77. Mürselat Suresi / 6.ayet

Mazereti veya uyarıyı ulaştıranlara.

Bknz: (9/124)(14/44)

Mustafa Çavdar Meali

Mürselat 6 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Özürle suçu yok etmek hususunda olsun, yahut korkutma hususuna ait bulunsun.

(Mürselat 6)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Böylece (hiç kimsenin “bilmiyordum, başka türlü sanıyordum” gibi) bir özrü ve mazereti (kalmasın), veya (herkes apaçık şekilde) uyarılsın! (Diye gerçekleri, gerekçeleriyle birlikte ortaya koyanlara yemin olsun ki),

(Mürselat 6)

Abdullah Parlıyan Meali:

onlar kulların Allah katında ileri sürebilecekleri delilleri kalmaması için özrü ortadan kaldırmak veya azap ve ceza ile kulları korkutmak üzere gelirler.

(Mürselat 6)

Adem Uğur Meali:

(Allah'a yönelenleri) arıtmak, (kötüleri) sakındırmak için.

(Mürselat 6)

Ahmet Hulusi Meali:

Özür (kabahati silmek için) yahut uyarı olmak üzere.

(Mürselat 6)

Ahmet Tekin Meali:

İnsanların özür dilemeleri, tevbe etmeleri veya sorumluluk, hesap ve ceza hatırlatılarak uyarılmaları için vahyi peygamberlere tebliğ edenlere.

(Mürselat 6)

Ahmet Varol Meali

Mazeret [1] veya uyarı için.*

(Mürselat 6)

Ali Bulaç Meali:

Özür (suçu, eksikliği ortadan kaldırmak) veya uyarmak için.

(Mürselat 6)

Ali Fikri Yavuz Meali:

5,6. Hak sahiblerine özür, yahud haksızlara azab olarak vahyi peygamberlere getiren melekler hakkı için;

(Mürselat 6)

Ali Rıza Sefa Meali:

Özür veya uyarmak için.

(Mürselat 6)

Ali Ünal Meali:

Bazıları tevbe ve bağışlanma sebebi edinsin, bazıları ise uyarılsın diye:

(Mürselat 6)

Bahaeddin Sağlam Meali:

5, 6. Kötülüğü önlemek yahut uyarmak için vahiy getiren meleklere andolsun ki;

(Mürselat 6)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Birbiri ardınca gönderilenlere, görevlerine koştukça koşanlara, iyiden iyiye yayanlara, hak ile batılı ayırdıkça ayıranlara, öğüt bırakanlara, özür veya uyarıda bulunanlara yemin olsun ki, size verilen söz mutlaka gerçekleşecektir.

(Mürselat 6)

Bekir Sadak Meali:

(1-7) Birbiri ardindan gonderilenlere ve gorevlerine kostukca kosanlara, Allah'in buyruklarini yaydikca yayanlara ve hak ile batilin arasini ayirdikca ayiranlara, kotulugu onlemek veya uyarmak, icin vahiy getiren meleklere and olsun ki, size soze verilen kiyamet suphesiz kopacaktir.

(Mürselat 6)

Besim Atalay Meali:

5,6. Gerek özür, gerek kocundurma yoluyla öğüt verenlere ant olsun ki

(Mürselat 6)

Celal Yıldırım Meali:

(4-5-6-7) Kötülüğü temizlemek, yanlış yoldakileri uyarmak üzere vahiy (veya öğüt) getirip (Peygamberin kalbine) sunanlara and olsun ki, size va'dolunan elbette meydana gelecektir.

(Mürselat 6)

Cemal Külünkoğlu Meali:

5,6,7. Arındırmak ve sakındırmak için İlahi mesajı peygamberlere iletenlere andolsun ki, vaad olunduğunuz, (kıyamet) vuku bulacaktır.

(Mürselat 6)

Diyanet İşleri Eski Meali:

1,2,3,4,5,6,7. Birbiri ardından gönderilenlere ve görevlerine koştukça koşanlara, Allah'ın buyruklarını yaydıkça yayanlara ve hak ile batılın arasını ayırdıkça ayıranlara, kötülüğü önlemek veya uyarmak için vahiy getiren meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyamet şüphesiz kopacaktır.

(Mürselat 6)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(1-7) Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi esenlere, hakkıyla yayanlara, hakkıyla ayıranlara, özür ya da uyarı olmak üzere öğüt bırakanlara andolsun ki, uyarıldığınız (Kıyamet) mutlaka gerçekleşecektir.

(Mürselat 6)

Diyanet Vakfı Meali:

5, 6. (Allah'a yönelenleri) arıtmak, (kötüleri) sakındırmak için öğüt telkin edenlere;

(Mürselat 6)

Edip Yüksel Meali:

Bir müjde veya uyarı olarak...

(Mürselat 6)

Elmalılı Orjinal Meali:

Gerek özr için olsun gerek inzar

(Mürselat 6)

Elmalılı Yeni Meali:

gerek mazur kılmak gerekse uyarmak için olsun,

(Mürselat 6)

Erhan Aktaş Meali:

Özür veya uyarı için,

(Mürselat 6)

Gültekin Onan Meali:

Özür (suçu, eksikliği ortadan kaldırmak) veya uyarmak için.

(Mürselat 6)

Hakkı Yılmaz Meali:

1-7 Küme küme gönderilip de önüne gelenleri devirdikçe deviren, toplumları canlandırdıkça canlandıran, canlandırdıkça da hakkı bâtılı ayıran, özür veya uyarı olarak öğüt bırakan Kur’ân âyetleri kanıttır ki kesinlikle tehdit olunduğunuz, korkutulduğunuz şey, kesinlikle meydana gelecektir.

(Mürselat 6)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Mazeretleri kaldırmak veya uyarmak için (tüm bunlara) andolsun ki,

(Mürselat 6)

Harun Yıldırım Meali:

Önlemek veya uyarmak için ki,

(Mürselat 6)

Hasan Basri Çantay:

(5-6) kötülüğü imhaa ye, azab ile tehdide çalışan peygamberlere vahyi getiren (melek) lere,

(Mürselat 6)

Hayrat Neşriyat Meali:

5,6. Hem (tevbe edenleri) ma'zur kılmak veya (günah işleyenleri) korkutmak için(peygamberlere) zikir (vahiy) bırakanlara!

(Mürselat 6)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(1-7) Peş peşe gönderilenler, ardından estikçe esenler, yaydıkça yayanlar, ardından ayırdıkça ayıranlar, ardından bir özür için veya bir uyarı için¹ hatırlatmayı (zikri) atanlar delildir ki: ne vaat olunuyorsanız [size ne söz veriliyorsa] o kesinlikle ama kesinlikle gerçekleşicidir.

(Mürselat 6)

Hüseyin Atay Meali:

1-7 Birbiri ardından gönderilenlere ve estikçe esenlere ve yaydıkça yayanlara ve ayırdıkça ayıranlara, arınmak veya uyarmak için öğüt bildirenlere andolsun, ancak size söz verilen şey kuşkusuz gerçekleşecektir.

(Mürselat 6)

İbni Kesir Meali:

Ma'zeret ve uyarı için.

(Mürselat 6)

İlyas Yorulmaz Meali:

Suçlarından dolayı özrün nasıl yapılacağını veya uyarmayı ulaştıranlara, yemin olsun ki.

(Mürselat 6)

İskender Ali Mihr Meali:

(Bu yeminler), özür olarak (mazeret olmaması) veya nezir olarak (uyarması) içindir.

(Mürselat 6)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

suç siliciler, uyarıcılar hakkı için,

(Mürselat 6)

Kadri Çelik Meali:

Bahaneleri boşa çıkarmak ya da uyarmak amacıyla.

(Mürselat 6)

Mahmut Kısa Meali:

Bu öğüt ve hatırlatmaları, kendileri için bir mâzeret, yahut tebliğ edilenler için uyarı olarak yapanlara…

(Mürselat 6)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(5-6) Söz, öğüt bırakanlar, özür yahut uyarı bırakanlar.

(Mürselat 6)

Mehmet Türk Meali:

1,2,3,4,5,6,7. Birbiri ardınca gönderilen (melek)lere, her şeyi kökünden koparan (fırtına)lara, gerçekleri yayan (Kur’an âyet)lerine, hak ile bâtılı ayıran, gerek mazur kılmak, gerekse uyarmak için öğüt veren (Peygamber)lere yemin olsun ki; elbette size söz verilen kıyamet, kesinlikle1 kopacaktır.2*

(Mürselat 6)

Muhammed Celal Şems Meali:

(1-6) Yavaşça yürütülenleri, sonra hızla ilerleyenleri ve (mesajı) iyice yayanları, ardından (da hak ile batıl arasında) açıkça fark yaratanları ve (de) delilini (tamamlamak) veya uyarmak için (insanlara Allah’ın) kelâmını anlatanları, şahit olarak gösteriyoruz.

(Mürselat 6)

Muhammed Esed Meali:

suçlardan arınma(yı vaad eden) veya bir uyarı(da bulunan)!

(Mürselat 6)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Ki o bir özür veya bir uyarı içindir.

(Mürselat 6)

Mustafa Çavdar Meali:

Mazereti veya uyarıyı ulaştıranlara.

Bknz: (9/124) - (14/44)

(Mürselat 6)

Mustafa Çevik Meali:

1-7 Allah’ın, yanlışı gideren, doğruyu ikame edip yayan, doğru ile yanlışı ayıran, öğüt ve uyarılar içeren kitaplarına ve onları getiren meleklere andolsun ki, size vadedilen Kıyamet günü mutlaka gelip çatacak.

(Mürselat 6)

Mustafa İslamoğlu Meali:

(o öğütle) imana yöneleni mazur addeden ve (tevbe için) uyarıda bulunanlar...

(Mürselat 6)

Osman Okur Meali:

(1-7) Birbiri ardından gönderilenlere (vahiylere) ve görevlerine koştukça koşanlara, Allah'ın buyruklarını yaydıkça yayanlara ve hak ile batılın arasını ayırdıkça ayıranlara, kötülüğü önlemek veya uyarmak, için vahiy getiren (meleklere) and olsun ki, size vadedilen şey gerçekleşecek!

(Mürselat 6)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Özür dilemek veya korkutmak için.

(Mürselat 6)

Ömer Öngüt Meali:

Gerek (Allah'a yönelenleri) arıtmak, gerek (kötüleri) sakındırmak için olsun.

(Mürselat 6)

Ömer Sevinçgül Meali:

arındırmak ve sakındırmak üzere!

(Mürselat 6)

Sadık Türkmen Meali:

özür veya uyarı için!

(Mürselat 6)

Seyyid Kutub Meali:

Ya bahaneleri boşa çıkarmak ya da uyarmak amacı ile,

(Mürselat 6)

Suat Yıldırım Meali:

(5-6) Hak sahiplerine özür, yahut haksızlara tehdit olarak vahyi getiren melekler hakkı için:

(Mürselat 6)

Süleyman Ateş Meali:

Özür yahut uyarmak için.

(Mürselat 6)

Süleymaniye Vakfı Meali:

O bilgi, özür için de uyarı için[1] de olabilir.

1)Buna şu olay örnek verilebilir: Yahudilerde cumartesi günü av yasağı vardır. Davud (a.s.) zamanında sahil kenti Eyle'de Yahudiler yaşardı. Yılın bir ayında oraya ba­lıklar akın eder, neredeyse su görün­mez olurdu. Sadece cumartesi günleri balık gelirdi. Deniz kena­rında ha­vuzlar kazıp arklar açtılar. Cumartesi balıklar havuz­lara doldu, pazar günü avladılar. Cezalanacakla­rından korka korka balıklardan ya­rarlandılar. Zamanla evlatlar ba­balarının yo­lundan gitti, mal mülk edindiler. Bu işi hoş karşılamayan bazı gruplar, onları uyardı ama vazgeçmediler, "Ne zamandır biz bu işi yapıyoruz, bunun için Allah'tan hiçbir ceza gelmedi." dediler. Onlara: "Aldanmayın, belki size bir azap gelir, yok olursu­nuz." dendi. Bir sabah alçak maymunlar gibi oldular. Üç gün böyle yaşadılar, sonra yok olup gittiler.
2)[Fahrüddin er-Razi, Tefsir-i Kebir]. Bir bölük onlarla müca­dele ederken, "İçlerinden bir topluluk şöyle demişti: "Allah'ın yok edeceği ya da şiddetli azap vereceği bir kavme niye öğüt veriyorsunuz?" Dediler ki: "Rabbinize karşı özrümüz olsun diye, belki de çekinirler"(Araf 7/164)  

(Mürselat 6)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(1-7) Peşpeşe gönderilen, fırtına gibi esen, hakikati her tarafa yayan, doğruyla yanlışı kesin olarak ayıran, mazereti ortadan kaldırmak veya uyarmak için hatırlatmada bulunan bu mesajlara andolsun ki, size söz verilen Gün, mutlaka gerçekleşecektir.

(Mürselat 6)

Şaban Piriş Meali:

Özür veya korkutmak için..

(Mürselat 6)

Talat Koçyiğit Meali:

1-7 Birbiri ardınca ve iyiliklerle gönderilen, rüzgar gibi esip savuran, yaydıkça yayan, hak ile bâtılı birbirinden ayıran, kötülükleri kaldırmak ve azâb ile korkutmak için peygamberlere ilim ve hikmet getiren meleklere yemin ederim ki, size vaad olunan kıyamet mutlaka vâki olacaktır.

(Mürselat 6)

Tefhimul Kuran Meali:

Özür (suçu, eksikliği ortadan kaldırmak) olarak veya uyarıp korkutmak için.

(Mürselat 6)

Ümit Şimşek Meali:

5,6. Özür veya uyarı olsun diye zikri ulaştıranlara.(2)*

(Mürselat 6)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Özür yahut uyarı için,

(Mürselat 6)