hiçbir şeyi) ortak koşmasaydım.”
(Kehf 42)Abdullah Parlıyan Meali:
Derken o inkârcı kişinin bütün ürünleri yok edildi de, çardakları üzerine yıkılmış durumda olan bağın karşısında, boşa giden emek ve sarfettiklerine içi yanarak, ellerini oğuştura oğuştura: “Ah ne olurdu, Rabbimden başkasına tanrısal nitelikler yakıştırmamış olsaydım” demeye başladı.
(Kehf 42)Adem Uğur Meali:
Derken onun serveti kuşatılıp yok edildi. Böylece, bağı uğruna yaptığı masraflardan ötürü ellerini oğuşturup kaldı. Bağın çardakları yere çökmüştü. "Ah, diyordu, keşke ben Rabbime hiçbir ortak koşmamış olsaydım!"
(Kehf 42)Ahmet Hulusi Meali:
Derken onun serveti kuşatılıp yok edildi! Sonunda, çardakları üzerine yıkılıp kalmış bağına yaptığı harcamaları dolayısıyla, (hüsranla) ellerini ovuşturarak şöyle diyordu: "Keşke Rabbime (hiç) bir şeyi ortak koşmasaydım. "
(Kehf 42)Ahmet Tekin Meali:
Derken onun serveti yok edildi. Böylece bağı uğruna yaptığı masraflardan dolayı ellerini ovuşturarak sabahı sabah etti. Bağın çardakları yere çökmüştü. “Ah, keşke ben ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Rabbime hiçbir ortak koşmamış olsaydım.” diyordu.
(Kehf 42)Ahmet Varol Meali
Derken ürünleri kuşatıldı ve onun için harcadıklarına (içi giderek) avuçlarını oğuşturmaya başladı. (Bağın) çardakları yıkılmış durumdaydı. Kendisi de: "Keşke Rabbime hiç kimseyi ortak koşmasaydım" diyordu.
(Kehf 42)Ali Bulaç Meali:
(Derken) Onun ürünleri (afetlerle) kuşatılıverdi. Artık o, uğrunda harcadıklarına karşı avuçlarını (esefle) oğuşturuyordu. O (bağın) çardakları yıkılmış durumdaydı, kendisi de şöyle diyordu: "Keşke Rabbime hiç kimseyi ortak koşmasaydım."
(Kehf 42)Ali Fikri Yavuz Meali:
Nihayet o kâfirin bütün serveti helâk edildi. Bunun üzerine bağına yaptığı masrafa karşı, avuçlarını oğuşturmaya durdu. Bağ, çardakları üzerine yıkılmış kalmıştı. “Ah ne olaydım! Rabbime hiç bir ortak koşmamış olaydım.” diyordu.
(Kehf 42)Ali Rıza Sefa Meali:
Ve tüm ürünü yıkıma uğratıldı. Artık, yitirdiklerine yanarak, yıkılmış çardakları karşısında ellerini ovuşturuyor ve şöyle diyordu: "Keşke hiç kimseyi Efendime ortak koşmasaydım!"
(Kehf 42)Ali Ünal Meali:
Ve çok geçmeden o kişinin bütün bağı, bahçesi, ekinleri kül oldu. Çökmüş asma çardaklarının başında, yaptığı onca masrafa yanıp ellerini oğuşturuyor ve “Keşke” diyordu, “Rabbime (hükmünde, iradesinde, kudretinde, Rab oluşunda, malikiyetinde) hiçbir ortak tanımasaydım!”
(Kehf 42)Bahaeddin Sağlam Meali:
(Belalar) her taraftan (öbürünün) malını kuşattı. Çardaklarıyla beraber yerle bir olmuş o bağın karşısına geçip, yaptığı masraflara üzülerek ellerini ovuşturup: “Keşke, Rabbime hiçbir şeyi ortak koşmasaydım” demeye başladı.
(Kehf 42)Bayraktar Bayraklı Meali:
Derken onun serveti kuşatılıp yok edildi. Böylece, bağı uğruna yaptığı masraflardan ötürü ellerini ovuşturup kaldı. Bağın çardakları yere çökmüştü. "Ah, keşke,Rabbime hiçbir ortak koşmamış olsaydım!" diyordu.
(Kehf 42)Bekir Sadak Meali:
Nitekim, urunleri yok edildi; bagin altust olmus cardaklari karsisinda, sarfettigi emege ici yanarak ellerini ogusturup «Keski Rabbime kimseyi ortak kosmasaydim» diyordu.
(Kehf 42)Besim Atalay Meali:
Yemişleri yok oldu, oraya harcadığı emekler karşısında elin oğuştururdu, çökmüştü çardakları bahçenin, «Ne olaydı Tanrım için, hiç kimseyi eş tutmamış olaydım» deseydi!
(Kehf 42)Celal Yıldırım Meali:
Beklenen oldu, meyvesini (felâket) her taraftan çevirdi. Sabahlayıp durumu görünce, ona harcadığına karşı ellerini oğuşturarak (hayıflanıyordu).! Bahçesi ise, çardakları çökmüş bir görünümdeydi. Ah keşke Rabbıma hiçbir şeyi ortak koşmasaydım ! diyordu.
(Kehf 42)Cemal Külünkoğlu Meali:
Derken bütün serveti birden yok edildi. (Yıkılmış) çardakları üzerine çökmüş hâldeki bağına yaptığı harcamalar karşısında ellerini ovuşturmaya başladı ve şöyle dedi: “Keşke ben Rabbime hiç kimseyi ortak koşmasaydım!”
(Kehf 42)Diyanet İşleri Eski Meali:
Nitekim, ürünleri yok edildi; bağın altüst olmuş çardakları karşısında, sarfettiği emeğe içi yanarak ellerini oğuşturup "Keşke Rabbime kimseyi ortak koşmasaydım" diyordu.
(Kehf 42)Diyanet İşleri Yeni Meali:
Derken bütün serveti helak edildi. (Yıkılmış) çardakları üzerine çökmüş haldeki bağına yaptığı harcamalar karşısında ellerini oğuşturuyor ve şöyle diyordu: "Keşke Rabbime hiçbir kimseyi ortak koşmasaydım.."
(Kehf 42)Diyanet Vakfı Meali:
Derken onun serveti kuşatılıp yok edildi. Böylece, bağı uğruna yaptığı masraflardan ötürü ellerini oğuşturup kaldı. Bağın çardakları yere çökmüştü. «Ah, diyordu, keşke ben Rabbime hiçbir ortak koşmamış olsaydım!»
(Kehf 42)Edip Yüksel Meali:
Derken, ürünü yok edildi. Çardakları üzerine yığılmış olan bağına verdiği emekten ötürü matem tutmaya ve 'Keşke Rabbime ortak koşmasaydım,' demeye başladı.
(Kehf 42)Elmalılı Orjinal Meali:
Derken bütün serveti istila ediliverdi, bunun üzerine ona yaptığı masraflara karşı avuçlarını oğuşturup kaldı, o, çardakları üzerine çökmüş kalmıştı, ah, diyordu, nolaydım rabbıma hiç bir şerik koşmamış olaydım
(Kehf 42)Elmalılı Yeni Meali:
Derken bütün serveti istilaya uğradı. Bunun üzerine bağına yaptığı masraflara karşı ellerini oğuşturmaya başladı. Bağ, çardakları üzerine çökmüş kalmıştı; "Ah! Keşke Rabbime hiçbir ortak koşmamış olsaydım!" diyordu.
(Kehf 42)Erhan Aktaş Meali:
Onun ürünleri kuşatılıp bitirildi. Ve çardakları üzerine yıkılmıştı. Yaptığı harcamalara üzülerek ellerini ovuştururken, "Keşke ben Rabb'ime hiçbir şeyi ortak koşmasaydım." diyordu.
(Kehf 42)Gültekin Onan Meali:
(Derken) Onun ürünleri (afetlerle) kuşatılıverdi. Artık o, uğrunda harcadıklarına karşı avuçlarını (esefle) oğuşturuyordu (yukallibu). O (bağın) çardakları yıkılmış durumdaydı, kendisi de şöyle diyordu: "Keşke rabbime hiç kimseyi ortak koşmasaydım."
(Kehf 42)Hakkı Yılmaz Meali:
(42,43) Ve o iki bağ sahibi kişi, serveti ile kuşatma altına alındı/ bitirildi. Bunun üzerine bağında yaptığı harcamalara karşı ellerini ovuşturmaya başladı. Bahçe, çardakları üzerine yıkılmış kalmıştı, o da “Ah ne olaydım! Rabbime hiçbir şeyi ortak koşmasaydım” diyordu. O kişi için Allah'ın astlarından yardım edecek bir topluluk olmadı. Ve kendisi de öç alacak/kendi kendine yardım edecek biri değildi.
(Kehf 42)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
(Aniden) onun tüm meyveleri (yıkıcı afetlerle) kuşatıldı. Oraya harcadıklarına yanarak ellerini ovuşturmaya başladı. O, (altı üstüne gelmiş ve) tavanı üzerine çökmüştü. Ve şöyle diyordu: “Keşke hiçbir şeyi Rabbime ortak koşmasaydım.”
(Kehf 42)Harun Yıldırım Meali:
Derken onun serveti kuşatılıp yok edildi. Böylece, bağı uğruna yaptığı masraflardan ötürü ellerini oğuşturup kaldı. Bağın çardakları yere çökmüştü. "Ah, diyordu, keşke ben Rabbime hiçbir ortak koşmamış olsaydım!"
(Kehf 42)Hasan Basri Çantay:
(Nihayet) onun bütün serveti istilaya uğratıldı, (bağı) uğrunda harcadıklarına karşı avuçlarını uğuşdurakaldı! (o bağın) çardakları yere çökmüşdü. Diyordu ki: "Nolaydım, Rabbime hiçbir (şey'i) ortak tutmayaydım"!
(Kehf 42)Hayrat Neşriyat Meali:
Derken (bütün) geliri (helâk ile) kuşatıldı; bunun üzerine oraya harcadıklarına karşı(yanarak) avuçlarını ovuşturmaya başladı; artık orası çardakları üzerine çökmüş bulunan(harâb olmuş) bir hâlde idi ve (o): “Keşke Rabbime kimseyi ortak koşmasaydım!” diyordu.
(Kehf 42)Hubeyb Öndeş Meali: /
Ürünü (afetle) kuşatıldı, [bahçesi] üzerine çatıları-çardakları çökmüş bir haldeyken onun içine [bahçesine] yaptığı harcamalar üzerine avuçlarını döndürüyor [pişmanlık duyuyor¹] ve "Keşke RAB'bime kimseyi hiç ortak kabul etmeseydim!" diyordu.
(Kehf 42)Hüseyin Atay Meali:
Nitekim ürünleri yok edildi. Bağın altüst olmuş çardakları karşısında, harcadığı emeğine içi yanarak, ellerini oğuşturup "Keşke Rabbime kimseyi ortak koşmasaydım" diyordu.
(Kehf 42)İbni Kesir Meali:
Nitekim ürünleri yok edildi. Sarfettiği emeğe içi yanarak avuçlarını oğuşturuyordu. Çardakları hep yere düşmüştü. Ve diyordu ki: Ne olaydım, Rabbıma hiç kimseyi ortak koşmasaydım.
(Kehf 42)İlyas Yorulmaz Meali:
O adamın ürünleri kuşatılmış, altı üstüne gelmiş bahçeden elde ettiği nafakasının yok olması karşısında, ellerini ovuşturarak çaresizlik içerisinde “Keşke Rabbime hiçbir kimseyi ortak koşmasaydım” demişti.
(Kehf 42)İskender Ali Mihr Meali:
Onun (o kimsenin) ürünleri ihata edildi (mahvedildi). Ve çardakları, (bahçenin) üzerine yıkılmış haldeydi. Orada sarfettiği (emek ve para) için ellerini (avuçlarını) ovuşturuyor ve “Keşke ben, Rabbime (hiç)bir şeyle şirk koşmasaydım.” diyor(du).
(Kehf 42)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
Bütün ürünleri yok olmuştu. Bunun üzerine oraya harcadıklarını düşünüp çökmüş çardakların karşısında iki elini ovuşturmıya başladı da şunu dedi: «Ne olurdu, çalabıma hiç bir nesneyi eş koşmasaydım.»
(Kehf 42)Kadri Çelik Meali:
(Derken) Onun ürünleri (afetlerle) kuşatılıverdi. Artık o, uğrunda harcadıklarına karşı avuçlarını (esefle) ovuşturup duruyordu. O bağ ürünlerden boşalmış, öylece ıpıssız kalıvermişti. Kendisi de şöyle diyordu: “Keşke Rabbime hiç kimseyi ortak koşmasaydım!”
(Kehf 42)Mahmut Kısa Meali:
Ve gerçekten de adamın bahçesi, bir gün bütün ürünleri kökünden silip süpüren bir afet tarafından çepeçevre kuşatıldı. O inkârcı adam, çardakları yerle bir olmuş bahçesinin bu acıklı hâlini görünce, onun için harcadığı emeğe yanarak ellerini ovuşturup dövünmeye başladı: “Ah, keşke Rabb’ime hiçbir varlığı ortak tanımasaydım! Ne olurdu, arkadaşımın tavsiyesini dinleyip yalnızca Rabb’ime kulluk etseydim!” diyordu.
(Kehf 42)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Eseflenme vakti geldi, bir anÜrünleri mahvoldu, karşında durduğu bağın. Habire çabaladığı emeğine karşın ellerini oğuşturuyor: "Ah keşke ben Fahirlenmeseydim ve Rabbime hiç kimseyi ortak koşmasaydım" der.
(Kehf 42)Mehmet Türk Meali:
(Derken) o adamın serveti helâk ediliverdi. O (bağın) çardakları alt üst olmuş durumdayken (adam) bahçesine yaptığı masraflara yanarak:1 “Keşke Rabbime kimseyi ortak koşmasaydım.” diyordu.*
(Kehf 42)Muhammed Celal Şems Meali:
(Bütün) meyveleri (afetlerle) kuşatılıp, yok edildi. (Bağ,) çardakları ile birlikte yerle bir olmuşken, o (bağa) harcadığı (sermayenin yok oluşuna üzüntüyle bakıp,) her iki avucunu ovuşturup durdu ve “Keşke Rabbime kimseyi ortak koşmasaydım,” dedi.
(Kehf 42)Muhammed Esed Meali:
Ve (gerçekten de böyle oldu:) ürünlerle dolup taşan bahçeleri çepeçevre tarümar edildi; ve o (bahçenin) tarümar olmuş çitleri, çardakları karşısında, boşa giden emeğine yanarak ellerini oğuştura oğuştura: "Ah, n'olurdu, Rabbimden başkasına tanrısal nitelikler yakıştırmamış olsaydım!" demekten başka söyleyecek bir şey bulamadı.
(Kehf 42)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Derken onun bütün ürünleri çepeçevre kuşatılıverdi. Bağ sahibi, çardakları üzerine çökmüş bulunan bağ için harcadıklarına yanarak avuçlarını ovuşturuyor ve şöyle diyordu; "Ne olurdu, rabbime hiç kimseyi ortak koşmasaydım."
(Kehf 42)Mustafa Çavdar Meali:
Nihayet bir afet geldi ve onun varını yoğunu aldı götürdü. Adam tarumar olmuş bağına girince boşa giden emeklere, çökmüş çardaklara bakıp ellerini ovuşturarak pişmanlığını şöyle dile getiriyordu “Ah keşke Rabbime hiç kimseyi ortak ederek şirk koşmasaydım.” (Kehf 42)Mustafa Çevik Meali:
42-44 Nitekim öyle de oldu. Bir gün bir afetle o kibirli nankörün bağı, bahçesi tarumar olup, varı yoğu da elinden alınıp, emekleri boşa çıkartılıp, hayalleri yok edildi. O da diz üstü çöküp, ellerini ovuştura ovuştura pişmanlık içinde kıvranarak, “Ah keşke Rabbime karşı kibirlenip nankörleşmesem ve küstahça o lafları etmeseydim, Allah’la birlikte nefsimi ilah edinip de O’na ortak koşmasaydım.” diyerek sızlanıp durdu. Hâlbuki akledip de bilmeliydi ki, O’na bunca nimeti veren Allah’tır ve kendisini O’ndan koruyacak ve O’na rağmen kendisine yardım edecek hiçbir güç de yoktur. İnsanın kendi kendine yetmesi ve kendi sorunlarını kendi başına çözmesi de mümkün değildir. Şüphesiz Allah kendisine sığınanların gerçek dostu, yardımcısı, koruyup kollayıcısıdır. O, kendine yönelenleri en güzel mükâfatlarla ödüllendirip, en güzel akıbetlerle karşılaştırandır.
(Kehf 42)Mustafa İslamoğlu Meali:
Nihayet, berikinin bütün serveti mahvedildi; kökü göğe gelip tarumar olmuş o bağın karşısında durmuş, heba olan emeğine yanıp ellerini ovuşturarak diyordu ki: "Ah n'olaydım, keşke Rabbime hiç kimseyi ortak koşmamış olaydım!"
(Kehf 42)Osman Okur Meali:
(Derken) Onun ürünleri (afetlerle) kuşatılıverdi. Artık o, uğrunda harcadıklarına karşı avuçlarını (esefle) oğuşturuyordu. O (bağın) çardakları yıkılmış durumdaydı, kendisi de şöyle diyordu: "Keşke Rabbime hiç kimseyi ortak koşmasaydım."
(Kehf 42)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Ve meyvesini (servetini) helâk kapladı. Artık ona sarfettiği şeylerden dolayı iki avucunu ovuşturmaya başladı. O (bağ) ise çardakları üzerine çökmüş idi ve diyordu ki: «Ne olurdu ben Rabbime bir ferdi şerik koşmamış olsaydım!»
(Kehf 42)Ömer Öngüt Meali:
Derken o kâfirin bütün serveti kuşatılıp yok edildi. Bunun üzerine, bağı uğruna yaptığı masraf karşısında ellerini oğuşturmaya başladı. Bağın çardakları yere çökmüştü. “Ah! Keşke ben Rabbime hiçbir şeyi ortak koşmamış olsaydım!” diyordu.
(Kehf 42)Ömer Sevinçgül Meali:
Sonra, böbürlenen zenginin ürünlerle dolu bahçeleri bir felaket sonucu yerle bir oldu. Çardakları üzerine çöktü. Adam, olanları görüp emeklerini düşünerek ellerini ovuşturuyor, “Ah keşke Rabbimin yanı sıra hiç kimseyi tanrı edinmeseydim!” diyordu.
(Kehf 42)Sadık Türkmen Meali:
Derken onun serveti/mahsûlü kuşatılıp yok edildi. (Bağ sahibi) hemen ona harcadığı şeylere (içi yanarak), ellerini ovuşturmaya başladı. Bağ çardakları üzerine çökmüş kalmıştı! Şöyle diyordu: “Ah, ne olurdu ben/yazıklar olsun bana, Rabbime hiç kimseyi ortak koşmasaydım!”
(Kehf 42)Seyyid Kutub Meali:
Derken bahçesinin tüm ürünü ansızın yok oluverdi. Yerle bir olan üzüm kütüklerinin yıkıntıları karşısında yapmış olduğu masrafların iç yanıklığı ile vahlanmaya ve elleri ile dizlerini döverek «Keşke Rabb'ime hiç kimseyi ortak koşmasaydım» demeye koyuldu.
(Kehf 42)Suat Yıldırım Meali:
Çok geçmeden, bütün serveti kül oldu... Sahibi bu halini görünce, bağın çökmüş çardakları karşısında, yaptığı masraflarına, harcadığı emeklere acıyıp avuçlarını oğuştura kaldı! "Ah!" diyordu, "n'olaydım, Rabbime ibadette hiçbir şeyi ortak yapmamış olaydım!"
(Kehf 42)Süleyman Ateş Meali:
Derken (o inkarcı kişinin) ürünü yok edildi, çardakları üzerine yıkılmış durumda olan(bağ)ın karşısında ona harcadıklarına acıyarak ellerini uğuşturmağa başladı: "Ah nolaydı, ben Rabbime kimseyi ortak koşmamış olaydım!" diyordu.
(Kehf 42)Süleymaniye Vakfı Meali:
Ve ürünü kuşatıldı. Bahçe, çardakları üzerinde boş bir yığın halini aldı. Yaptığı harcamaya karşılık ellerini ovuşturup şöyle demeye başladı: "Keşke Rabbime hiç kimseyi ortak saymasaydım."
(Kehf 42)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Derken o adamın o verimli bahçeleri yok edildi. Harap olan bahçelerine bakıp, ona verdiği emeği düşünerek ellerini ovuşturmaya ve: "Keşke Rabbime hiçbir şeyi ortak koşmasaydım" diye dövünmeye başladı.
(Kehf 42)Şaban Piriş Meali:
Bir sabah kalktığında ürünleri yok edilmiş, çardakları ise çökmüştü: -Keşke Rabbime kimseyi ortak koşmasaydım, diyerek; ona sarfettiği emeğe avuçlarını ovuşturuyordu.
(Kehf 42)Talat Koçyiğit Meali:
Nitekim bağının bütün mahsûlü helak olur ve çardakları, üzerine yıkılmış bağına sarfettiği karşısında el oğuşturup "keşke hiç kimseyi Rabbıma ortak koşmasaydım" demeye başlar.
(Kehf 42)Tefhimul Kuran Meali:
(Derken) Onun ürünleri (afetlerle) kuşatılıverdi. Artık o, uğrunda harcadıklarına karşı avuçlarını (esefle) evirip çeviriyordu. O (bağın) çardakları yıkılmış durumdaydı, kendisi de şöyle diyordu: «Keşke Rabbime hiç kimseyi ortak koşmasaydım.»
(Kehf 42)Ümit Şimşek Meali:
Nitekim onun bütün ürünü birgün felâkete uğrayıverdi. O ise, bağının alt üst olmuş çardakları karşısında, harcadığı paraya ve emeğe yanarak ellerini birbirine vuruyor, “Ne olurdu, Rabbime kimseyi ortak koşmasaydım!” deyip duruyordu.
(Kehf 42)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Derken bütün ürününe el kondu. Bağ sahibi, çardakları üzerine çökmüş bulunan bağ için harcadıklarına vahlanarak avuçlarını ovuşturuyor ve şöyle diyordu: "Ne olurdu, Rabbime hiç kimseyi ortak koşmasaydım!"
(Kehf 42)