16. Nahl Suresi / 89.ayet

Her topluma kendi içlerinden onların aleyhine bir şahit getirdiğimiz gün, seni de şunların aleyhine şahit olarak getireceğiz!(1) Çünkü sana her şeyi açıklayan ve gönülden Müslüman olanlar için bir yol gösterici, bir rahmet ve müjde olan bu kitabı/Kuran’ı indirdik.(2)

Bknz: 1(4/41)(39/69) – 2(10/57)(12/111)(14/1)(16/64)(17/82)

Mustafa Çavdar Meali

Nahl 89 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Her ümmete, kendi cinsinden bir tanık getireceğiz ve seni de bunlara tanık tutacağız ve biz, sana her şeyi açıklayıp anlatan ve Müslümanlara hidayet, rahmet ve müjde olan kitabı indirdik.

(Nahl 89)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Her ümmet içinde kendi nefislerinden onların üzerine bir şahit getirdiğimiz gün, (Ey Nebim!) Seni de onlar üzerine bir şahit olarak getireceğiz (Baş müşahit makamına eriştireceğiz) . Biz Kitabı Sana, her şeyin açıklayıcısı, Müslümanlara bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde (kaynağı) olarak indirdik. *

(Nahl 89)

Abdullah Parlıyan Meali:

O gün her topluma, kendileri içinden aleyhlerine bir şahit çıkaracağız. Ve seni de ey peygamber! Mesajının ulaşabileceği tüm insanlar üzerinde şahit kılacağız ve biz sana herşeyi açıklayıp anlatan, doğru yolu gösteren ve rahmet olan ve Allah'a yürekten boyun eğenlere müjde olarak bu kitabı indirdik.

(Nahl 89)

Adem Uğur Meali:

O gün her ümmetin içinden kendilerine birer şahit göndereceğiz. Seni de hepsinin üzerine şahit olarak getireceğiz. Ayrıca bu Kitab'ı da sana, her şey için bir açıklama, bir hidayet ve rahmet kaynağı ve müslümanlar için bir müjde olarak indirdik.

(Nahl 89)

Ahmet Hulusi Meali:

O süreçte, her ümmet içinde, kendi nefslerinden aleyhlerine bir şahit ba'sederiz... Seni de bunların üzerine bir şahit getirdik! Sana bu Bilgiyi (Kitabı); her şeyi açıklayan, bir (yaşam) kılavuzu, bir rahmet ve teslimiyetlerinin farkındalığına ermişler için bir müjde olmak üzere, kısım kısım indirdik.

(Nahl 89)

Ahmet Tekin Meali:

O gün, her millet içinde, kendilerinden, kutsal kitabı bilen ve kendilerine tebliğ eden, çözüm getiren, güvenilir örnek önderler ve doğruları konuşan şâhitler görevlendireceğiz. Seni de, geçmiş ümmetlere ve bu ümmete, Kur'ân'ı bilen, tebliğ eden önder, doğruları konuşan şâhit olarak getireceğiz. Biz bu kitabı sana, sorumluluklarını tevdi etmek üzere, dînî-şer'i her esası, genel kuralları açıklamak için, İslâm'ı yaşayan müslümanlara bir hidayet rehberi, bir rahmet ve müjde olsun diye bölüm bölüm indirdik.*

(Nahl 89)

Ahmet Varol Meali

Her ümmetin üzerine kendi içlerinden bir şahit getirdiğimiz gün seni de bunların üzerlerine şahit getiririz. Sana Kitab'ı her şeyi açıklayıcı, bir yol gösterici, bir rahmet ve Müslümanlar için bir müjde olarak gönderdik.

(Nahl 89)

Ali Bulaç Meali:

Her ümmet içinde kendi nefislerinden onların üzerine bir şahid getirdiğimiz gün, seni de onlar üzerinde bir şahid olarak getireceğiz. Biz Kitabı sana, her şeyin açıklayıcısı, müslümanlara bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik.

(Nahl 89)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Kıyamet günü, her ümmet içinden kendileri üzerine Peygamberlerini bir şâhid göndereceğiz ve seni de şu ümmetin üzerine şâhid getireceğiz (Ey Rasûlüm). Sana bu kitabı (Kur'an'ı), her şeyi beyan etmek için ve bir hidayet, bir rahmet, müminlere de bir müjde olarak perderpey indirdik.

(Nahl 89)

Ali Rıza Sefa Meali:

O gün, her topluluğun içinden bir tanık göndeririz. Seni de tanık olarak onların üzerine getiririz. Kitap'ı, her şeyi açıklayan, yol gösteren, rahmet ve teslim olanlara sevinçli bir haber olması için sana indirdik.

(Nahl 89)

Ali Ünal Meali:

Gün gelir, her ümmet içinde bizzat kendilerinden (onların İlâhî Din karşısındaki tavırları konusunda) bir şahit çıkarır ve (ey Rasûlüm,) seni de dininin ulaştığı herkese karşı bir şahit olarak getiririz. Sana bu kutlu Kitab’ı (Kur’ân) her şey için bir açıklama ve Allah’a teslim olanlar için ise dupduru bir hidayet kaynağı, çok bereketli bir rahmet ve büyük bir müjde olarak parça parça indiriyoruz.

(Nahl 89)

Bahaeddin Sağlam Meali:

O günü düşün ki; her ümmetin içinden kendilerine bir şahit göndeririz. Seni de bunlara şahit olarak getiririz. Müslümanlar için hidayet, rahmet ve müjde ve her şeyin bir açıklaması olarak, sana Kitab’ı indirdiğimizin (doğruluğu, o gün görünecektir.)

(Nahl 89)

Bayraktar Bayraklı Meali:

O gün her ümmetin içinden kendilerine birer şahit göndereceğiz. Seni de hepsinin üzerine şahit olarak getireceğiz. Ayrıca bu kitabı da sana, herşey için bir açıklama, bir hidayet ve rahmet kaynağı ve Müslümanlar için bir müjde olarak indirdik.

(Nahl 89)

Bekir Sadak Meali:

O gun her ummetten bir kisiyi onlara sahit tutariz. Seni de ummetine sahit getiririz. Sana her seyi aciklayan ve muslumanlara dogruyu gosteren bir rehber, rahmet ve mujde olarak Kuran'i indirdik. *

(Nahl 89)

Besim Atalay Meali:

O gün her bir ümmete, yine kendi içlerinden bir tanık çıkarırız, bunlara da seni tanık tutarız; Müslümanlar için her şeyi belirterek, müjdelemek, onlara kılavuzluk eylemek, rahmet olmak üzere biz sana kitap indirdik

(Nahl 89)

Celal Yıldırım Meali:

O gün her ümmete kendilerinden bir şâhid göndeririz ve seni de (Ey Muhammed!) bunlar üzerine şâhid oiarak getiririz. Sana her şeyi açıklayıp ortaya koyan, doğru yolu gösteren, rahmeti yansıtan ve Müslümanlara müjde olan bu kitabı indirdik.

(Nahl 89)

Cemal Külünkoğlu Meali:

O gün (kıyamette) her ümmete kendilerinden bir şahit (peygamber) göndeririz ve seni de (Ey Muhammed!) bunlar üzerine şâhit olarak getiririz. Sana bu kitabı her şeyi açıklamak için bir doğru yol rehberi, bir rahmet kaynağı ve Allah'a yürekten teslim olanlara bir müjde olarak indirdik. *

(Nahl 89)

Diyanet İşleri Eski Meali:

O gün her ümmetten bir kişiyi onlara şahit tutarız. Seni de ümmetine şahit getiririz. Sana her şeyi açıklayan ve Müslümanlara doğruyu gösteren bir rehber, rahmet ve müjde olarak Kuran'ı indirdik.*

(Nahl 89)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(Ey Muhammed!) Her ümmetin kendi içinden üzerlerine bir şahit göndereceğimiz, seni de onların üzerine bir şahit olarak getireceğimiz günü düşün. Sana bu kitabı; her şey için bir açıklama, doğru yolu gösteren bir rehber, bir rahmet ve müslümanlar için bir müjde olarak indirdik.

(Nahl 89)

Diyanet Vakfı Meali:

O gün her ümmetin içinden kendilerine birer şahit göndereceğiz. Seni de hepsinin üzerine şahit olarak getireceğiz. Ayrıca bu Kitab'ı da sana, her şey için bir açıklama, bir hidayet ve rahmet kaynağı ve müslümanlar için bir müjde olarak indirdik.

(Nahl 89)

Edip Yüksel Meali:

Her topluluk içinden, kendilerine karşı bir tanık gönderdiğimiz, şunlara karşı da seni tanık olarak getirdiğimiz gün... Biz sana bu kitabı, her şeyi açıklayan, bir yol gösterici, bir rahmet ve müslümanlara bir müjde olarak indirdik.

(Nahl 89)

Elmalılı Orjinal Meali:

Hele her ümmet içinde kendilerinden üzerlerine bir şahid ba's edeceğimiz, seni de onlar üzerine şahid getirdiğimiz gün!... ve bu kitabı sana ceste ceste indirdik ki her şeyi beliğ bir surette beyan etmek hem bir hidayet kanunu, hem bir rahmet, hem de müslimine bir müjde olmak için

(Nahl 89)

Elmalılı Yeni Meali:

Hele her ümmet içinde kendilerinden kendi üzerlerine bir şahit göndereceğimiz seni de onların üzerine şahit getirdiğimiz gün!.. Bu Kitabı sana, herşeyi beliğ bir şekilde açıklamak; hem bir hidayet kanunu, hem bir rahmet, hem de müslümanlara müjde olmak üzere ceste ceste indirdik.

(Nahl 89)

Erhan Aktaş Meali:

Biz, o gün, her ümmetin kendi içinden birini, onların üzerine tanık getireceğiz. Seni de onların[1] üzerine tanık getiririz. Biz, sana her şeyin açıklayıcısı[2] olan bu Kitap'ı, teslim olanlara[3] bir kılavuz, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik.

1)Kendi çağdaşların/ümmetin.
2)Hak ve batılın bilinmesi için gerekli olan şeylerin tamamını.
3)Allah'a gönülden boyun eğen, bağlılık gösteren.

(Nahl 89)

Gültekin Onan Meali:

Her ümmet içinde kendi nefslerinden onların üzerine bir şahid getirdiğimiz gün, seni de onlar üzerinde bir şahid olarak getireceğiz. Biz Kitabı sana her şeyin açıklayıcısı, müslümanlara bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik.

(Nahl 89)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve Biz o gün, her ümmet içinde, kendilerinden kendi aleyhlerine bir şâhit göndereceğiz. Seni de onların üzerine şâhit getireceğiz. Biz bu kitabı da, her şeyi açıklayan ve Müslümanlara bir kılavuz, bir rahmet ve bir müjde olarak sana indirdik.

(Nahl 89)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

O gün, her ümmet içinde kendilerinden olan bir şahit diriltiriz. Seni de bunlara (kendi ümmetine) şahit (olasın diye) getiririz. Sana her şeyin açıklayıcısı, hidayet, rahmet ve teslim olanlar için müjde olacak bir Kitap indirdik.

(Nahl 89)

Harun Yıldırım Meali:

O gün her ümmetin içinden kendilerine birer şahit göndereceğiz. Seni de hepsinin üzerine şahit olarak getireceğiz. Ayrıca bu Kitab'ı da sana, her şey için bir açıklama, bir hidayet ve rahmet kaynağı ve müslümanlar için bir müjde olarak indirdik.

(Nahl 89)

Hasan Basri Çantay:

O gün her ümmetin içinden kendilerinin üzerine birer şahid (-i hak) göndereceğimiz gibi seni de (Habibim) onların üstüne tam bir şahid olarak getirdik. Sana (bu) kitabı her şey'in apaçık bir beyanı, bir hidayet, bir rahmet ve (hele) müslümanlar için bir müjde olmak üzere peyderpey indirdik.

(Nahl 89)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Ey Resûlüm!) O gün her ümmet içinde, üzerlerine kendilerinden bir şâhid çıkaracağız, seni de bunların (ümmetinin) üzerine şâhid getireceğiz. Sana bu Kitâb'ı, herşey için bir açıklama(1) ve Müslümanlar için bir hidâyet, bir rahmet ve bir müjde olmak üzere indirdik.*

(Nahl 89)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Her bir toplumun içine, kendilerine karşı kendi canlarından olan bir devamlı şahit yönlendireceğimiz günü [an]! Seni de bunların üzerine bir devamlı şahit olarak getirdik. Kitabı sana, her şey için bir açıklama olarak ve müslümanlar [barışçı ve Tanrıya teslim olanlar] için bir doğru yol rehberi, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik.

(Nahl 89)

Hüseyin Atay Meali:

Her milletin içinden kendilerine bir tanık gönderdiğimiz gün ve seni de bunlara tanık getirdiğimizde! Ve sana her şeyi açıklayan, içtenlikle doğruluğa bağlı olanlara doğruluk göstergesi, acıma ve müjde olarak kitabı indirdik.

(Nahl 89)

İbni Kesir Meali:

Her ümmette bir kişiyi aleyhlerine şahid gönderdiğimiz gün; seni de onların üzerine tastamam şahid olarak getirdik. Sana; her şeyi açıklayan, hidayet ve rahmet, müslümanlara da bir müjde olan kitabı indirdik.

(Nahl 89)

İlyas Yorulmaz Meali:

O (hesap) gün her toplum içinden, onlara şahitlik yapacak kendi içlerinden bir şahit getireceğiz ve müslümanlar için müjde, rahmet ve doğru yolu gösteren sana indirdiğimiz kitap ile, her şeyin açıklandığına dair bunlara şahitlik yapman için, senide şahit olarak getireceğiz.

(Nahl 89)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve o gün, bütün ümmetlerin içinde, onların üzerine, onların kendilerinden bir şahit beas ederiz (vazifeli kılarız). Ve seni de onların üzerine şahit olarak getirdik. Ve sana, herşeyi beyan eden (açıklayan), hidayete erdiren ve rahmet olan Kitab’ı, müslümanlara (Allah’a teslim olanlara) müjde olarak indirdik.

(Nahl 89)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

O gün her topluluğun içinden o topluluğa karşı bir tanık çıkaracağız. Seni de bunlara karşı tanık olarak getireceğiz. Biz sana Kitap'ı da her nesneyi apaçık belirten, doğru yolu gösterici, esirgeyici, bağınanlar için de müjdeleyici olarak bildirdik.

(Nahl 89)

Kadri Çelik Meali:

Her ümmet içinde kendi nefislerinden onların üzerine bir şahit getirdiğimiz gün, seni de onlar üzerinde bir şahit olarak getireceğiz. Biz kitabı sana her şeyin açıklayıcısı ve Müslümanlara da bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik.

(Nahl 89)

Mahmut Kısa Meali:

Ve o gün her ümmetten, kendileri hakkında şâhitlik edecek birer Peygamberi şâhit getireceğiz; seni de ey Muhammed, Kur’an’ı tebliğ ettiğin şu kıyamete kadar yaşayacak insanlara şâhit tutacağız. (6. En’am: 19) İşte bu yüzden Biz sana, insanlığı dünyada ve âhirette kurtuluşa ulaştıracak her şeyi açıklamak ve yalnızca Allah’a boyun eğen Müslümanlara bir hidâyet rehberi, bir rahmet kaynağı ve bir kurtuluş müjdesi olmak üzere buKitabı gönderdik. Ve bakın Allah, sağlıklı ve dengeli bir toplumun temel dayanaklarını nasıl açıklıyor:

(Nahl 89)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Her ümmete kendi içlerinden bir şahit getirdiğimiz o gün, ey peygamber Lahuti mesajların ulaşabileceği herkes üzerine de seni şahit kılarız. Nitekim Biz Kitap'ı sana; müslümanlara doğru yolu göstererek Açıklayan, her şeyi anlatan, bir rahmet, bir müjde olarak indirdik

(Nahl 89)

Mehmet Türk Meali:

(Kıyamet) günü, her ümmete kendilerinin içerisinden (Peygamberlerini) şâhit getirdiğimizde (Ey Muhammed!) seni de onların tamamına birden1 şâhit olarak getireceğiz. Biz bu Kitabı sana, her şeyin açıklayıcısı,2 doğru yol rehberi, rahmet ve Müslümanlar için de bir müjde olarak indirdik. *

(Nahl 89)

Muhammed Celal Şems Meali:

Hani o gün Biz her ümmetten, (yani onların) arasından kendilerine karşı birer şahit çıkaracağız. (Ey Peygamber!) Seni (de) Biz, bunların (hepsine) karşı bir şahit olarak getireceğiz. Biz Kitab’ı sana her şeyi apaçık anlatan, (bütün insanlık için) hidayet ve rahmet vesilesi (ve de) tam (teslimiyetle) itaat edenlere (de,) müjde veren olarak indirdik.

(Nahl 89)

Muhammed Esed Meali:

Ve gün gelecek her toplum içinden kendi aleyhlerine bir şahit çıkaracağız. Ve seni de (ey Peygamber, mesajının ulaşabileceği) kimseler üzerinde şahit kıldık; nitekim sana adım adım her şeyi olduğu gibi açıklayan, bir doğru yol bilgisi, bir rahmet ve Allah'a yürekten boyun eğenlere müjde olarak bu ilahi kelamı indirdik.

(Nahl 89)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Her topluluğun içinden, kendilerine karşı bir tanık gönderdiğimiz gün, onlara karşı da seni tanık olarak getireceğiz. Biz sana bu kitabı, her şeyi açıklayan, bir yol gösterici, bir rahmet ve Müslümanlara bir müjde olarak indirdik.

(Nahl 89)

Mustafa Çavdar Meali:

Her topluma kendi içlerinden onların aleyhine bir şahit getirdiğimiz gün, seni de şunların aleyhine şahit olarak getireceğiz!(1) Çünkü sana her şeyi açıklayan ve gönülden Müslüman olanlar için bir yol gösterici, bir rahmet ve müjde olan bu kitabı/Kuran’ı indirdik.(2)

Bknz: 1(4/41) - (39/69) - 2(10/57) - (12/111) - (14/1) - (16/64) - (17/82)

(Nahl 89)

Mustafa Çevik Meali:

Her ümmetin peygamberlerini kendileri için şahitliğe çağırdığımız o Hesap Günü, ey Muhammed! Seni de davet ettiğin insanlara şahit tutacağız, çünkü Biz sana da insanlara yaratılış sebeplerini onlara açıklayan hidayet ve rahmet kaynağı, iman edenlere de müjdeci olan bu Kitabı indirdik.

(Nahl 89)

Mustafa İslamoğlu Meali:

ve günü gelince onların aleyhine (de) her bir ümmetin kendi içerisinden bir şahit çıkaracağız. Seni de (Ey Muhammed), işte şu (mesajın muhatabı olan) insanlara bir şahit olarak getirdik; ve sana (din ile ilgili) her şeyi ana kaynağından indirerek vurgulu bir biçimde açıklayan ve bir yol haritası, bir rahmet ve Allah'a teslim olanlar için bir müjde olan bu ilahi mesajı indirdik.

(Nahl 89)

Osman Okur Meali:

Gün olur, her ümmet için kendi aleyhlerine kendi içlerinden bir şahit çıkarırız. Seni de şu insanlar (senin kavmin) hakkında şahit olarak getireceğiz. Sana bu Kitap'ı indirdik ki her şey için ayrıntılı bir açıklayıcı, bir kılavuz, bir rahmet, Müslümanlara da bir müjde olsun.

(Nahl 89)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve o gün her ümmet için de üzerlerine kendilerinden birer şahit göndereceğiz, seni de bunların üzerine bir şahit olarak getirdik ve sana kitabı herşey için apaçık bir beyan ve bir hidâyet ve bir rahmet ve müslümanlar için bir müjde olmak üzere indirdik.

(Nahl 89)

Ömer Öngüt Meali:

O gün her ümmete kendilerinden bir şâhit göndeririz ve seni de bunların üzerine şâhit olarak getiririz. Biz bu Kitab'ı sana her şey için bir açıklama, bir hidayet ve rahmet kaynağı, müslümanlar için bir müjde olarak indirdik.

(Nahl 89)

Ömer Sevinçgül Meali:

Ölümden sonra diriliş günü, her topluluk için aralarından bir tanık çıkarırız. Seni de bunların üzerine tanık yaparız. Sana, her şeyi açıklayan, teslim olanlar için bir doğru yol rehberi, bir rahmet, bir müjde olan bu Kitabı indirdik.

(Nahl 89)

Sadık Türkmen Meali:

DİRİLTECEĞİMİZ gün; her toplum için içlerinden kendilerine karşı bir şahit, seni de bunların üzerine şahit olarak getireceğiz! Biz kitabı sana; herşeyi açıklayıcı, teslim olanlara yol gösterici, rahmet ve bir müjde olmak üzere indirdik.

(Nahl 89)

Seyyid Kutub Meali:

Her ümmetin aleyhinde kendilerinden bir şahit göstereceğimiz günde seni de onların aleyhinde şahit tutarız. Sana bu kitabı her şeyi açıklayan bir bilge, bir doğru yol rehberi, bir rahmet kaynağı ve müslümanlara yönelik bir müjde olarak indirdik.

(Nahl 89)

Suat Yıldırım Meali:

Gün gelir, her ümmetten kendilerine birer şahit getiririz. Seni de ümmetin üzerine bir şahit olarak getirip dinleriz. Ey Resulüm, işte sana bu kutlu kitabı indirdik ki her şeyi açıklasın, doğru yolu göstersin,Allah'a teslimiyetle itaat edecek olanlara, rahmetin ve müjdenin ta kendisi olsun.

(Nahl 89)

Süleyman Ateş Meali:

Her ümmet içinde, kendi aralarından, aleyhlerine bir şahid getireceğimiz gün, seni de bunların aleyhine şahid getirmiş olacağız. Sana bu Kitabı, her şeyi açıklayan ve müslümanlara yol gösterici, rahmet ve müjde olarak indirdik.

(Nahl 89)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Her toplumun (ümmetin) içinden kendilerine karşı bir şahit çıkardığımız gün, seni de bunlara karşı şahit getiririz. Bu Kitabı, her şeyi açıklasın, doğru yolu göstersin, bir ikram ve İslam'a girenlere müjdeci olsun diye sana parça parça indirdik.

(Nahl 89)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

O Gün her toplumdan bir şahit çıkarırız. Sen de bunlara şahitlik edersin. Sana bu Kitab'ı, her şeyi açıklamak için; Allah'a teslim olmak isteyenlere de yol gösterici, rahmet ve müjde olarak indirdik.

(Nahl 89)

Şaban Piriş Meali:

Her topluma, kendi içlerinden bir şahid getirdiğimiz gün, seni de bunlara şahid olarak getireceğiz. Çünkü, sana her şeyi açıklamak için ve müslümanlara yol gösterici, rahmet ve müjde olarak kitabı indirdik.

(Nahl 89)

Talat Koçyiğit Meali:

Kıyamet günü, her ümmete kendi içlerinden bir şâhid getiririz; seni de (Ey Muhammed!) bunlara şâhid getireceğiz. Sana, her şeyi açıklayan, hidayet, rahmet ve Müslümanlar içinde müjde olan bu Kitab'ı indirdik.

(Nahl 89)

Tefhimul Kuran Meali:

Her ümmet içinde kendi nefislerinden onların üzerine bir şahid getirdiğimiz gün, seni de onlar üzerinde bir şahid olarak getireceğiz. Biz Kitabı sana, her şeyin açıklayıcısı, müslümanlara da bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik.

(Nahl 89)

Ümit Şimşek Meali:

Her ümmetten kendileri hakkında bir şahit çıkardığımız gün, seni de bu ümmet için şahit tutarız. Çünkü Biz herşeyi açıklamak üzere, hakka teslim olanlar için bir hidayet, rahmet ve müjde olarak kitabı indirmiş bulunuyoruz.

(Nahl 89)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Gün olur, her ümmet için kendi aleyhlerine kendi içlerinden bir tanık çıkarırız. Seni de şu insanlar hakkında tanık olarak getireceğiz. Sana bu Kitap'ı indirdik ki herşey için ayrıntılı bir açıklayıcı, bir kılavuz, bir rahmet, Müslümanlara da bir müjde olsun.

(Nahl 89)