36. Yasin Suresi / 7.ayet

And olsun ki onların çoğu hakkında iman etmemelerinden dolayı verilmiş olan azap sözü gerçekleşmiştir.

Bknz: (12/103)(13/1)(28/56)

Mustafa Çavdar Meali

Yasin 7 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Andolsun ki onların çoğu hakkında şu söz gerçekleşmiştir: Onlardır inanmayanlar.

(Yasin 7)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Şurası muhakkak ki (inkârcıların ve münafıkların), onların çoğu üzerine o (İlahi) söz (dünyada gazap, ahirette azap) Hakk olmuştur; (çünkü) artık inanmıyorlar (ve inanmayacaklardır).

(Yasin 7)

Abdullah Parlıyan Meali:

Bu, Allah peygamber tanımazların pek çoğuna karşı Allah'ın gazap sözü mutlaka gerçekleşecektir. Çünkü onlar iman etmezler.

(Yasin 7)

Adem Uğur Meali:

Andolsun ki onların çoğu gafletlerinin cezasını hak etmişlerdir. Çünkü onlar iman etmiyorlar.

(Yasin 7)

Ahmet Hulusi Meali:

Andolsun ki onların çoğunluğuna o söz (Cehennem, insanların ve cinlerin çoğuyla dolacaktır; sözü) Hak olmuştur! Bu sebeple onlar iman etmezler!

(Yasin 7)

Ahmet Tekin Meali:

Andolsun ki, hür iradeye, özgürce seçme hakkına sahipken, sana ve Kur'ân'a itibar etmedikleri için Allah'ın hükmü, ceza kararı, o gaflet içinde olanların çoğunun üzerinde, doğruluğu tartışılmayan haklı, gerekçeli, âdil bir hükümdür. Onlar iman etmeyecekler.

(Yasin 7)

Ahmet Varol Meali

Andolsun ki onların çoğu üzerinde söz hak olmuştur. Onlar artık iman etmezler.

(Yasin 7)

Ali Bulaç Meali:

Andolsun, onların çoğu üzerine o söz hak olmuştur; artık inanmazlar.

(Yasin 7)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Doğrusu çoğunun üzerine azap gerçekleşmiştir. (Çünkü imanı istemiyecekleri, Allah tarafından biliniyor) artık onlar iman etmezler.

(Yasin 7)

Ali Rıza Sefa Meali:

Gerçek şu ki, sözü verilen, onların çoğu üzerine gerçekleşmiştir; onlar, artık inanmazlar.

(Yasin 7)

Ali Ünal Meali:

İnsanların çoğu hakkında Allah’ın (“Cehennem’i cinlerle ve insanlarla dolduracağım”) sözünün doğruluğu ve haklılığı ortadadır. Bu çoğunluk, iman etmiyor ve etmeyecek.

(Yasin 7)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Andolsun! Onların çoğunun kader mürekkebi kurumuştur. Onlar asla iman etmezler.

(Yasin 7)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Andolsun ki, onların çoğu gafletlerinin cezasını hak etmişlerdir. Çünkü onlar iman etmiyorlar.

(Yasin 7)

Bekir Sadak Meali:

And olsun ki, hukum cogunun aleyhine gerceklesmistir, bunun icin artik inanmazlar.

(Yasin 7)

Besim Atalay Meali:

Söz hak oldu onların pek çoklarına; imdi onlar inanmazlar

(Yasin 7)

Celal Yıldırım Meali:

And olsun ki, hüküm, çoğu hakkında gerçekleşip sübut bulmuştur, artık inanmazlar.

(Yasin 7)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Andolsun ki, onların çoğu üzerine (inkâr ve isyanlarından dolayı) o söz (azap emri) hak olmuştur. Artık onlar iman etmezler.

(Yasin 7)

Diyanet İşleri Eski Meali:

And olsun ki, hüküm çoğunun aleyhine gerçekleşmiştir, bunun için artık inanmazlar.

(Yasin 7)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Andolsun, onların çoğu üzerine o söz (azap) hak olmuştur. Artık onlar iman etmezler.

(Yasin 7)

Diyanet Vakfı Meali:

Andolsun ki onların çoğu cezayı hak etmişlerdir. Çünkü onlar iman etmiyorlar.

(Yasin 7)

Edip Yüksel Meali:

Çoklarının inanmıyacağına dair söz gerçekleşmiştir.

(Yasin 7)

Elmalılı Orjinal Meali:

Celalim hakkı için daha çoklarına karşı söz hakkolmuştur da onlar iymana gelmezler

(Yasin 7)

Elmalılı Yeni Meali:

Andolsun ki, pek çoklarına karşı söz hak olmuştur da artık onlar imana gelmezler.

(Yasin 7)

Erhan Aktaş Meali:

Ant olsun ki, onların çoğu üzerine söz[1] hakk oldu. Artık onlar inanmazlar.

1)Karar, ilke. Azap. Gerçeği yalanlayarak nankörlük edenlerin, büyüklenerek yeryüzünde haksızlık yapanların, ortak koşanların, yapılan bütün uyarılara aldırmamaları ve bu tutumlarını baskı ve zulme dönüştürmeleri durumunda, yani zulmetmeleri onların cezalandırılmalarını zorunlu kıldığından, Allah, onlara hiçbir zaman iman nasip etmeyecektir. Ki zulümleri karşılıksız kalmasın. Bu zalimlerin Cehennem'e gideceklerine dair alınan bir karardır, gerçekleşecek bir sözdür. Allah, zalimlere, yaptıklarının karşılığını görmeleri, hak ettikleri cezayı bulmaları için onlara hidayet nasip etmeyecektir. Bu husus yüzlerce ayette açıkça ifade edilmektedir.

(Yasin 7)

Gültekin Onan Meali:

Andolsun, onların çoğu üzerine o söz hak olmuştur, artık inanmazlar.

(Yasin 7)

Hakkı Yılmaz Meali:

Andolsun, onların çoğu üzerine Söz hak olmuştur. Artık onlar inanmazlar.

(Yasin 7)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Onların birçoğunun üzerine (azap) sözü hak olmuştur. Onlar iman etmezler.

(Yasin 7)

Harun Yıldırım Meali:

Andolsun ki onların çoğu gafletlerinin cezasını hak etmişlerdir. Çünkü onlar iman etmiyorlar.

(Yasin 7)

Hasan Basri Çantay:

Andolsun ki bunların çoğunun üzerine o söz hak olmuşdur. Artık bunlar iman etmezler.

(Yasin 7)

Hayrat Neşriyat Meali:

Celâlim hakkı için, onların çoğunun üzerine (azab husûsundaki) söz hak olmuştur; artık onlar (küfürlerindeki inadları sebebiyle) îmân etmezler.

(Yasin 7)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(o) Söz, onların çoğunluğuna Hak oldu [kesinleşti]. Çünkü onlar inanmıyor.

(Yasin 7)

Hüseyin Atay Meali:

Andolsun, çoğunun aleyhine söz gerçekleşti, çünkü inanmıyorlar.

(Yasin 7)

İbni Kesir Meali:

Andolsun ki; onların, çoğunun üzerine, söz hak olmuştur. Onlar, artık iman etmezler.

(Yasin 7)

İlyas Yorulmaz Meali:

Elbette ki onların pek çoğunun üzerine (Rabbinin vaat ettiği hesap günü) gerçekleşecek. Zaten onlar buna inanacak değiller.

(Yasin 7)

İskender Ali Mihr Meali:

Andolsun ki (Allah’ın) söz(ü) onların çoğunun üzerine hak oldu. Artık onlar âmenû olmazlar (Allah’a ulaşmayı dilemezler).

(Yasin 7)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Doğrusu, onların bir çoğu azabı hak etmişlerdir. Çünkü onlar inanmamışlardır.

(Yasin 7)

Kadri Çelik Meali:

Şüphesiz onların çoğu üzerine o söz (azap) hak olmuştur; artık onlar inanmazlar.

(Yasin 7)

Mahmut Kısa Meali:

Gerçek şu ki, zalimlere vaad edilen ilâhî azap, onların çoğu için artık kaçınılmaz olmuştur; çünkü onlar, hakikati pekâlâ bildikleri hâlde, imana gelmezler. Şöyle ki:

(Yasin 7)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

İman etmezler artık, andolsun ki; onların çoğu üzerinde o söz (gazap) hak olmuştur.

(Yasin 7)

Mehmet Türk Meali:

Yemin olsun onların çoğu hakkındaki “artık onlar inanmayacaklar”1 sözü doğru çıkmıştır.2*

(Yasin 7)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onların çoğu hakkındaki sözümüz kesinlikle gerçekleştiği için, onlar inanmayacaklar.

(Yasin 7)

Muhammed Esed Meali:

Onların çoğuna karşı (Allah'ın gazap) sözü mutlaka gerçekleşecektir; çünkü onlar iman etmezler.

(Yasin 7)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Andolsun ki, onların çoğu için Allah'ın sözü gerçek olmuştur; artık inanmazlar.

(Yasin 7)

Mustafa Çavdar Meali:

And olsun ki onların çoğu hakkında iman etmemelerinden dolayı verilmiş olan azap sözü gerçekleşmiştir.

Bknz: (12/103) - (13/1) - (28/56)

(Yasin 7)

Mustafa Çevik Meali:

7-10 Allah adına, Peygamber’in Kur’an ile yapmakta olduğu davete inatla karşı çıkıp müşrik kalmakta direnenler için, Allah’ın azap sözü mutlaka gerçekleşecektir. Böylelerinin Allah’ın davetine boyun eğmemek için sanki boyunlarına demirden tasmalar geçirilmiş, yahut gerçeği görmemeleri için önlerine ve arkalarına setler çekilmiş ya da gözlerine perdeler inmiş de göremez olmuşlar. Bunları ne kadar uyarsan da fark etmez, iman etmezler.

(Yasin 7)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Doğrusu, onlardan bir çoğu hakkındaki söz tahakkuk etmiştir: artık asla iman etmeyecekler.

(Yasin 7)

Osman Okur Meali:

(Bunun sonucu) Onların çoğuna (Allah'ın) azabı) hak oldu; (Böyleleri) şimdi de iman etmiyorlar.

(Yasin 7)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Andolsun ki, onların birçokları üzerine o söz (o azap emri) hak olmuştur. Artık onlar imân etmezler.

(Yasin 7)

Ömer Öngüt Meali:

Andolsun ki onların çoğunun üzerine söz hak olmuştur. Artık onlar iman etmezler.

(Yasin 7)

Ömer Sevinçgül Meali:

Onların çoğu hakkında söz gerçekleşmiştir, artık inanmazlar.

(Yasin 7)

Sadık Türkmen Meali:

GERÇEKTEN o söz, onların birçoğunun üzerine hak oldu. Onlar inanmadılar.

(Yasin 7)

Seyyid Kutub Meali:

Andolsun ki, hüküm çoğunun aleyhine gerçekleşmiştir, bunun için artık inanmazlar.

(Yasin 7)

Suat Yıldırım Meali:

Onların çoğunun hakkında ilahi hüküm hak olarak kesinleşti. Artık iman etmezler onlar...

(Yasin 7)

Süleyman Ateş Meali:

Andolsun onların çoğuna o söz (cinlerden ve insanlardan bir kısmını cehenneme dolduracağım, sözü) hak oldu; artık onlar inanmazlar.

(Yasin 7)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onlardan çoğu, bunun gerçek anlamda Allah'ın sözü olduğunu anladıkları halde inanmıyorlar[1].

1) Tıpkı şu ayette olan durum meydana gelmişti: النمل (27) وَجَحَدُوا بِهَا وَاسْتَيْقَنَتْهَا أَنفُسُهُمْ ظُلْمًا وَعُلُوًّا فَانظُرْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُفْسِدِينَ  14} Burada fa, önceki cümleyi, sonraki cümlenin hali yapar. Bkz. Muhamme İsbir, Bilal Cüneydi, eş-Şamil, Mucem fi ulum'il-luğa'l-arabiyye ve mustalahatiha, Ahkam'ul-fa,  Beyrut 1985, ikinci baskı. Daha geniş bilgi kitabın sonundadır. (Kn.ile ilg. Bkz. Ennahvü-l vafi c. 3 s. 575) Kur'an'ın Allah'ın sözü olduğunu anlayınca ona önce inanırlar ama hayat tarzlarını değiştirmek istemezlerse görmezlikten gelmeye başlar kafir olurlar. Zaten inanmadan kafir olunmaz.. Allah Teala şöyle buyurur: O gün nice yüzler ak çıkar, nice yüzler de kararır. Yüzleri kararanlara şöyle denir: "Siz inandıktan sonra kafir oldunuz, değil mi? Kafir olmanıza karşılık, tadın şu azabı!"(Al-i İmran 3/106)

(Yasin 7)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Onların çoğunun azaba uğrayacağı kesinleşti. Çünkü iman etmiyorlar.

(Yasin 7)

Şaban Piriş Meali:

Çoğu için buyruk gerçekleşmiştir, onlar iman etmezler.

(Yasin 7)

Talat Koçyiğit Meali:

Şurası muhakkaktır ki, onların çoğu hakkındaki hüküm kesinleşmiştir; bu yüzden artık îman etmezler.

(Yasin 7)

Tefhimul Kuran Meali:

Andolsun, onların çoğu üzerine o söz hak olmuştur; artık onlar inanmazlar.

(Yasin 7)

Ümit Şimşek Meali:

Onların çoğu için Allah'ın sözü bir hak olmuştur; artık iman etmezler.(2)*

(Yasin 7)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yemin olsun ki, onların çoğuna söz hak olmuştur, artık onlar iman etmezler.

(Yasin 7)