Malı da bir fayda vermedi ona, kazandığı da.
(Tebbet 2)
Ona ne malı, ne de kazancı bir yarar sağlamadı. Allah'ın bu dünyada ve ahirette vereceği azabından kurtaramadı. Mal, mülk, çevre ve imkanlarının hiçbir faydası olmadı.
(Tebbet 2)
Ne zenginliği ve ne de kazandığı ona fayda vermedi!
(Tebbet 2)
Malları, paraları, kazandıkları itibarları, ele geçirdikleri makamlar, Muhammed'e harp ilanı, yaptıkları gayr-i meşru icraatlar, sahip oldukları çocuklar, topladıkları avaneler onlara fayda sağlamadı.
(Tebbet 2)
Malı ve kazandığı ona bir yarar sağlamadı.
(Tebbet 2)
Malı ve kazandıkları kendisine bir yarar sağlamadı.
(Tebbet 2)
Ne malı fayda verdi ona, ne kazandığı...
(Tebbet 2)
Malı ve kazandıkları ona yarar sağlamadı.
(Tebbet 2)
Serveti de, kazancı da kendisine hiçbir fayda vermedi.
(Tebbet 2)
Ne malı ona fayda verdi ne de kazandıkları.
(Tebbet 2)
Malı ve kazandıkları ona fayda vermedi.
(Tebbet 2)
Mali ve kazandigi kendisine fayda vermedi.
(Tebbet 2)
Ne malı ona fayda verdi, ne kazandığı...
(Tebbet 2)
Malı da kazandığı da ona bir fayda vermedi.
(Tebbet 2)
Malı ve kazandığı kendisine fayda vermedi.
(Tebbet 2)
Ona ne malı fayda verdi, ne de kazandığı.
(Tebbet 2)
1, 2, 3, 4, 5. Ebu Leheb'in iki eli kurusun! Kurudu da. Malı ve kazandıkları ona fayda vermedi. O, alevli bir ateşte yanacak. Odun taşıyıcı olarak ve boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu halde karısı da (ateşe girecek).
(Tebbet 2)
Ne parası, ne de bir kazancı ona yaramadı.
(Tebbet 2)
Ona ne malı fayda verdi, ne de kazandığı.
(Tebbet 2)
Ne malı ve ne de kazandıkları ona bir yarar sağlamadı.
(Tebbet 2)
Malı ve kazandıkları kendisine bir yarar sağlamadı.
(Tebbet 2)
Kendisi de yok oldu. Malı ve kazandığı şeyler kendisine yarar sağlamadı.
(Tebbet 2)
Malı ve kazandıkları kendisine bir yarar sağlamadı.
(Tebbet 2)
Ona ne malı, ne kazandığı faide vermedi.
(Tebbet 2)
Ona, ne malı fayda verdi ne de kazandığı!
(Tebbet 2)
Malı ve elde ettiği, kendisine yeterli gelmedi.
(Tebbet 2)
Malı ve kazandığı kendisine fayda vermez.
(Tebbet 2)
Malı ve kazandıkları ona hiçbir fayda sağlamadı.
(Tebbet 2)
Ona malı ve kazandıkları bir fayda vermedi.
(Tebbet 2)
Onu ne malı, ne de kazancı kurtaramayacak.
(Tebbet 2)
Malı da kazandıkları da kendisine bir yarar sağlamadı.
(Tebbet 2)
Ne o güvendiği malı ve serveti kurtarabildi onu o korkunç âkıbetten, ne dediğer kazandıkları.
(Tebbet 2)
2,3. Ona (dünyada) malı1 da kazancı2 da bir yarar sağlamadığı gibi o, (âhirette de) gâyet alevli bir ateşe girecek.*
(Tebbet 2)
Onun malı (da,) kazandıkları (da) işine yaramadı.
(Tebbet 2)
Ne faydası olacak servetinin ve kazancının?
(Tebbet 2)
Ne malı kurtardı onu, ne de yapıp ettikleri...
(Tebbet 2)
Allah’ın Rabliği ile ilahlığını kabul etmeyen bu nankör ve zalimi, hak ettiği azaptan ne malı mülkü ne de başka birisi asla kurtaramaz.
(Tebbet 2)
Malı da kazancı da ona hiçbir yarar sağlamayacak!
(Tebbet 2)
Malı ve kazandığı kendisine fayda vermedi.
(Tebbet 2)
Ona ne malı bir zenginlik verdi ve ne de kazandığı şey.
(Tebbet 2)
Ne malı ne de kazandıkları onu kurtaramadı.
(Tebbet 2)
Ne malı fayda verdi ona, ne de kazancı!
(Tebbet 2)
Ne malı fayda verdi kendisine, ne de kazandığı...
(Tebbet 2)
Malı ve kazandığı kendisine fayda vermedi.
(Tebbet 2)
Ona ne malı, ne de yaptığı işler fayda verdi!
(Tebbet 2)
Ne malı, ne de kazandığı onu (Allah'ın kahrından) kurtaramadı.
(Tebbet 2)
(2-5) Nitekim serveti de, kazandıkları da ona hiçbir fayda sağlamayacak ve çirkin söylentiler yayan kötü huylu karısıyla alevler saçan bir ateşe atılacak.
(Tebbet 2)
Ona, malı ve kazandıkları fayda vermedi.
(Tebbet 2)
Ne malı ve ne de kazandığı ona hiçbir fayda sağlamadı.
(Tebbet 2)
Malı da, kazandıkları da kendisine bir yarar sağlamadı.
(Tebbet 2)
Ne malı bir fayda verdi ona, ne kazandıkları.
(Tebbet 2)