Ve yine Allah’ın bulutları sevk edip sonra da birleştirerek yoğunlaştırdığını ve üst üste yığarak kümeler haline getirdiğini görmüyor musun? Derken bir de bakıyorsun o bulutların arasından yağmur yağıyor. Ayrıca dağlar gibi bulutlardan dolu yağdırıyor ve dilediğini onunla cezalandırıyor, dilediğini de ondan koruyor. Bulutların şimşeğinden çıkan parıltı ise neredeyse gözleri görmez ediyor.
24. Nur Suresi / 43.ayet
Nur 43 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Görmez misin ki Allah, bulutları sürmede, sonra onları birbirine katıp birleştirmede, sonra yığın haline getirmededir. Görürsün ki bulutlardan yağmur yağmadadır ve gökte dağ gibi yığılmış bulutlarda dolu var, bunları yağdırmadadır da dilediğine afetler vermededir, dilediğine de isabet ettirmemede. Şimşeğinin parıltısıysa neredeyse gözleri alacak.
(Nur 43)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
Görmez misin ki, Allah bulutları sürmekte, sonra (artı ve eksi yüklü bulutların) aralarını (telif edip) birleştirmekte, sonra da onları üst üste getirip yığıvermektedir; böylece, yağmurun bunların arasından akıp-çıktığını görürsün. (Ayrıca) Gökten içinde buz taneleri bulunan dağlar (gibi bulutlardan dolu yağdırıp) indiriverir, onu dilediğine isabet ettirip (felakete çevirir) de, dilediğinden onu (dolu ve sel musibetini) giderir; şimşeğinin şiddetli parıltısı ise neredeyse gözleri kamaştırıp götürüverecektir.
(Nur 43)Abdullah Parlıyan Meali:
Görmüyor musun, Allah bulutları dilediği yere sürüklüyor, sonra onları bir araya getirip üst üste yığıyor. İşte görüyorsun ki, bunlar arasından yağmur çıkıyor. Gökten içinde dolu bulunan, dağlar gibi bulutlar indirir, onunla dilediğine afetler verir, dilediğinden de o afeti çevirip uzaklaştırır. Bu bulutlardan çıkan şimşeğin parıltısı, neredeyse gözleri alır.
(Nur 43)Adem Uğur Meali:
Görmez misin ki Allah bir takım bulutları (çıkarıp) sürüyor; sonra onları bir araya getirip üstüste yığıyor. İşte görüyorsun ki bunlar arasından yağmur çıkıyor. O, gökten, oradaki dağlardan (dağlar büyüklüğünde bulutlardan) dolu indirir. Artık onu dilediğine isabet ettirir; dilediğinden de onu uzak tutar; (bu bulutların) şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alır!
(Nur 43)Ahmet Hulusi Meali:
Görmedin mi ki Allah bulutları (fikirler) sürüyor, sonra aralarını birleştiriyor (onları hikmetle bütünleştirip), sonra üst üste yığıyor (sistem ve düzen)! Böylece yağmurun (rahmetin) onların aralarından çıktığını görürsün... Semadan, dağlar misali bulutlardan (rahmet kaynağından) dolu (hakikat ilmi sağanağı) boşanır... Onu dilediği kimseye isabet ettirir, dilediği kimseden de çevirir! Onun şimşeğinin (tecelli-i zat'ı berki = anlık şuurda parlayan zata dönük hakikat müşahedesi) şiddetli parıltısı neredeyse görülesileri görülmez eder!
(Nur 43)Ahmet Tekin Meali:
Görmüyor musun? Allah bulutları sünnetinin, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olan yere sürüklüyor. Sonra onları bira raya getirip üst üste yığıyor. İşte görüyorsun ki, bunlar arasından yağmur çıkıyor. O, gökten, oradaki dağ gibi bulutlardan dolu da indirir. Onunla sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu varlıklara zarar verir. Sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu varlıklardan doluyu uzak da tutar. Bu bulutlardan çıkan şimşeğin parıltısı neredeyse gözleri alır.
(Nur 43)Ahmet Varol Meali
Görmedin mi ki, Allah bulutları sürer, sonra onları biraraya getirir, sonra onları üstüste yığın yapar. Böylece yağmurun onların arasından çıktığını görürsün. Gökten içinde dolu bulunan dağlar indirir de onu dilediğine isabet ettirir ve dilediğinden de uzak tutar. Onun şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri götürecektir.
(Nur 43)Ali Bulaç Meali:
Görmedin mi ki, Allah bulutları sürmekte, sonra aralarını birleştirmekte, sonra da onları üst üste yığmaktadır; böylece, yağmurun bunların arasından akıp çıktığını görürsün. Gökten içinde dolu bulunan dağlar (gibi bulutlar) indiriverir, onu dilediğine isabet ettirir de, dilediğinden onu çevirir; şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri kamaştırıp götürüverecektir.
(Nur 43)Ali Fikri Yavuz Meali:
Görmedin mi ki, Allah bulutları sürüklüyor; sonra bulutların arasını topluyor (birbirine sıkıştırıyor), sonra onu bir yığın haline getiriyor. İşte görüyorsun ki, yağmur bunların arasından çıkıyor. Allah, gökte dağ halindeki birikintilerden dolu indiriyor da, dilediği kimseye bununla musibet veriyor. Dilediğinden de onu bertaraf ediyor. Şimşeğinin parıltısı nerde ise gözleri alıverecek.
(Nur 43)Ali Rıza Sefa Meali:
Aslında, Allah'ın, bulutları sürüklediğini, sonra onları kaynaştırıp, birbirlerinin üstüne yığdığını görmüyor musun? Sonunda, onların arasından yağmurun çıktığını görürsün. Ve gökyüzündeki yüklü dağlardan dolu indirerek, dilediği kimseye onu isabet ettirir; dilediği kimseden de onu uzak tutar. Şimşeğinin parıltısı, neredeyse görmeyi yok eder.[286]
286)İşte, bir bilgi ayeti: Yeryüzündeki suların büyük bir bölümü sürekli olarak yer değiştirir. Kesintisiz olarak yinelenen bu değişim düzenine Çevrim denilir. Bulutlar, buharlaşarak gökyüzüne yükselen sularla oluşur. Bulutların yeniden suya dönüşerek yeryüzüne yağmur olarak inişleri, bu olağanüstü çevrim düzeninin sonucudur. Dolu konusuna gelince; yakın dönemlere değin, düşen yağmur damlalarının sıfır ısıda doluya dönüştüğü sanılıyordu. Kule tipi bulutlarda hava dolaşımına kapılan bulut parçalarının, bulut içindeki sıfır ve -40° düzeylerinden geçerken katmanlar biçiminde büyümesi sonucunda dolunun oluştuğu artık öğrenildi. Bir dolu tanesinin bulut içerisinde kaç kez dolaştığı, dolu tanelerinin kesitindeki katmanlar sayılarak görülebilir.
Ali Ünal Meali:
Görmez misin ki, Allah bulutları yüzdürür gibi sevkeder; sonra onları bir araya getirip, aralarını telif eder, (aralarındaki devreyi tamamlar); sonra da küme küme yığar. Neticede görürsün ki, bunların arasından damla damla yağmur çıkmaktadır. Ayrıca O, gök tarafından dağlar gibi kar yüklü bulutlardan dolu indirir de, onu dilediğine isabet ettirir, dilediğinden de onu savar. Yağmurun veya dolunun eşlik ettiği şimşeğin parıltısı ise neredeyse gözleri alıverecek.
(Nur 43)Bahaeddin Sağlam Meali:
Görmedin mi? Allah bulut sevk eder, sonra onu birleştirir, sonra onu üst üste yığar, içinden yağmur çıktığını görürsün. Allah, gökteki dağlar gibi bulutlardan dolu indirir, dilediğine isabet ettirir, dilediğinden de uzak tutar. O bulutun şimşeğinin parlaklığı nerede ise gözlerin nurunu alacaktır.
(Nur 43)Bayraktar Bayraklı Meali:
Görmez misiniz ki Allah, bulutları sürüyor, sonra onları bir araya getirip sonra üst üste yığıyor. Sen de onların arasından yağmur yağdığını görüyorsun. Gökten, içinde dolu bulunan dağlar gibi bulutlar indirir. Dilediğine onu uğratır, dilediğinden de uzak tutar. Bulutların şimşeğinin parıltısı neredeyse gözlerini kör edecektir!
(Nur 43)Bekir Sadak Meali:
Bilmez misiniz ki, Allah bulutlari surer, sonra onlari bir araya getirir; ustuste yigar, sen de onlarin arasindan yagmur yagdigini gorursun. Gokten icinde dolu bulunan daglar gibi bulutlar indirir, diledigini ona ugratir, dilediginden de uzak tutar. Bu bulutlarin simseginin pariltisi nerdeyse gzleri alir!
(Nur 43)Besim Atalay Meali:
Allahın bulutları sürdüğünü, sonra birbirine kattığını da, daha sonra üstüste yığarak, arasında yağmuru çıkardığını, gökten dağlar gibi dolu yağdırarak, dilediği kimseye dokundurduğun, dilediği kimseden uzak tuttuğun, yıldırımın çakmasından gözlerin kamaştığın görmez misin sen?
(Nur 43)Celal Yıldırım Meali:
Görmedin mi ki, Allah bulutları (dilediği ölçülere göre) bir tarafa sürer, sonra onları toplayıp birleştirir, sonra da üstüste yığar; yağmurun bunun arasından çıktığını görürsün. Gökten içinde dolu bulunan dağlar (gibi bulutlar) indirir de onu dilediğine dokundurur, dilediğinden de onu çevirip uzaklaştırır. Şimşeğin parıltısı neredeyse gözleri kamaştırıp alır.
(Nur 43)Cemal Külünkoğlu Meali:
Görmüyor musun ki, Allah bulutları oradan oraya sürüyor, sonra birleştiriyor, sonra üst üste yığıyor (yoğunlaştırıyor). Arkasından aralarından yağmur yağdığını görürsün. (Yine Allah) gökten dağlar gibi yüklü bulutlardan dolu indirir de onunla dilediğine (hak ettiği için musibet) verir ve dilediğinden de (o musibeti) uzak tutar. (Bulutlardan çıkan) şimşeğin parıltısı, neredeyse gözleri kör ediyor.
(Nur 43)Diyanet İşleri Eski Meali:
Bilmez misiniz ki, Allah bulutları sürer, sonra onları bir araya getirir; üstüste yığar, sen de onların arasından yağmur yağdığını görürsün. Gökten içinde dolu bulunan dağlar gibi bulutlar indirir, dilediğini ona uğratır, dilediğinden de uzak tutar. Bu bulutların şimşeğinin parıltısı nerdeyse gözleri alır!
(Nur 43)Diyanet İşleri Yeni Meali:
Görmez misin ki Allah, bulutları sevk eder. Sonra, onları kaynaştırıp üst üste yığar. Nihayet yağmurun, onların arasından yağdığını görürsün. O, gökten, oradaki dağ (gibi bulut)lardan dolu indirir de onu dilediğine isabet ettirir, dilediğinden de geri çevirir. Bu bulutların şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alacak.
(Nur 43)Diyanet Vakfı Meali:
Görmez misin ki Allah bir takım bulutları (çıkarıp) sürüyor; sonra onları bir araya getirip üstüste yığıyor. İşte görüyorsun ki bunlar arasından yağmur çıkıyor. O, gökten, oradaki dağlardan (dağlar büyüklüğünde bulutlardan) dolu indirir. Artık onu dilediğine isabet ettirir; dilediğinden de onu uzak tutar; (bu bulutların) şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alır!
(Nur 43)Edip Yüksel Meali:
Bilmez misin ki ALLAH bulutları sürer, sonra onları birleştirir, sonra onları birbiri üstüne yığar ve sen de yağmurun onların arasından çıktığını görürsün? Gökten büyük kütlelerden dolu yağdırır, dilediği kimseyi ona uğratır ve dilediğinden de onu uzak tutar. Şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alır.
(Nur 43)Elmalılı Orjinal Meali:
Baksan a şu hakıykate: Allah, bir bulut sevk ediyor sonra onun açıklığını te'lif eyliyor, sonra onu teraküm ettiriyor da yağmuru görüyorsun hılalından çıkıyor, bir de o Semadan, ondaki dağlardan bir tolu indiriyor da dilediğini onunla musab kılıyor ve dilediğinden onu bertaraf ediyor, Şimşeğinin parıltısı hemen hemen gözleri alıverecek
(Nur 43)Elmalılı Yeni Meali:
Baksana şu gerçeğe, Allah bir bulut sevk ediyor, sonra onun açıklığını birleştiriyor, sonra onu yoğunlaştırıyor da sen onun içinden yağmurun çıktığını görüyorsun. Bir de gökten, ondaki dağlardan bir dolu yağdırıyor ve onu dilediğine isabet ettiriyor, dilediğinden uzaklaştırıyor. Şimşeğinin parıltısı da neredeyse gözleri alıverecek.
(Nur 43)Erhan Aktaş Meali:
Allah'ın, bulutları sürüklediğini, sonra aralarını birleştirdiğini, sonra da onları küme haline getirdiğini görmüyor musun? Böylece aralarından yağmur çıkardığını görürsün. Ve gökten içinde dolu bulunan dağ gibi kümeleri getiriyor. Neredeyse parıltısı gözlerinizi alan şimşeği dilediğine isabet ettiriyor, dilediğinden de onu uzak tutuyor.
(Nur 43)Gültekin Onan Meali:
Görmedin mi ki, Tanrı bulutları sürmekte, sonra aralarını birleştirmekte, sonra da onları üst üste yığmaktadır; böylece, yağmurun bunların arasından akıp çıktığını görürsün. Gökten içinde dolu bulunan dağlar (gibi bulutlar) indiriverir, onu dilediğine isabet ettirir de, dilediğinden onu çevirir; şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri kamaştırıp götürüverecektir.
(Nur 43)Hakkı Yılmaz Meali:
Şüphesiz Allah'ın, bulutları sürüklediğini, sonra onları bir araya getirdiğini, sonra da üstüste yığdığını görmedin mi/ hiç düşünmedin mi? İşte görüyorsun ki bunların arasından yağmuru çıkarıyor. Ve O, gökten, içinde dolu bulunan dağ gibi bulutları indirir de onu dilediğine isabet ettirir, dilediğinden de onu uzak tutar. Şimşeğin parıltısı nerdeyse gözleri alır!
(Nur 43)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Allah’ın bulutlar sevk ettiğini, sonra onları bir araya topladığını, sonra da üst üste yığdığını görmedin mi? Nihayet görürsün ki, yağmur o (bulutların) arasından çıkar. Gökten içinde dolu bulunan dağ gibi bulutlar indirir. Onu dilediğine isabet ettirir, dilediğinden çevirir. Neredeyse onun şimşeğinin parıltılı ışığı gözleri kamaştırıp alıverecek.
(Nur 43)Harun Yıldırım Meali:
Görmez misin ki Allah bir takım bulutları (çıkarıp) sürüyor; sonra onları bir araya getirip üstüste yığıyor. İşte görüyorsun ki bunlar arasından yağmur çıkıyor. O, gökten, oradaki dağlardan (dağlar büyüklüğünde bulutlardan) dolu indirir. Artık onu dilediğine isabet ettirir; dilediğinden de onu uzak tutar; (bu bulutların) şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alır!
(Nur 43)Hasan Basri Çantay:
Görmedin mi şu hakıykatı ki Allah bulutları (dilediği yere) sürüyor, sonra aralarında bir imtizac haasıl ediyor, sonra da onu (bir biri üstüne binmiş) bir yığın haaline getiriyor. İşte görüyorsun ki yağmur bunların arasından çıkıyor. (Allah), içinde dolu bulunan gökden (yukarıdan) ba'zı dağlar indiriyor da bununla kimi dilerse ona musiybet veriyor, kimi de dilerse ondan bunu bertaraf ediyor. Onun şimşeğinin parıltısı nerdeyse gözleri çalıb kamaşdırır.
(Nur 43)Hayrat Neşriyat Meali:
Görmedin mi ki şübhesiz Allah, bir bulutu nasıl sürüyor; sonra arasını birleştiriyor; sonra da onu bir yığın hâline getiriyor da arasından yağmurun çıktığını görüyorsun. Ve (Allah) gökten, oradaki dağ (gibi bulutlar)dan bir dolu indirir de onu dilediğine isâbet ettirir, dilediğinden de onu çevirir. (Bu bulutların) şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri(n nûrunu) alır.(1)*
(Nur 43)Hubeyb Öndeş Meali: /
Allah'ın, bir bulut sürüklediğini sonra [bulutun] arasını kaynaştırdığını sonra üst üste birikmiş bir halde yaptığını hiç görmedin mi? Ardından yağmur tanesini, onun arasından çıkarken görürsün. Gökten/yukarıdan, ondaki [bazı¹] dağlardan kısım kısım dolu/kar² indiriyor. Ardından, onu tercih ettiği kimseye isabet ettiriyor; onu tercih ettiği kimseden çeviriyor. Onun şimşeğinin parıltısı, neredeyse bakışları giderecek!
(Nur 43)Hüseyin Atay Meali:
Bilmez misiniz ki, Allah bulutları sürer, sonra onları bir araya getirip, sonra üstüste yığar, sen de onların arasından yağmur boşaldığını görürsün. Gökten, içinde dolu bulunan dağlar gibi bulutlar indirir, dilediğine onu uğratır, dilediğinden de uzak tutar. Bu bulutların şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri götürür!
(Nur 43)İbni Kesir Meali:
Görmedin mi ki; Allah, bulutları sürer, sonra onları bir araya getirip üst üste yığar. Ve sen, onların arasından yağmurun yağdığını görürsün. Gökten içinde dolu bulunan dağlar gibi bulutlar indirir de dilediğini ona uğratır ve dilediğinden onu uzak tutar. Onun şimşeğinin pırıltısı, neredeyse gözleri alıverecek.
(Nur 43)İlyas Yorulmaz Meali:
Bakmaz mısın? Allah bulutları nasıl sürüklüyor, sonra onları birleştiriyor ve birbirlerinin üzerine yığıyor, baktığında onları kat kat görürsün. Aralarından (yanlarından sular) çıkar. Gökten ve dağlardan içinde dolu olan yağmuru indirir. Sonra bu yağmuru ve doluyu dilediği kimseye isabet ettirir, dilediğini de ondan uzak tutar. Neredeyse o bulutlardan çıkan şimşek gözleri kör edecekti.
(Nur 43)İskender Ali Mihr Meali:
Allah’ın bulutları sevkettiğini, sonra onların aralarını birleştirdiğini, sonra da onları küme haline getirdiğini görmüyor musun? Böylece onların arasından yağmur çıkardığını görürsün.Ve semadan, içinde dolu bulunan dağlar (dolu kümeler) indirir. Böylece onu dilediğine isabet ettirir. Ve onu dilediğinden çevirir (uzaklaştırır). Onun şimşeğinin parıltısı, neredeyse görmeyi giderir (gözleri kör gibi yapar).
(Nur 43)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
Görmüyor musun, işte Allah bulutları sürüyor, sonra onları bir araya getiriyor. Sonra onları biribiri üzerine yığıyor. İşte görüyorsun, yağmur bunların arasından çıkıyor, gökten dolu yüklü sağnaklar indirip dilediğini onunla vuruyor, dilediğini de ondan koruyor. Onun şimşeğinin parıltısı gözleri söndürecek gibidir.
(Nur 43)Kadri Çelik Meali:
Görmez misiniz ki Allah bulutları sürer, sonra onları bir araya getirir, üst üste yığar ve böylece sen de onların arasından yağmur yağdığını görürsün. Gökten içinde dolu bulunan dağlar (gibi küme küme bulutlar) indirir, Artık onu dilediğine isabet ettirir, dilediğinden de onu uzak tutar. Bu bulutların şimşeğinin parıltısı nerdeyse gözleri alır!
(Nur 43)Mahmut Kısa Meali:
Ve yine görmüyor musun ki, Allah, havadan daha ağır olan bulutlarıemrindeki rüzgarlarla nasıl dilediği yere sürüklüyor, sonra onları birbirine kaynaştırıyor, derken birbiri üzerine yığıp istifliyor ve bir de bakıyorsun ki, bulutların bağrından yağmurlar boşanmakta? Ve yine görmüyor musun ki Allah, gökteki dağ gibi yığılmış bulutlardanölçülü ve kontrollü olarak dolu indiriyor da, onunla dilediğini vururken, dilediğini ondan uzak tutuyor? Ve gökten dolu yağarken, ona eşlik eden gök gürlemesi ve şimşeklerle muhteşem bir manzara ortaya çıkıyor; öyle ki, bulutlar arasında çakan şimşeklerin parıltısı, neredeyse gözleri kör edecek!
(Nur 43)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Nasıl da Allah bulutları sevk ediyor baksana! Sonra hepsini bir araya getiriyor. Üst üste yığıyor, işte görüyorsun ki, bunların arasında yağan yağmurlar çıkıyor. (Rab) O, gökten büyük dolu indirir de, dilediğini vurur, dilediğini de korur. Neredeyse bu bulutların oluşturduğu şimşeğinin parıltısı gözleri alıverecektir.
(Nur 43)Mehmet Türk Meali:
Baksana şu gerçeklere ki; Allah, bulutları (dilediği yere) sevk eder, sonra aralarını birleştirir, sonra da onları yoğunlaştırır da böylece, o bulutların içerisinden yağmurun çıktığını görürsün. (Sonra bir de) gökten içerisinde dolu bulunan dağlar (gibi bulutlar) indirir, onu dilediğine isabet ettirir, dilediğini de ondan korur; şimşeğinin parıltısı ise neredeyse gözleri kamaştırıp kör edecek gibidir...1*
(Nur 43)Muhammed Celal Şems Meali:
Görmedin mi? Allah bulutları ağır ağır yürütür, sonra onları birleştirir, (daha) sonra onları üst üste yığar, böylece onların içinden yağmurun çıktığını görürsün. O, gökteki dağlar (gibi bulutlardan) dolu indirir. Sonra onu dilediğinin üzerine yağdırır ve dilediğinden (de) geri çevirip (uzaklaştırır.) Şimşeğin çakışı (ise) görme yeteneklerini neredeyse yok eder.
(Nur 43)Muhammed Esed Meali:
Görmüyor musun, bulutları sürükleyen, sonra onları birbiri üzerine yığan ve derken senin onların bağrından boşaldığını gördüğün yağmuru yağdıran Allah'tır. Ve gökten doluyla yüklü (bulut) dağları indiriveren ve onların şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri kamaştırır(ken) dilediği kimseyi doluya uğratan, dilediği kimseden de onu uzak tutan Allah'tır!
(Nur 43)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Görmez misin ki, Allah, bulutları sürüklüyor, sonra bir araya getirip, üst üste yığıyor. İşte o zaman aralarından yağmurun çıktığını görürsün. O, gökten, içinde dolu bulunan dağlar gibi bulutlar indirir de, bu doluyu dilediğine isabet ettirir. Dilediğinden de uzak tutar. Şimşeğin parıltısı ise neredeyse gözleri kamaştırıp götürür.
(Nur 43)Mustafa Çavdar Meali:
Ve yine Allah’ın bulutları sevk edip sonra da birleştirerek yoğunlaştırdığını ve üst üste yığarak kümeler haline getirdiğini görmüyor musun? Derken bir de bakıyorsun o bulutların arasından yağmur yağıyor. Ayrıca dağlar gibi bulutlardan dolu yağdırıyor ve dilediğini onunla cezalandırıyor, dilediğini de ondan koruyor. Bulutların şimşeğinden çıkan parıltı ise neredeyse gözleri görmez ediyor.Bknz: (30/48)»(30/50) - (35/27) - (42/28) - (72/16)
(Nur 43)Mustafa Çevik Meali:
Ey insanlar! Allah’ın bulutları sürükleyip, üst üste yığarak yoğunlaştırıp da aralarından yağmuru nasıl yağdırdığını görmez misiniz? Peki ya o bulutlardan doluyu nasıl indirdiğini ve dilediğini onunla cezalandırıp, dilediğini de ondan uzak tutmakta olduğunu görüp de düşünmüyor musunuz? Işığıyla gözlerinizi neredeyse kör eden şimşeğin bulutlardan nasıl çıktığını gördüğünüz halde, Allah’ın kudreti ile nelere kâdir olduğunu anlamaz mısınız?
(Nur 43)Mustafa İslamoğlu Meali:
(Yine) sen fark etmez misin ki bulutları sürükleyen, sonra onları birbiri üzerine istif edip kümeler haline getiren, derken senin onların bağrından boşaldığını gördüğün yağmuru yağdıran Allah'tır. Gökten dolu yüklenmiş (bulut) dağları indiren, peşinden -dilediği kimseye onu isabet ettirip, dilediğinden onu uzak tutan da Allah'tır. (Düşün ki), neredeyse o (bulut)lardan çakan şimşeğin parıltısı gözleri almaktadır:
(Nur 43)Osman Okur Meali:
Bilmez misiniz ki, Allah bulutları sürer, sonra onları bir araya getirir; üst üste yığar, sen de onların arasından yağmur yağdığını görürsün. Gökten içinde dolu bulunan dağlar gibi bulutlar indirir, uygun gördüğüne ona uğratır, uygun görmediğine de uzak tutar. Bu bulutların şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alır!
(Nur 43)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Görmedin mi ki, muhakkak Allah Teâlâ, bir bulutu sevkediyor. Sonra arasını telif ediyor. Sonra onu teraküm ettiriyor. Artık görüyorsun ki, onun aralarından yağmur çıkıyor ve gökten, ondaki dağlardan bir dolu indiriyor da onu dilediği kimseye isabet ettiriyor ve onu dilediğinden bertaraf kılıyor. Az kalıyor ki, şimşeğinin parıltısı, gözleri gideriversin.
(Nur 43)Ömer Öngüt Meali:
Görmez misin ki, Allah bulutları sürüyor. Sonra onları bir araya getirip üst üste yığıyor. İşte görüyorsun ki, yağmur bunların arasından çıkıyor. Gökten dağlar (gibi bulutlar) dan dolu indirir. Onu dilediğine isabet ettirir, dilediğinden de uzak tutar. Şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alır.
(Nur 43)Ömer Sevinçgül Meali:
Görmez misin, Allah bulutları sürüyor. Sonra onları bir araya getirip üst üste biriktiriyor. Sonunda, onların arasından yağmurun çıktığını görüyorsun. Dağ gibi bulutlardan dolu indiriyor. Onu, kimine isabet ettiriyor, kiminden çeviriyor. Şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alıp götürecek!
(Nur 43)Sadık Türkmen Meali:
Görmez misin ki Allah bulutları sevk eder. Sonra, onları kaynaştırıp üst üste yığar. Nihayet yağmurun onların arasından yağdığını görürsün. O, gökten oradaki dağ(gibi bulut)lardan dolu indirir de onu dilediğine isabet ettirir, dilediğinden de geri çevirir. Bu bulutların şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alacak.
(Nur 43)Seyyid Kutub Meali:
Görmüyor musun ki, Allah bulutları oradan oraya sürüyor, sonra birleştiriyor, Sonra üstüste yığıp yoğunlaştırıyor. Arkasından aralarından yağmur yağdığını görürsün. Yine Allah gökten dağlar gibi dolu yüklü bulutlar indiriyor. Bu doluyu dilediklerinin başına yağdırıyor ve dilediklerinden uzak tutuyor. Bulutlardan çıkan şimşeğin parıltısı, gözleri kamaştırır.
(Nur 43)Suat Yıldırım Meali:
Baksana, Allah bulutları sevk ediyor, sonra onları bir araya getirip üst üste yığıyor. İşte görüyorsun ki bunların arasından yağmur çıkıyor. O, gökten, -oradaki dağlar büyüklüğünde bulutlardan- dolu indirir de onunla dilediğini vurur, dilediğini de ondan korur. Bu bulutların şimşeğinin parıltısı nerdeyse gözleri alıverecek!
(Nur 43)Süleyman Ateş Meali:
Görmedin mi Allah bulutları sürer, sonra onları birbirine geçirir, sonra onları birbiri üstüne yığar (sıkıştırır), arasından yağmurun çıktığını görürsün. Gökteki dağlar (gibi büyük bulut parçaların)dan bir dolu indirir de onunla dilediğini vurur, dilediğinden de onu öteye çevirir. Şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alır.
(Nur 43)Süleymaniye Vakfı Meali:
Hiç görmedin mi Allah, bulutları sürüklüyor, sonra bir birine kaynaştırıyor; sonra yığın haline getiriyor. Sonra arasından yağmur çıktığını görürsün. Gökteki dağdan (dağ gibi buluttan) dolu indirip doluya tutulmasını tercih ettiği kimselerin tepesine yağdırıyor. Kimilerinden de onu uzak tutmayı tercih ediyor. Onun şimşeğinin parıltısı gözleri çıkaracak gibidir.
(Nur 43)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Allah'ın, bulutları sürerek üstüste yığdığını, sonra da yoğunlaştırıp yağmur yağdırdığını görmez misin? Gökteki dağ gibi bulutlardan dilediğinin başına dolu yağdırır, dilediğini de ondan uzak tutar. Şimşeğinin parıltısı ise gözleri kamaştırır.
(Nur 43)Şaban Piriş Meali:
Görmüyor musun ki Allah, bulutları sürüyor, sonra bir araya getirip, üst üste yığıyor. İşte o zaman aralarından yağmurun çıktığını görürsün. Gökten, içinde dolu bulunan dağlar gibi bulutlar indirir de, bu doluyu dilediğine isabet ettirir. Dilediğinden de uzak tutar. Şimşeğin parıltısı ise neredeyse gözleri kamaştırır.
(Nur 43)Talat Koçyiğit Meali:
Görmüyor musun, Allah bulutları sürüyor, sonra biraraya getirip üstüste yığıyor. İşte o zaman aralarından yağmurun çıktığını görürsün. Gökten, içinde dolu bulunan dağlar gibi bulut indirir de, bu doluyu dilediğine isabet ettirir, dilediğinden de uzak tutar. Şimşeğinin parıltısı ise, neredeyse gözleri kamaştırır.
(Nur 43)Tefhimul Kuran Meali:
Görmedin mi ki, Allah bulutları sürmekte, sonra aralarını birleştirmekte, sonra da onları üst üste yığmaktadır; böylece, yağmurun bunların arasından akıp çıktığını görürsün. Gökten içinde dolu bulunan dağlar (gibi bulutlar) indiriverir, onu dilediğine isabet ettirir de, dilediğinden onu çevirir; şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri kamaştırıp götürüverecektir.
(Nur 43)Ümit Şimşek Meali:
Görmedin mi: Allah bulutları azar azar sevk eder;(11) sonra onları birleştirir ve üst üste yığar. Derken, onun arasından yağmurun çıktığını görürsün. Allah gökten öyle dağlar indirir ki, bazan onda dolu da bulunur; onu Allah dilediği kimsenin başına indirir, dilediğinden de uzak tutar.(12) Onun şimşeğinin(13) parıltısı ise gözü alacak gibidir.*
(Nur 43)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Görmedin mi, Allah, bulutları sürüyor, sonra onları kaynaştırıp iç içe sokuyor, sonra onları birbiri üstüne yığıyor. Nihayet, onların arasından yağmurun çıktığını görüyorsun. Gökten, ondaki dağlardan bir dolu indiriyor da onunla dilediğini çarpıyor, dilediğinden de onu yan geçiriyor. Onun şimşeğinin parıltısı, neredeyse gözleri alıp götürecek.
(Nur 43)