16. Nahl Suresi / 97.ayet

İster erkek olsun ister kadın olsun her kim mümin olarak iyi ve yararlı işler yaparsa, biz ona bu dünya hayatında kesinlikle güzel bir hayat yaşatırız ve elbette onları yaptıklarının en güzeline göre ödüllendiririz.

Bknz: (3/195)(4/124)(7/170)(21/94)(40/40)

Mustafa Çavdar Meali

Nahl 97 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Erkek olsun, kadın olsun, inanarak iyi işlerde bulunanı tertemiz bir yaşayışa mazhar ederiz ve mükafatını, yaptığı en güzel işlere karşılık olarak mutlaka vereceğiz.

(Nahl 97)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Erkek ve kadın, salih amel işleyen mü’minleri, hiç şüphesiz (dünyada) güzel bir hayatla (huzur ve hürriyetle) yaşatırız ve (ahirette de yaptıkları salih amellerinin,iyi hallerinin ve hizmetlerinin) karşılığını en güzel biçimde öderiz.

(Nahl 97)

Abdullah Parlıyan Meali:

Erkek veya kadın, kim mü'min olarak iyi amel işlerse, biz ona hoş ve huzurlu bir hayat yaşatırız ve yine şüphesiz böylelerini, yapageldikleri en güzel şey neyse, ona göre ödüllendireceğiz.

(Nahl 97)

Adem Uğur Meali:

Erkek veya kadın, mümin olarak kim iyi amel işlerse, onu mutlaka güzel bir hayat ile yaşatırız. Ve mükâfatlarını, elbette yapmakta olduklarının en güzeli ile veririz.

(Nahl 97)

Ahmet Hulusi Meali:

İster erkek ister kadın olsun, kim iman ederek imanın gereği fiiller ortaya koyarsa elbette biz ona temiz-pak bir hayat yaşatırız... Onlara elbette yaptıklarının daha güzeliyle karşılıklarını veririz.

(Nahl 97)

Ahmet Tekin Meali:

Mü'min olarak, gevşekliği bırakıp, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçiren, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayan, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye önayak olan, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyen erkek veya kadına, mutlaka güzel bir hayat yaşatırız. İşlemeye devam ettikleri amellerin en güzelini, en değerlisini ölçü alarak onları mükâfatlandırırız.

(Nahl 97)

Ahmet Varol Meali

Erkek ve kadından kim mü'min olarak bir iyilik yaparsa şüphesiz onu temiz bir hayatla yaşatacağız. Karşılıklarını da muhakkak yaptıklarının en güzeliyle vereceğiz.

(Nahl 97)

Ali Bulaç Meali:

Erkek olsun, kadın olsun, bir mü'min olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz.

(Nahl 97)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Erkekten ve dişiden, mümin olduğu halde, kim iyi amel işlerse, muhakkak onu güzel bir hayat ile yaşatacağız ve işlemekte oldukları amellerin daha güzeliyle mükâfatlarını elbette vereceğiz.

(Nahl 97)

Ali Rıza Sefa Meali:

Erkek veya kadın, kim inanmış olarak erdemli edimler yaparsa, temiz bir yaşamla onu yaşatırız. Ve onları, yaptıklarının en güzeliyle kesinlikle ödüllendireceğiz.

(Nahl 97)

Ali Ünal Meali:

Erkek olsun kadın olsun, her kim Allah’ın razı olacağı sağlam, yerinde, doğru ve ıslaha dönük işler yaparsa, hiç kuşkusuz ona temiz ve güzel bir hayat yaşatırız. Böyle davrananları yine hiç kuşkusuz, yaptıkları en güzel işleri esas alarak mükâfatlandırırız.

(Nahl 97)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Erkek olsun, kadın olsun, sizden kim mümin iken güzel bir amel işlerse, ona çok hoş bir hayat yaşatacağız. Ve onların ücretini, yaptıklarının en güzeliyle vereceğiz.

(Nahl 97)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Erkek veya kadın olsun her kim inanmış olarak iyi bir iş yaparsa, onu hoş bir hayatla yaşatırız ve onların ödülünü yaptıklarının en güzeli ile veririz.

(Nahl 97)

Bekir Sadak Meali:

Kadin, erkek, inanmis olarak kim iyi is islerse, ona hos bir hayat yasatacagiz. Ecirlerini yaptiklarindan daha guzeli ile odeyecegiz.

(Nahl 97)

Besim Atalay Meali:

Erkek olsun, kadın olsun inanlı bulunup da, kim onat iş yaparsa, yaşatırız arı dirlik içinde; yaptıkları iş yüzünden, onlara en güzel sevap veririz

(Nahl 97)

Celal Yıldırım Meali:

Erkek veya kadınlardan kim —mü'min olduğu halde— güzel yararlı amelde bulunursa, mutlaka biz ona hoş bir hayat yaşatırız ve mükâfatlarını da işlediklerinin daha güzeliyle karşılayıp değerlendiririz.

(Nahl 97)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Erkek ve kadından kim inanmış olarak faydalı bir iş yaparsa, ona dünyada mutlu bir hayat yaşatırız. Böylelerini (ahirette de) yaptıkları iyiliklerin en güzel karşılığı ile ödüllendiririz.

(Nahl 97)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Kadın, erkek, inanmış olarak kim iyi iş işlerse, ona hoş bir hayat yaşatacağız. Ecirlerini yaptıklarından daha güzeli ile ödeyeceğiz.

(Nahl 97)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Erkek veya kadın, kim mü'min olarak iyi iş işlerse, elbette ona hoş bir hayat yaşatacağız ve onların mükafatlarını yapmakta olduklarının en güzeli ile vereceğiz.

(Nahl 97)

Diyanet Vakfı Meali:

Erkek veya kadın, mümin olarak kim iyi amel işlerse, onu mutlaka güzel bir hayat ile yaşatırız. Ve mükâfatlarını, elbette yapmakta olduklarının en güzeli ile veririz.

(Nahl 97)

Edip Yüksel Meali:

Erkek olsun, kadın olsun, her kim inançlı olarak iyi bir iş yaparsa ona bu dünyada güzel bir hayat bağışlarız ve yaptıkları iyi işlere karşılık ödüllerini de tam veririz.

(Nahl 97)

Elmalılı Orjinal Meali:

Erkekten dişiden her kim mü'min olarak iyi bir amel işlerse muhakkak ona hoş bir hayat yaşatacağız ve yapmakta oldukları amellerin daha güzelile ecirlerini muhakkak vereceğiz

(Nahl 97)

Elmalılı Yeni Meali:

Erkekten, dişiden her kim mümin olarak iyi bir iş yaparsa, muhakkak ona hoş bir hayat yaşatacağız ve yapmakta oldukları işlerin daha güzeli ile mükafatlarını mutlaka vereceğiz.

(Nahl 97)

Erhan Aktaş Meali:

Erkek ve kadın, mü'min olarak kim salihatı yaparsa[1], ona hoş, temiz bir hayat yaşatırız. Kesinlikle yaptıklarının karşılığını daha iyisiyle veririz.

1)Bozuk olan şeyi düzeltmeye çalışmak, düzeltici olmak, yapıcı olmak, düzeltmeye teşvik etmek, iyiye yönlendirmek.

(Nahl 97)

Gültekin Onan Meali:

Erkek olsun, kadın olsun, (bir) inançlı olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz.

(Nahl 97)

Hakkı Yılmaz Meali:

Erkek-dişi, mü’min olarak kim iyi amel işlerse kesinlikle onu güzel bir hayat ile yaşatırız. Ve kesinlikle onların ücretlerini, yapmış oldukları amellerin daha güzeliyle ödüllendireceğiz.

(Nahl 97)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Erkek ya da kadın, kim bir mümin olarak salih amel yaparsa hiç şüphesiz ona güzel bir hayat yaşatırız ve mükâfatlarını yaptıklarının en güzeliyle veririz.

(Nahl 97)

Harun Yıldırım Meali:

Erkek veya kadın, mümin olarak kim iyi amel işlerse, onu mutlaka güzel bir hayat ile yaşatırız. Ve mükâfatlarını, elbette yapmakta olduklarının en güzeli ile veririz.

(Nahl 97)

Hasan Basri Çantay:

Gerek erkekden, gerek kadından kim, o mü'min olarak, iyi amel (ve hareket) de bulunursa hiç şübhesiz onu (dünyada) çok güzel bir hayat ile yaşatırız ve (o gibilere) her halde yapageldiklerinin daha güzeliyle ecir veririz.

(Nahl 97)

Hayrat Neşriyat Meali:

Erkek olsun, kadın olsun; kim mü'min olarak sâlih bir amel işlerse, artık ona elbette hoş bir hayat yaşatacağız! Ve muhakkak onlara (âhirette) mükâfâtlarını, yapmakta olduklarının daha güzeli ile vereceğiz!

(Nahl 97)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Herhangi bir erkek veya kadın[cinsin]den kim inançlı olarak düzgün-iyi bir eylemde bulunursa, mutlaka ama mutlaka ona temiz bir hayat yaşatırız ve onlara ödüllerini, bulunmakta oldukları eylemlerin en güzeliyle mutlaka ama mutlaka karşılık olarak vereceğiz.

(Nahl 97)

Hüseyin Atay Meali:

İnanmış olarak kadın ve erkekten kim yararlı iş işlerse, andolsun, Biz ona hoş bir hayat yaşatacağız. Andolsun, ödüllerini yaptıklarının en güzeli ile ödeyeceğiz.

(Nahl 97)

İbni Kesir Meali:

Kadın olsun, erkek olsun; her kim, inanmış olarak iyi amel işlerse; ona hoş bir hayat yaşatacağız. Mükafatlarını yaptıklarından daha güzeli ile ödeyeceğiz.

(Nahl 97)

İlyas Yorulmaz Meali:

Erkeklerden veya kadınlardan Allah'a inanmış olarak, kim doğru ve güzel işler yaparsa, onlara tertemiz bir hayat yaşatırız ve hesap gününde de yaptıklarının en güzeli ile karşılığını kesinlikle veririz.

(Nahl 97)

İskender Ali Mihr Meali:

Mü’min olan kadın ve erkekten kim salih (nefsini tezkiye ve tasfiye edici) amel işlerse, o taktirde ona mutlaka tayyib (temiz, helâl) bir hayat yaşatırız. Ve onları, mutlaka yapmış oldukları amellerin ecirlerinden (bedellerinden), daha ahseni (güzeli) ile mükâfatlandıracağız.

(Nahl 97)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Erkek olsun, kadın olsun, herkim inanarak iyi işler işlerse Biz onu en güzel bir yaşayışla yaşatırız. Gerçekten Biz onun karşılığını da işlemiş oldukları iyiliklerin en güzelleriyle kesenkes veririz.

(Nahl 97)

Kadri Çelik Meali:

Erkek olsun, kadın olsun, bir mümin olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz.

(Nahl 97)

Mahmut Kısa Meali:

Erkek olsun, kadın olsun, her kim Allah’a ve âhiret gününe inanarak iyi ve yararlı işler yaparsa, onlara hem bu dünyada, hem de âhirette güzel ve hoş bir hayat yaşatacağız ve onları, yaptıkları işlerin en güzeli neyse, ona göre ödüllendireceğiz. Fakat ey mümin; inkârcılar, sinsi propagandalarla Kur’an üzerinde şüpheler oluşturmaya seni Allah’ın kitabından koparmaya çalışacaklar. Bunu başaramayınca, en azından onu doğru anlamanı engellemek için ayetlerin anlamını çarpıtıp hak ile bâtılı uzlaştırma yoluna gidecekler. İşte bütün bu saldırılara karşı:

(Nahl 97)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Layıkıyla ister erkek, ister kadın, inanarak salih amelde bulunursa eğer, Ne güzel bir yaşayışa mazhar eder. Güzel işlerine veririz güzel mükafatlar.

(Nahl 97)

Mehmet Türk Meali:

(Allah’ın istediği gibi) inanan erkek ve kadınlardan kim, (inandığı) iyi işleri yaşarsa, Biz onlara (dünyada) güzel bir hayat1 yaşatacağız ve onların (âhiretteki) mükâfatını (da dünyadaki) en güzel ibâdetleri sebebiyle, vereceğiz.*

(Nahl 97)

Muhammed Celal Şems Meali:

Erkek olsun, kadın olsun, mümin iken kim iyi ve yerli yerinde işler yaparsa, ona tertemiz bir hayat ihsan edeceğiz. Şüphesiz onların (bütün iyi işlerinin) karşılığını, en iyi amellerine göre vereceğiz.

(Nahl 97)

Muhammed Esed Meali:

Erkek ya da kadın, inanmış olması yanında bir de dürüst ve erdemli davranan kimseye hiç şüphesiz arı duru, hoş bir hayat tattıracağız; ve yine şüphesiz böylelerini, yapageldikleri en güzel şey neyse ona göre ödüllendireceğiz.

(Nahl 97)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Erkek veya kadın, kim inanmış olarak iyi iş işlerse, elbette ona güzel bir yaşam yaşatacağız ve onların ödüllerini yapmakta olduklarının en güzeli ile vereceğiz.

(Nahl 97)

Mustafa Çavdar Meali:

İster erkek olsun ister kadın olsun her kim mümin olarak iyi ve yararlı işler yaparsa, biz ona bu dünya hayatında kesinlikle güzel bir hayat yaşatırız ve elbette onları yaptıklarının en güzeline göre ödüllendiririz.

Bknz: (3/195) - (4/124) - (7/170) - (21/94) - (40/40)

(Nahl 97)

Mustafa Çevik Meali:

Erkek olsun kadın olsun iffetli, erdemli, dürüst davranıp, mü’min olarak salih amel işleyenlere Biz dünyada da arı, duru, temiz ve güzel bir hayat yaşatırız, âhirette ise bu yaptıklarını kat kat fazlasıyla mükâfatlandırırız.

(Nahl 97)

Mustafa İslamoğlu Meali:

kim imanlı olarak bir iyilik ortaya koymuşsa; -erkek ya da kadın (fark etmez)- kesinlikle ona güzel bir hayat yaşatacağız; dahası elbet onları işlediklerinin en iyisiyle ödüllendireceğiz.

(Nahl 97)

Osman Okur Meali:

Erkek veya kadın, mümin olarak kim iyi amel işlerse, onu mutlaka güzel bir hayat ile yaşatırız. Ve mükâfatlarını, elbette yapmakta olduklarının en güzeli ile veririz.

(Nahl 97)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Erkekten veya kadından her kim mü'min olduğu halde bir sâlih amelde bulunursa, elbette onu temiz bir hayat ile yaşatırız ve onları yapar oldukları amellerin daha güzeliyle muhakkak ki, mükâfaata erdireceğiz.

(Nahl 97)

Ömer Öngüt Meali:

Kadın olsun erkek olsun, her kim mümin olarak sâlih amel işlerse, biz onu (dünyada) mutlaka çok güzel bir hayat ile yaşatırız. (Ahirette ise) mükâfatlarını yaptıklarının en güzeli ile ödeyeceğiz.

(Nahl 97)

Ömer Sevinçgül Meali:

Erkek ya da kadın, kim inanır da iyi işler yaparsa, ona tertemiz bir hayat yaşatırız. Onu, yaptıklarının daha güzeliyle ödüllendiririz.

(Nahl 97)

Sadık Türkmen Meali:

Erkek ve kadın, her kim inanmış olarak iyi bir iş/yaptığı işin en iyisini yaparsa, onu hoş bir hayatta yaşatırız. Ve elbette onlara mükâfatlarını, yapmış olduklarının daha güzeli ile veririz.

(Nahl 97)

Seyyid Kutub Meali:

İman etmiş olan hangi erkek ya da kadın, eğer iyi amel işlerse, ona dünyada mutlu bir hayat yaşatırız, böylelerini ahirette de yaptıkları iyiliklerin en güzel karşılığı ile ödüllendiririz.

(Nahl 97)

Suat Yıldırım Meali:

Erkek olsun kadın olsun, kim mümin olarak güzel işler yaparsa, elbette ona güzel bir hayat yaşatacak ve onları işledikleri en güzel işleri esas alarak ödüllendirecek, kötülüklerini bağışlayacağız.

(Nahl 97)

Süleyman Ateş Meali:

Erkek ve kadından her kim inanmış olarak iyi bir iş yaparsa, onu (dünyada) hoş bir hayatla yaşatırız, onların ücretini yaptıklarının en güzeliyle veririz.

(Nahl 97)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Erkek olsun, kadın olsun, kim inanıp güvenir ve iyi iş yaparsa ona güzel bir hayat yaşatırız. Ödüllerini de yaptıklarının en güzeline göre veririz.

(Nahl 97)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Erkek veya kadın, kim iman ederek salih amel işlerse, onu memnun olacağı bir şekilde yaşatacağız; ödüllerini, yaptıklarının karşılığından daha güzel bir şekilde vereceğiz.

(Nahl 97)

Şaban Piriş Meali:

Erkek ve kadınlardan her kim mümin olarak doğru olanı yaparsa, ona güzel bir hayat yaşatırız, ve onları yaptıklarının en iyisi ile ödüllendiririz.

(Nahl 97)

Talat Koçyiğit Meali:

Erkek olsun kadın olsun, mü'min olduğu halde kim iyi iş işlerse, ona güzel bir hayat yaşatırız. (Kıyamet günü de) onlara ecirlerini, işlemiş olduklarının en güzeliyle öderiz.

(Nahl 97)

Tefhimul Kuran Meali:

Erkek olsun, kadın olsun, bir mü'min olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz.

(Nahl 97)

Ümit Şimşek Meali:

Erkek olsun, kadın olsun, kim mü'min olarak güzel bir iş yaparsa, Biz ona huzurlu bir hayat yaşatır; yaptıklarının daha güzeliyle de ödüllerini veririz.

(Nahl 97)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Erkek yahut kadın, her kim inanmış olarak hayra ve barışa yönelik bir iş yaparsa, onu tertemiz bir hayatla yaşatırız. Ve böylelerinin ücretlerini, işleyip ürettiklerinin en güzelleriyle karşılarız.

(Nahl 97)