20. Taha Suresi / 106.ayet

Yerlerini de dümdüz, edip kuru bir toprak haline getirecektir.

Bknz: (18/47)(20/106)»(20/107)(52/10)(56/4)»(56/6)(69/14)(70/9)

Mustafa Çavdar Meali

Taha 106 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Yeryüzünü dümdüz bir hale getirir.

(Taha 106)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

"Böylece yerlerini bomboş, çırılçıplak bırakacaktır."

(Taha 106)

Abdullah Parlıyan Meali:

Yeryüzünü dümdüz bir hale getirecek.

(Taha 106)

Adem Uğur Meali:

Böylece yerlerini dümdüz, bomboş bırakacaktır.

(Taha 106)

Ahmet Hulusi Meali:

"Onların yerlerini boş, dümdüz halde bırakır. "

(Taha 106)

Ahmet Tekin Meali:

“Yerlerini dümdüz, bomboş bırakacak.”

(Taha 106)

Ahmet Varol Meali

Yerlerini dümdüz, çırılçıplak halde [6] bırakacaktır."*

(Taha 106)

Ali Bulaç Meali:

"Yerlerini bomboş, çırçıplak bırakacaktır."

(Taha 106)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Böylece yerlerini dümdüz boş bir halde bırakacak.

(Taha 106)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Yerlerini dümdüz ve bomboş bırakacaktır!"

(Taha 106)

Ali Ünal Meali:

“Neticede yeryüzünü terkedilmiş bir düzlüğe çevirecek.”

(Taha 106)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Onların yerlerini dümdüz, kaygan bırakacaktır.

(Taha 106)

Bayraktar Bayraklı Meali:

"Böylece yerini dümdüz, bomboş bırakacaktır."

(Taha 106)

Bekir Sadak Meali:

(105-108) Sana daglari sorarlar; de ki: «Rabbim onlari ufalayap savuracak, yerlerini duz, kuru bir toprak haline getirecek; orada ne cukur, ne tumsek goreceksin. O gun, hicbir tarafa sapmadan bir davetciye uyarlar. Sesler Rahman'in heybetinden kisilmistir; ancak bir fisilti isitirsin.»

(Taha 106)

Besim Atalay Meali:

«Düpdüz, bomboş bir toprak bırakacaktır!

(Taha 106)

Celal Yıldırım Meali:

(105-106-107) (Kıyametin meydana geldiği vakit) dağların (nasıl olacağını) sana soruyorlar. De ki: Rabbim onları darmadağın edecek, ufalayıp savuracak; yerlerini dümdüz pürüzsüz boş olarak bırakacak; artık onda ne bir eğrilik, ne de bir tümseklik göreceksin.

(Taha 106)

Cemal Külünkoğlu Meali:

105,106,107. (Ey Muhammed!) Sana dağların durumunu soruyorlar. De ki: “Rabbim onları (kıyamet günü) toz edip savuracak. Yerlerini dümdüz ve çırılçıplak bir alana dönüştürecek. Orada ne bir iniş, ne de bir yokuş görebileceksin. *

(Taha 106)

Diyanet İşleri Eski Meali:

105,106,107,108. Sana dağları sorarlar; de ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak, yerlerini düz, kuru bir toprak haline getirecek; orada ne çukur, ne tümsek göreceksin. O gün, hiçbir tarafa sapmadan bir davetçiye uyarlar. Sesler Rahman'ın heybetinden kısılmıştır; ancak bir fısıltı işitirsin."

(Taha 106)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"Onların yerlerini dümdüz, boş bir alan halinde bırakacaktır."

(Taha 106)

Diyanet Vakfı Meali:

Böylece yerlerini dümdüz, bomboş bırakacaktır.

(Taha 106)

Edip Yüksel Meali:

'Yerlerini dümdüz, bomboş bırakacaktır.'

(Taha 106)

Elmalılı Orjinal Meali:

Yerlerini düpedüz bomboş bırakacak

(Taha 106)

Elmalılı Yeni Meali:

Yerlerini dümdüz bomboş bir halde bırakacak:

(Taha 106)

Erhan Aktaş Meali:

Onları dümdüz araziye çevirecektir.

(Taha 106)

Gültekin Onan Meali:

"Yerlerini bomboş, çırçıplak bırakacaktır."

(Taha 106)

Hakkı Yılmaz Meali:

(105-107) Sana dağlardan soruyorlar, de ki: “Rabbim onları savurdukça savuracaktır. Böylece onları dümdüz boş bir hâlde bırakacak. Orada bir çukur ve bir tümsek görmeyeceksin.”

(Taha 106)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“(Dağların) yerini (hiçbir yapının olmadığı) bir düzlük ve (hiçbir bitkinin olmadığı) bir boşluk olarak bırakacak.”

(Taha 106)

Harun Yıldırım Meali:

Böylece yerlerini dümdüz, bomboş bırakacaktır.

(Taha 106)

Hasan Basri Çantay:

"(Savuracak) da yerlerini dümdüz bir toprak haalinde bırakacak".

(Taha 106)

Hayrat Neşriyat Meali:

“Onları(n yerlerini) dümdüz, bomboş bir hâlde bırakacak!”

(Taha 106)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(105-106) Sana dağlar hakkında soruyorlar. "RAB'bim onları un ufak ederek savurur, ardından [dağları] sıra sıra pürüzsüz halde bırakır." de.

(Taha 106)

Hüseyin Atay Meali:

105-108 Ve sana Dağları sorarlar, de ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak, yerlerini düz, kuru bir toprak haline getirecek, orada ne çukur, ne tümsek göreceksin." O gün, hiçbir yana sapmadan bir çağırıcıya uyarlar. Sesler Rahmana saygıdan kısılmıştır, ancak bir fısıltı işitirsin.

(Taha 106)

İbni Kesir Meali:

Yerlerini düz, kuru bir toprak haline getirecek.

(Taha 106)

İlyas Yorulmaz Meali:

Yer yüzünü kuru ve çıplak bıraktığında.

(Taha 106)

İskender Ali Mihr Meali:

Böylece onu (dağların yerini) boş bir düzlük olarak bırakacaktır.

(Taha 106)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

yerleri dümdüz edecek, çırılçıplak bırakacaktır.

(Taha 106)

Kadri Çelik Meali:

“Yerlerini bomboş, çırçıplak bırakacaktır.”

(Taha 106)

Mahmut Kısa Meali:

“Ve bu evreni yok edip yerine bambaşka bir evren yarattıktan sonra, (14. İbrahim: 48) mahşer meydanını dümdüz ve çıplak bir alana dönüştürecek.”

(Taha 106)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Haliyle onların yerlerini dümdüz savurup atacak, bomboş bir alan bırakacaktır.

(Taha 106)

Mehmet Türk Meali:

(Ve devamla): “Yerlerini bomboş, dümdüz bir halde bırakacak,”

(Taha 106)

Muhammed Celal Şems Meali:

“Onları dümdüz ve çorak (toprak) olarak bırakacak.”

(Taha 106)

Muhammed Esed Meali:

yeri dümdüz ve çıplak bir hale getirecek,

(Taha 106)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Böylece yerlerini dümdüz ve bomboş bırakacaktır."

(Taha 106)

Mustafa Çavdar Meali:

Yerlerini de dümdüz, edip kuru bir toprak haline getirecektir.

Bknz: (18/47) - (20/106)»(20/107) - (52/10) - (56/4)»(56/6) - (69/14) - (70/9)

(Taha 106)

Mustafa Çevik Meali:

105-109 Sana Kıyamet Günü dağların ne olacağını soruyorlar, onlara de ki: “Rabbim onları un ufak edip savuracak, bulundukları yerleri dümdüz edecek, yeryüzünde ne bir tümsek ne de bir çukur kalacak. O Gün herkes kendisinden kaçıp kurtulamayacağı bir davetçinin peşinden mahşer yerine götürülecek, artık herkesin sesi kısılmış, fısıltı ve hırıltıdan başka bir ses çıkaramaz hale gelmiştir. Ve yine O Gün, Allah yaratılış amacına uygun olan hayat nizamına iman edip, gereklerini yerine getirme gayreti göstermiş olanların dışında hiç kimseye şefaat etmeyecektir.”

(Taha 106)

Mustafa İslamoğlu Meali:

ve arzı çırılçıplak, kupkuru bir düzlük olarak bırakacak;

(Taha 106)

Osman Okur Meali:

(105-107) (Ey Muhammed!) Sana dağların durumunu soruyorlar. De ki: “Rabbim onları (kıyamet günü) toz edip savuracak. Yerlerini dümdüz ve çırılçıplak bir alana dönüştürecek. Orada ne bir iniş, ne de bir yokuş görebileceksin.

(Taha 106)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Artık onları dümdüz, bomboş bir halde bırakacaktır.»

(Taha 106)

Ömer Öngüt Meali:

“Yerlerini dümdüz, bomboş bırakacaktır. ”

(Taha 106)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Yeryüzünü dümdüz, bomboş bırakacak.

(Taha 106)

Sadık Türkmen Meali:

Yerlerini dümdüz (edip) boş bırakacaktır.

(Taha 106)

Seyyid Kutub Meali:

Yerlerini dümdüz ve çırılçıplak bir alana dönüştürür.

(Taha 106)

Suat Yıldırım Meali:

(105-106) Bir de sana o gün, dağların durumunu sorarlar. De ki: "Rabbim onları darmadağın edecek, ufalayıp savuracak, yerlerini dümdüz, boş vaziyette bırakacak."

(Taha 106)

Süleyman Ateş Meali:

Yerlerini boş, dümdüz bırakacaktır.

(Taha 106)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Yerlerini de aynı seviyede dümdüz bırakacaktır.

(Taha 106)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(105-107) Sana Kıyamet Günü dağların ne olacağını soruyorlar. De ki: "Rabbim o Gün onları darmadağın edecek, yeryüzünü dümdüz ve çıplak bir duruma getirecek. Orada ne bir çukur görebileceksin, ne de bir tümsek."

(Taha 106)

Şaban Piriş Meali:

Yerlerini de dümdüz, kuru bir toprak haline getirecektir.

(Taha 106)

Talat Koçyiğit Meali:

Yerlerini de çırılçıplak ve dümdüz bırakacaktır.

(Taha 106)

Tefhimul Kuran Meali:

«Yerlerini bomboş, çırçıplak bırakacaktır.»

(Taha 106)

Ümit Şimşek Meali:

Yerlerini dümdüz, bomboş bırakacak.

(Taha 106)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Yerlerini bomboş, dümdüz bırakacaktır."

(Taha 106)