34. Sebe Suresi / 9.ayet

Peki onlar göğün ve yerin her bir yandan kendilerini çepeçevre kuşattığını görmüyorlar mı? Eğer biz dilersek onları yerin dibine geçirir veya gökten başlarına taş yağdırırız. Şüphesiz bunda, Allah’a tüm benliği ile yönelmiş her kul için alınacak bir ders vardır.

Bknz: (8/32)(52/44)

Mustafa Çavdar Meali

Sebe 9 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Önlerinde ve artlarında, onları kuşatan göğe ve yere bakmıyorlar mı hiç? Dilersek yere geçiririz onları, göğün bir parçasını başlarına yıkarız; şüphe yok ki bunda, mabuduna dönüp teslim olan her bir kula elbette bir delil var.

(Sebe 9)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Onlar, (son sistem teknolojik imkânlarla) gökten ve yerden (tabiat ve kâinat düzenine bakıp da) önlerinde ve arkalarında olanı (harika yaratılışı hâlâ) görmüyorlar mı? Eğer Biz dilersek, onları yerin dibine geçirir, ya da gökten üzerlerine parçalar çökertiriz (de mahvolup giderler) . Hiç şüphesiz, bunda (dünya ve kâinat nizamında) 'gönülden (Allah'a) yönelen' her kul için bir ayet ve ibret vardır.

(Sebe 9)

Abdullah Parlıyan Meali:

Önlerinde ve arkalarında kendilerini kuşatan, göğe ve yere bakmıyorlar mı hiç? Apaçık delilleri ve ispatlayıcı belgeleri görmüyorlar mı? Biz dileseydik, onları yerin dibine batırır veya göğü başlarına geçirirdik. Bütün bunlarda pişmanlık duyarak ona yönelen her Allah'ın kulu için, bir ders ve ibret vardır.

(Sebe 9)

Adem Uğur Meali:

Onlar, gökte ve yerde önlerine ve arkalarına bakmıyorlar mı? Dilesek onları yere batırırız ya da üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Şüphesiz bunda (Rabbine) yönelen her kul için bir ibret vardır.

(Sebe 9)

Ahmet Hulusi Meali:

Önlerinde ve arkalarında (gelecekte ve geçmişte), semadan ve arzdan (bilinç ve bedenen) neler olduğunu görmediler mi? Eğer dilesek onları arza batırırız (bedensellikte boğarız Esma'mızdan açığa çıkan bir şekilde) yahut üzerlerine semadan parçalar düşürürüz (düşüncelerini alt - üst ederiz)! Muhakkak ki bunda (hakikatine) yönelen her kul için elbette bir işaret vardır.

(Sebe 9)

Ahmet Tekin Meali:

Onlar, gökte ve yerde, cereyan eden ve edecek olan, çözdükleri ve çözemedikleri olaylara bakmıyorlar mı, kör mü onlar? Sünnetimizin, düzenimizin yasaları içinde, irademizin tecellisine uygun olursa, onları yerin dibine batırırız, yahut gökten üzerlerine kütleler düşürürüz. Rabbine yönelen, hakka gönül veren bir kul için, elbette bunlarda Allah'ın yeniden diriltmeye gücünün kudretinin yeteceğine işaretler, insanlar için ibretler vardır.*

(Sebe 9)

Ahmet Varol Meali

Onlar gökten ve yerden önlerinde ve arkalarında olanı görmediler mi? İstesek onları yere geçirir veya gökten üzerlerine parçalar düşürürüz. Şüphesiz bunda gönülden boyun eğen her kul için ibretler vardır.

(Sebe 9)

Ali Bulaç Meali:

Onlar, gökten ve yerden önlerinde ve arkalarında olanı görmüyorlar mı? Eğer biz dilersek, onları yerin dibine geçirir ya da gökten üzerlerine parçalar düşürürüz. Hiç şüphesiz, bunda 'gönülden (Allah'a) yönelen' her kul için bir ayet vardır.

(Sebe 9)

Ali Fikri Yavuz Meali:

O kâfirler bakmadılar mı ki, önlerinde ve arkalarında gökten ve yerden ne var, (etrafları nasıl çevrelenmiştir)? Eğer dilersek, kendilerini yere geçiririz, yahud gökten üzerlerine parçalar düşürüveririz. Şüphesiz ki bunda (yere ve göğe bakıp düşünmekte), Allah'a yönelen her kul için bir ibret alâmeti var.

(Sebe 9)

Ali Rıza Sefa Meali:

Hem gökten hem de yeryüzünden, önlerinde ve arkalarında olanı görmüyorlar mı? Eğer dilersek, onları yerin dibine geçiririz veya onların üzerine gökten parçalar düşürürüz. Aslında, işte bunda, içtenlikle yönelen her kul için kesinlikle bir gösterge vardır.

(Sebe 9)

Ali Ünal Meali:

Hiç görmüyorlar mı ki, önlerinde de gök ve yer var, arkalarında da (–tam bir kuşatılmışlık içindeler). Eğer dilersek, onları yerin dibine geçirir veya üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Hiç kuşkusuz bunda, bütün samimiyetiyle gerçeğin peşinde olan ve Allah’a yönelen her kul için bir ders, bir mesaj vardır.

(Sebe 9)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Önlerinde ve arkalarında olan göğü ve yeri görmediler mi? İstersek, onları yere batırırız. Veya üzerlerine gökten (azap) parçaları indiririz. Şüphesiz bunda, (Allah’a) yönelen her kul için, önemli bir ayet vardır.

(Sebe 9)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Onlar, gökten ve yerden önlerinde ve arkalarında bulunana bakmıyorlar mı? Dilesek onları yere batırırız, ya da üzerlerine gökten parçalar indiririz. Şüphesiz bunda Rabbine yönelen her kul için bir ders vardır.

(Sebe 9)

Bekir Sadak Meali:

Onlerinde ve ardlarinda olan gogu ve yeri gormezler mi? Dilesek onlari yere gecirir veya gogun bir parcasini baslarina indiririz. Bunlarda, Allah'a yonelen her kul icin dersler vardir. *

(Sebe 9)

Besim Atalay Meali:

Onlar önlerindekini, artlarındakini, göğü, yeri görmezler mi? İsteseydik, onları yere geçirirdik, ya da üzerlerine gökten kesek düşürürdük, yönelen her kul için bunda bir ibret vardır

(Sebe 9)

Celal Yıldırım Meali:

Gökten ve yerden önlerinde ve arkalarında bulunan (açık belgeleri, isbatlayıcı delilleri) görmediler mi ? Dilesek onları yerin dibine geçirir veya üzerlerine gökten bir parça düşürürüz. Şüphesiz ki bunda (Allah'a) gönül verip yönelen her kul için öğüt, delil ve ibret vardır.

(Sebe 9)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Onlar gökte ve yerde önlerinde ne var, arkalarında ne var bakmadılar mı? Eğer dilersek onları yerin dibine geçiririz yahut üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Elbette bunda Rabbine yönelen her kul için ibret vardır.

(Sebe 9)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Önlerinde ve ardlarında olan göğü ve yeri görmezler mi? Dilesek onları yere geçirir veya göğün bir parçasını başlarına indiririz. Bunlarda, Allah'a yönelen her kul için dersler vardır.*

(Sebe 9)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Onlar, önlerindeki ve arkalarındaki (kendilerini dört bir yandan kuşatan) göğe ve yere bakmadılar mı? Eğer dilersek onları yere geçirir veya gökten üzerlerine parçalar düşürürüz. Bunda, Rabbine yönelen her kul için bir ibret vardır.

(Sebe 9)

Diyanet Vakfı Meali:

Onlar, gökte ve yerde önlerine ve arkalarına bakmıyorlar mı? Dilesek onları yere batırırız, ya da üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Şüphesiz bunda (Rabbine) yönelen her kul için bir ibret vardır.

(Sebe 9)

Edip Yüksel Meali:

Göklerde ve yerde, önlerinde ve arkalarında bulunanlara bakmadılar mı? Dilersek onları yere batırır veya gökten bir kütle düşürürüz. Her yönelen kul için elbette bunda bir işaret vardır.

(Sebe 9)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ya Gökten ve Yerden önlerindekine ve arkalarındakine bir bakmazlar mı? Dilersek kendilerini Yere geçiriveririz, yahud Gökten üzerlerine parçalar düşürüveririz hakıkaten onda inabe edecek (hakka gönül verecek) bir kul için şübhesiz bir ayet vardır

(Sebe 9)

Elmalılı Yeni Meali:

Ya gökten ve yerden önlerindekine ve arkalarındakine bir bakmazlar mı? Dilersek kendilerini yere indiriveririz yahut gökten üstlerine parçalar düşürürüveririz. Gerçekten onda hakka gönül veren her kul için şüphesiz bir ibret vardır.

(Sebe 9)

Erhan Aktaş Meali:

Onlar, göklerde ve yerde, önlerinde ve arkalarında olanları görmediler mi? Dilersek onları yere geçiririz. Veya gökten üzerlerine parçalar düşürürüz. Bunlarda[1] yönelen[2] her kul için ayet[3] vardır.

1)Göklerde ve yerde olanlar.
2)Bütün benliği ile Allah'a yönelen.
3)Kanıt.

(Sebe 9)

Gültekin Onan Meali:

Onlar, gökten ve yerden önlerinde ve arkalarında olanı görmüyorlar mı? Eğer biz dilersek, onları yerin dibine geçirir ya da gökten üzerlerine parçalar düşürürüz. Hiç şüphesiz, bunda 'gönülden (Tanrı'ya) yönelen' her kul için bir ayet vardır.

(Sebe 9)

Hakkı Yılmaz Meali:

Peki onlar, gökten ve yerden önlerinde ve arkalarında olan şeylere bir bakmazlar mı? Biz dilesek kendilerini yere geçiririz. Yahut gökten üzerlerine parçalar düşürürüz. Şüphesiz bunda yönelen/ hakka gönül veren her kul için bir alâmet/gösterge vardır.

(Sebe 9)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Önlerindeki ve arkalarındaki göğü ve yeri görmediler mi? Şayet dilesek, onları yerin dibine geçirir ya da göğü üzerlerine parçalar hâlinde düşürürüz. Şüphesiz ki bunda, (Allah’a çokça) yönelen her kul için (ibret alınacak) bir ayet vardır.

(Sebe 9)

Harun Yıldırım Meali:

Onlar, gökte ve yerde önlerine ve arkalarına bakmıyorlar mı? Dilesek onları yere batırırız, ya da üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Şüphesiz bunda (Rabbine) yönelen her kul için bir ibret vardır.

(Sebe 9)

Hasan Basri Çantay:

Gökden ve yerden önlerinde ne var, arkalarında ne var, bakmadılar mı? Eğer biz dilersek onları yere geçiririz, yahud gökden üstlerine parçalar düşürürüz. Şübhe yok ki bunda Rabbine dönen her kul için elbet bir ibret vardır.

(Sebe 9)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Onlar,) gökten ve yerden önlerinde ne var, arkalarında ne var hiç görmediler mi? Dilersek onları yer(in dibin)e batırırız yâhut üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Şübhesiz ki bunda, (Allah'a) yönelen her kul için gerçekten bir delil vardır.

(Sebe 9)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Onlar gökten ve yerden [tüm evrenden] önlerinde bulunanları ve arkalarında bulunanları hiç görmüyorlar mı? Tercih etsek, onları yer[in dibin]e geçiririz veya gökten onların üzerine yumuşak parçalar düşürürüz. Samimi bir şekilde yönelen her bir kul için, gerçekten bunlarda mutlaka bir ayet [kanıt] vardır.

(Sebe 9)

Hüseyin Atay Meali:

Onlar gök ve yerden önlerinde ve ardlarında olanı görmezler mi? Dilesek onları yere geçirir veya gökten başlarına parçalar indiririz. Doğrusu bunda, Allah’a yönelen her kul için bir belge vardır.

(Sebe 9)

İbni Kesir Meali:

Gökten ve yerden önlerinde ve arkalarında olanı görmüyorlar mı? Biz, istersek; onları yerin dibine geçirir veya üzerlerine gökten parçalar indiririz. Muhakkak ki bunda, Allah'a yönelen her kul için bir ayet vardır.

(Sebe 9)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onlar gerek gökten ve gerekse yerden, önlerinde ve arkalarında olan olayları görmüyorlar mı? Biz istersek onları yerin dibine batırırız veya gökten onların üzerine parça parça azap indiririz. Bunlarda, her samimi kul için alınacak ibretler var.

(Sebe 9)

İskender Ali Mihr Meali:

Yerin ve göklerin önlerinde ve arkalarında olan (kesimlerini) hâlâ görmüyorlar mı? Eğer dilersek, onları yerin dibine geçiririz veya gökten onların üzerine parçalar düşürürüz. Muhakkak ki bunda, münib olan (Allah’a yönelen ve O’na ulaşmayı dileyerek böylece O'na) kul olan herkes için ayet (ibret) vardır.

(Sebe 9)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onlar yerlerde, göklerde, önlerinde, artlarında olanları görmüyorlar mı? Eğer Biz dilersek onları yerin dibine geçirir, ya da gökten üzerlerine parçalar düşürürüz. İşte bunda Allah'a dönen bütün kullar için kesin bir belge vardır.

(Sebe 9)

Kadri Çelik Meali:

Onlar, gökten ve yerden önlerinde ve arkalarında olanı görmüyorlar mı? Eğer biz dilersek, onları yerin dibine geçirir ya da gökten üzerlerine parçalar düşürürüz. Hiç şüphe yok, bunda gönülden (Allah'a) yönelen her kul için bir ayet vardır.

(Sebe 9)

Mahmut Kısa Meali:

Peki onlar, kendilerini çepeçevre kuşatan gökyüzüne ve yeryüzüne ibret nazarıyla hiç bakmıyorlar mı? Şu uçsuz bucaksız evrenin hikmetsiz ve amaçsız yaratılmış olamayacağını; her şeyi mükemmel bir sistem hâlinde düzenleyen Allah’ın onları başıboş bırakmayacağını anlamıyorlar mı? Ve şunu düşünemiyorlar mı ki; Biz dilesek onları korkunç bir depremle yerin dibine geçirebilir ya da başlarına gökten parçalar yağdırabiliriz! Hiç kuşkusuz bunda, içtenlikle Rabb’ine yönelen her kul için Allah’ın varlığını, birliğini, sonsuz kudret, merhamet ve adâletini gözler önüne seren ve dolayısıyla, âhiretin varlığını ispatlayan nice işâretler, nice deliller vardır. İşte size, içtenlikle Rabb’ine yönelen güzel bir kul örneği:

(Sebe 9)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Bakmıyorlar mı onlar, gökte ve yerde önlerinde ve arkalarında neler neler var? Eğer biz dilersek, onları yerin dibine geçirir ya da düşürürüz üzerlerine gökten parçalar. Şüphesiz bunda hakkıyla Allah'a yönelen her kul için bir ders, bir ibret, bir ayet vardır.

(Sebe 9)

Mehmet Türk Meali:

Onlar kendilerini her yandan kuşatan göğü ve yeri görmüyorlar mı?1 Eğer Biz, dilersek onları yere batırırız, ya da göğü tepelerine parça parça indiririz. Şüphesiz bunda (Allah’a) gönülden yönelen her kul için bir mûcize vardır. *

(Sebe 9)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar (gözlerinin) önünde ya (da) kendilerinden önce, gökte ve yerde (gerçekleşen mucizeleri) görmediler mi? Biz dilersek onları yere batırırız yahut üzerlerine bulut parçalarını indiririz. Şüphesiz bunda, (Allah’a) eğilen her kul için bir (ibret) belirtisi vardır.

(Sebe 9)

Muhammed Esed Meali:

Göğün ve yerin ne kadar az kısmının önlerine serildiğini, ne kadarının da gizlendiğini anlamazlar mı? (Yine anlamazlar mı ki) Biz dileseydik onları yerin dibine batırır, yahut göğü başlarına geçirirdik? Bütün bunlarda, (pişmanlık duyarak) O'na yönelen her (Allah'ın) kul(u) için bir ders vardır.

(Sebe 9)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onlar, önlerinde ve artlarında olan göğü ve yeri görmezler mi? Dilesek onları yere geçirir veya göğün bir parçasını başlarına indiririz. Kuşkusuz bunda, Allah'a yönelen her kul için bir ibret vardır.

(Sebe 9)

Mustafa Çavdar Meali:

Peki onlar göğün ve yerin her bir yandan kendilerini çepeçevre kuşattığını görmüyorlar mı? Eğer biz dilersek onları yerin dibine geçirir veya gökten başlarına taş yağdırırız. Şüphesiz bunda, Allah’a tüm benliği ile yönelmiş her kul için alınacak bir ders vardır.

Bknz: (8/32) - (52/44)

(Sebe 9)

Mustafa Çevik Meali:

7-11 Gerçeğin üstünü örtmeye kendilerini şartlandırmış olanlar da birbirlerine alaylı bir biçimde, “Ölüp parçalara ayrılıp, un ufak olduktan sonra yeniden diriltilip hesaba çekileceğinizi söyleyen şu adama bakın, kim bilir daha buna benzer neler söyleyecek.” derler. Arkasından da şöyle demeye devam ederler: “Bu adam, ya kendi uydurduklarını Allah’a isnat eden bir yalancı yahut aklını oynatmış bir deli.” Hayır gerçek hiç de onların dediği gibi değil, aslında o Âhiret Günü’ne inanmak istemeyenler, Hesap Günü ile karşılaşmak istemedikleri için, saplandıkları bataklıkları içinde debelenip durmakta, gerçeği duymak istememektedirler. Bunlar kendilerini çepeçevre kuşatan göğün, yerin ve her ikisinin arasında bulunanlara, kurduğumuz nizamla onlara nasıl hükmettiğimize bakıp da hiç düşünmüyorlar mı? Şayet Biz dilersek onları yerin dibine batırır ya da başlarına gökten taş yağdırırız. Aklını kullanıp düşünenlerin ve Allah’ı layıkıyla kavrayanların bu âyetlerden çıkaracağı dersler vardır. Gökyüzünde ve yeryüzünde yarattıklarımıza nasıl hükmettiğimizi görüp düşünen Davud, Rabbinin ilim ve kudretinin yüceliğini kavrayıp, O’nun davetine yürekten sarılınca Biz de ona peygamberlik ve hükümdarlık bahşettik. Dağların ve kuşların Rablerinin kendileri için oluşturduğu nizam ve yasalara teslim olarak yaşayışları, âdeta Davud’un teslimiyetine de ilham kaynağı olup onu teşvik ediyordu. Biz Davud’a demiri eritip, ona hükmetmeyi de öğrettik ve ona insan vücudunu koruyacak ne ince ne de kalın olmak üzere zırh yapmasını bellettik. Sonra da, yaptıklarını ve yapacaklarını Allah’ın rızası doğrultusunda kullanmasını bildirdik. Ey mü’minler! Ne yaparsanız yapın, Allah’ın sizin yaptıklarınızdan haberdar olduğunu aklınızdan çıkarmayın.

(Sebe 9)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Onlar gökten ve yerden ne kadarını önlerine serdiğimize, ne kadarını da kendilerinden gizlediğimize bakmazlar mı? Eğer Biz dileseydik, onları yerin dibine geçirir ya da göğü başlarında paralardık. Şüphe yok ki bütün bunlarda, O'na yönelen her bir kul için mutlaka alınacak bir ders vardır.

(Sebe 9)

Osman Okur Meali:

Onlar, kendilerini önlerinden ve arkalarından kuşatan gökyüzünü ve yeryüzünü görmediler mi?, düzenimizin yasaları içinde, (şayet ) uygun görseydik, onları yerin dibine geçirir, yahut başlarına gökten bir parça indirirdik. Allah'a yönelen her bir kul için bunda bir ibret vardır.

(Sebe 9)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Bakmazlar mı, gökten ve yerden önlerinde neler ve arkalarında neler olduğuna! Eğer dilesek onları yere geçiririz, yahut üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Şüphe yok ki, bunda (Hakk'a) dönen her kul için elbette açık bir alâmet vardır.

(Sebe 9)

Ömer Öngüt Meali:

Onlar gökten ve yerden önlerinde ve arkalarında bulunanı görmüyorlar mı? Dilersek onları yere batırırız veya üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Şüphesiz ki bunda Allah'a yönelen her kul için bir âyet (ibret) vardır.

(Sebe 9)

Ömer Sevinçgül Meali:

Onlar, gökten ve yerden önlerine ve arkalarına bakmıyorlar mı! Dileseydik, onları yerin dibine geçirir ya da üzerlerine gökten parçalar indirirdik. Bunda, Allah’a yönelen her kul için bir ibret dersi vardır.

(Sebe 9)

Sadık Türkmen Meali:

Onlar gökten ve yerden, önlerinde ve arkalarında bulunanı görmediler mi? Dilersek, onları yere batırırız veya üzerlerine gökyüzünden parçalar düşürürüz! Şüphesiz bunda kulluğa yönelen herkes için ibretler vardır!

(Sebe 9)

Seyyid Kutub Meali:

Onlar önlerindeki ve arkalarındaki göğü ve yeri görmüyorlar mı? Dilesek onları yerin dibine geçirir ya da göğü parçalayıp başlarına indirirdik. Allah'a bağlı her kulun bundan alacağı ders vardır.

(Sebe 9)

Suat Yıldırım Meali:

Onlar gökte ve yerde önlerinde ne var, arkalarında ne var bakmadılar mı? Eğer dilersek onları yerin dibine geçiririz, yahut üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Elbette bunda Rabbine yönelen her kul için ibret vardır.

(Sebe 9)

Süleyman Ateş Meali:

Onlar gökten ve yerden önlerinde ve arkalarında bulunanı, (kendilerini her yandan kuşatan göğü ve yeri) görmüyorlar mı? Dilesek onları yere batırırız ya da üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Şüphesiz bunda (Rabbine) yönelen her kul için bir ibret vardır.

(Sebe 9)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Bunlar, önlerinde ve arkalarındaki göğe ve yere bakmadılar mı? Emretsek onları yere batırır veya gökten başlarına parçalar düşürürdük. Bunda, Allah'a yönelen her kul için dersler vardır.

(Sebe 9)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Onlar, göklerin ve yerin ne kadar az bir kısmının önlerine serildiğini, ne kadarının da gizlendiğini anlamıyorlar mı? Dileseydik onları yerin dibine geçirir yahut göğü başlarına yıkardık. Doğrusu bunlar da, Allah'a yönelen herkes için dersler vardır.

(Sebe 9)

Şaban Piriş Meali:

Onlar önlerindeki arkalarındaki göğe ve yeryüzüne bakmıyorlar mı? Dilersek onları yere batırır veya gökten bir parça üzerlerine düşürürüz. İşte bunda, her ihlasla yönelen kul için bir işaret vardır.

(Sebe 9)

Talat Koçyiğit Meali:

Gökten ve yerden önlerinde ve arkalarında olanı görmüyorlar mı? Dilersek onları yere batırır, yahut göğün bir kısmını üzerlerine çökertiriz. İşte bunda, her itaatkâr kul için mutlaka bir ibret vardır.

(Sebe 9)

Tefhimul Kuran Meali:

Onlar, gökten ve yerden önlerinde ve arkalarında olanı görmüyorlar mı? Eğer biz dilersek, onları yerin dibine geçirir ya da gökten üzerlerine parçalar düşürürüz. Hiç şüphe yok, bunda 'gönülden (Allah'a) yönelen' her kul için bir ayet vardır.

(Sebe 9)

Ümit Şimşek Meali:

Onlar, kendilerini önlerinden ve arkalarından kuşatan gökyüzünü ve yeryüzünü görmediler mi? Dilesek, onları yerin dibine geçirir, yahut başlarına gökten bir parça indiririz. Allah'a yönelen herbir kul için bunda bir ibret vardır.

(Sebe 9)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Onlar, önlerinde ve arkalarında, gökten ve yerden neler var, görmediler mi? Dilesek onları yere batırırız ya da üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Hiç kuşkusuz, bütün bunlarda Allah'a yönelen her kul için mutlak bir ibret vardır.

(Sebe 9)