56. Vakıa Suresi / 34.ayet

Ve onlar için ayrıca nadide eşler vardır.

Bknz: (56/22)

Mustafa Çavdar Meali

Vakıa 34 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

ve yüksek döşekler.

(Vakıa 34)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Yükseklere-kurulmuş döşekler (sedirler, yataklar).

(Vakıa 34)

Abdullah Parlıyan Meali:

Yüksek döşekler üzerinde uzanmış olacaklar.

(Vakıa 34)

Adem Uğur Meali:

Ve kabartılmış döşekler üstündedirler.

(Vakıa 34)

Ahmet Hulusi Meali:

Yüceltilmiş sedirler içinde(dirler).

(Vakıa 34)

Ahmet Tekin Meali:

Hasletleri yükseltilmiş, ahlâklı, asâletli, eşsiz güzellikte, albenisine söz söylenmeyen eşlerinin arasındadırlar.

(Vakıa 34)

Ahmet Varol Meali

Yükseltilmiş döşeklerde(dirler).

(Vakıa 34)

Ali Bulaç Meali:

Yükseklere kurulmuş döşekler (sedirler).

(Vakıa 34)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Kıymetleri yüksek döşeklerdedirler...

(Vakıa 34)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ve yüceltilmiş eşler.[490]

490)"Yüceltilmiş eşler" veya "Çok değerli eşler" anlamına gelen "Furuşin merfuatin" söylemi, kimi Kur'an çevirilerinde, "Yüksek döşekler" veya "Kıymetleri yüksek döşekler" veya "Kabartılmış döşekler" veya "Yükseltilmiş yataklar" biçiminde çevrilmiştir. "Furuşin" sözcüğü, sözlük anlamıyla "Döşek" veya "Yatak" anlamında olmasına karşın, çoğunlukla, değişmeceli olarak, "Kadın" veya "Koca" anlamında kullanılır. Bu ayetten sonraki ayet, yüceltilmiş eşler anlamının daha gerçekçi olduğunu göstermektedir.

(Vakıa 34)

Ali Ünal Meali:

Ve yanlarında eşler, güzel mi güzel, ruhen yüce mi yüce!

(Vakıa 34)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Şanlı, endamlı hanımlar yanındadırlar.

(Vakıa 34)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Yüksek, yumuşak döşeklerdedirler.

(Vakıa 34)

Bekir Sadak Meali:

(28-34) Onlar dikensiz sedir agaclari, salkimlari sarkmis muz agaclari, uzamis golge altinda, caglayarak akan sular kenarlarinda; bitip tukenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasinda; yuksek dosekler uzerindedirler.

(Vakıa 34)

Besim Atalay Meali:

33,34. Ne günü geçen, ne de yasağı olan bir yığın yemiş, yüksek döşekler!

(Vakıa 34)

Celal Yıldırım Meali:

Yüksek döşekler üstündedirler.

(Vakıa 34)

Cemal Külünkoğlu Meali:

28,29,30,31,32,33,34. (Onlar cennette) dikensiz ağaçlar, meyveleri sarkmış muz ağaçları, (kesintisiz) uzayan gölgeler, çağlayarak akan sular, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler (sedirler) üzerindedirler.

(Vakıa 34)

Diyanet İşleri Eski Meali:

27,28,29,30,31,32,33,34. Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler.

(Vakıa 34)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(28-34) (Onlar), dikensiz sidir ağaçları ve meyveleri küme küme dizili muz ağaçları altında, yayılmış sürekli bir gölgede, çağlayan bir su başında, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler üzerindedirler.

(Vakıa 34)

Diyanet Vakfı Meali:

Ve kabartılmış döşekler üstündedirler.

(Vakıa 34)

Edip Yüksel Meali:

Ve onlar yükseltilmiş mobilyalar üzerindedirler.

(Vakıa 34)

Elmalılı Yeni Meali:

yüksek döşekler (üstündedirler).

(Vakıa 34)

Erhan Aktaş Meali:

Yükseltilmiş döşeklerdedirler.

(Vakıa 34)

Gültekin Onan Meali:

Yükseklere kurulmuş döşekler (sedirler).

(Vakıa 34)

Hakkı Yılmaz Meali:

(27-34) Ve sağın yaranı, nedir o sağın yaranı! Onlar, dikensiz kirazlar, meyve dizili muzlar/akasyalar, uzamış gölgeler, fışkıran su, kesilmeyen; tükenmeyen ve yasaklanmayan birçok meyveler ve yükseltilmiş döşekler içindedirler.

(Vakıa 34)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Ve yükseltilmiş döşemeler üzerinde (olacaklardır).

(Vakıa 34)

Harun Yıldırım Meali:

Yükseklerekurulmuş döşeklerdedirler.

(Vakıa 34)

Hasan Basri Çantay:

ve (kadri) yükseltilmiş döşeklerdedirler.

(Vakıa 34)

Hayrat Neşriyat Meali:

28,29,30,31,32,33,34. (Onlar,) dikensiz sedir ağaçları ve (salkımları) dizili muz ağaçları içinde, yayılmış bir gölgede, çağlayan su (kenarların)da, tükenmeyen ve yasaklanmayan pek çok meyveler arasında ve yükseltilmiş döşeklerdedirler!

(Vakıa 34)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(32-34) Kesilmeyen ve engellenmeyen pek çok meyvelerin, yükseltilmiş döşeklerin içindedirler.

(Vakıa 34)

İbni Kesir Meali:

Yükseltilmiş döşekler üstündedirler.

(Vakıa 34)

İlyas Yorulmaz Meali:

Yükseltilmiş yataklar üzerindeler.

(Vakıa 34)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve yüksetilmiş döşeklerdedirler (tahtlardadırlar).

(Vakıa 34)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Yatakları kabartılmıştır.

(Vakıa 34)

Kadri Çelik Meali:

Yüceltilmiş eşler.

(Vakıa 34)

Mahmut Kısa Meali:

Onlar, yükseltilmiş koltuklar üzerinde hanımlarıyla birlikte mutluluk içinde birbirlerine gülümseyecekler.

(Vakıa 34)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(33-34) Artık tükenmeyen, yasaklanmayan nimetler. Yükseklere kurulmuş döşekler.

(Vakıa 34)

Mehmet Türk Meali:

Ve şereflendirilmiş eşlerle (birliktedirler).1*

(Vakıa 34)

Muhammed Celal Şems Meali:

(28-34) (Onlar,) dikensiz sidre ağaçlı (bahçelerde,) meyveleri salkımlar (halindeki) muz (bahçelerinde,) uzatılmış gölgelerde, (yüksekten) akıtılan sularda, tükenmeyen ve yasak olmayan meyveler arasında ve (de) yüksek (yerlere yerleştirilmiş) kanepelerde (olacaklar.)

(Vakıa 34)

Muhammed Esed Meali:

Ve yüceltilmiş eşler(i onlarla olacak):

(Vakıa 34)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onlar, yükseğe yerleştirilmiş döşekler içinde olacaklardır.

(Vakıa 34)

Mustafa Çavdar Meali:

Ve onlar için ayrıca nadide eşler vardır.

Bknz: (56/22)

(Vakıa 34)

Mustafa Çevik Meali:

27-40 Davet edildikleri hayat nizamına iman edip, onu yaşamak arzusu ve gayreti içinde orta yolu izleyenler de her türlü meyve ağaçlarıyla donatılmış mis kokulu cennet bahçelerinde, ırmak başlarında, gölgeliklerde sefa sürecek, kabartılmış döşekler üzerinde oturup bahtiyar olacaklar. Orada onlara da, kendileriyle yaşıt ve gözleri eşlerinden başkasını görmeyen tertemiz, içleri eşlerine karşı sevgi dolu, uyumlu eşler bağışlayacağız. Orta yolu izleyenlerin de bir kısmı eski nesillerden bir kısmı da sonraki nesillerden.

(Vakıa 34)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ve yüksek döşekler...

(Vakıa 34)

Osman Okur Meali:

(28-34) Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler.

(Vakıa 34)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve yükseltilmiş yataklardadırlar.

(Vakıa 34)

Ömer Öngüt Meali:

Ve yüksek döşekler üzerindedirler.

(Vakıa 34)

Ömer Sevinçgül Meali:

Kabartılıp yükseltilmiş yataklar vardır.

(Vakıa 34)

Sadık Türkmen Meali:

Yükseltilmiş döşeklerle!

(Vakıa 34)

Seyyid Kutub Meali:

Yüksek döşekler üzerindedirler.

(Vakıa 34)

Suat Yıldırım Meali:

(34-35) Onlara, pek değerli eşler de verdik. Biz o eşleri, yepyeni bir yaratılışla yaratıp, suret ve siretlerini son derece güzelleştirdik.

(Vakıa 34)

Süleyman Ateş Meali:

Ve yükseltilmiş döşekler üstündedirler.

(Vakıa 34)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Dayalı döşeli, yüksek yerlerde olacaklardır.

(Vakıa 34)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(28-34) Onlar, meyve dolu hurma ve muz ağaçları arasında, koyu gölgeler altında, sürekli akan su kenarlarında, bitmez tükenmez meyveler içinde değerli eşlerle beraber olacaklar.

(Vakıa 34)

Şaban Piriş Meali:

Ve yüksek yataklar içindedirler.

(Vakıa 34)

Talat Koçyiğit Meali:

28-34 Onlar, dikensiz sedir ağaçlarının, dalları meyvelerle dolu muz ağaçlarının, uzamış gölgelerin, akıp duran suların, arkası kesilmeyen ve yasaklanmayan pek çok meyvenin bulunduğu cennetlerde, yükseltilmiş döşeklerdedirler.

(Vakıa 34)

Tefhimul Kuran Meali:

Yükseklere kurulmuş döşekler(dedirler).

(Vakıa 34)

Ümit Şimşek Meali:

Yüksek döşekler üstündedirler.

(Vakıa 34)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yükseğe yerleştirilmiş döşekler içinde.

(Vakıa 34)