10. Yunus Suresi / 36.ayet
Yunus 36 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Onların çoğu, ancak zanna kapılmışlardır. Şüphe yok ki zan, gerçek karşısında hiçbir şeye yaramaz. Şüphe yok ki Allah, onlar ne yapıyorlarsa hepsini bilir.
(Yunus 36)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
Onların (Hakk’tan sapan ve bâtıla sığınan münafıkların) çoğunluğu zanndan (ve boş kuruntudan) başkasına uymamaktadır. Gerçekten zan ise, Hakk’tan hiçbir şeyi sağlayamaz. Şüphesiz Allah, onların işlemekte olduklarını bilip durmaktadır.
(Yunus 36)Abdullah Parlıyan Meali:
Onların çoğu, sadece zanna uymaktadırlar. Oysa zan hiçbir şekilde gerçeğin yerini tutamaz. Gerçek şu ki, Allah onların yaptıklarını bütünüyle bilmektedir.
(Yunus 36)Adem Uğur Meali:
Onların çoğu zandan başka bir şeye uymaz. Şüphesiz zan, haktan (ilimden) hiçbir şeyin yerini tutmaz. Allah onların yapmakta olduklarını pek iyi bilendir.
(Yunus 36)Ahmet Hulusi Meali:
Onlardan çoğunluğunun tabi olduğu, varsandıklarıdır! Muhakkak ki varsayım, gerçeğin yerini tutmaz! Şüphesiz ki Allah yapmakta olduklarını (Esma'sıyla hakikatleri olarak) Bilen'dir.
(Yunus 36)Ahmet Tekin Meali:
Onların çoğu sadece zanla, tahminle karar verdikleri şeylere uyarlar. Halbuki zan, hiçbir şekilde hakkın, Allah'tan gelen vahyin, ilmin yerini tutmaz. Allah onların sergilemeye devam ettikleri davranışlarını biliyor.
(Yunus 36)Ahmet Varol Meali
Onların çoğu zandan başka bir şeye uymamaktadır. Zan ise gerçek açısından bir şey kazandırmaz. Allah onların yaptıklarını bilmektedir.
(Yunus 36)Ali Bulaç Meali:
Onların çoğunluğu zandan başkasına uymaz. Gerçekten zan ise, haktan hiç bir şeyi sağlayamaz. Şüphesiz Allah, onların işlemekte olduklarını bilendir.
(Yunus 36)Ali Fikri Yavuz Meali:
Kâfirlerin çoğu, sırf kuru bir zan ardında gider. Fakat zan, gerçekten hiç bir şey ifade etmez. Muhakkak ki Allah, onların yaptıklarını tamamen bilmektedir.
(Yunus 36)Ali Rıza Sefa Meali:
Onların çoğu yalnızca yakıştırıyor. Aslında, yakıştırmak, gerçek hakkında hiçbir yarar sağlamaz. Kuşkusuz, Allah, onların yaptıklarını Bilendir.
(Yunus 36)Ali Ünal Meali:
Onların çoğu, ancak bir zanna takılmış gitmektedir. Zan ise, gerçek adına hiçbir şey ifade etmez. Hiç şüphesiz Allah, onlar ne yapıyorlarsa hepsini hakkıyla bilmektedir.
(Yunus 36)Bahaeddin Sağlam Meali:
Onlar, zandan başka hiçbir şeye uymuyorlar. Hâlbuki zan, gerçekten hiçbir şeyi kazandırmaz. Muhakkak Allah, onların yaptıklarını çok iyi bilendir.
(Yunus 36)Bayraktar Bayraklı Meali:
Onların çoğu, zandan başka bir şeye uymaz. Şüphesiz zan, haktan hiçbir şeyin yerini tutmaz. Allah, onların yapmakta olduklarını çok iyi bilendir.
(Yunus 36)Bekir Sadak Meali:
Onlarin cogu zanna uyarlar; gercekte ise zan, hakikat karsisinda bir sey ifade etmez. Allah, yaptiklarini suphesiz bilir.
(Yunus 36)Besim Atalay Meali:
Diyesin ki: «Var mı sizin ortak koştuğunuz putlardan, hakka kılavuzlaydı?», diyesin ki: «Hakkın kılavuzu Allahtır, Hakka doğru götüren mi, yoksa götürülmedikçe, doğru yola gitmiyen mi, uymaya daha çok yaraşmadadır? Noldu size, nice hükmederiniz?»
(Yunus 36)Celal Yıldırım Meali:
Çoğu ancak zanna uyarlar; doğrusu zan haktan yana hiçbir anlam taşımaz (onun yerine hiçbir zaman geçmez). Şüphesiz ki Allah onların yapageldiklerini çok iyi bilir.
(Yunus 36)Cemal Külünkoğlu Meali:
Onların çoğu sadece zanna (asılsız bilgiye/kuruntuya) dayanırlar. Oysa zan, hiçbir şekilde gerçeğin yerini tutmaz. Hiç şüphesiz Allah onların yaptıklarını hakkıyla bilendir.
(Yunus 36)Diyanet İşleri Eski Meali:
Onların çoğu zanna uyarlar; gerçekte ise zan, hakikat karşısında bir şey ifade etmez. Allah, yaptıklarını şüphesiz bilir.
(Yunus 36)Diyanet İşleri Yeni Meali:
Onların çoğu ancak zannın ardından gider. Oysa zan, hak namına hiçbir şeyin yerini tutmaz. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarını hakkıyla bilendir.
(Yunus 36)Diyanet Vakfı Meali:
Onların çoğu zandan başka bir şeye uymaz. Şüphesiz zan, haktan (ilimden) hiçbir şeyin yerini tutmaz. Allah onların yapmakta olduklarını pek iyi bilendir.*
(Yunus 36)Edip Yüksel Meali:
Onların çoğu, ancak zanna uyarlar. Zan ise gerçeğin yerini tutamaz. ALLAH onların yaptıklarını Bilendir.
(Yunus 36)Elmalılı Orjinal Meali:
Maamafih ekserisi sırf bir zan ardında gider fakat zan, hakdan hiç bir şey ifade etmez, her halde Allah, onların ne yaptıklarını bilib duruyor
(Yunus 36)Elmalılı Yeni Meali:
Bununla beraber onların çoğu, sadece bir zan peşinde gider, ama zan gerçek adına hiçbir şey ifade etmez! Şüphesiz Allah onların ne yaptıklarını çok iyi biliyor.
(Yunus 36)Erhan Aktaş Meali:
Onların çoğu, ancak zanna uyarlar. Kuşkusuz zan hakkın yerini tutamaz. Allah, onların ne yaptıklarını çok iyi bilendir.
(Yunus 36)Gültekin Onan Meali:
Onlann çoğunluğu zandan başkasına uymaz. Gerçekten zan ise, haktan hiç bir şeyi sağlayamaz. Şüphesiz Tanrı, onların işlemekte olduklarını bilendir.
(Yunus 36)Hakkı Yılmaz Meali:
Ve onların çoğu, ancak bir zanna uyarlar. Şüphesiz ki zan, “hak”tan hiçbir şey kazandırmaz. Şüphesiz Allah, onların yaptıklarını çok iyi bilir.
(Yunus 36)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Onların çoğu yalnızca zanna uyar. Doğrusu zan, (hak gibi kesin bilgiye/vahye dayanmaz. Bu sebeple de) hakkın yerine geçmez/hakkın verdiği (mutmainliği) sağlamaz. Şüphesiz ki Allah, onların yaptıklarını bilir.
(Yunus 36)Harun Yıldırım Meali:
Onların çoğu zandan başkasına uymaz. Zann ise hiç şüphesiz hak olan hiçbir şeyin yerini tutmaz. Şüphesiz ki Allah yaptıklarını çok iyi bilendir.
(Yunus 36)Hasan Basri Çantay:
Onların çoğu (kupkuru bir) zandan başkasına tabi' olmaz. Hakıykatde zan ise hakdan hiç bir şey'in yerini tutmaz. Şübhesiz ki Allah, onlar ne işlerlerse kemaliyle bilendir.
(Yunus 36)Hayrat Neşriyat Meali:
Hâlbuki onların çoğu, zandan başka bir şeye tâbi' olmaz. Elbette zan, haktan(ilimden) hiçbir şeyin yerini tutmaz! Şübhesiz ki Allah, onlar ne yaparlarsa hakkıyla bilendir.
(Yunus 36)Hubeyb Öndeş Meali: /
Çoğunluğu ancak zanna uyar. Gerçekten zan, Hak'tan yana¹ hiçbir şekilde yarar sağlamaz. Gerçekten Allah onların yaptıklarını devamlı bilendir.
(Yunus 36)Hüseyin Atay Meali:
Onların çoğu ancak sanıya uyarlar. Gerçekten yana sanı bir şey ifade etmez. Doğrusu, Allah yaptıklarını bilir.
(Yunus 36)İbni Kesir Meali:
Onların çoğu, sadece zanna tabi olurlar. Şüphe yok ki zann, hakikat karşısında bir şey ifade etmez. Doğrusu Allah, onların bütün işlediklerini bilendir.
(Yunus 36)İlyas Yorulmaz Meali:
Onların çoğu kesin doğru olmayan şeylere (zanna) tabi oluyorlar. Halbuki zan, kesin doğruların yanında hiçbir şey ifade etmez. Şüphesiz ki Allah onların yaptıklarını en iyi bilendir.
(Yunus 36)İskender Ali Mihr Meali:
Ve onların çoğu zandan başka bir şeye tâbî olmaz. Şüphesiz zan, haktan bir şey kazandırmaz. Muhakkak ki Allah, onların yaptıklarını bilendir.
(Yunus 36)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
Onların pek çoğu ancak kuruntularına uyuyorlar. Besbelli ki kuruntu doğru bilginin yerini tutamaz. Gerçekten Allah onların bütün işlediklerini bilicidir.
(Yunus 36)Kadri Çelik Meali:
Onların çoğunluğu zandan başkasına uymaz. Gerçekten zan ise, haktan hiç bir şeyi sağlayamaz. Şüphesiz Allah, onların işlemekte olduklarını bilendir.
(Yunus 36)Mahmut Kısa Meali:
Onların çoğu, hiçbir dayanağı olmayan kuruntu ve zandan başka bir şeye uymazlar. Oysa zan, ne kadar gösterişli ve yaldızlı olursa olsun, hiçbir zaman hakîkat bilgisinin yerini tutamaz. Hiç kuşkusuz Allah, onların yapıp ettikleri her şeyi en ince ayrıntısıyla bilmektedir vecezalarını da mutlaka verecektir. Bu durumda yapmanız gereken, bütün bu zanlardan, önyargılardan sıyrılarak Allah’ın kitabına yönelmek ve onu ciddî bir incelemeye tâbi tutmaktır. Bunun sonucunda, bizzat siz de göreceksiniz ki:
(Yunus 36)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Şüphesiz zan gerçeğin karşısında bir işe yaramaz. Onların çoğu zanna kapılmıştır. Yaptıkları her ne olursa olsun, onların yaptığı her şeyi şüphesiz ki Allah bilir.
(Yunus 36)Mehmet Türk Meali:
Onların birçoğu zandan başka bir şeye uymaz.1 Hâlbuki zan, Hak’tan hiçbir şeyin yerini tutmaz. Muhakkak ki, onların ne yaptıklarını Allah çok iyi bilir.*
(Yunus 36)Muhammed Celal Şems Meali:
Onların çoğu, (kendi) zanlarından başka bir şeye uymazlar. Şüphesiz zan, hakkın yerini (zerre kadar) tutmaz. Şüphesiz Allah, onların bütün yaptıklarını çok iyi bilir.
(Yunus 36)Muhammed Esed Meali:
Onların çoğu sadece zanna uymaktadırlar. Oysa, zan hiçbir şekilde hakkın yerini tutamaz. Gerçek şu ki, Allah onların yaptıklarını bütünüyle bilmektedir.
(Yunus 36)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Onların çoğu sanıdan başka bir şeye uymaz. Kuşku yok ki sanı, gerçekten yana hiçbir anlam taşımaz. Elbette ki Allah, onların yapmakta olduklarını iyice bilmektedir.
(Yunus 36)Mustafa Çavdar Meali:
Onların çoğu hakka Kuran’a değil sadece zanna (kitaba dayanmayan bilgilere) uyarlar. Gerçekte zan hakikati ortaya koyma adına hiçbir şey ifade etmez. Şüphesiz ki Allah, onların ne yaptıklarını bilendir.Bknz: (6/148) - (10/66) - (41/22) - (53/28)
(Yunus 36)Mustafa Çevik Meali:
İnsanların çoğu hayat nizamlarını seçerken zanna uymaktalar, oysa zan hiçbir zaman gerçeğin, hak olanın yerini tutmaz. Allah her insanın seçimini neye göre yaptığını en ince ayrıntılarına kadar bilmektedir.
(Yunus 36)Mustafa İslamoğlu Meali:
Bir de, onların çoğu sadece zannın peşine takılırlar. Oysa ki hiç bir zan, insanı hakikatten hiçbir şekilde müstağni kılmaz. Elbette Allah onların yaptıklarını çok iyi bilmektedir.
(Yunus 36)Osman Okur Meali:
Onların çoğu zandan başka bir şeye uymazlar. Şüphesiz zan, haktan (ilimden) hiçbir şeyin yerini tutmaz. Allah onların yapmakta olduklarını pek iyi bilendir.
(Yunus 36)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Onların ekserisi zandan başka bir şeye tâbi olmaz. Zan ise şüphe yok ki, hiçbir şey ile haktan müstağni kılamaz. Allah Teâlâ ise muhakkak ki, ne yaptıklarını tamamıyla bilicidir.
(Yunus 36)Ömer Öngüt Meali:
Onların çoğu zanna uyarlar. Gerçekte ise zan hakikat karşısında hiçbir şey ifade etmez. Şüphesiz ki Allah onların yaptıklarının tamamını bilmektedir.
(Yunus 36)Ömer Sevinçgül Meali:
Onların çoğu zanna uyarlar. Oysa zan, asla hakikatin yerini tutamaz. Allah onların ne yaptıklarını biliyor!
(Yunus 36)Sadık Türkmen Meali:
Onların çoğu, zandan/teorilerinden başkasına uymuyorlar. Teori/zan ise gerçekliği kanıtlanmayan iddialardır. Şüphesiz ki Allah onların yaptıkları şeyleri çok iyi bilmektedir.
(Yunus 36)Seyyid Kutub Meali:
Onların çoğu sadece zayıf bilgiye, zanna dayanıyor. Oysa zan, zayıf bilgi, gerçeğin bir noktasının bile yerini tutamaz. Hiç şüphesiz Allah onların ne yaptıklarını bilir.
(Yunus 36)Suat Yıldırım Meali:
Onların çoğu sadece zanna uyarlar. Halbuki zan asla gerçeğin yerini tutamaz. Allah onların bütün yaptıklarını hakkıyla bilir.
(Yunus 36)Süleyman Ateş Meali:
Onların çoğu, zandan başka bir şeye uymuyorlar. Zan ise gerçekten hiçbir şey kazandırmaz. Muhakkak ki Allah, onların ne yaptıklarını bilir.
(Yunus 36)Süleymaniye Vakfı Meali:
Onların çoğu, sadece kendi varsayımlarının peşine takılırlar. Varsayım, hiçbir şekilde gerçeğin yerini tutmaz. Allah, onların ne yaptıklarını bilir.
(Yunus 36)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Onların çoğu sadece zanna dayanıyor. Oysa zan, hiçbir zaman hakikatin yerini tutamaz. Allah, onların bütün yaptığını bilmektedir.
(Yunus 36)Şaban Piriş Meali:
Onların çoğu sadece zanna uyarlar. Gerçekte zan hakikat karşısında bir şey ifade etmez. Şüphesiz ki Allah, onların ne yaptıklarını bilendir.
(Yunus 36)Talat Koçyiğit Meali:
Onların çoğu, zandan başka bir şeye tâbi olmamaktadırlar; oysa zan, hiçbir şekilde hakkın yerini tutmaz. Allah, onların yaptıklarına elbette hakkıyle vâkıftır.
(Yunus 36)Tefhimul Kuran Meali:
Onların çoğunluğu zandan başkasına uymaz. Gerçekten zan ise, haktan hiç bir şeyi sağlayamaz. Şüphesiz Allah, onların işlemekte olduklarını bilendir.
(Yunus 36)Ümit Şimşek Meali:
Onların çoğu bir zanna kapılmıştır, o kadar. Zan ise asla gerçeğin yerini tutmaz. Onların neler işleyip durduğunu hiç şüphesiz Allah biliyor.
(Yunus 36)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Onların çoğu sanıdan başka bir şeyin ardınca gitmiyor. Doğrusu da şu ki sanı, haktan hiçbir şey ifade etmez. Allah, onların yaptıklarını iyice bilmektedir.
(Yunus 36)