Biz de ona: “Ayağınla yere vur. İşte orada yıkanıp içerek şifa bulacağın soğuk su var” demiştik.
Bknz: (26/80)
Biz de ona: “Ayağınla yere vur. İşte orada yıkanıp içerek şifa bulacağın soğuk su var” demiştik.
Bknz: (26/80)
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Vur yere ayağını, bu yıkanılacak ve içilecek serin su işte demiştik.
(Sad 42)(Biz de ona şöyle vahyettik:) “Ayağını depret (yere vur) . İşte yıkanacak ve içilip kanacak soğuk (bir su çıkacak, onunla sağlığına ve huzura kavuşacaksın) .”
(Sad 42)Bunun üzerine kendisine “Ayağını yere vur, işte serin bir yıkanacak ve içecek su!” dedik.
(Sad 42)"Ayağını (hakikatinden kaynaklanan kuvveyle) yere vur! İşte yıkanıp, içeceğin serinletici su (hakikatin ilmi)!" (dedik).
(Sad 42)Biz ona: “Ayağını yere vur. İşte, yıkanılıp şifa bulunacak, içilecek soğuk bir su.” dedik.
(Sad 42)"Ayağını yere vur. İşte hem yıkanmada kullanılacak hem de içilecek soğuk bir su!"
(Sad 42)(Kendisine): “- Ayağınla yere vur.” dedik. İşte hem yıkanacak, hem içecek serin bir su!... (Yıkan ve iç, yorgunluğun ve hastalığın geçsin).
(Sad 42)“Ayağınla yere vur!” dedik, “İşte, yıkanmak ve içmek için soğuk bir su kaynağı!”
(Sad 42)Biz ona: “Ayağını sertçe yere vur! İşte sana yıkanacağın soğuk ve içilecek bir su!” dedik.
(Sad 42)Ona, "Ayağını yere vur. İşte, yıkanacak ve içilecek soğuk bir su" dedik.
(Sad 42)Ona: Ayağını (yere) vur; işte yıkanacak ve içecek soğuk bir su! (dedik).
(Sad 42)(Ona:) “Ayağını (yere) vur! İşte yıkanabileceğin ve içebileceğin bir soğuk su!” dedik.*
(Sad 42)"Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içilecek soğuk bir su" dedik.
(Sad 42)Biz de ona, "Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içecek soğuk bir su" dedik.
(Sad 42)"Ayağınla depren! işte sana yıkanılacak ve içilecek soğuk bir su." dedik.
(Sad 42)Ey Eyyub! "Ayağın ile topukla![1] İşte yıkanılacak yer ve soğuk içecek!"
1)Hemen yola koyul. Durma yürü.
"Ayağını depret. İşte yıkanacak ve içecek soğuk (su, diye vahyettik)."
(Sad 42)–“Hemen, hızlıca, yaya olarak oradan uzaklaş! İşte yıkanılacak bir yer, soğuk içecek!”–
(Sad 42)“Ayağını yere vur. Bu, yıkanacak ve içilecek soğuk bir sudur.”
(Sad 42)Ayağınla vur (yere dedik). İşte hem yıkanacak, hem içecek soğuk (bir su).
(Sad 42)(Ona:) “Ayağın ile (yere) vur! İşte yıkanılacak ve içilecek (ve böylelikle şifâ bulacağın) bir serin (su)!” (dedik.)
(Sad 42)[kendisine] "Ayağınla yere vur... Bu, soğuk bir yıkanılacak [su] ve bir içecek." [denildi].
(Sad 42)41-42 Kulumuz Eyüp'ü de an; Rabbine "Doğrusu, şeytan bana yorgunluk ve azap verdi" diye seslenmiştir. Yola düş! İşte yıkanacak soğuk bir yer ve bir içecek."
(Sad 42)Allah “Ayağını yere vur. İşte sana yıkanılacak ve içilecek soğuk bir su” demişti.
(Sad 42)Ayağın ile (yere) vur. (İşte) bu serin, yıkanılacak ve içilecek su.
(Sad 42)Ayağınla yere vur! işte soğuk bir su! Hem yıkanırsın hem içersin.
(Sad 42)Biz de, çektiği dert ve sıkıntılara sabırla göğüs geren bu kulumuza, “Ey Eyyub!” diye müjdeyi verdik, “Artık sıkıntılarından kurtulmanın zamanı geldi! Depreş, durma yürü. Sen sana düşeni yap ayağını yere vur da, katımızdan bir mûcize olarak yerden bir pınar fışkırsın; işte, yıkanabileceğin ve içebileceğin şifâ verici, serin bir su kaynağı!
(Sad 42)"Depret ayağını! İşte kullanıp yıkanacağın ve içeceğin soğuk su" (diye ona vahyedilmiştir)
(Sad 42)(Bunun üzerine) Biz ona: “Ayağınla yere vur.1 İşte sana, yıkanacak ve içecek soğuk su.” diye vahyettik.*
(Sad 42)(Biz de ona dedik ki:) “Bineğini topukla. İşte (yakında) hem yıkanacak, hem içecek serin su var.”
(Sad 42)(Bunun üzerine kendisine:) "Ayağını (yere) vur: İşte yıkanabileceğin ve içebileceğin bir soğuk su!" dedik.
(Sad 42)Ona; "Ayağını yere vur. İşte sana hem yıkanmak, hem de içmek için soğuk bir su!" demiştik.
(Sad 42)Bknz: (26/80)
(Sad 42)41-42 Kulumuz Eyyub’u da hatırla! O da vaktiyle Allah adına yaptığı davete kavminin karşı çıkıp direnmesinden yaptıkları eziyetlerden kendini yorgun, bezgin, hasta hissetmeye başlamış ve şöyle dua etmişti: “Rabbim! Şeytan bana tarifsiz bir bezginlik, terk edilmişlik duygusu ve acısı hissettirmekte. Âdeta mecali tükenmiş bir hastayım, Sen bana yardım et.” Bunun üzerine Biz de ona, “Kendini toparla, hareket et, ayağa kalkıp yola koyul, önüne çıkan soğuk suda hem yıkan hem de içip kendine gel.” diye vahyettik.
(Sad 42)(Biz de) "Düş yola! Bak işte (şurada hem yıkanılacak hem de içilecek soğuk bir su var!" (demiştik).
(Sad 42)(Biz de) "Düş yola! Bak işte (şurada) hem yıkanılacak hem de içilecek soğuk bir su var!" (demiştik).
(Sad 42)Târaf-ı ilâhi'den de denildi ki, «Ayağın ile çarpıver, işte bu, soğuk, yıkanılacak ve içilecek bir su.»
(Sad 42)Bunun üzerine, “Ayağınla yere vur! İşte hem yıkanılır, hem içilir bir serin su!” dedik.
(Sad 42)Biz de ona «Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içilecek soğuk bir su» dedik.
(Sad 42)Eyyub'a: "Ayağını yere vur! dedik, İşte sana kullanıp yıkanacağın ve içeceğin soğuk bir su!"
(Sad 42)"Ayağını (yere) vur, işte yıkanacak ve içilecek serin (bir su)" (dedik).
(Sad 42)Ona "İki ayağınla sıçra![1] İşte soğuk yıkanma yeri ve içme suyu" dedik.
1)Rekd =iki ayağı birden yere vurma anlamına gelir. (el-Ayn)
"Ayağını yere vur. İşte yıkanabileceğin ve içebileceğin serin bir su!" dedik.
(Sad 42)Biz de ona "ayağını yere vur; (yerden kaynayacak olan su,) yıkanacak ve içilecek soğuk bir sudur" demiştik.
(Sad 42)«Ayağını depret. İşte yıkanacak ve içecek soğuk (su, diye vahyettik).»
(Sad 42)Ona “Ayağını yere vur,” dedik. “İşte sana hem yıkanmak, hem de içmek için soğuk bir su.”
(Sad 42)"Ayağını yere vur! İşte yıkanacak bir yer, işte içilecek soğuk bir su!..." dedik.
(Sad 42)