Anam oğlu dedi, sakalımı, başımı bırak benim, gerçekten de, sözüme tam uymadın da İsrailoğullarının arasına ayrılık saldın diyeceğinden korktum.
(Taha 94)
Harun: “Ey anamın oğlu!” dedi. “Saçımdan sakalımdan tutma benim; gerçek şu ki ben senin, “Bak İsrailoğullarının arasına ayrılık düşürdün sözümü tutmadın demenden korktum.”
(Taha 94)
(Harun:) Ey annemin oğlu! dedi, saçımı sakalımı, yolma! Ben, senin: "İsrailoğullarının arasına ayrılık düşürdün; sözümü tutmadın!" demenden korktum.
(Taha 94)
(Harun) dedi ki: "Ey anamın oğlu! Saçıma, sakalıma yapışıp durma! Muhakkak ki ben: 'İsrailoğulları arasında ayrılık çıkardın, sözümü tutmadın' demenden korktum. "
(Taha 94)
Hârûn:
“- Ey anamın oğlu, sakalımı ve saçımı tutma. Ben, senin, İsrâiloğulları arasında ayrılık çıkardın, sözümü tutmadın, demenden hep içim titreyerek endişe ettim.” dedi.
(Taha 94)
(Harun) dedi ki: "Ey annemin oğlu! Sakalımdan ve başımdan tutma! Ben: "İsrailoğullarının arasında ayrılık çıkardın ve sözümü tutmadın" demenden korktum."
(Taha 94)
Dedi ki: "Ey annemin oğlu, sakalımı ve başımı tutup yolma. Ben, senin: "İsrailoğulları arasında ayrılık çıkardın, sözümü önemsemedin" demenden endişe edip korktum."
(Taha 94)
(Harûn şöyle) dedi: “- Ey anamın oğlu, sakalımı ve başımı (saçımı) yakalama. Ben, senin; “- İsrail oğulları arasında ayrılık çıkardın, sözüme bakmadın.” diyeceğinden korktum.
(Taha 94)
Dedi ki: "Ey anamın oğlu; sakalımı ve başımı çekme!" "Aslında, ‘İsrailoğulları arasında ayrılık çıkardın; sözüme bağlı kalmadın!' demenden korktum!"
(Taha 94)
Harun, “Ey anamın oğlu!” dedi, “lütfen sakalımdan ve başımdan tutup da beni böyle sarsıp durma. (Bir defa, bu topluluk beni bir hiç yerine koydu ve linç edip öldürmeye kalktı. Sonra, olup bitene kesin bir müdahalede bulunmaktan sakındım. Çünkü) ‘İsrail Oğulları arasına tefrika soktun; sözümü de dinlemedin!’ demenden korktum.”
(Taha 94)
Harun: Ey anamın oğlu! Ne sakalımı tut ne de başımı. Ben senin, “İsrailoğullarının arasını ayırdın, bana verdiğin söze sahip çıkmadın” demenden ürktüm” dedi.
(Taha 94)
Harun, "Ey anamın oğlu!" dedi, "Saçımı sakalımı yolma! Emin ol ki ben senin; 'İsrailoğullarının arasına ayrılık düşürdün, sözümü tutmadın!' demenden korktum."
(Taha 94)
Harun: «Ey Annemoglu! Sacimdan sakalimdan tutma; dogrusu israilogullari arasina ayrilik koydun, sozume bakmadin demenden korktum» dedi.
(Taha 94)
Harun dedi: «Karındaşım ! Tutma benim sakalımdan, başımdan; İsrail oğullarının arasını açtın, sen sözümü dinlemedin, demenden çekindim»
(Taha 94)
Harun ona: «Ey anamın oğlu ! Sakalımı ve başımı tutup (çekme) ; çünkü senin bana; İsrail oğulları'nın arasını açtın, onları böldün, sözüme dikkat etmedin, diyeceğinden korktum,» dedi.
(Taha 94)
(Harun:) “Ey anamın oğlu! Saçımı sakalımı çekme! Doğrusu ben senin: ‘İsrailoğulları'nın arasını açtın, sözüme uymadın' demenden korktum” dedi.
(Taha 94)
Harun: "Ey Annemoğlu! Saçımdan sakalımdan tutma; doğrusu İsrailoğulları arasına ayrılık koydun, sözüme bakmadın demenden korktum" dedi.
(Taha 94)
Harun: "Ey anam oğlu! Saçımı sakalımı çekme. Şüphesiz ben, İsrailoğullarının arasını açtın, sözüme uymadın demenden korktum" dedi.
(Taha 94)
(Harun:) Ey annemin oğlu! dedi, saçımı sakalımı, yolma! Ben, senin: «İsrailoğullarının arasına ayrılık düşürdün; sözümü tutmadın!» demenden korktum.
(Taha 94)
Dedi ki, 'Anamın oğlu, sakalımı ve başımı çekme. 'İsrail oğullarını neden böldün, neden sözümü tutmadın?' diye bana çıkışacağından korktum.'
(Taha 94)
Ey anamın oğlu dedi, sakalımı başımı tutma, emin ol ki dediğime bakmadın da Beni İsrail arasına tefrika düşürdün dersin diye korktum
(Taha 94)
Harun: "Ey anamın oğlu, sakalımı ve başımı tutma! Emin ol ki, "dediğime bakmadın da İsrail oğulları arasına ayrılık düşürdün." dersin diye korktum." dedi.
(Taha 94)
Harun: "Ey annemin oğlu! Sakalımı ve saçımı tutma. Gerçek şu ki: ben senin, "İsrailoğulları arasında ayrılık çıkardın, sözümü dinlemedin, demenden çekindim." dedi.
(Taha 94)
Dedi ki: "Ey annemin oğlu, sakalımı ve başımı tutup yolma. Ben, senin: "İsrailoğulları arasında ayrılık çıkardın, sözümü önemsemedin" demenden endişe edip korktum."
(Taha 94)
Hârûn: “Ey anamın oğlu! Sakalımı ve başımı tutma. Şüphesiz ben senin ‘İsrâîloğulları arasında ayrılık çıkardın ve benim sözüme bakmadın’ demenden korktum” dedi.
(Taha 94)
(Harun:) “Ey anamın oğlu! Sakalımı saçımı çekiştirme! ‘İsrailoğullarını böldün, sözümü dinlemedin.’ demenden korktum.” demişti.
(Taha 94)
(Harun:) Ey annemin oğlu! dedi, saçımı sakalımı, yolma! Ben, senin: "İsrailoğullarının arasına ayrılık düşürdün; sözümü tutmadın!" demenden korktum.
(Taha 94)
(Harun) dedi: "Ey anamın oğlu, sakalımı, başımı tutma. Hakikat, ben senin: — Israil oğulları arasında ayrılık çıkardın, sözüme bakmadın, diyeceğinden korkdum".
(Taha 94)
(Hârûn:) “Ey anamın oğlu! Sakalımı, başımı tutma! Doğrusu ben (onlara şiddet gösterseydim): 'İsrâiloğulları arasında ayrılık çıkardın, sözümü tutmadın!' diyeceğinden korktum!” dedi.
(Taha 94)
[Harun] "Ey annemin oğlu! Sakalımı ve başımı tutma. Gerçekten ben, 'İsrail'in oğullarının arasını ayırdın ve sözümü gözetmedin.' demenden çekindim." dedi.
(Taha 94)
Dedi: "Ey annemoğlu! Saçımdan da sakalımdan da tutma; doğrusu ‘İsrailoğulları arasına ayrılık koydun, sözüme bakmadın’ demenden korktum."
(Taha 94)
O da: Ey anamın oğlu; saçımdan sakalımdan tutma. Doğrusu; İsrailoğulları arasına ayrılık soktun, sözüme bakmadın, demenden korktum, dedi.
(Taha 94)
Harun Musa'ya “Ey anamın oğlu! Sakalımı ve başımı tutmayı bırak. Senin “Niçin İsrailoğulları arasında ayırım yaptın, sözümü niçin dinlemedin, demenden korktum” dedi.
(Taha 94)
(Harun A.S): “Ey annemin oğlu! Sakalımı ve başımı (saçımı) tutma (çekme). Gerçekten ben, senin, “İsrailoğulları arasında fırkalar oluşturdun (ikilik, düşmanlık çıkardın) ve sözümü tutmadın (emrimi yerine getirmedin)” demenden korktum.” dedi.
(Taha 94)
Harun dedi: «Ey anamın oğlu! Saçımdan sakalımdan
tutma, bırak. Ben İsrailoğulları arasında ayrılık çıkardın, sözümü dinlemedin demenden korktum.»
(Taha 94)
Dedi ki: “Ey annemin oğlu! Sakalımı ve başımı tutup yolma. Ben senin, “İsrail oğulları arasında ayrılık çıkardın” demenden ve sözümü önemsememenden endişelenip korktum.”
(Taha 94)
Hârûn, “Ey anamın oğlu!” dedi, “Saçımı sakalımı çekme! İnan ki onları uyardım ama senin, “Sözümü dinlemeyip, İsrail Oğulları arasında ayrılık çıkardın!” demenden korktum. Bu yüzden onların üzerine gitmekten kaçındım.” Bunun üzerine, Mûsâ biraz sâkinleşip Sâmiri’ye döndü:
(Taha 94)
(Hârûn da): “Ey annemin oğlu! Sakalımı ve saçımı yolma.1 Ben, senin: ‘dediğime bakmadın da İsrâil oğulları arasına ayrılık soktun’ demenden korktum.” dedi.*
(Taha 94)
(Harun) dedi ki: “Ey annemin oğlu. Ne sakalımdan ne (de) başımdan (beni) yakalama. Ben ancak senin bana, İsrâiloğulları arasında ayrılık çıkardın ve kararımı beklemedin, demenden korktum,” dedi.
(Taha 94)
(Harun:) "Ey anamın oğlu!" dedi, "Saçımdan sakalımdan tutma! Gerçek şu ki, ben senin, 'Bak işte, İsrailoğulları'nın arasına ayrılık soktun; sözüme riayet etmedin! demenden korktum".
(Taha 94)
Dedi ki, "Ey anamın oğlu, sakalımı ve başımı çekme. 'İsrail oğullarını neden böldün, neden sözümü tutmadın?' diye bana çıkışacağından kaygılandım."
(Taha 94)
92-94 Musa kavminin yanına dönünce önce kardeşi Harun’a çıkışıp, şöyle dedi: “Ey Harun! Bunların yoldan çıktıklarını gördüğün halde neden engel olmayıp da benim emrime karşı geldin, seni bundan alıkoyan neydi?” Harun bir yandan böyle söylenen, bir yandan da sakalını çekiştiren Musa’ya, “Ey anamın oğlu! Saçımı sakalımı çekiştirmeyi bırak da önce beni bir dinle. Ben “İsrailoğullarının arasına ayrılık tohumları saçıp, onların bölünmesine sebep oldun, bunları bir arada tutamadın”, diyeceğinden korkup çekindiğim için daha fazla müdahale edemedim, beni hiç dinlemediler.” dedi.
(Taha 94)
"Ey anamın oğlu!" dedi, "Sakalımı-saçımı çekiştirip durma! İnan ki senin bana "İsrailoğulları arasına ayrılık tohumları saçtın, nasihatimi dinlemedin!" demenden korktum, (fakat gücüm yetmedi)!"
(Taha 94)
Dedi ki: "Ey annemin oğlu, sakalı mı ve başımı tutup-yolma. Ben, senin: "İsrailoğulları arasında ayrılık çıkardın, sözümü önemsemedin" demenden endişe edip korktum."
(Taha 94)
Dedi ki: «Ey anamın oğlu! Ne sakalımı ve ne de başımı tutma. Ben muhakkak senin, 'İsrailoğullarının aralarını dağıttın ve benim sözümü gözetir olmadın' diyeceğinden korktum.»
(Taha 94)
Dedi ki: “Anamın oğlu! Saçımdan sakalımdan tutma. Ben senin: 'İsrailoğulları arasına ayrılık soktun, sözüme bakmadın. ' diyeceğinden korktum. ”
(Taha 94)
Harun, “Ey annemin oğlu!” dedi, “Saçımdan sakalımdan tutma. Sözüme bakmadın da İsrailoğulları arasına fitne soktun, demenden korktum.”
(Taha 94)
(Harun) dedi ki: “Ey anamın oğlu! Sakalımı ve saçımı başımı tutma! Ben, ‘İsrailoğulları arasına ayrılık soktun ve sözümü gözetmedin’ demenden korktum!”
(Taha 94)
Harun Musa'ya «Ey anamın oğlu, saçımı sakalımı çekme, ben 'İsrailoğullarını birbirlerine düşürdün, sözümü tutmadın' diyeceksin diye korktum» dedi.
(Taha 94)
"Ey anamın oğlu!" dedi Harun, "lütfen sakalımdan, saçımdan beni çekiştirip durma. Ben, senin "İsrailoğullarının içine ayrılık soktun, sözümü dinlemedin!" diyeceğinden endişe ettim."
(Taha 94)
(Harun, kardeşini yumuşatabilmek için): "Ey anamın oğlu, dedi, sakalımı, başımı tutma. Ben senin 'İsrail oğulları arasında ayrılık çıkardın, sözümü tutmadın' diyeceğinden korktum (da onun için idare yoluna gittim)."
(Taha 94)
Harun dedi ki "Anamın oğlu! Saçımdan sakalımdan tutma. Ben senin ‘İsrailoğullarını böldün; sözümü de dinlemedin' demenden korktum."
(Taha 94)
Harun: "Ey Kardeşim! Saçımı sakalımı çekiştirme. Ben senin, 'İsrailoğulları'nı birbirine düşürdün, sözümü dinlemedin' demenden korktum" dedi.
(Taha 94)
Harun ise: -Ey anamın oğlu dedi. Sakalımı ve başımı tutma! Ben senin, "İsrailoğulları'nın arasını açtın, sözümü tutmadın" demenden korktum.
(Taha 94)
Hârûn ise demişti ki: "Ey anamın oğlu! Sakalımı ve başımı tutma. Ben senin, İsrail oğullarının arasını açtın, sözümü tutmadın, demenden korktum."
(Taha 94)
Dedi ki: «Ey annemin oğlu, sakalımı ve başımı tutup yolma. Ben, senin: «-İsrailoğulları arasında ayrılık çıkardın, sözümü önemsemedin» demenden endişe edip korktum.»
(Taha 94)
Harun “Ey anamın oğlu, saçımı, sakalımı bırak,” dedi. “Ben senin 'Sözümü dinlemedin de İsrailoğullarının arasına ikilik soktun' demenden korktum.”
(Taha 94)
Harun dedi: "Ey annemin oğlu! Sakalımı, başımı tutma. Ben senin şöyle diyeceğinden korkmuştum: 'Beniisrail arasına ayrılık soktun, sözüme bağlı kalmadın!"
(Taha 94)