36. Yasin Suresi / 48.ayet

Bir de; “Eğer doğru söylüyorsanız, bizi tehdit edip durduğunuz şu azap ne zaman gelecek?” derler.

Bknz: (6/57)»(6/58)(18/55)»(18/59)

Mustafa Çavdar Meali

Yasin 48 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve derler ki: Bu vait, ne vakit yerine gelecek doğru söylüyorsanız?

(Yasin 48)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Sürekli) "Eğer doğru söylüyorsanız bu tehdit (etmekte olduğunuz yıkım ve azap) ne zamanmış?" diyerek (kâfirler kendilerini avutagelmektedir).

(Yasin 48)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve şöyle devam ederler: “Ölüm, ölümden sonra dirilme, hesap, kitap Allah'ın gerçekleşecek vaadi imiş. Eğer ciddi iseniz, söyleyin bakalım, ne zamanmış bu va'dedilenler?”

(Yasin 48)

Adem Uğur Meali:

Onlar: Eğer gerçekten doğru söylüyorsanız, bu tehdit ne zaman gerçekleşecektir? derler.

(Yasin 48)

Ahmet Hulusi Meali:

Derler ki: "Eğer sözünüzde sadıksanız, bu tehdidiniz ne zaman (gerçekleşecek)?"

(Yasin 48)

Ahmet Tekin Meali:

Onlar: “Eğer gerçekten doğru söylüyorsanız, bu tehdit, bu nihaî yargı ne zaman gerçekleşecek?” diyorlar.

(Yasin 48)

Ahmet Varol Meali

"Eğer doğru söyleyenlerseniz bu vaad ne zamandır?" diyorlar.

(Yasin 48)

Ali Bulaç Meali:

Ve derler ki: "Eğer doğru söylüyorsanız bu tehdit (etmekte olduğunuz yıkım ve azab) ne zamanmış?"

(Yasin 48)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Yine Mekke kâfirleri şöyle) diyorlar: “- Bu kıyametin vaadi ne zaman, eğer doğru söyleyenlerseniz?”

(Yasin 48)

Ali Rıza Sefa Meali:

Üstelik diyorlar ki: "Bu sözü verilen, ne zaman; eğer doğruyu söylüyorsanız?"

(Yasin 48)

Ali Ünal Meali:

Bir de (alaylı alaylı), “Eğer iddianızda doğru ve samimi iseniz, bizi kendisiyle tehdit edip durduğunuz bu Kıyamet ne zaman?” diye soruyorlar.

(Yasin 48)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ve derler: İyiliklerin karşılıklarının verileceği bu Ahiret günü va’di ne zaman gerçekleşecek; eğer bu iddianızda doğru iseniz?

(Yasin 48)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Onlar, "Eğer gerçekten doğru söylüyorsanız, bu vaad ettiğiniz kıyamet ne zaman kopacaktır?" derler.

(Yasin 48)

Bekir Sadak Meali:

«Dogru sozlu iseniz bildirin bu vaad ne zamandir?» derler.

(Yasin 48)

Besim Atalay Meali:

Yine onlar diyorlar ki: «Eğer siz gerçekseniz? Nerededir işbu vait?»

(Yasin 48)

Celal Yıldırım Meali:

Ve derler ki: Eğer doğru kimselerdenseniz bu va'd ne zaman ?

(Yasin 48)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Bir de şöyle) derler: “Eğer doğru söyleyenlerseniz, bu tehdit ne zaman gelecek?”

(Yasin 48)

Diyanet İşleri Eski Meali:

"Doğru sözlü iseniz bildirin bu vaad ne zamandır?" derler.

(Yasin 48)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"Eğer doğru söyleyenlerseniz, bu tehdit ne zaman gelecek?" diyorlar.

(Yasin 48)

Diyanet Vakfı Meali:

Onlar: Eğer gerçekten doğru söylüyorsanız, bu tehdit ne zaman gerçekleşecektir? derler.

(Yasin 48)

Edip Yüksel Meali:

Aynı zamanda, 'Doğru sözlü iseniz o söz ne zaman gerçekleşecek?' diye meydan okurlar.

(Yasin 48)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve ne zaman bu va'd, doğru iseniz? diyorlar

(Yasin 48)

Elmalılı Yeni Meali:

Ve: "Ne zaman bu tehdit, (gerçekleşek eğer) doğru (sözlü) iseniz." diyorlar.

(Yasin 48)

Erhan Aktaş Meali:

"Madem doğru söyleyenlerseniz, bu söz[1] ne zaman?"[2] derler.

1)Tehdit edildiğimiz şey; cezalandırma.
2)Alayımsı bir şekilde.

(Yasin 48)

Gültekin Onan Meali:

Ve derler ki: "Eğer doğru söylüyorsanız bu tehdit (etmekte olduğunuz yıkım ve azab) ne zamanmış?"

(Yasin 48)

Hakkı Yılmaz Meali:

Bir de duyarsız toplum: “Eğer doğrulardan iseniz bu söz verilen tehdit ne zaman?” diyorlar.

(Yasin 48)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Derler ki: “Şayet doğru söylüyorsanız, (bize) vadettiğiniz (azap) ne zaman? (Gelsin de görelim!)”

(Yasin 48)

Harun Yıldırım Meali:

Onlar: Eğer gerçekten doğru söylüyorsanız, bu tehdit ne zaman gerçekleşecektir? derler.

(Yasin 48)

Hasan Basri Çantay:

"Siz doğru söyleyenlerseniz bu tehdid (in tehakkuku) ne zaman (söyleyin)?" derler.

(Yasin 48)

Hayrat Neşriyat Meali:

Hem, “Eğer (iddiânızda) doğru kimseler iseniz, bu va'd (edilen kıyâmet) ne zaman?” diyorlar.

(Yasin 48)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"Bu söz verdiğiniz ne zamandır? Eğer dürüst iseniz (söyleyin!)" diyorlar.

(Yasin 48)

Hüseyin Atay Meali:

Ve "Doğru sözlü iseniz, bildirin, verilen bu söz ne zamandır?" derler.

(Yasin 48)

İbni Kesir Meali:

Ve derler ki: Şayet siz sadıklardan iseniz, bu vaad ne zamandır?

(Yasin 48)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onlar “Bu vaat (kıyamet) ne zaman olacak? Eğer doğru söyleyenlerden iseniz (başımıza getirin)” derler.

(Yasin 48)

İskender Ali Mihr Meali:

"Ve eğer siz doğru söyleyenlerseniz, bu vaad ne zaman?" derler.

(Yasin 48)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Yine derler: «Sizler doğru sözlü kimselerseniz, hani o sözünü ettiğiniz azap günü?»

(Yasin 48)

Kadri Çelik Meali:

Ve derler ki: “Eğer doğru sözlüler iseniz bu vaat (etmekte olduğunuz azap da) ne zamandır?”

(Yasin 48)

Mahmut Kısa Meali:

Dahası, inkârlarının azgınlığıyla şımarıkça derler ki: “Yok biz ölümden sonra diriltilecekmişiz, yok hesap-kitap varmış, ne saçmalık! Eğer dedikleriniz doğru ise, söyleyin bakalım, bu yeniden dirilme ve yargılanma vaadi ne zaman gerçekleşecek?”

(Yasin 48)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

"Söylüyorsanız doğruyu eğer, bizi tehdit ettiğiniz bu vaad (azap), ne zaman?" derler

(Yasin 48)

Mehmet Türk Meali:

Ve (bir de): “Eğer doğru söylüyorsanız (şu tehdit edip durduğunuz) azap ne zaman gerçekleşecek.” 1 diyorlar.*

(Yasin 48)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar, “Eğer doğru iseniz, (söyleyin Allah’ın) vaadi ne zaman yerine gelecek?” derler.

(Yasin 48)

Muhammed Esed Meali:

ve şöyle devam ederler: "Bu (yeniden dirilme) vaadi ne zaman gerçekleşecek? Eğer doğru söylüyorsanız (buna cevap verin!)"

(Yasin 48)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Bir de şöyle derler; "Eğer doğru söylüyorsanız kendisiyle bizi tehdit ettiğiniz felaket ne zaman gerçekleşecek?"

(Yasin 48)

Mustafa Çavdar Meali:

Bir de; “Eğer doğru söylüyorsanız, bizi tehdit edip durduğunuz şu azap ne zaman gelecek?” derler.

Bknz: (6/57)»(6/58) - (18/55)»(18/59)

(Yasin 48)

Mustafa Çevik Meali:

48-52 Ayrıca bir de dönüp mü’minlere derler ki: “Söyleyin bakalım şu vaat edilen Son Saat ve hesap zamanı ne zaman gerçekleşecek?” Onlar bunu tartışadursunlar, Rabbinin belirlediği vakit gelip de o belalı günün çığlığı duyulduğunda, ne geriye dönebilecek ne de vasiyette bulunabilecekler. O saatle aniden karşılaşacaklar. Derken arkasından Sûr’a üfürüldüğünde hepsi birden kabirlerinden çıkarılıp Rablerine doğru koşacaklar, bir yandan da “Eyvah, bizi yattığımız yerden kim, niçin kaldırdı?” diyecek ve sorduklarına da kendileri cevap vererek, “Rahmanın vaat ettiği işte bu olsa gerek, demek ki peygamberlerin söyledikleri doğruymuş.” diyecekler.

(Yasin 48)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Bir de derler ki: "Eğer sözünüze sadıksanız söyleyin bakalım şu vaat ettiğiniz (Son Saat) ne zaman gerçekleşecek?"

(Yasin 48)

Osman Okur Meali:

Ve derler ki: "Eğer doğru söylüyorsanız bu tehdit (etmekte olduğunuz yıkım ve azab) ne zamanmış?"

(Yasin 48)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve derler ki: «O vaad ne zaman, eğer siz sâdıklar oldunuz iseniz?»

(Yasin 48)

Ömer Öngüt Meali:

Onlar: "Eğer doğru sözlü iseniz bu vaad ne zaman gerçekleşecek?" derler.

(Yasin 48)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Doğru sözlü kimselerseniz söyleyin bakalım, bu tehdit ‘azap sözü’ ne zaman gerçekleşecek!” derler.

(Yasin 48)

Sadık Türkmen Meali:

“Eğer doğru söyleyenlerden iseniz, bu tehdit ne zamanmış?” diyorlar.

(Yasin 48)

Seyyid Kutub Meali:

Ve «eğer doğru söylüyorsanız bu tehdit ettiğiniz azab ne zaman gelecek» diyorlar.

(Yasin 48)

Suat Yıldırım Meali:

Ve yine derler ki: "Eğer doğru söylüyorsanız, bizi tehdid ettiğiniz bu mezarlardan kalkma ne zaman?

(Yasin 48)

Süleyman Ateş Meali:

Ve: "Eğer doğru söylüyorsanız bu tehdid (ettiğiniz azab) ne zaman (gelecek)?" diyorlar.

(Yasin 48)

Süleymaniye Vakfı Meali:

"(Söyleyin bakalım), o tehdit ne zamanmış? Eğer doğru kimselerseniz." derler.

(Yasin 48)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

"Eğer doğru söylüyorsanız, bu söz ne zaman gerçekleşecek?" diyorlar.

(Yasin 48)

Şaban Piriş Meali:

Eğer doğru söylüyorsanız, bu tehdit ne zaman yerine gelecek? derler.

(Yasin 48)

Talat Koçyiğit Meali:

Diyorlar ki: "Eğer sözünüze sâdık kimseler iseniz, bu va'd ne zaman?"

(Yasin 48)

Tefhimul Kuran Meali:

Ve derler ki: «Eğer doğru söylüyorsanız bu tehdit (etmekte olduğunuz yıkım ve azab) ne zamanmış?»

(Yasin 48)

Ümit Şimşek Meali:

Bir de “Eğer doğru iseniz bu vaad ettiğiniz şey ne zaman?” diyorlar.

(Yasin 48)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bir de şöyle derler: "Eğer doğru sözlüler iseniz, bu tehdit ne zaman?"

(Yasin 48)