Bir de hem sizden hem de kendi toplumlarından, kendilerini sağlama almak ve güvende olmayı arzu eden bir grup bulabilirsin ama size karşı bir savaşa çağrıldıklarında hemen koşarlar. Şayet sizi tacizden geri durmaz, barışa yanaşmaz ve saldırıdan ellerini çekmezlerse, onları takip edin ve yakaladığınız yerde tutup öldürün. İşte size, aleyhlerine açık bir yetki verdiklerimiz bunlardır.
4. Nisa Suresi / 91.ayet
Nisa 91 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Başka bir bölüğünü de şöyle bulacaksınız: Onlar, sizden de emin olmak isterler, kavimlerinden de. Fakat bir fitneye sevk edilince ta içine dalıverirler. Onlar sizi bırakmazlar, sizinle barış halinde yaşamazlar ve sizden el çekmezlerse tutun onları, öldürün onları bulduğunuz yerde ve işte size, onlara karşı apaçık bir kudret ve salahiyet verdik.
(Nisa 91)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
(Bunun yanında, inkârcı ve münafıklardan) Diğer bazılarını da, (hem) sizden ve (hem de) kendi kavimlerinden güvende olmayı istiyor bulacaksınız. (Ama) Fitneye (teşvik edilip) her geri çağrılışlarında (hemen onun) içine baş aşağı (şuursuzca balıklama) dalarlar. Şayet sizden uzak durmaz, barış (şartların) ı size bırakmaz ve ellerini (fitne fesatlıktan) çekmezlerse, artık onları her nerede bulursanız, tutup yakalayın ve onları öldürüp (etkisiz bırakın) . İşte size, onların aleyhinde apaçık olan 'destekleyici bir delil' kıldık.
(Nisa 91)Abdullah Parlıyan Meali:
Başka bir takım insanlar da bulacaksınız ki, hem sizden hem de kendi toplumlarından güven içinde kalmayı isterler. Ama her ne zaman kavga ve kargaşaya sürüklenirlerse ona balıklamaya atılırlar. Öyleyse onlar sizi bırakıp bir tarafa çekilmezler ve barışı önermezler, kargaşadan el çekmezlerse onları yakalayın ve nerede bulursanız öldürün. İşte öylelerine karşı Allah size açık bir yetki vermiştir.
(Nisa 91)Adem Uğur Meali:
Hem sizden hem de kendi toplumlarından emin olmak isteyen başkalarını da bulacaksınız. Bunlar her ne zaman fitneye götürülseler ona baş aşağı dalarlar (daldırılırlar). Eğer sizden uzak durmaz, sulh teklif etmez ve ellerini çekmezlerse onları yakalayın, rastladığınız yerde öldürün. İşte onlar üzerine sizin için apaçık yetki verdik.
(Nisa 91)Ahmet Hulusi Meali:
Diğer taraftan bazılarını da göreceksiniz ki, hem sizden, hem de kendi kavimlerinden emin olmayı dilerler... Her sınav objesi olayla karşılaştırıldıklarında onda baş aşağı olurlar... Şayet sizden uzak durmazlar, sizle barışa yanaşmazlar ve sizden ellerini çekmezlerse; onları yakalayın ve ele geçirdiğiniz yerde öldürün... İşte bunlar var ya, onlara karşı size apaçık bir güç meydana getirdik.
(Nisa 91)Ahmet Tekin Meali:
Hem sizden, hem de kendi kavimlerinden emin olmak isteyen başkalarını da göreceksin. Fitne çıkarmak, ortalık bulandırmak, inkâra, küfre yardımcı olmak, müslümanların kanına girmek için davet olunduklarında balıklama dalarlar. Sizden uzak durmazlar, size barış teklif etmezler, ortalık karıştırmaktan da ellerini çekmezlerse, onları yakalayın, bulduğunuz yerde onları öldürün. İşte onların aleyhine, size, apaçık bir ferman, bir yetki verdik.
(Nisa 91)Ahmet Varol Meali
Diğer bazılarının da hem sizden hem de kendi toplumlarından güvende olmak istediklerini göreceksiniz. Ne zaman fitneye çağrılsalar, baş aşağı içine dalarlar. Eğer sizden uzak durmaz, size barış teklifinde bulunmaz ve sizinle uğraşmaktan el çekmezlerse onları tutun ve yakaladığınız yerde öldürün. İşte bunlara karşı size açık bir yetki verdik.
(Nisa 91)Ali Bulaç Meali:
Diğerlerini de sizden ve kendi kavimlerinden güvende olmayı istiyor bulacaksınız. (Ama) Fitneye her geri çağrılışlarında içine başaşağı (balıklama) dalarlar. Şayet sizden uzak durmaz, barış (şartların)ı size bırakmaz ve ellerini çekmezlerse, artık onları her nerede bulursanız tutun ve onları öldürün. İşte size, onların aleyhinde apaçık olan 'destekleyici bir delil' kıldık.
(Nisa 91)Ali Fikri Yavuz Meali:
Diğer bir takım kimseleri de bulacaksınız ki, hem sizden emin olmak, hem de kavimlerinden emin kalmak isterler. Her ne zaman fitneye çağırılırlarsa, o tarafa döner, içine düşerler. Eğer bunlar sizden çekinmezler, barışınıza yatıp taarruzdan ellerini çekmezlerse, kendilerini bulduğunuz yerde yakalayın ve öldürün. İşte bunlar aleyhinde size açık bir ferman ve salâhiyyet verdik.
(Nisa 91)Ali Rıza Sefa Meali:
Hem sizden hem de kendi toplumlarından güvende olmak isteyen başkalarını da bulacaksınız. Ne zaman kargaşalığa çağırılsalar, içine atılırlar. Sizden uzak durmaz, barışı istemez ve ellerini sizden çekmezlerse, artık, yakaladığınız yerde onları tutuklayın ve etkisiz duruma getirin. İşte, onlara karşı size apaçık yetki verdik.
(Nisa 91)Ali Ünal Meali:
Bir de öyleleriyle karşılaşacaksınız ki, (sizinle anlaşma yapmak suretiyle) sizden, (yanlarına vardıklarında küfürlerini izhar edip, sizinle yaptıkları anlaşmayı bozarak) kendi kavimlerinden emin olmak isterler; ne zaman size karşı bir harekete çağrılsalar, hemen onun içine dalarlar. Bu yüzden, eğer sizden uzak durmaz ve sizinle uzlaşmayıp ellerini üzerinizden çekmezlerse, onları yakalayın ve ele geçirdiğiniz yerde öldürün. (Zulüm ve hainlikleri dolayısıyla) böylelerine karşı size apaçık bir izin ve yetki verdik.
(Nisa 91)Bahaeddin Sağlam Meali:
Başkalarını da, hem sizden hem de toplumlarından emin olmak istediklerini göreceksiniz. Fitneye her düştüklerinde (İslam’a karşı savaşa çağrıldıklarında,) başaşağı içine dalarlar. Eğer onlar sizden geri durmaz, barışı istemez, ellerini çekmezlerse; onları yakalayın, nerede karşılaşırsanız onları öldürün. İşte asıl, bunlara karşı Allah size açık bir yetki vermiştir.
(Nisa 91)Bayraktar Bayraklı Meali:
Hem sizden hem de kendi toplumlarından emin olmak isteyen başkalarını da bulacaksınız. Bunlar her ne zaman fitneye götürülseler ona baş aşağı dalarlar. Eğer sizden uzak durmaz, barış teklif etmez ve ellerini çekmezlerse onları yakalayınız, rastladığınız yerde öldürünüz. İşte onlar üzerine sizin için apaçık yetki verdik.
(Nisa 91)Bekir Sadak Meali:
Digerlerinin de sizden ve kendi milletlerinden guvende olmayi istediklerini goreceksiniz. Ne var ki fitnecilige her cagirildiklarinda ona can atarlar; eger sizden uzak durmazlar, baris teklif etmezler ve sizden el cekmezlerse onlari yakalayin, buldugunuz yerde oldurun. ste onlarin aleyhlerine size apacik ferman verdik. *
(Nisa 91)Besim Atalay Meali:
Hem sizlerden, hem de kendi ulusundan, emin olmak isteyen birçok kimse bulacaksınız, ne zaman fitneye çağrılırlarsa, hemen koşarlar, sizden çekinmeyip, barışmazlarsa, el de çekmezlerse yakalayıp onları nerde bulursanız öldüresiniz, işte size bu kimseler hakkında açık belgeler verildi
(Nisa 91)Celal Yıldırım Meali:
Onlardan diğer bir kısmını da hem sizden güven içinde olmayı, hem kendi kavimlerinden güven içinde kalmayı arzu eder (bir tutum içinde) bulursunuz. Ama ne kadar fitneye sevkedilirlerse, başaşağı (o fitnenin) içine atılırlar. Şayet sizi bırakıp bir tarafa çekilmezler, size barış teklif etmezler ve ellerini de (sizden) çekip tutmazlarsa, bulduğunuz yerde onlar aleyhine, size çok açık bir belge ve yetki verdik.
(Nisa 91)Cemal Külünkoğlu Meali:
Bir de hem sizden ve hem de tuttukları gruptan yana güven içinde olmak isteyen başka birtakım (münafık) kimselere rastlayacaksınız. Bunlar ne zaman fitneye (şirke veya inananlarla savaşmaya), bozgunculuğa itilseler ona canla başla atılırlar. Eğer bunlar sizden uzak durmaz ve size barış teklifi getirerek savaştan (ve size saldırmaktan) ellerini çekmezlerse onları yakalayınız ve nerede bulursanız öldürünüz. Onlara karşı size apaçık bir yetki verdik. *
(Nisa 91)Diyanet İşleri Eski Meali:
Diğerlerinin de sizden ve kendi milletlerinden güvende olmayı istediklerini göreceksiniz. Ne var ki fitneciliğe her çağırıldıklarında ona can atarlar; eğer sizden uzak durmazlar, barış teklif etmezler ve sizden el çekmezlerse onları yakalayın, bulduğunuz yerde öldürün. İşte onların aleyhlerine size apaçık ferman verdik.*
(Nisa 91)Diyanet İşleri Yeni Meali:
Diğer birtakım kimselerin de hem sizden emin olmak, hem de kavimlerinden emin olmak istediklerini göreceksin. Bunlar küfre her döndürüldüklerinde ona atılırlar. Eğer bunlar sizden uzak durmazlar, sizinle barış içinde yaşamak istemezler, ellerini savaştan çekmezlerse, onları yakalayın ve onları nerede bulursanız öldürün. İşte bunlara karşı size apaçık bir yetki verdik.
(Nisa 91)Diyanet Vakfı Meali:
Hem sizden hem de kendi toplumlarından emin olmak isteyen başkalarını da bulacaksınız. Bunlar her ne zaman fitneye götürülseler ona baş aşağı dalarlar (daldırılırlar). Eğer sizden uzak durmaz, sulh teklif etmez ve ellerini çekmezlerse onları yakalayın, rastladığınız yerde öldürün. İşte onlar üzerine sizin için apaçık yetki verdik. *
(Nisa 91)Edip Yüksel Meali:
Hem sizinle hem kendi toplumlarıyla güven içinde durmak isteyen bir başka grup bulacaksın. Ne zaman kargaşalığa çağrılsalar içine dalarlar. Sizi yalnız bırakmaz, barış yapmak istemez ve ellerini sizden çekmezlerse karşılaştığınız yerde onları öldürebilirsiniz. Böylelerine karşı size apaçık yetki verdik.
(Nisa 91)Elmalılı Orjinal Meali:
Diğer bir takımlarını bulacaksınız ki hem sizden emin olmak hem de kavmlerinden emin kalmak isterler, fitneye sevkedildikce de döner döner içine atılırlar, eğer bunlar sizden çekinmezler ve sulha yatıb taarruzdan ellerini çekmezlerse kendilerini bulduğunuz yerde yakalayın ve öldürün, işte bunlar aleyhinde size açık bir ferman verdik
(Nisa 91)Elmalılı Yeni Meali:
Diğer bir takımını da hem sizden emin kalmak hem de kendi milletinden güven içinde olmayı ister halde bulacaksın. Fitneye sürüklendikçe de döner döner içine atılırlar. Eğer bunlar sizden çekinmez ve barışa yanaşıp saldırıdan geri durmazlarsa, kendilerini bulduğunuz yerde yakalayıp öldürün. İşte bunların aleyhine size açık bir yetki verdik.
(Nisa 91)Erhan Aktaş Meali:
Hem sizden, hem de kendi kavimlerinden güvende olmak isteyen başkalarını da bulacaksın. Fitne ortamı bulduklarında, hemen onun içine baş aşağı dalarlar. Eğer bunlar, sizden uzak durmazlar, sizinle barış yapmaya yanaşmazlarsa, sizden ellerini çekmezlerse, onları bulduğunuz yerde öldürün.[1] İşte bu kimseler hakkında size apaçık bir yetki verdik.
1)Bu, Harem bölgesindeki "öldürme yasağından" dolayı, müminlerin öldürme tereddütünü giderme ile ilgili bir buyruktur.
Gültekin Onan Meali:
Diğerlerini de hem sizden güvende (yemenüküm) olmayı, hem de kendi kavimlerinden güvende (yemenü) olmayı istiyor bulacaksınız. (Ama) Fitneye her geri çağrılışlarında içine başaşağı (balıklama) dalarlar. Şayet sizden uzak durmaz, barış (şartların)ı size bırakmaz ve ellerini çekmezlerse, artık onları her nedere bulursanız tutun ve onları öldürün. İşte size, onların aleyhinde apaçık olan 'destekleyici bir delil' kıldık.
(Nisa 91)Hakkı Yılmaz Meali:
Sizden güvende olmak ve kendi toplumlarından güvende olmak isteyen diğerlerini bulacaksınız. Bunlar, ne zaman dinsizliğe, ortak koşmaya geri döndürürlerse, onun içine baş aşağı dalarlar/ hemen atılırlar. Öyleyse bunlar, eğer sizden uzak durmazlarsa ve size barış teklif etmezlerse ve güçlerini çekmezlerse hemen kendilerini bulduğunuz yerde yakalayın ve öldürün. Ve işte bunlar, onların aleyhinde size tanıdığımız apaçık bir yetkidir.
(Nisa 91)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Başkalarının ise hem sizinle hem de kavimleriyle güven içinde olmayı istediklerini göreceksiniz. Her imtihan olduklarında baş aşağı olurlar. Sizden uzak durmaz, eman talebinde bulunmaz ve (savaşmaktan) ellerini çekmezlerse, onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün. Bunların aleyhine (olmak üzere) size apaçık delil/yetki kılmışızdır.
(Nisa 91)Harun Yıldırım Meali:
Hem sizden emin olmayı hem de kendi toplumlarından emin olmayı isteyen diğerlerini de bulacaksın ki her ne zaman fitneye çağrılsalar ona baş aşağı dalarlar. Şayet sizden uzak durmaz ve sizle barış yapmazlar ve ellerini çekmezlerse onları yakalayın ve kendilerini bulduğunuz yerde öldürün. İşte onlar ki size kendileri için apaçık bir yetki vermişizdir.
(Nisa 91)Hasan Basri Çantay:
Diğer bir takımını da şu halde bulacaksınız: Onlar hem sizden emin olmak, hem kendi kavmlerinden emin olmak isterler. Ne zaman fitneye döndürülürler (sevk-u davet edilirler) se onun içine baş aşağı atılırlar. Öyle ise onlar sizi bırakıb bir tarafa çekilmezler, barışı size bırakmazlar, ellerini çekmezlerse onları nerede bulursanız yakalayıb tutun, onları öldürün. İşte size onlar, hakkında apaçık bir hüccet (ve salahiyyet) verdik.
(Nisa 91)Hayrat Neşriyat Meali:
Bir başkalarını (da) bulacaksınız ki, (o münâfıklar) hem sizden emîn kalmak, hem de kendi kavimlerinden emîn olmak isterler. Ne zaman fitneye çağrılsalar, ona baş aşağı dalarlar. Ama sizi bırakmazlar, size barış teklîf etmezler ve (savaştan) ellerini çekmezlerse, artık onları yakalayın ve kendilerini bulduğunuz yerde onları öldürün! Ve işte onlar yok mu, kendileri aleyhinde size apaçık bir delil (ve salâhiyet) verdik.
(Nisa 91)Hubeyb Öndeş Meali: /
Diğerlerini sizden emin [güvende] olmak ve kendi milletlerinden emin [güvende] olmak isterken bulacaksınız. Her ne zaman, onlar fitneye [işkence yapmaya¹] geri döndürülseler, onun içine baş aşağı döndürülürler² [fitneye geri çevrilirler]. Onlar, sizden uzak durmaz, size barış teklif etmez ve ellerini üzerinizden çekmezlerse, onları yakalayın ve nerede denk gelirseniz onları öldürün. İşte bunlara karşı, size apaçık bir yetki verdik.
(Nisa 91)Hüseyin Atay Meali:
Başkalarının da sizden güvende olmayı ve kendi uluslarından da güvende olmayı istediklerini göreceksin. Ama, her ne zaman karıştırıcılığa itilirlerse, baş aşağı ona atılırlar. Eğer bunlar, sizden uzak durmaz, size barış önermez ve sizden el çekmezlerse, onları yakalayın, bulduğunuz yerde öldürün. İşte, onlara karşı olmanız için size apaçık yetki verdik.
(Nisa 91)İbni Kesir Meali:
Diğerlerinin de sizden ve kendi milletlerinden güvende olmayı istediklerini göreceksiniz. Fitneciliğe çağırıldıklarında ona can atarlar. Eğer sizden uzak durmazlar, barış teklif etmezler ve sizinle savaşmaktan geri durmazlarsa; onları tutun ve bulduğunuz yerde öldürün. İşte onların aleyhlerine, size apaçık ferman verdik.
(Nisa 91)İlyas Yorulmaz Meali:
Sizden ve kendi kavimlerinden güven içinde olmak isteyen, başka kimselerle de karşılaşacaksınız. Eğer onlar tekrar sizinle savaşmak için fitne çıkartırlar, sizi rahat bırakmazlar, sizinle barış yapmak istemez ve size kötülük yapmaktan vazgeçmezlerse, onları yakalayın ve nerede bulursanız öldürün. Böylece biz size, düşmanlarınız hakkında yapmanız gereken apaçık yetkiler verdik.
(Nisa 91)İskender Ali Mihr Meali:
Sizden ve kendi kavimlerinden emin olmak isteyen başkalarını da bulacaksınız.( Fakat) fitneye her çağırılışlarında, ona geri döndüler. Şâyet bundan sonra sizden uzak durmazlar, barış teklif etmezler, ellerini sizden çekmezlerse, o taktirde onları nerede bulursanız yakalayın ve öldürün. Ve işte size, onların üzerine (saldırmanız için) apaçık yetki verdik.
(Nisa 91)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
Öyleleri ile de karşılaşırsınız ki hem sizin hem de kendi uluslarının güvenini kazanmak isterler. Onlar ne vakit bir karıştırıcılık işine çağrılacak olsalar hemen ona atılırlar. Böyle olunca, eğer onlar sizi bırakıp çekilmiyecek, size barış sunmayacak, sizden el çekmiyecek olurlarsa artık onları, nerede bulursanız orada öldürün. İşte size onlara karşı sınırsız bir yetki verdik.
(Nisa 91)Kadri Çelik Meali:
Diğer bir takımını da (Aftan veya Esed oğulları gibi) hem sizden emin kalmak hem de kendi kavminden güven içinde olmayı ister halde bulacaksınız. Fitneye (inkâra) her döndürüldüklerinde ise hemen baş aşağı ona daldırılırlar. Eğer sizden uzak durmazlar, barış teklif etmezler ve sizden el çekmezlerse onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün. İşte onların aleyhine size apaçık bir delil verdik.
(Nisa 91)Mahmut Kısa Meali:
Diğer birtakım insanlar da göreceksiniz ki; ne sizinle, ne de kendi soydaşlarıyla başlarının derde girmesini istemezler; ama ne zamanMüslümanlar aleyhinde bozgunculuk ve fitneye çağırılsalar, ona koşar, gözü kapalı ta içine dalıverirler. Eğer bunlar, sizi rahat bırakmaz, sizinle barışa yanaşmaz ve ellerini fitne fesattan çekmezlerse, onları savaş alanında gördüğünüz yerde yakalayıp öldürün! İşte kendilerine karşı savaşmanız konusunda size açıkça yetki verdiğimiz kimseler, bunlardır. Bir de, hicret etmeye gücü yetmediğinden, düşman diyarında yaşamak zorunda kalan Müslümanlar var ki, onlara zarar vermemek için son derece dikkatli olmalısınız, çünkü:
(Nisa 91)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Artık bir takım kimseler bulacaksınız; ki onlar güvende olmak isterler. Nitekim hem sizden hem de kendi kavimlerinden. Fakat onlar, İnkara fitneye ne zaman çağrılsalar hemen içine dalarlar. Onlar Şayet sizden uzak durmazlar ve barış teklifini size bırakmazlar, Ayrıca ellerini sizden çekmezlerse, nerede bulursanız tutun, öldürün. Nitekim size, onlara karşı yapılacak şeyde apaçık bir yetki verilmiştir.
(Nisa 91)Mehmet Türk Meali:
Ancak (onların içerisinden) hem sizden emin olmak, hem de toplumlarından emin olmak isteyen ve ne zaman fitneye çağırılsalar onun içerisine körü körüne dalanları da bulacaksın. Eğer bunlar, sizden uzak durmaz, sizinle barış içerisinde yaşamak istemez ve sizinle savaştan el çekmezlerse, onları da yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün. Böylece Biz, onlarla (savaşmanız için) size açık bir yetki verdik.1 *
(Nisa 91)Muhammed Celal Şems Meali:
Hem sizden, hem (de) kendi kavimlerinden emniyet içinde olmak isteyen diğer birçok kimseye, mutlaka rastlayacaksınız. Fitneye döndürülüp götürüldüklerinde hep baş aşağı edilmişlerdir. O halde onlar, sizden uzak durmayıp, barış teklif etmezlerse ve sizden ellerini çekmezlerse, onları yakalayıp bulduğunuz yerde öldürün. İşte size, kendilerine karşı apaçık yetki verdiğimiz kimseler onlardır.
(Nisa 91)Muhammed Esed Meali:
Hem sizden hem de kendi kavimlerinden emin olmak isteyen, (ama) kötülük eğilimi ile her karşılaştıklarında kendilerini gözü kapalı ona kaptıran başkalarını(n da var olduğunu) göreceksiniz. O halde şayet onlar sizi bırakmaz, sizinle barışa yanaşmaz ve üstünüzden ellerini çekmezlerse, onları gördüğünüz her yerde yakalayın ve öldürün: İşte size kendilerine karşı (savaşmanız için) apaçık yetki verdiklerimiz bunlardır.
(Nisa 91)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Bir de öyle kimselerle karşılaşacaksınız ki, hem sizden, hem de kendi toplumlarından güvende olmak isterler. Ama onlar ne zaman bir bozgunculuğa çağırılsalar baş aşağı içine dalarlar. Eğer onlar sizden uzak durmaz, barışa yanaşmaz ve ellerini sizden çekmezlerse, onları bulduğunuz yerde yakalayın ve öldürün. İşte öylelerine karşı biz, size apaçık bir yetki vermişizdir.
(Nisa 91)Mustafa Çavdar Meali:
Bir de hem sizden hem de kendi toplumlarından, kendilerini sağlama almak ve güvende olmayı arzu eden bir grup bulabilirsin ama size karşı bir savaşa çağrıldıklarında hemen koşarlar. Şayet sizi tacizden geri durmaz, barışa yanaşmaz ve saldırıdan ellerini çekmezlerse, onları takip edin ve yakaladığınız yerde tutup öldürün. İşte size, aleyhlerine açık bir yetki verdiklerimiz bunlardır.Bknz: (9/1)»(9/8) - (60/8)»(60/9)
(Nisa 91)Mustafa Çevik Meali:
Bir kısım münafık da vardır ki ne sizinle ne de kendi kavimleriyle kötü olmak istemez. Çıkarları gereği her iki toplumla da barışık yaşamak istediğini söyleyip, kendi güvenliğini garanti altına almanın hesabı ile hareket eder. Fakat ne zaman mü’minler aleyhine bir fitne için çağırılsalar, hemen müşrik ve kâfirlerin çağrısına koşarlar. Şayet bunlar, sizinle barış anlaşması yapmaz da, zarar vermekten vazgeçmezlerse onları bulduğunuz yerde öldürün. Allah bunlarla ilgili size apaçık yetki vermiştir.
(Nisa 91)Mustafa İslamoğlu Meali:
Siz, hem sizden hem de kendi toplumlarından emin olmak isteyen, fakat ne zaman (mü'minler aleyhine bir) entrikaya davet edilseler, içine balıklama dalanlara da rastlayacaksınız. İşte o zaman, eğer onlar sizi bırakmaz, sizinle barışa yanaşmaz ve ellerini yakanızdan çekmezlerse; onları da savaş içinde gözünüze kestirdiğiniz her yerde yakalayın ve öldürün: İşte size, kendileri aleyhine açıkça (savaşmak için) izin verdiklerimiz bunlardır.
(Nisa 91)Osman Okur Meali:
Bir de hem sizden ve hem de tuttukları gruptan yana güven içinde olmak isteyen başka birtakım (münafık) kimselere rastlayacaksınız. Bunlar ne zaman fitneye (şirke veya inananlarla savaşmaya), bozgunculuğa itilseler ona canla başla atılırlar. Eğer bunlar sizden uzak durmaz ve size barış teklifi getirerek savaştan (ve size saldırmaktan) ellerini çekmezlerse onları yakalayınız ve nerede bulursanız öldürünüz. Onlara karşı size apaçık bir yetki verdik.
(Nisa 91)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Başka bir tâife de bulacaksınız ki, onlar hem sizden emin olmayı ve hem de kavimlerinden emin bulunmayı dilerler. Fitneye her sevkedildikleri zaman da onun içine başaşağı atılırlar. Artık onlar sizden çekinmezlerse ve barışı size bırakmazlarsa ve ellerini çekmezlerse onları her nerede ele geçirirseniz tutunuz ve öldürünüz. İşte sizin için onların aleyhine apaçık bir ferman verdik.
(Nisa 91)Ömer Öngüt Meali:
Hem sizden hem de kendi topluluklarından emin olmak isteyen başkalarını da bulacaksınız. Bunlar her ne zaman fitneye götürülseler, fitnenin içine baş aşağı atılırlar. Eğer onlar sizden uzak durmazlar, sulh işini size bırakıp ellerini çekmezlerse, onları yakalayın, bulduğunuz yerde öldürün. İşte öylelerine karşı size apaçık yetki verdik.
(Nisa 91)Ömer Sevinçgül Meali:
Bir kısım kimselerin de hem sizden, hem de kendi toplumlarından güvende olmak istediklerini göreceksin. Fakat bunlar, fitne çıkarmak üzere çağırıldıklarında ona can atarlar. Sizden uzak durmaz, barışa yanaşmaz, sizinle savaşmaktan geri durmazlarsa, o zaman onları yakalayın, nerede ele geçirirseniz orada öldürün. İşte, onlar aleyhine size apaçık bir yetki verdik.
(Nisa 91)Sadık Türkmen Meali:
Diğer birtakım kimselerin de hem sizden emin olmak, hem de kavimlerinden emin olmak istediklerini söyleyenleri göreceksin. Bunlar küfre (entrikaya) davet edildiklerinde ona hemen dalıyorlar. Eğer bunlar sizden uzak durmazlar, sizinle barış içinde yaşamak istemezler, ellerini savaştan çekmezlerse onları yakalayın ve onları savaş içinde nerede bulursanız etkisiz hale getirin. İşte bunlara karşı size apaçık bir yetki verdik.
(Nisa 91)Seyyid Kutub Meali:
Bir de hem sizden ve hem de tuttukları gruptan yana güven içinde olmak isteyen başka birtakım kimselere rastlayacaksınız. Bunlar ne zaman fitneye, bozgunculuğa itilseler ona balıklama dalarlar. Eğer bunlar sizden uzak durmaz size barış teklifi getirerek savaştan el çekmezlerse onları yakalayınız ve nerede bulursanız öldürünüz. Onlara karşı size apaçık bir yetki verdik.
(Nisa 91)Suat Yıldırım Meali:
Bir de öyleleriyle karşılaşacaksınız ki onlar hem sizden, hem de kendi kavimlerinden emin kalmak isterler. Bunlar ne zaman fitneye (şirke veya mü'minlerle savaşmaya) çağırılsalar derhal ona dalarlar. O halde bunlar sizden uzak durmaz, size barış teklif etmezler, ellerini sizden çekmezlerse onları nerede bulursanız yakalayın, öldürün! İşte bunlara karşı size kesin bir izin ve yetki vermişizdir.
(Nisa 91)Süleyman Ateş Meali:
Başka birtakım insanlar da bulacaksınız ki, hem sizden, hem de kendi toplumlarından emin olmak isterler. Ama ne zaman fitneye götürülseler, fitnenin içine başaşağı atılırlar. Eğer onlar sizden uzak durmazlar, sizinle barış içinde yaşamak istemezler, ellerini (saldırıdan) çekmezlerse onları yakalayın ve nerede bulursanız öldürün! İşte öylelerine karşı size açık bir yetki verdik.
(Nisa 91)Süleymaniye Vakfı Meali:
Göreceksin, onların geriye kalanı, hem sizden emin olmak, hem kendi topluluklarından emin olmak isteyeceklerdir. Ne zaman fitneye (çatışma ortamına) yöneltilseler balıklamasına daldırılacaklardır. Eğer sizden uzak durmazlar, barışa yanaşmazlar ve sizden el çekmezlerse onları yakalayın, bulduğunuz yerde öldürün. İşte onların aleyhine size açık bir yetki vermişizdir.
(Nisa 91)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Hem sizden, hem de kendi toplumlarından emin olmak isteyen ama her karışıklıkta tahriklere kapılanların olduğunu da göreceksiniz. Eğer sizden uzak durmaz, barışa yanaşmaz ve sizden el çekmezlerse onları yakalayıp bulduğunuz yerde öldürün. İşte onlara karşı size apaçık bir yetki verdik.
(Nisa 91)Şaban Piriş Meali:
Başkalarını da sizden ve kendi topluluklarından güvende olmayı arzu eder gibi bir halde bulabilirsin ama fitneye her çağrılışlarında ona balıklama dalarlar. Şayet sizden uzak durmaz, barışı size bırakmazlar ve ellerini de çekmezlerse, onları bulduğunuz yerde tutup öldürün. İşte size onların aleyhine açık bir yetki veriyoruz.
(Nisa 91)Talat Koçyiğit Meali:
(Bununla beraber) diğer bazılarını da, sizden ve kendi kavimlerinden emin olmak ister bulacaksınız. Fitne için her davet olunurlarında onun içine başaşağı dalarlar. Bu sebeple (böyleler;), sizden uzak durmazlar, barışı size bırakmazlar ve ellerini de çekmezlerse, onları bulduğunuz yerde tutup öldürün. İşte böylece sizi, onlara karşı (ve onların öldürülmeleri hususunda) açıkça yetkili kılıyoruz.
(Nisa 91)Tefhimul Kuran Meali:
Diğerlerinin de sizden ve kendi kavimlerinden güvende olmayı istiyor bulacaksınız. (Ama) Fitneye her geri çağrılışlarında içine başaşağı (balıklama) dalarlar. Şayet sizden uzak durmaz, barış (şartların) ı size bırakmaz ve ellerini çekmezlerse, artık onları her nerede bulursanız tutun ve onları öldürün. İşte size, onların aleyhinde apaçık olan 'destekleyici bir delil' kıldık.
(Nisa 91)Ümit Şimşek Meali:
Bir de öyle kimselerle karşılaşacaksınız ki, hem sizden, hem de kendi kavimlerinden emin olmak isterler. Fakat ne zaman bir fitneye çağırılsalar başaşağı içine dalarlar. Eğer onlar sizden uzak durmaz, barışa yanaşmaz ve ellerini sizden çekmezlerse, onları bulduğunuz yerde yakalayın ve öldürün. İşte öylelerine karşı size apaçık bir yetki vermişizdir.
(Nisa 91)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Diğer bazılarını da bulacaksınız ki, hem sizden emin olmak hem de kendi toplumlarından emin olmak isterler. Ama fitneyle yüz yüze getirildiklerinde başaşağı içine dalarlar. Bunlar sizden uzak durmazlar, sizinle barışa gitmezler ve ellerini sizden çekmezlerse onları yakalayın, tuttuğunuz yerde öldürün. İşte böylelerinin üstüne gitmeniz için size açık bir izin ve kuvvet verilmiştir.
(Nisa 91)