12. Yusuf Suresi / 67.ayet

Ve ekledi “Yavrularım, şehre tek bir kapıdan girmeyin Farklı kapılardan girin. Gerçi ne söylersem söyleyeyim, Allah’ın sizinle ilgili takdirine engel olamam. Zira son karar ve hüküm Allah’ındır.(1) Ben yalnız O’na güvenir ve dayanırım, güvenmek isteyenlerde yalnızca Allah a güvenip dayansınlar.” dedi.(2)

Bknz: 1(34/26)(82/18)»(82/19) – 2(3/159)»(3/160)(9/129)(72/22)

Mustafa Çavdar Meali

Yusuf 67 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve oğullarım dedi, hepiniz aynı kapıdan girmeyin, ayrıayrı kapılardan girin. Fakat gene de Allah'ın takdir ettiği hiçbir şeyi gideremem sizden; hüküm, ancak Allah'ındır. Ona dayandım ve dayananlar da ancak ona dayanmalı.

(Yusuf 67)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Ve dedi ki: “Ey çocuklarım, (Mısır’a) tek bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. (Bir sıkıntı durumunda birbirinize yardımcı olabilmeniz için tedbirli hareket edin.) Gerçi Ben size Allah’tan (gelecek) hiçbir şeyi savamam (bir yardım sağlayamam) . Hüküm yalnızca Allah’ındır. Ben O’na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnızca O’na tevekkül etmelidirler.”

(Yusuf 67)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve şöyle dedi: “Ey oğullarım! Mısır'a bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Bununla beraber, sizden Allah'ın takdirini çevirecek de değilim. Hüküm ancak Allah'ındır. Ben O'na güvenip dayandım. Güvenip dayanmak isteyenler de, ancak O'na güvenip dayansınlar!” dedi.

(Yusuf 67)

Adem Uğur Meali:

Sonra şöyle dedi: Oğullarım! (Şehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah'tan (gelecek) hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm Allah'tan başkasının değildir. (Onun için) ben yalnız O'na dayandım. Tevekkül edenler yalnız O'na dayansınlar.

(Yusuf 67)

Ahmet Hulusi Meali:

Ve dedi ki: "Ey oğullarım... Tek bir kapıdan girmeyin... Ayrı ayrı kapılardan girin... (Gerçi) Allah'tan (gelecek) hiçbir şeyi sizden savamam... Hüküm ancak Allah'ındır... O'na tevekkül (hakikatimdeki El Vekiyl ismi özelliğinin gereğini yerine getireceğine iman) ettim ve O'na yöneliyorum... Tevekkül edenler O'na tevekkül etsin. "

(Yusuf 67)

Ahmet Tekin Meali:

Onlara: “Oğullarım, şehre hepiniz bir kapıdan girmeyin. Ayrı ayrı kapılardan girin. Size Allah'tan gelecek hiçbir şeyi engelleyemem. Hükümranlık ve icraat yalnız Allah'a aittir. O'na dayanıp güvendim, işlerimi O'na havale ettim. Bütün tevekkül sahipleri O'na, sadece O'na dayanıp güvensinler.” dedi.

(Yusuf 67)

Ahmet Varol Meali

Yine dedi ki: "Ey oğullarım! Tek bir kapıdan girmeyin, değişik kapılardan girin. Bununla birlikte ben, Allah'ın (hükmünden) bir şeyi sizden savamam. Hüküm ancak Allah'ındır. Ben O'na güvendim. Güvenenler de yalnızca O'na güvensinler."

(Yusuf 67)

Ali Bulaç Meali:

Ve dedi ki: "Ey çocuklarım, tek bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ben size Allah'tan hiç bir şeyi sağlayamam (gideremem). Hüküm yalnızca Allah'ındır. Ben O'na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnızca O'na tevekkül etmelidirler."

(Yusuf 67)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Mısır'a hareket etmek üzere olan çocuklarına) dedi ki: “- Ey yavrularım! Şehire bir kapıdan girmeyin de, ayrı ayrı kapılardan girin (size nazar değmesin). Böyle olmakla beraber, Allah'ın hükmünden hiç bir şeyi sizden gideremem. Hüküm ancak Allah'ındır; yalnız ona tevekkül ettim ve tevekkül edenler de yalnız ona dayanıp güvenmelidirler.”

(Yusuf 67)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ayrıca, şöyle dedi: "Ey oğullarım! Bir tek kapıdan girmeyin; ayrı kapılardan girin. Allah'tan gelecek bir şeyi sizden uzaklaştıramam. Yargı, yalnızca Allah'a özgüdür. Ben, O'na güvendim. Kuşkusu olmayanlar, artık O'na güvensinler!"[173]

173)Yakup peygamberin, oğullarının ayrı kapılardan girmesini istemesi, iki anlamda yorumlanabilir. Birinci yorum, aynı kapıdan toplu olarak girerlerse, krala karşı yapılacak bir eylemden kuşkulanılması nedeniyle, başlarına bir şey gelmesinden kaygı duymasıdır. İkinci yorum ise güçlü ve yakışıklı oğullarının bir arada görülmesinin, kıskançlığa ve nazar değmesine yol açmasından kaygı duymasıdır.

(Yusuf 67)

Ali Ünal Meali:

(Oğulları yola çıkarken de) şu tavsiyede bulundu: “Oğullarım! Varacağınız şehre tek bir kapıdan girmeyin; bunun yerine farklı farklı kapılardan girin. Gerçi ben, hakkınızda Allah’ın herhangi bir takdirini asla geri çevirebilecek değilim. Mutlak manâda bütün hüküm ve hakimiyet ancak Allah’ındır. Ancak O’na dayanır, O’na güvenirim. Kendisine dayanıp güvenecek bir güç ve makam arayan herkes (bütün insanlar), ancak O’na dayanıp güvenmelidirler.”

(Yusuf 67)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ve şöyle devam etti: “Ey oğullarım! Tek bir kapıdan şehre girmeyin, dağınık kapılardan girin. Fakat Allah’tan başınıza gelecek bir şeye karşı hiçbir faydam olmaz. Hâkimiyet, ancak Allah’ındır. Ben, O’na tevekkül ettim. Ve tevekkül edenler, yalnızca O’na tevekkül etsinler.

(Yusuf 67)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Ya'kub şunu da söyledi: "Ey oğullarım! Bir tek kapıdan girmeyiniz, ayrı ayrı kapılardan giriniz. Gerçi ben Allah'ın takdir ettiği bir şeyi sizden savamam. Hüküm yalnız Allah'ındır. Ben yalnız O'na dayandım. Tevekkül sahipleri de ona güvenip dayansın!"

(Yusuf 67)

Bekir Sadak Meali:

Babalari: «Ogullarim! Tek bir kapidan degil, ayri ayri kapilardan girin. Ama Allah katinda size bir faydam olmaz, hukum ancak Allah'indir, O'na guvendim, guvenenler de O'na guvensinler» dedi.

(Yusuf 67)

Besim Atalay Meali:

Yakup yine dedi ki: «Oğullarım ! Bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan giriniz, Allahın yazdığından ben bir şeyi bozamam, hüküm ancak Allahındır, ben ona güvenirim, güvenmek istiyenler, Allaha güveneler»

(Yusuf 67)

Celal Yıldırım Meali:

Yâkub, «ey oğullarım! (Mısır'a) bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Bununla beraber sizden Allah'ın takdirini çevirecek de değilim. Hüküm ancak Allah'ındır. Ben O'na güvenip dayandım ; güvenip dayanmak isteyenler de ancak O'na güvenip dayansınlar» dedi.

(Yusuf 67)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Sonra şöyle dedi: “Ey oğullarım! (Şehre) hepiniz tek bir kapıdan girmeyin; (dikkat çekmeyecek şekilde) her biriniz farklı kapılardan girin. Bununla beraber (eğer başınıza yine de bir hal gelirse, bilin ki) Allah'a karşı sizin için elimden bir şey gelmez. Çünkü hüküm yalnızca Allah'a aittir. Ben yalnız O'na güvendim. Ve tevekkül edenler de yalnızca O'na güvensinler!”

(Yusuf 67)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Babaları: "Oğullarım! Tek bir kapıdan değil, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah katında size bir faydam olmaz, hüküm ancak Allah'ındır, O'na güvendim, güvenenler de O'na güvensinler" dedi.

(Yusuf 67)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Sonra da, "Ey oğullarım! Bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah'tan gelecek hiçbir şeyi sizden uzaklaştıramam. Hüküm ancak Allah'ındır. Ben O'na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnız O'na tevekkül etsinler" dedi.

(Yusuf 67)

Diyanet Vakfı Meali:

Sonra şöyle dedi: Oğullarım! (Şehre)  hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah'tan (gelecek)  hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm Allah'tan başkasının değildir. (Onun için)  ben yalnız O'na dayandım. Tevekkül edenler yalnız O'na dayansınlar.  *

(Yusuf 67)

Edip Yüksel Meali:

Dedi ki: 'Yavrularım, bir tek kapıdan girmeyin; farklı kapılardan girin. Ne var ki, ALLAH'ın önceden belirlediği şeyden sizi kurtaramam. Hüküm ALLAH'ındır ancak. Ben O'na güvendim. Güvenenler O'na güvenmeli.'

(Yusuf 67)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ey yavrularım! Dedi: bir kapıdan girmeyin de ayrı ayrı kapılardan girin, maamafih ne yapsam sizden hiç bir şeyde Allahın takdirini def'edemem, huküm ancak Allahındır, ben ona tevekkül kıldım ve hep ona tevekkül etmelidir onun için bütün mütevekkiller

(Yusuf 67)

Elmalılı Yeni Meali:

Dedi ki: "Yavrularım! Bir kapıdan girmeyin de ayrı ayrı kapılardan girin! Gerçi ne yapsam, hiçbir şeyde Allah'ın takdirini sizden savamam! Hüküm ancak Allah'ındır! Ben O'na tevekkül kıldım. Onun için bütün tevekkül edenler O'na tevekkül etmelidirler!"

(Yusuf 67)

Erhan Aktaş Meali:

Ve "Ey oğullarım! Aynı kapıdan girmeyin, her biriniz ayrı bir kapıdan girin. Allah'ın takdirine karşı size bir faydam olmaz. Hüküm yalnızca Allah'ındır. Ben O'na tevekkül[1] ettim. Tevekkül edecek olanlar O'na tevekkül etsinler." dedi.

1)Allah'a güvenme, O'na dayanma; her türlü çabayı gösterdikten sonra sonucu Allah'a bırakma.

(Yusuf 67)

Gültekin Onan Meali:

Ve dedi ki: "Ey çocuklarım, tek bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ben size Tanrı'dan hiç bir şeyi sağlayamam (gideremem). Hüküm yalnızca Tanrı'nındır. Ben O'na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnızca O'na tevekkül etmelidirler."

(Yusuf 67)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve dedi ki: “Ey yavrularım! Bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ben, Allah'tan hiçbir şeyi sizden gideremem. Hüküm yalnızca Allah'ındır. Ben, sadece O'na sonucu bıraktım. Artık sonucu bırakanlar da sadece O'na sonucu bırakmalıdırlar.”

(Yusuf 67)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Yakub:) “Ey oğullarım! Tek bir kapıdan (şehre) girmeyin. Farklı kapılardan girin. (Bu, sadece bir tedbirdir. Yoksa Allah sizin için bir musibet dilemişse) ben sizi Allah’a karşı koruyamam. Hüküm yalnızca Allah’ındır. O’na tevekkül ettim. Tevekkül edecek olanlar da yalnızca O’na tevekkül etsinler.” dedi.

(Yusuf 67)

Harun Yıldırım Meali:

Ve dedi ki: “Ey oğullarım, tek bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ben size Allah’tan hiç bir şeyi sağlayamam. Hüküm yalnızca Allah’ındır. Ben yalnız O’na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnızca O’na tevekkül etmelidirler.”

(Yusuf 67)

Hasan Basri Çantay:

(Hareketleri esnasında da,şunu) söyledi: "Oğullarım, (Mısıra) hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. (Bununla beraber bu sözümle) Allah (ın kazaasından) hiç bir şey'i sizden gideremem. Hüküm Allahdan başkasının değildir. Ben ancak Ona güvenib dayandım. Tevekkül edenler de yalınız Ona güvenib dayanmalıdır".

(Yusuf 67)

Hayrat Neşriyat Meali:

Sonra dedi ki: “Ey oğullarım! (Mısır'a) tek bir kapıdan girmeyin; ayrı ayrı kapılardan girin (ki nazar değmesin)! Bununla berâber, Allah'dan (gelecek) hiçbir şeyi sizden def' edemem.(2) Hüküm ancak Allah'ındır. O'na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de ancak O'na güvenip dayansın!”*

(Yusuf 67)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"Ey oğullarım! Tek bir kapıdan girmeyin; ayrı ayrı kapılardan girin. Allah'tan (gelecek olanı) sizden [engellemeye] yeterli değilim. Hüküm, ancak Allah'ındır. Sadece ona güvenip dayandım (tevekkül ettim). O halde güvenip dayananlar sadece ona güvenip dayansın." dedi.

(Yusuf 67)

Hüseyin Atay Meali:

"Ey oğullarım! Tek bir kapıdan değil, ayrı ayrı kapılardan girin. Ben sizi Allaha muhtaç olmaktan kurtaramam. Egemenlik yalnız Allah’ındır. O’na güvenirim. Güvenenler de O’na güvensinler" dedi.

(Yusuf 67)

İbni Kesir Meali:

Ve dedi ki: Oğullarım, hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Bununla beraber, Allah katında size bir faydam olmaz. Hüküm ancak Allah'ındır. Ben, O'na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnız O'na tevekkül etsinler.

(Yusuf 67)

İlyas Yorulmaz Meali:

Babaları “Ey Oğullarım! Şehre girerken tek bir kapıdan girmeyin, farklı kapılardan ayrı ayrı girin. (Bu tedbirden sonra) Allah dan gelecek herhangi bir şeye karşı elimden bir şey gelmez. Zira her şeyin hükmünü vermek yalnızca Allah'a aittir. Ben Allah'a güvendim. Güvenecek yer arayanlar,yalnızca O na (Allah'a) güvensinler” dedi.

(Yusuf 67)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve şöyle dedi: “Ey oğullarım! Bir tek kapıdan girmeyiniz. Ayrı kapılardan giriniz. Allah’tan olan bir şeyi sizden gideremem. Hüküm ancak Allah’a aittir. Ben, O’na tevekkül ettim. Artık tevekkül edenler de, O’na tevekkül etsinler.”

(Yusuf 67)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Yakup dedi: «Ey oğullarım! Sakın kente hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ancak, Allah'ın sizin için yazdığını ben bozamam. Allah ne derse o olur. Ben yalnız Ona dayanırım, yalnız Ona güvenirim. Dayananlar da yalnız Ona dayansınlar.»

(Yusuf 67)

Kadri Çelik Meali:

Babaları, “Ey Oğullarım! (Kem gözlerden korunmak için Mısır'a) Tek bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. (Ama yine de) Ben sizi hiç bir şeyde Allah'tan müstağni kılamam. Hüküm ancak Allah'ındır. (Onun için) Ben yalnız O'na dayandım. Tevekkül edenler yalnız O'na dayansınlar” dedi.

(Yusuf 67)

Mahmut Kısa Meali:

Sözlerine devamla,“Oğullarım!” dedi, “Mısır’a vardığınız zaman, şehre hepiniz tek bir kapıdan girmeyin, çünkü bu, gereksiz yere dikkatleri üzerinize çekmenize sebep olur. Onun için, ikişerli üçerli gruplara ayrılın ve ayrı ayrı kapılardan girin. Gerçi ben ne kadar tedbirimi alsam da, Allah’ın takdirini önleyemem. Dolayısıyla,sizi Allah’tan gelebilecek hiçbir şeye karşı koruyamam. Ben ancak, bir beşer olarak üzerime düşeni yapar, tedbirimi alırım. Takdir ise Allah’ındır. Çünkü her konuda son sözü söyleme ve hüküm verme yetkisi, sadece Allah’a aittir. Onun içindir ki, ben yalnızca O’na güvenir, yalnızca O’na dayanırım. Öyleyse, yüce bir kudrete dayanıphuzur ve güvene kavuşmak isteyenler, dünyada ve âhirette kurtuluşu arayanlar, yalnızca O’na güvenip dayansınlar.”

(Yusuf 67)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

"Sabit tek bir kapıdan girmeyin ayrı ayrı kapılardan girin ey oğullarım" demiştir. Uygulamanızda Allah'ın takdiri olan bir şeyi gideremem sizden. Hüküm Allah'ındır. Fiilen ben ona tevekkül ettim. Tevekkül edenler yalnızca ona güvenip dursunlar.

(Yusuf 67)

Mehmet Türk Meali:

Ve (Yâkûb): “Ey çocuklarım! (Mısır’a) aynı kapıdan değil de ayrı ayrı kapılardan girin. Zîrâ ben size Allah’tan (gelecek) hiç bir şeye engel olamam.1 (Çünkü) hüküm, sadece Allah’a aittir. Ben Ona tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnız ve yalnız Ona tevekkül etsinler.” dedi.*

(Yusuf 67)

Muhammed Celal Şems Meali:

O, dedi ki: “Ey çocuklarım! (Yalnız) bir kapıdan girmeyin, aksine farklı kapılardan girin. Buna rağmen ben, sizi asla Allah’ın (kaderinden) kurtaramam. Hüküm (vermek) sadece Allah’a aittir. Ben, ancak O’na güvenirim. Bütün güvenenler (de,) ancak O’na güvenmelidirler.”

(Yusuf 67)

Muhammed Esed Meali:

Ve "Oğullarım!" diye ekledi, "(Şehre) hepiniz tek bir kapıdan girmeyin; her biriniz ayrı ayrı kapılardan girin. Bununla beraber (eğer başınıza yine de bir hal gelirse, bilin ki) Allah'a karşı sizin için elimden bir şey gelmez: çünkü hüküm yalnızca Allah'a aittir. Ben O'na güven duyuyorum. Ve (O'nun varlığına) inananlar da yalnız O'na güvensinler!"

(Yusuf 67)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Sonra da şöyle dedi; "Evlatlarım, kente bir kapıdan girmeyin, farklı kapılardan girin. Gerçi Allah'tan size gelecek bir şeyi ben önleyemem. Hüküm Allah'ındır; ben ona dayanıp güvendim. Güvenip dayanacak olanlar da ona dayansınlar."

(Yusuf 67)

Mustafa Çavdar Meali:

Ve ekledi “Yavrularım, şehre tek bir kapıdan girmeyin Farklı kapılardan girin. Gerçi ne söylersem söyleyeyim, Allah’ın sizinle ilgili takdirine engel olamam. Zira son karar ve hüküm Allah’ındır.(1) Ben yalnız O’na güvenir ve dayanırım, güvenmek isteyenlerde yalnızca Allah a güvenip dayansınlar.” dedi.(2)

Bknz: 1(34/26) - (82/18)»(82/19) - 2(3/159)»(3/160) - (9/129) - (72/22)

(Yusuf 67)

Mustafa Çevik Meali:

66-67 Bunun üzerine babaları Yakub da çocuklarına, “Hepiniz ölümle burun buruna gelip de bütün gücünüz tükenmedikçe onu bana geri getireceğinize, Allah adına yemin etmedikçe sizinle asla göndermem.” deyince oğulları da babalarının istediği gibi yemin ettiler, Yakub da, “Allah bütün konuştuklarımıza şahittir.” diyerek Bünyamin’i onlarla birlikte göndermeye razı oldu ve çocuklarına şu tembihte bulundu: “Evlatlarım, gideceğiniz şehre hepiniz aynı kapıdan girmeyin ayrı ayrı kapılardan girin ben bunu ancak tedbir amaçlı söylüyorum, bununla birlikte takdir Allah’a aittir, O bir şeyin olmasını takdir etmişse onu önlemeye kimsenin gücü yetmez. Ben yalnızca Allah’a güvenir O’na yaslanırım güvenmek isteyen de yalnız O’na güvensin.” dedi.

(Yusuf 67)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ve ekledi: "Yavrularım! (Şehre) tek bir kapıdan girmeyin, farklı farklı kapılardan girin! Ben Allah'tan gelecek hiçbir şeyi sizden savamam; (zira) nihai karar yalnızca Allah'a aittir: O'na güvenim tamdır; sağlam bir dayanak arayan kimseler de O'na güvenip dayansınlar!"

(Yusuf 67)

Osman Okur Meali:

Sonra şöyle dedi: Oğullarım! (Şehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah'tan (gelecek) hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm Allah'tan başkasının değildir. (Onun için) ben yalnız O'na dayandım. Tevekkül edenler yalnız O'na dayansınlar.

(Yusuf 67)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve dedi ki: «Oğullarım! Bir kapıdan girmeyiniz, ayrı ayrı kapılardan giriniz. Maamafih Allah tarafından mukadder olan hangi bir şeyi sizden def'edemem. Hüküm ancak Allah'ındır. Ben Allah'a tevekkül ettim, ve tevekkül edenler ancak O'na tevekkül etsinler.»

(Yusuf 67)

Ömer Öngüt Meali:

Sonra şöyle dedi: “Oğullarım! Şehre bir kapıdan değil, ayrı ayrı kapılardan girin. (Olur ki herhangi bir musibetle karşılaşırsınız. ) Bununla beraber ben, Allah'ın hükmünden hiçbir şeyi sizden gideremem. Hüküm yalnız Allah'ındır. Ben ancak O'na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de O'na tevekkül etsinler. ”

(Yusuf 67)

Ömer Sevinçgül Meali:

Sonra da, “Oğullarım!” dedi, “Şehre bir kapıdan girmeyin, ayrı kapılardan girin. Allah sizin hakkınızda bir hüküm vermişse, benim onu sizden savuşturmama imkân yoktur. Çünkü, hüküm verme yetkisi sadece Allah’ındır. Ben ona güveniyorum! Güvenmek isteyenler de yalnız ona güvensinler!”

(Yusuf 67)

Sadık Türkmen Meali:

Dedi ki: “Ey Oğullarım! Tek bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Allah’tan gelecek hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm sadece Allah’ındır. Ben, O’na güvenip dayandım. Güvenip dayananlar da O’na güvenip dayansınlar.”

(Yusuf 67)

Seyyid Kutub Meali:

Yavrularım, şehre aynı kapıdan girmeyiniz, değişik kapılardan giriniz. Gerçi ben Allah'ın size ilişkin hiçbir ön kararını başınızdan savamam. Egemenlik sadece Allah'ın tekelindedir. Ben yalnız O'na güveniyorum. Tüm dayanak arayanlar da yalnız O'na güvenmelidirler.

(Yusuf 67)

Suat Yıldırım Meali:

Ve "Evlatlarım!" diye ilave etti: "Şehre aynı kapıdan değil de, ayrı ayrı kapılardan girin. Gerçi ben ne yapsam, Allah'tan gelecek takdiri önleyemem. Zira hüküm yetkisi, yalnız Allah'ındır. Onun içindir ki ben ancak O'na dayanır, O'na güvenirim. Tevekkül edenler de yalnız O'na dayanıp güvenmelidirler."

(Yusuf 67)

Süleyman Ateş Meali:

Ve dedi ki: "Oğullarım, (Mısır'a) bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ben, Allah'tan gelecek hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm, yalnız Allah'ındır. (O size ne takdir etmişse muhakkak olacaktır.) Ben O'na tevekkül ettim, tevekkül edenler de O'na tevekkül etsinler!"

(Yusuf 67)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Yakub dedi ki: "Bakın oğullarım! Oraya bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama ben, Allah'tan gelecek hiç bir şeye engel olamam. Hüküm sadece Allah'a aittir. Ben O'na güvenip dayandım. Kendine bir dayanak arayanlar yalnızca O'na güvenip dayansınlar."

(Yusuf 67)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

"Ey oğullarım! Şehre tek kapıdan değil, değişik kapılardan girin. Gerçi ben, Allah'tan gelecek hiçbir belaya engel olamam. Hüküm ancak Allah'a aittir. Ben O'na güveniyorum. Güvenecek olanlar da O'na güvensinler" dedi.

(Yusuf 67)

Şaban Piriş Meali:

Babaları: -Oğullarım! Tek bir kapıdan değil, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah katında size bir faydam olmaz, hüküm ancak Allah'ındır, O'na güvendim, güvenenler de O'na güvensinler, dedi.

(Yusuf 67)

Talat Koçyiğit Meali:

Ve yine demişti ki: "Ey oğullarım! (Bu vezirin huzuruna girerken) tek bir kapıdan girmeyin; ayrı ayrı kapılardan girin (hasedi size dokunmasın). Gerçi ben, Allah'tan gelecek bir şeyi defedemem; çünkü hüküm, yalnız Allah'a mahsustur. Ben de yalnız O'na güvenip dayandım. Güvenecek olanlarda O'na güvenip dayansınlar."

(Yusuf 67)

Tefhimul Kuran Meali:

Ve dedi ki: «Ey çocuklarım, tek bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ben size Allah'tan hiç bir şeyi sağlayamam (gideremem). Hüküm yalnızca Allah'ındır. Ben O'na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnızca O'na tevekkül etmelidirler.»

(Yusuf 67)

Ümit Şimşek Meali:

Sonra da şöyle dedi: “Evlâtlarım, şehre bir kapıdan girmeyin, farklı kapılardan girin. Gerçi Allah'tan size gelecek birşeyi ben önleyemem. Hüküm Allah'ındır; ben Ona tevekkül ettim. Tevekkül edecek olanlar da Ona dayansınlar.”

(Yusuf 67)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yakub şunu da söyledi: "Oğullarım, birtek kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Gerçi ben, Allah'ın takdir ettiği birşeyi sizden savamam, hüküm yalnız Allah'ındır. Yalnız O'na dayandım ben, yalnız O'na güvenip dayansın tevekkül sahipleri."

(Yusuf 67)