70. Mearic Suresi / 30.ayet

Eşleri yani meşru şekilde sahip oldukları hariç. Zaten onlar, bundan dolayı kınanmazlar.

Bknz: (23/1)»(23/11)

Mustafa Çavdar Meali

Mearic 30 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ancak eşleri ve temellük ettikleri müstesna ve artık bu hususta da kınanmazlar onlar.

(Mearic 30)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Ancak kendi eşleri ya da sağ ellerinin malik olduğu (özel nikâh sözleşmeleri) başka; çünkü onlar (bunlardan dolayı) kınanmazlar.

(Mearic 30)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ancak eşleri yani nikah yoluyla ve meşru şekilde sahip olduğu ayrı… O zaman onlar kınanmazlar.

(Mearic 30)

Adem Uğur Meali:

Ancak eşlerine ve cariyelerine karşı müstesna; çünkü onlar kınanmaz;

(Mearic 30)

Ahmet Hulusi Meali:

Eşleri veyahut tasarrufları altındakiler müstesna! Çünkü onlar (bundan dolayı) kınanmazlar!

(Mearic 30)

Ahmet Tekin Meali:

Ancak hanımları ve meşrû şekilde sahip oldukları, üzerlerinde meşrû hakları ve otoriteleri, kendileriyle düzgün insanî münasebetleri olan câriyeleriyle ilişkileri helâldir. Bundan dolayı onlar kınanamazlar.

(Mearic 30)

Ahmet Varol Meali

Ancak kendi eşleri ve ellerinin altındaki (cariyeleri) hariç. Şüphesiz onlar (bunlarla ilişkilerinden dolayı) kınanmazlar.

(Mearic 30)

Ali Bulaç Meali:

Ancak kendi eşleri ya da sağ ellerinin malik olduğu başka; çünkü onlar (bunlardan dolayı) kınanmazlar.

(Mearic 30)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Ancak zevcelerine ve cariyelerine müstesna... Çünkü onlar (bunlarda) kınanmazlar.

(Mearic 30)

Ali Rıza Sefa Meali:

Eşlerinin veya yanlarında kendilerine bağlı olanların dışında. Kuşkusuz, bu durumda kınanmazlar.

(Mearic 30)

Ali Ünal Meali:

Ancak, eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri müstesna. Bunlarla olan münasebetlerinden dolayı kınanmazlar.

(Mearic 30)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Hanımlarına ve cariyelerine karşı hariç, onlar (bu konuda) kınanmazlar.

(Mearic 30)

Bayraktar Bayraklı Meali:

-İffetlerini korurlar. Ancak, eşlerine ya da ellerinin altında bulunanlara karşı onlar kınanmazlar. Ama kim bundan ötesini ararsa, onlar sınırı aşanlardır.

(Mearic 30)

Bekir Sadak Meali:

(29-30) Esleri ve cariyeleri disinda, mahrem yerlerini herkesten koruyanlar, dogrusu bunlar yerilmezler.

(Mearic 30)

Besim Atalay Meali:

29,30. Eşleriyle, odalıklarından başkasına karşı, utanç yerlerin koruyanlar, bu kimseler kınanılmaz

(Mearic 30)

Celal Yıldırım Meali:

(29-30) Eşlerine ve ellerinin sahip bulunduğu cariyelere karşı müstesna —ki bunlara karşı kınanmazlar—, iffetlerini koruyanlar,

(Mearic 30)

Cemal Külünkoğlu Meali:

29,30. Ve onlar, edep yerlerini, eşleri ve cariyelerinden başkasından korurlar. Çünkü onlar (eşleri ve cariyeleri ile olan ilişkileri konusunda) kınanmazlar. *

(Mearic 30)

Diyanet İşleri Eski Meali:

29,30. Eşleri ve cariyeleri dışında, mahrem yerlerini herkesten koruyanlar, doğrusu bunlar yerilmezler.

(Mearic 30)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Ancak eşleri, yahut sahip oldukları cariyeleri başka. Çünkü onlar (eşleri ve cariyeleri ile olan ilişkileri konusunda) kınanmazlar.

(Mearic 30)

Diyanet Vakfı Meali:

29, 30, 31. Irzlarını koruyanlar -ancak eşlerine ve cariyelerine karşı müstesna; çünkü onlar kınanmaz; bundan öteye (geçmek) isteyenler ise, onlar taşkınların ta kendileridir-;

(Mearic 30)

Edip Yüksel Meali:

Ancak eşleri, yahut yeminlerinin/anlaşmalarının hak sahibi olduklari hariç; onlardan dolayı yerilmezler.

(Mearic 30)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ancak zevcelerine veya milki yeminlerine başka. Çünkü bunda levm olunmazlar

(Mearic 30)

Elmalılı Yeni Meali:

Ancak karılarına ve sahibi bulundukları cariyelere başka, çünkü bundan dolayı kınanmazlar.

(Mearic 30)

Erhan Aktaş Meali:

Ancak eşleri veya sağ ellerinin sahip olduğu[1] hariç. Bundan dolayı kınanmazlar.

1)Ma meleket eymanu: "Sağ elinin sahip olduğu", "antlaşma yoluyla sahip olunan" anlamında bir deyimdir. El, "güç" demektir. Bu deyim; "güç yolu ile üzerinde tasarruf etme hakkına sahip olduğunuz" anlamına gelmektedir. Diğer bir anlatımla; antlaşma yoluyla sahip olunanlar, sorumluluğu üstlenilenler, bakmakla yükümlü olunanlar, meşru şekilde sahip olunanlar, üzerlerinde hak sahibi olunanlar gibi anlamlara gelmektedir. Bu deyimle, esas olarak kast edilen şey, bakımları ve sorumlulukları üstlenilerek sahip olunan savaş esirleri ve o günün cahiliye döneminin bakayası/kalıntısı olarak kalan cariyeler ile ancak nikah yapılarak birlikte olunabileceğidir. Kur'an; kim olursa olsun, nikah yapmaksızın ilişkiye girmeyi zina olarak tanımlamaktadır. Diğer bir ifade ile "nikahsız her birliktelik " zinadır. "Ellerinin sahip olduğu" veya "antlaşma yoluyla sahip olunan" deyimi ile ifade edilen şey, elinde nikah sözleşmesini bulundurmak, nikah sözleşmesine sahip olmak demektir. Bu deyimle vurgusu yapılan husus, ilişkide nikahın şart görülmesidir. Dikkat edilirse birlikte olunması uygun görülen kimse "hem eşi hem de sağ elinin sahip olduğu kimse" değil; öncelikle nikahlı eşi şayet o yoksa sağ elinin sahip olduğu nikahlısı. Lakin ikisi ile aynı anda değil; ya eşi ya da "sağ elinin sahip olduğu kimse. Zira ayette eşiniz ve sağ elinizin sahip olduğu denmiyor "ve" edatı yerine "veya" edatı kullanılarak "ya eşiniz ya da Sağ elinin sahip olduğu" deniliyor. Toplumsal gerçekliğin verili kalıntısı olan kölelik ve cariyelik olgusu, İslam'ın kabul ettiği veya ön gördüğü bir durum değildir. İslam, kölelik ve cariyeliği; cariye ve köle edinme yollarını ortadan kaldırarak kesinlikle yasaklamıştır. Aslında mevcudun tasfiye edilmesi süreci olan uygulamaları ileri sürerek cariyelik ve kölelik kalıntısını İslam'a yamamak, İslam'a atılan en büyük iftira ve hakarettir. Saltanat ideolojisi erkek egemen sapıklığın bir tezahürüdür.

(Mearic 30)

Gültekin Onan Meali:

Ancak kendi eşleri ya da sağ ellerinin malik olduğu başka; çünkü onlar (bunlardan dolayı) kınanmazlar.

(Mearic 30)

Hakkı Yılmaz Meali:

(29-31) Ve salâtçılar, ırzlarını koruyanlardır. –Ancak eşleri ve sözleşmelerinin sahip oldukları hariçtir. Çünkü onlara yaklaştıklarında kınanmazlar. Artık ötesini isteyenler; işte onlar sınırı aşanların ta kendileridir.–

(Mearic 30)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Eşleri veya cariyeleri müstesna. Onlarla (beraber) olmaları nedeniyle kınanmazlar.

(Mearic 30)

Harun Yıldırım Meali:

Ancak kendi eşleri ya da sağ ellerinin malik olduğu başka; çünkü onlar kınanmazlar.

(Mearic 30)

Hasan Basri Çantay:

(29-30) Şunlar da (öyle): Karılarından, yahud sağ ellerinin malik olduklarından başkasına karşı utanacak yerlerini saklayanlar. Çünkü onlar (bunlar Hakkında) kınanmış değildirler.

(Mearic 30)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ancak kendi eşleri veya sâhib oldukları câriyelerine karşı (olan münâsebetleri)müstesnâ; çünki şübhesiz ki onlar, (bundan dolayı) kınanacak kimseler değildirler.

(Mearic 30)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Ancak, eşleri yani¹ güçlerinin sahip oldukları [kişiler] hariç. Artık, kesinlikle onlar (bu durumda) kınanmamıştır.

(Mearic 30)

Hüseyin Atay Meali:

29-30 Eşleri ve antlaşmakların dışında, özel yerlerini koruyanlar, doğrusu, bunlar yerilemezler.

(Mearic 30)

İbni Kesir Meali:

Ancak eşleri ve sağ ellerinin malik oldukları müstesna. Doğrusu onlar, bunun için kınanacak değildirler.

(Mearic 30)

İlyas Yorulmaz Meali:

Cinsel ihtiyaçlarını eşleri ve evlendikleri cariyelerle giderirler ve bundan dolayı da kınanmazlar.

(Mearic 30)

İskender Ali Mihr Meali:

Zevcelerine ve ellerinin arasında sahip olduklarına (cariyelerine karşı durumları) hariç. Çünkü muhakkak ki onlar, kınanmış değildir.

(Mearic 30)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

karılarına, kadın kölelerine yaklaşmak için olursa başka. Çünkü onlara yaklaştıkları için kınanacak değildirler.

(Mearic 30)

Kadri Çelik Meali:

Ancak kendi eşleri ya da sağ ellerinin malik olduğu başka; çünkü onlar (bunlardan dolayı) kınanmazlar.

(Mearic 30)

Mahmut Kısa Meali:

Ancak nikah sözleşmesi yoluyla sahip oldukları hanımları ya da cariyelik sözleşmesi yoluyla sahip oldukları savaş esiri cariyeler hariç. Çünkü onlar, hanımlarıyla veya cariyeleriyle olan ilişkilerinden dolayı asla kınanmazlar. Dolayısıyla, meşrû yollarla cinsel duyguları tatmin etmek kişiyi hiçbir zaman Allah’tan uzaklaştırmaz. Zira İslâm’da ruhbanlık yoktur.

(Mearic 30)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Refiki olan eşleri ve cariyeleri bundan müstesnadır. Onlar kınanmazlar.

(Mearic 30)

Mehmet Türk Meali:

29,3. (Ve onlar) mahrem yerlerini (herkesten) korurlar.1 Ancak eşleri ve cariyeleri hariç... (Bu iki durumda) ayıplanmaları söz konusu değildir.2*

(Mearic 30)

Muhammed Celal Şems Meali:

Ancak hanımları ve sağ ellerinin sahip oldukları bundan müstesnadır. Şüphesiz onlar kesinlikle ayıplanmazlar.

(Mearic 30)

Muhammed Esed Meali:

eşleri; yani (nikah yoluyla) meşru şekilde sahip oldukları dışında (isteklerini frenleyenler,) çünkü ancak o zaman hiçbir kınamaya uğramazlar,

(Mearic 30)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Ancak eşleri ve halayıkları günah kapsamının dışındadır. Onlar bundan dolayı kınanmazlar.

(Mearic 30)

Mustafa Çavdar Meali:

Eşleri yani meşru şekilde sahip oldukları hariç. Zaten onlar, bundan dolayı kınanmazlar.

Bknz: (23/1)»(23/11)

(Mearic 30)

Mustafa Çevik Meali:

22-31 İman edenler ise namazlarını bilinçle ve titizlikle kılar, Allah’ın bahşettiği nimetleri yine O’nun yolunda kullanır, malından ihtiyacı olanlara istemeden verirler. Hesap Günü’ne yürükten inanır, Allah’a şirk koşmaktan, O’nun şefkat ve merhametinden mahrum kalıp, azabına uğramaktan korkarlar, Allah’ın azabını hak edeni kimsenin kurtaramayacağını bilirler. Bu mü’minler iffetlerini de titizlikle korur, meşru olarak nikâh yoluyla evlendikleri eşleri dışındakilerle gayrimeşru ilişkilere girmez, eşleriyle evlilik ilişkileri sebebiyle de kınanmazlar. Allah’ın belirlediği bu sınırları tanımayanlar ise haddi aşmış olurlar.

(Mearic 30)

Mustafa İslamoğlu Meali:

ancak eşleri, yani meşru şekilde hakkını vererek sahip oldukları kimseler müstesna: zaten onlar (meşru eşleriyle paylaştıkları cinsellikden dolayı) kınanamazlar.

(Mearic 30)

Osman Okur Meali:

(29-30) Eşleri yani meşru şekilde hakkını vererek sahip oldukları kimseler dışında, mahrem yerlerini herkesten koruyanlar, doğrusu bunlar yerilmezler.

(Mearic 30)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Zevcelerine veya mâlik bulundukları cariyelerine karşı müstesna, çünkü onlar kınanmış değildirler.

(Mearic 30)

Ömer Öngüt Meali:

Ancak eşleri ve câriyeleri hariç. Doğrusu bunlar kınanamazlar.

(Mearic 30)

Ömer Sevinçgül Meali:

Eşleri ya da yasal yolla ellerinde bulundurdukları hariç. Bunlar yüzünden kınanmazlar.

(Mearic 30)

Sadık Türkmen Meali:

Ancak eşleri ya da suç (haram) olmayan birliktelikler başka! Çünkü onlar, bundan dolayı kınanmazlar.

(Mearic 30)

Seyyid Kutub Meali:

Yalnız eşlerine ya da ellerinin altında bulunan cariyelere karşı korumazlar. Bundan ötürü de onlar kınanmazlar.

(Mearic 30)

Suat Yıldırım Meali:

(29-30) Onlar edep yerlerini, eşleri ve cariyelerinden başkasından korurlar. Yalnız bunlarla münasebeti olanlar ayıplanamazlar.

(Mearic 30)

Süleyman Ateş Meali:

Yalnız eşlerine ya da ellerinin altında bulunan (cariyelerin)e karşı (korumazlar. Bundan ötürü de) onlar kınanmazlar.

(Mearic 30)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Sadece eşlerine veya hakimiyetleri altındaki esirler karşı korumaları gerekmez[1].

1)Esir erkek ve kadınlar, evin içinde sürekli bulunacakları için büluğa ermemiş çocuklar gibi sayılmışlardır. İlgili ayetler şöyledir: Müminler! Elinizin altındaki esirler ile henüz erginlik çağına girmemiş çocuklarınız üç vakitte; sabah namazından önce, öğlen dinlenmesinde elbisenizi çıkarınca, bir de yatsı namazından sonra yanınıza girerken sizden izin istesinler. Bunlar, çıplak olabileceğiniz üç vaktidir. Bunların dışında size de onlara da bir günah yoktur. Onlar sizin, siz onların çevresinde dönüp dolaşırsınız. Allah size ayetlerini böyle açıklar. Allah bilir, doğru kararlar verir. Çocuklarınız erginlik çağına varınca kendilerinden öncekiler nasıl (her zaman) izin istiyorlarsa onlarda izin istesinler. Allah size ayetlerini böyle açıklar. Allah bilir, doğru kararlar verir. Nur 24/358-59

(Mearic 30)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(29-35) Namuslarını korurlar. Ancak eşleri ve câriyeleriyle ilişkilerinden dolayı kınanmazlar. Kim bu sınırları aşmak isterse, işte onlar kural dışına çıkmış olur. Emanete ihanet etmezler, sözlerinden dönmezler. Şahitliklerini hakkıyla yerine getirirler. Namazlarını doğru ve düzenli olarak kılarlar. İşte onlar cennetlerde ağırlanacaklardır.

(Mearic 30)

Şaban Piriş Meali:

Eşleri veya meşru şekilde sahip oldukları hariç. Çünkü onlar, bu hususta kınanmazlar.

(Mearic 30)

Talat Koçyiğit Meali:

22-35 Ancak namazlarına devam edenler, mallarında, isteyene ve iffeti dolayısıyla istemeyip ondan mahrum kalana belirli bir hak tanıyanlar, dîn (kıyamet) gününü tasdik edenler, Rablarının azabından korkanlar -zira Rablarının azabından emîn olunmaz-, eşleri, yahut elleri altında bulunan cariyeler dışındakilere karşı mahrem yerlerini koruyanlar- zira eşler ve cariyeler kınanmazlar; fakat bundan ötesini arayanlar, asıl haddi aşanlardır, emanetlerini ve ahitlerini yerine getirenler, şahitliklerini dosdoğru yapanlar ve namazlarını koruyanlar böyle değildir. Bunlar, cennetlerde ikram olunacak kimselerdir.

(Mearic 30)

Tefhimul Kuran Meali:

Ancak kendi eşleri ya da sağ ellerinin malik olduğu başka; çünkü onlar (bunlardan dolayı) kınanmazlar.

(Mearic 30)

Ümit Şimşek Meali:

Ancak eşlerine ve ellerinin altındakilere(4) karşı müstesna—bunlar kınanmazlar.*

(Mearic 30)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ancak onlar, eşleriyle, imkanlarının sahip olduğu şeyler konusunda kınanamazlar.

(Mearic 30)