26. Şuara Suresi / 13.ayet

Ayrıca yüreğim daralır dilim dolaşır diye korkuyorum, onun için Harun’a da elçilik görevi ver.

Bknz: (20/23)»(20/28)(43/52)

Mustafa Çavdar Meali

Şuara 13 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Gönlüm daralır, dilim açılmaz, sen Harun'u gönder.

(Şuara 13)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

"Göğsüm sıkışıyor, dilim dönmüyor; bundan dolayı (kardeşim) Harun'a da (elçilik görevini bildirmesi için Cibril'i) gönder (ki bana yardımcı olsun, dileğini iletmişti.) "

(Şuara 13)

Abdullah Parlıyan Meali:

ve göğsüm daralıyor ve dilim dönmüyor. Kardeşim Harûn'a da peygamberlik vererek bana yardımcı kıl.

(Şuara 13)

Adem Uğur Meali:

(Bu durumda) içim daralır, dilim dönmez; onun için Harun'a da elçilik ver.

(Şuara 13)

Ahmet Hulusi Meali:

"İçim daralıyor, dilim çözülmüyor, bunun için Harun'a (görev) irsal et!"

(Şuara 13)

Ahmet Tekin Meali:

“Göğsüm daralıyor, dilim dönmüyor. Hârûn'a da, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere peygamberlik, elçilik görevi ver.”*

(Şuara 13)

Ahmet Varol Meali

Ayrıca göğsüm daralıyor ve dilim açılmıyor. Bundan dolayı Harun'a (da Cebrail'i) gönder.

(Şuara 13)

Ali Bulaç Meali:

"Göğsüm sıkışıyor, dilim dönmüyor; bundan dolayı Harun'a da (elçilik görevini bildirmesi için Cibril'i) gönder."

(Şuara 13)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Hem (beni tekzib etmelerinden) canım sıkılır, dilim açılmaz. Onun için Hârun'a da peygamberlik ver (ve onu tebliğ için bana arkadaş yap).

(Şuara 13)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Gönlüm daralıyor, dilim dolaşıyor; Harun'a gönder!"[295]

295)"Harun'a gönder." tümcesi, kimi Kur'an çevirilerinde, "Cibril'i, Harun'a gönder." veya "Görev emrini, Harun'a gönder." veya "Harun'a da elçilik ver." veya "Harun'u gönder." biçiminde yazılmıştır.

(Şuara 13)

Ali Ünal Meali:

“Benim de göksüm daralır ve gereken tahammül ve müsamahayı gösteremeyebilirim; dilim de tutulur (da, Mesajı’nı onun gerektirdiği fesahat ve selâsette anlatamayabilirim). Bu bakımdan ne olur, Harun’u da risaletle şereflendir!

(Şuara 13)

Bahaeddin Sağlam Meali:

“Gönlüm daralıyor, dilim açılmıyor. Sen bu görevi Harun’a ver.”

(Şuara 13)

Bayraktar Bayraklı Meali:

"Bu durumda içim daralır, dilim dönmez. Onun için Harun'a da peygamberlik ver!"

(Şuara 13)

Bekir Sadak Meali:

(12-14) Musa: «Rabbim! Dogrusu beni yalanlamalarindan korkuyorum; gogsum daraliyor, dilim acilmiyor. Onun icin Harun'a da elcilik ver. Onlarin bana isnat ettikleri bir suc da vardir. Beni oldurmelerinden korkuyorum» demisti.

(Şuara 13)

Besim Atalay Meali:

Canım sıkılır, dilim tutulur, kardeşim Harun'u benimle gönder

(Şuara 13)

Celal Yıldırım Meali:

Göğsüm daralıyor, dilim açılmıyor. Onun için Harun'a da peygamberlik gönder.

(Şuara 13)

Cemal Külünkoğlu Meali:

12,13,14. Musa, şöyle dedi: “Ey Rabbim! Onların beni yalanlamalarından korkuyorum. (Bundan dolayı) içim daralır, akıcı konuşamam. Onun için, Harun'a da peygamberlik ver (ve onu bana yardımcı yap)! Bir de (genç yaşımda Kıptî'nin ölümüne sebep olduğumdan dolayı) onların bana isnat ettikleri bir suç var. Bu yüzden onların beni öldürmelerinden korkuyorum.” *

(Şuara 13)

Diyanet İşleri Eski Meali:

12,13,14. Musa: "Rabbim! Doğrusu beni yalanlamalarından korkuyorum; göğsüm daralıyor, dilim açılmıyor. Onun için Harun'a da elçilik ver. Onların bana isnat ettikleri bir suç da vardır. Beni öldürmelerinden korkuyorum" demişti.

(Şuara 13)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"Göğsüm daralır. Akıcı konuşamam. Onun için, Harun'a da peygamberlik ver (ve onu bana yardımcı yap)."

(Şuara 13)

Diyanet Vakfı Meali:

(Bu durumda) içim daralır, dilim dönmez; onun için Harun'a da elçilik ver.

(Şuara 13)

Edip Yüksel Meali:

'Göğsüm daralıyor, dilim açılmıyor; kardeşim Harun'u gönder.'

(Şuara 13)

Elmalılı Orjinal Meali:

ve Göğsüm daralır, dilim açılmaz, onun için Haruna da risalet ver

(Şuara 13)

Elmalılı Yeni Meali:

ve göğsüm daralır, dilim açılmaz, onun için Harun'a da peygamberlik ver!

(Şuara 13)

Erhan Aktaş Meali:

"Göğsüm daralır, dilim dönmez;[1] onun için Harun'u gönder."

1)Musa daha önce karışmış olduğu cinayet olayından dolayı tedirginlik göstermektedir.

(Şuara 13)

Gültekin Onan Meali:

"Göğsüm sıkışıyor, dilim dönmüyor bundan dolayı Harun'a da (elçilik görevini bildirmesi için Cibril'i) gönder."

(Şuara 13)

Hakkı Yılmaz Meali:

Göğsüm de daralır, dilim konuşmaz, onun için Hârûn'a da elçilik ver.

(Şuara 13)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Göğsüm daralıyor, dilim tutuluyor. Harun’a da (benimle beraber) risalet vazifesi ver.”

(Şuara 13)

Harun Yıldırım Meali:

(Bu durumda) içim daralır, dilim dönmez; onun için Harun'a da elçilik ver.

(Şuara 13)

Hasan Basri Çantay:

"Benim de göğsüm daralır, dilim açılmaz. Onun için Haruuna (Cebraili) gönder (ona da peygamberlik ver)".

(Şuara 13)

Hayrat Neşriyat Meali:

“Ve göğsüm daralır, dilim açılmaz; onun için (bana yardımcı olmak üzere)Hârûn'a da peygamberlik ver!”

(Şuara 13)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(12-14) [Musa] "RAB'bim! Gerçekten ben, beni yalanlamalarından korkuyorum. Göğsüm daralıyor¹ ve dilim[in düğümü] çözülmedi. O halde, Harun'a da (vahiy) gönder. Bir de onlar için benim üzerimde cezayı gerektiren bir iş var. Artık, beni öldürmelerinden korkuyorum." dedi.

(Şuara 13)

Hüseyin Atay Meali:

12-14 Dedi: "Rabbim! Doğrusu beni yalanlamalarından korkuyorum; göğsüm daralıyor, dilim açılmıyor. Onun için Harunu da gönder. Onlara karşı benim bir suçum var. Beni öldürmelerinden korkuyorum."

(Şuara 13)

İbni Kesir Meali:

Göğsüm daralıyor, dilim açılmıyor. Bunun için Harun'a da elçilik ver.

(Şuara 13)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Göğsüm daralır ve dilim konuşmaz olur. Harun'u benimle beraber gönder.”

(Şuara 13)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve göğsüm daralıyor ve dilim dönmüyor. Bunun için Harun’a gönder.

(Şuara 13)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

göğsüm daralacak, dilim tutulacak. Onun için Harun'a elçilik ver.

(Şuara 13)

Kadri Çelik Meali:

“Göğsüm sıkışmakta, dilim dönmemektedir; bundan dolayı Harun'a da (vahiy) gönder.”

(Şuara 13)

Mahmut Kısa Meali:

“Öfke ve heyecandan yüreğim daralır; üstelik dilimde tutukluk var. Güzel ve etkili konuşamıyorum. Bunun için, bana yardımcı olarak ağabeyimHârûn’a da elçilik görevi ver yâ Rab!”

(Şuara 13)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

"Sıkışıyor göğsüm, dilim dönmüyor konuşamıyorum. Harun'a da Elçilik vazifesi ver.

(Şuara 13)

Mehmet Türk Meali:

(Ve devamla): “(Sonra) içim daralır, dilim dönmez, onun için Hârûn’a da elçilik ver.”1*

(Şuara 13)

Muhammed Celal Şems Meali:

“Göğsüm daralıyor. Dilim (de) dönmüyor. Onun için Harun’a (da) peygamberlik ver.”

(Şuara 13)

Muhammed Esed Meali:

ve göğsümün daralacağından ve dilimin dolaşacağından (korkuyorum); bu yüzden, (bu emri) Harun'a tevdi et.

(Şuara 13)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Göğsüm daralır, dilim dönmez. Onun için Harun'a da elçilik görevi ver."

(Şuara 13)

Mustafa Çavdar Meali:

Ayrıca yüreğim daralır dilim dolaşır diye korkuyorum, onun için Harun’a da elçilik görevi ver.

Bknz: (20/23)»(20/28) - (43/52)

(Şuara 13)

Mustafa Çevik Meali:

12-14 Bunun üzerine de Musa, “Ey Rabbim! Onların benim söyleyeceklerime inanmayacaklarından korkarım, bundan dolayı da dilim dolaşır, göğsüm daralır, bu yüzden kardeşim Harun’u da bana yardımcı, elçi olarak görevlendir. Ayrıca ben vaktiyle onlardan birini de öldürmüştüm, bundan dolayı ellerinde bana karşı kullanacakları bir delilleri de var, bu sebeple beni öldürmelerinden de korkuyorum.” dedi.

(Şuara 13)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Bundan dolayı göğsüm daralacak, dilim dolaşacaktır: işte bu yüzden Harun'a (da) elçilik ver!

(Şuara 13)

Osman Okur Meali:

(12-14) Musa, şöyle dedi: “Ey Rabbim! Onların beni yalanlamalarından korkuyorum. (Bundan dolayı) içim daralır, akıcı konuşamam. Onun için, Harun'a da Resulluk ver (ve onu bana yardımcı yap)! Bir de (genç yaşımda Kıptî'nin ölümüne sebep olduğumdan dolayı) onların bana isnat ettikleri bir suç var. Bu yüzden onların beni öldürmelerinden korkuyorum.”

(Şuara 13)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve göğsüm daralır ve dilim açılmaz, artık Harun'a da risâlet ver.»

(Şuara 13)

Ömer Öngüt Meali:

“Benim göğsüm daralır, dilim dönmez. Onun için Harun'a da elçilik ver. ”

(Şuara 13)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Bu yüzden kalbim daralır, dilim tutulur. Harun’a da elçilik ver.

(Şuara 13)

Sadık Türkmen Meali:

Göğsüm daralıyor, dilim tam açılmıyor, Harun’a da elçilik görevi ver.

(Şuara 13)

Seyyid Kutub Meali:

Bu yüzden canım sıkılır ve öfkemden dilim tutulur. Onun için Harun'a da peygamberlik görevi ver.

(Şuara 13)

Suat Yıldırım Meali:

(12-13) "Ya Rabbi" dedi, "Korkarım ki beni yalancı sayarlar, benim de göğsüm daralır, dilim tutulur. Onun için Harun'a da risalet ver!"

(Şuara 13)

Süleyman Ateş Meali:

Göğsüm daralıyor, dilim açılmıyor (tutukluk yapıyor), onun için Harun'a da elçilik ver."

(Şuara 13)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Benim göksüm daralır, dilim tutulur; sen Harun'u elçi yap.

(Şuara 13)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(12-14) Musa: "Rabbim! Onların beni yalanlamasından korkuyorum. İçim daralıyor, dilim tutuluyor. Bu yüzden bu görevi Harun'a ver. Ayrıca onların bana yükledikleri bir suç var. Bu nedenle beni öldürmelerinden korkuyorum" dedi.

(Şuara 13)

Şaban Piriş Meali:

Göğsüm daralır, dilim açılmaz. Onun için Harun'a da peygamberlik ver.

(Şuara 13)

Talat Koçyiğit Meali:

"Göğsüm daralıyor; dilim çözülmüyor. Bu itibarla Harun'a (Cebrail'i) gönder."

(Şuara 13)

Tefhimul Kuran Meali:

Göğsüm sıkışmakta, dilim dönmemektedir; bundan dolayı Harun'a da (elçilik görevini bildirmesi için Cibril'i) gönder.»

(Şuara 13)

Ümit Şimşek Meali:

“Göğsüm daralır, dilim tutulur. Onun için Harun'a da peygamberlik ver.

(Şuara 13)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Göğsüm daralıyor, dilim açılmıyor. Görev emrini Harun'a gönder."

(Şuara 13)