36. Yasin Suresi / 9.ayet

Böylece biz onların adeta önlerine ve arkalarına hakikate ulaşmalarını engelleyen bir set çekmişiz ve gözlerini perdelemişiz de bu yüzden gerçeği göremiyorlar.

Bknz: (6/35)(18/57)»(18/59)(45/23)

Mustafa Çavdar Meali

Yasin 9 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve önlerine bir set çektik, arkalarına bir set ve gözlerini bağladık da bu yüzden onlar, görmezler.

(Yasin 9)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Hakka diretmeleri ve hayra hıyanetleri sebebiyle onların) Önlerinden (manevi) bir perde ve arkalarından (manevi) bir perde çektik de, (böylece) onları(n görüş alanını) kapattık (ve gönül ekranlarını kararttık) ; artık bunlar (imani ve Kur'ani gerçekleri) göremez (ve kavrayamaz durumdalardır.) *

(Yasin 9)

Abdullah Parlıyan Meali:

Hem önlerine, hem arkalarına birer set çekmişiz ve böylece kendilerini sarıp kuşatmışız da, artık baksalar da göremezler.

(Yasin 9)

Adem Uğur Meali:

Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çektik de onları kapattık, artık göremezler.

(Yasin 9)

Ahmet Hulusi Meali:

Onların önlerinden bir set (geleceği göremezler) ve arkalarından bir set (geçmişlerinden ders almazlar) oluşturduk da böylece onları bürüdük... Artık onlar görmezler.

(Yasin 9)

Ahmet Tekin Meali:

Önlerinden, sağlarından, sollarından ve arkalarından setler çektik. Onları sardık. Artık, baksalar da göremezler.

(Yasin 9)

Ahmet Varol Meali

Onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çektik. Böylece onları örtüverdik. Artık görmezler.

(Yasin 9)

Ali Bulaç Meali:

Biz önlerinde bir sed, arkalarında bir sed çektik. Böylelikle onları örtüverdik, artık görmezler.

(Yasin 9)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Biz onların önlerine (ahiret işlerine) bir engel, arkalarına (dünya işlerine) bir engel çekip kendilerini sarmışız da artık onlar (hakkı) göndermezler.

(Yasin 9)

Ali Rıza Sefa Meali:

Önlerine ve arkalarına set çekerek onları perdeledik; onlar, artık görmezler.

(Yasin 9)

Ali Ünal Meali:

Ayrıca, önlerine bir set ve arkalarına bir set koyduk, böylece onları her taraftan kuşattık; dolayısıyla hiçbir şey görememektedirler.

(Yasin 9)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Önlerine bir sed, arkalarına da bir sed yapmışız (onları kuşatmışız.) Gözlerine perde çekmişiz, artık onlar asla göremezler.*

(Yasin 9)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çektik de onları çepeçevre kuşattık. Artık göremezler.

(Yasin 9)

Bekir Sadak Meali:

Onlerine ve arkalarina sed cekmisizdir. Gozlerini perdeledigimizden artik goremezler.

(Yasin 9)

Besim Atalay Meali:

Onların hem önüne, hem de arkalarına birer duvar çekmişiz, gözlerini kapattık, artık onlar göremezler

(Yasin 9)

Celal Yıldırım Meali:

Önlerine de, arkalarına da bir sed koyduk, gözlerini de bir perdeyle örtüverdik, artık onlar görmezler.

(Yasin 9)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Biz, onların hem önlerine bir set, hem de arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık onlar görmezler.

(Yasin 9)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Önlerine ve arkalarına sed çekmişizdir. Gözlerini perdelediğimizden artık göremezler.

(Yasin 9)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Biz, onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık görmezler.

(Yasin 9)

Diyanet Vakfı Meali:

Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çektik de onları kapattık, artık göremezler.  *

(Yasin 9)

Edip Yüksel Meali:

Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çekerek onları perdeledik; artık göremezler.

(Yasin 9)

Elmalılı Orjinal Meali:

Hem önlerinden bir sedd ve arkalarından bir sedd çekmişiz, kendilerini sarmışızdır da baksalar da görmezler

(Yasin 9)

Elmalılı Yeni Meali:

Hem önlerinden bir set, hem arkalarından bir set çekmişiz ve kendilerini sarmışızdır; artık baksalar da görmezler.

(Yasin 9)

Erhan Aktaş Meali:

Önlerine ve arkalarına birer set çektik[1]. Böylece onları perdeledik. Artık gerçeği görmezler.[2]

1)Zulmeden ve işledikleri günahları kendilerini kuşatanlar, büyüklenip yeryüzünde baskı ve zulüm yapanlar cezalandırılmayı kesin olarak hak ettiklerinden artık isteseler de iman edemezler. Artık gerçeği kavrayamazlar.
2)Bu, 7. ayette yer alan ‘artık inanmazlar' ifadesinin pekiştirilmesidir.

(Yasin 9)

Gültekin Onan Meali:

Biz önlerinde bir sed, arkalarında bir sed çektik. Böylelikle onları örtüverdik, artık görmezler.

(Yasin 9)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve Biz, onların önlerinden bir set, arkalarından bir set oluşturduk. Böylece Biz, kendilerini sarmışızdır. Artık onlar görmezler.

(Yasin 9)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Önlerine ve arkalarına bir set çektik. (Böylelikle) onları örttük. Artık (hakkı) görmezler.

(Yasin 9)

Harun Yıldırım Meali:

Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çektik de onları kapattık, artık göremezler.

(Yasin 9)

Hasan Basri Çantay:

Biz hem önlerinden bir sed, hem arkalarından bir sed çektik. Böylece onları sarıverdik. Artık görmezler.

(Yasin 9)

Hayrat Neşriyat Meali:

(İsyanlarındaki ısrarları yüzünden) önlerinden bir sed, arkalarından da bir sed çektik de onları(n gözlerini) perdeledik; artık onlar görmezler.

(Yasin 9)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Onların önlerinden bir set çektik ve arkalarından bir set çektik. Ardından onları bürüdük, artık bakmıyorlar.

(Yasin 9)

Hüseyin Atay Meali:

Önlerine bir set ve arkalarına bir set çekmişizdir. Gözlerini perdelediğimizden artık göremezler.

(Yasin 9)

İbni Kesir Meali:

Önlerinden bir sed ve arkalarından da bir sed çekmişizdir. Gözlerini perdelemişizdir. Bu yüzden artık göremezler.

(Yasin 9)

İlyas Yorulmaz Meali:

Önlerine ve arkalarına bir engel koyduk ve onları çepe çevre kuşattık. Artık göremezler.

(Yasin 9)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve onların önlerine ve arkalarına set kılarak (çekerek) böylece onları perdeledik. Artık onlar görmezler.

(Yasin 9)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Biz onların, önlerine bir duvar, artlarına bir duvar çektik, gözlerini de bağladık. Artık onlar doğru yolu göremezler.

(Yasin 9)

Kadri Çelik Meali:

Biz onların önlerine bir sed, arkalarına da bir sed çektik. Böylelikle onları örtüverdik, artık görmezler.

(Yasin 9)

Mahmut Kısa Meali:

Onların önlerine ve arkalarına, kendi ürünleri olan önyargı, haset, bencillik gibi engeller koyduk ve mal hırsı, dünya tutkusu ile onları çepeçevre kuşattık; işte bu yüzden, bağnazlıktan, taassuptan kurtulup da gerçeği göremezler. Geçmiş olaylardan ders alıp da günahlardan vazgeçmez, gelecekte kendilerini bekleyen tehlikelerden sakınmazlar. Dolayısıyla;

(Yasin 9)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Yine önlerine bir set arkalarına bir set çektik. Böylelikle onları örttük artık görmezler.

(Yasin 9)

Mehmet Türk Meali:

Biz onların önlerinden ve arkalarından birer set çekerek (basiretlerini) örtüverdik de onlar (bu yüzden Hakkı) görmezler.

(Yasin 9)

Muhammed Celal Şems Meali:

Biz onların önlerine bir engel ve arkalarına (da) bir engel koyduk. Böylece Biz onları örttük. Bunun için göremezler.

(Yasin 9)

Muhammed Esed Meali:

önlerine ve arkalarına setler çektik ve göremesinler diye üzerlerine perdeler geçirdik:

(Yasin 9)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Önlerine bir set, arkalarına da başka bir set çektik de böylece onları kuşattık. Artık göremezler.

(Yasin 9)

Mustafa Çavdar Meali:

Böylece biz onların adeta önlerine ve arkalarına hakikate ulaşmalarını engelleyen bir set çekmişiz ve gözlerini perdelemişiz de bu yüzden gerçeği göremiyorlar.

Bknz: (6/35) - (18/57)»(18/59) - (45/23)

(Yasin 9)

Mustafa Çevik Meali:

7-10 Allah adına, Peygamber’in Kur’an ile yapmakta olduğu davete inatla karşı çıkıp müşrik kalmakta direnenler için, Allah’ın azap sözü mutlaka gerçekleşecektir. Böylelerinin Allah’ın davetine boyun eğmemek için sanki boyunlarına demirden tasmalar geçirilmiş, yahut gerçeği görmemeleri için önlerine ve arkalarına setler çekilmiş ya da gözlerine perdeler inmiş de göremez olmuşlar. Bunları ne kadar uyarsan da fark etmez, iman etmezler.

(Yasin 9)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Yine (adeta) önlerinden ve arkalarından birer set çekmiş ve gözlerini perdelemişizdir de, artık görememektedirler.

(Yasin 9)

Osman Okur Meali:

Sanki önlerine ve arkalarına set, gözlerine de perdeler çektik de, onlar inanmıyorlar.

(Yasin 9)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve Biz onların önlerinde bir sed ve arkalarında bir sed vücuda getirdik, öylece onları sarıverdik. Artık onlar göremezler.

(Yasin 9)

Ömer Öngüt Meali:

Biz onların önlerine bir sed, arkalarına bir sed çektik. Gözlerini de bir perdeyle örtüverdik, artık görmezler.

(Yasin 9)

Ömer Sevinçgül Meali:

Önlerine bir set, arkalarına bir set çekmiş, onları perdelemişizdir, artık göremezler.

(Yasin 9)

Sadık Türkmen Meali:

Sanki önlerinde arkalarında set var. Gerçekleri duymak görmek istemiyorlar.

(Yasin 9)

Seyyid Kutub Meali:

Önlerine ve arkalarına set çektik. Gözlerini perdelediğimizden artık göremezler.

(Yasin 9)

Suat Yıldırım Meali:

Hem önlerinden hem arkalarından bir set yaparak, öylesine çepeçevre sardık ki, artık hiç göremezler onlar...

(Yasin 9)

Süleyman Ateş Meali:

Önlerinden bir sed ve arkalarından bir sed çektik de onları kapattık; artık görmezler.

(Yasin 9)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Sanki önlerine bir engel, arkalarına da bir engel koyup onları kuşatmışız da göremiyorlar[1].

1)Bu iki ayette, benzetme yapma yerine doğrudan benzetilecek anlam kümesi kullanılarak Mekkelilerin, Kur'an karşısındaki tavırları canlandırılmıştır. Bu tür anlatıma istiare-i temsiliyye denir. Bu tıpkı, "işini saman altından su yürütür gibi yapıyorsun" yerine "saman altından su yürütüyorsun" demek gibidir. İstiarede benzetme gizlenir ve gerçek anlamı kast etme ihtimali olmaz. Bu iki ayette de gerçek anlamı kast etme ihtimali yoktur. Öyle olsa bu insanlar sorumlu tutulamazlar. Çünkü "Allah, kimseye gücünün yettiğinden fazlasını yüklemez" (Bakara 2/286) İstiarede benzetme edatı gizlenir ama bu ayetlerdeki ifadeler mecaz değil, gerçek sanıldığı için onlarda gizlenen "sanki" kelimesini açığa çıkarmamız bir zorunluluk olmuştur.

(Yasin 9)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Önlerine ve arkalarına engeller koyduk ve etraflarını göremesinler diye üzerlerini kapattık.

(Yasin 9)

Şaban Piriş Meali:

Önlerine bir set, arkalarına da bir set çekerek onları bürüdük de artık göremezler.

(Yasin 9)

Talat Koçyiğit Meali:

Önlerine bir sed, arkalarına da bir sed çekmiş ve böylece onları örtmüşüzdür; bu yüzden artık görmezler.

(Yasin 9)

Tefhimul Kuran Meali:

Biz onların önlerinde bir sed, arkalarında da bir sed çektik. Böylelikle onları örtüverdik, artık görmezler.

(Yasin 9)

Ümit Şimşek Meali:

Önlerine bir sed, arkalarına bir sed çekip onları öyle bir kuşattık ki, birşey görecek halleri yoktur.

(Yasin 9)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Önlerine bir set, arkalarına da başka bir set çektik. Böylece onları kuşatıp sardık; artık onlar görmezler.

(Yasin 9)