51. Zariyat Suresi / 45.ayet

İşte o zaman ne bu belaya karşı koyabildiler ne de kaçıp kurtulabildiler.

Bknz: (27/45)»(27/53)(41/17)»(41/18)

Mustafa Çavdar Meali

Zariyat 45 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Derken ne ayakta durmıya güçleri kalmıştı, ne de bir yardım görmüşlerdi.

(Zariyat 45)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Artık (onlar) ne ayağa kalkmaya güç yetirebiliyor, ne yardım bulabiliyordu.

(Zariyat 45)

Abdullah Parlıyan Meali:

Çünkü ne ayakta durmaya güçleri kalmış, ne de yardım görebilmişlerdi.

(Zariyat 45)

Adem Uğur Meali:

Ayağa kalkacak güçleri kalmamış, yardım edenleri de olmamıştı.

(Zariyat 45)

Ahmet Hulusi Meali:

Ne ayakta kalmaya güçleri yetti ve ne de yardım gördüler!

(Zariyat 45)

Ahmet Tekin Meali:

Ayağa kalkacak güçleri kalmamış, yardım edenleri de olmamıştı.

(Zariyat 45)

Ahmet Varol Meali

Artık ne ayağa kalkmaya güç yetirebildiler ne de yardım bulabildiler.

(Zariyat 45)

Ali Bulaç Meali:

Artık ne ayağa kalkmaya güç yetirebildiler, ne yardım bulabildiler.

(Zariyat 45)

Ali Fikri Yavuz Meali:

O vakit (bu azabdan kurtulub) kalkmağa güç yetiremediler, bir yardım da görmediler.

(Zariyat 45)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ne ayağa kalkmaya güçleri yetti ne de yardım eden oldu.

(Zariyat 45)

Ali Ünal Meali:

(Kurtulmak için) ne doğrulabildiler, ne de herhangi bir yerden yardım gördüler.

(Zariyat 45)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ne ayağa kalkabildiler ne de yardım alabildiler.

(Zariyat 45)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Ayağa kalkacak güçleri kalmamış, yardım edenleri de olmamıştı.

(Zariyat 45)

Bekir Sadak Meali:

Ayaga kalkacak gucleri kalmadi, yardim da gormediler.

(Zariyat 45)

Besim Atalay Meali:

Ne kalkabildiler, ne de yardım olundular

(Zariyat 45)

Celal Yıldırım Meali:

Artık ayağa kalkmaya güç getiremediler, yardım da göremediler.

(Zariyat 45)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Artık ne ayağa kalkacak güçleri kalmıştı ne de yardım edenleri olmuştu.

(Zariyat 45)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Ayağa kalkacak güçleri kalmadı, yardım da görmediler.

(Zariyat 45)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Artık, ne yerlerinden kalkmaya güçleri yetti, ne de başkasından yardım görebildiler.

(Zariyat 45)

Diyanet Vakfı Meali:

Ayağa kalkacak güçleri kalmamış, yardım edenleri de olmamıştı.

(Zariyat 45)

Edip Yüksel Meali:

Ne kalkabildiler, ne de yardım görebildiler.

(Zariyat 45)

Elmalılı Orjinal Meali:

O vaktı bir kalkınmaya da güç yetiremediler, bir yardım da görmediler

(Zariyat 45)

Elmalılı Yeni Meali:

O vakit bir kalkınmaya da güç yetiremediler bir yardım da görmediler.

(Zariyat 45)

Erhan Aktaş Meali:

Ayağa kalkmaya güçleri yetmedi. Yardım görenler de olmadılar.

(Zariyat 45)

Gültekin Onan Meali:

Artık ne ayağa kalkmaya güç yetirebildiler, ne yardım bulabildiler.

(Zariyat 45)

Hakkı Yılmaz Meali:

Artık onlar, kendilerini toparlayacak herhangi bir güce sahip olmadılar. Yardım görenler de olmadılar.

(Zariyat 45)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Ne ayağa kalkabildiler, ne de (azabı engelleyecek) bir yardım bulabildiler.

(Zariyat 45)

Harun Yıldırım Meali:

Artık ne ayağa kalkmaya güç yetirebildiler, ne yardım bulabildiler.

(Zariyat 45)

Hasan Basri Çantay:

İşte (bu sebeble) ayakda durmıya güç yetiremediler, yardım edenleri de olmadı.

(Zariyat 45)

Hayrat Neşriyat Meali:

Artık ne ayağa kalkmaya güç yetirebildiler, ne de (kendilerine) yardım edilen kimseler oldular.

(Zariyat 45)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Ardından hiçbir kalkışa [savunmaya] güç yetiremediler ve yardım bekleyenler de değillerdi.

(Zariyat 45)

Hüseyin Atay Meali:

Ayağa kalkacak güçleri kalmadı, yardım da görmediler.

(Zariyat 45)

İbni Kesir Meali:

Ayağa kalkacak güçleri kalmamış, yardım da görmemişlerdi.

(Zariyat 45)

İlyas Yorulmaz Meali:

(Onları yakalayan azaptan dolayı) Ayakta durmaya güçleri yetmediği gibi, birbirlerine yardım bile edemediler.

(Zariyat 45)

İskender Ali Mihr Meali:

O zaman ayağa kalkmaya muktedir olamadılar. Ve onlar “yardım edilenler” olmadılar.

(Zariyat 45)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Artık ayakta duramaz oldular, hiçbir yardım da görmediler.

(Zariyat 45)

Kadri Çelik Meali:

Artık ne ayağa kalkmaya güç yetirebildiler, ne de (birbirlerine) yardım edebildiler.

(Zariyat 45)

Mahmut Kısa Meali:

Azâbımız karşısında oldukları yere yıkılıverdiler; ne ayağa kalkabilecek dermanları kalmıştı, ne de kendilerini savunabilecek güçleri!

(Zariyat 45)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Anında çöke kaldılar, ne doğruldular ne de bir yardım alabilmişlerdir.

(Zariyat 45)

Mehmet Türk Meali:

Artık onlar ayağa kalkamadıkları gibi, kendilerine yardımcı da bulamamışlardı.

(Zariyat 45)

Muhammed Celal Şems Meali:

Sonuçta onlar ayağa kalkamadılar ve yardım (da) göremediler.

(Zariyat 45)

Muhammed Esed Meali:

çünkü yerlerinden kalkacak durumda bile değillerdi ve kendilerini savunamazlardı.

(Zariyat 45)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Ne kalkıp kaçabildiler ne de onlara yardım eden oldu.

(Zariyat 45)

Mustafa Çavdar Meali:

İşte o zaman ne bu belaya karşı koyabildiler ne de kaçıp kurtulabildiler.

Bknz: (27/45)»(27/53) - (41/17)»(41/18)

(Zariyat 45)

Mustafa Çevik Meali:

43-46 Semûd kavminin akıbeti de ibretliktir. Onlar da peygamberlerinin Allah adına yaptığı davete küstahça karşı çıkmış, başkaldırmışlardı. Doğruya yönelmeleri için kendilerine süre tanınmış, fırsat verilip birkaç gün sonra da başlarına gelecek olanlarla uyarılmışlardı. Fakat uyarıyı dikkate almamış, “Sonunda ne ile karşılaşacağız görelim bakalım.” demişlerdi ve hiç beklemedikleri bir anda, üzerlerine gönderdiğimiz yıldırım onları yakıp yıkıp yok etti. Bu azapla karşılaşınca ne kaçıp kurtulabildiler ne de karşı koyabildiler. Onlardan önce Nûh kavmi de iman etmeyi reddetmişler ve suda boğularak hak ettikleri azapla cezalandırılmışlardı. İnsanoğlunun Nûh kavminin başına gelenlerden de çıkaracağı dersler vardır.

(Zariyat 45)

Mustafa İslamoğlu Meali:

ne yerlerinden doğrulmaya, ne de kendilerini savunmaya mecal bulabildiler.

(Zariyat 45)

Osman Okur Meali:

Artık ne ayağa kalkacak güçleri kalmıştı ne de yardım edenleri olmuştu.

(Zariyat 45)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Artık bir kalkınmaya da güç yetiremediler ve yardım görücüler de olmadılar.

(Zariyat 45)

Ömer Öngüt Meali:

Ayağa kalkacak güçleri kalmadı, yardım edenleri de olmamıştı.

(Zariyat 45)

Ömer Sevinçgül Meali:

Yerlerinden kalkacak güçleri kalmadı. Bir yardım da görmediler.

(Zariyat 45)

Sadık Türkmen Meali:

O zaman kalkmaya güçleri yetmedi, yardım edenleri de olmadı.

(Zariyat 45)

Seyyid Kutub Meali:

Ayağa kalkacak güçleri kalmamış, yardım edenleri de olmamıştı.

(Zariyat 45)

Suat Yıldırım Meali:

Oldukları yerde çöke kaldılar, ne doğrulabildiler, ne de yardım gördüler.

(Zariyat 45)

Süleyman Ateş Meali:

(Yurtlarında çöküverdiler) Ne kalkabildiler, ne de (bu duruma) engel olabildiler.

(Zariyat 45)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Yerlerinden kalkamadılar, kimseden de yardım görmediler.

(Zariyat 45)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Ne kıpırdayabilecek halleri kalmış, ne de bir yardım isteyebilmişlerdi.

(Zariyat 45)

Şaban Piriş Meali:

Ne ayakta durmaya güçleri yetmiş, ne de yardım edilenler olmuşlardı.

(Zariyat 45)

Talat Koçyiğit Meali:

Bu yüzden ne ayağa kalkacak bir güç bulabilmişler ve ne de yardım edilenlerden olmuşlardı.

(Zariyat 45)

Tefhimul Kuran Meali:

Artık ne ayağa kalkmaya güç yetirebildiler, ne de yardım bulabildiler.

(Zariyat 45)

Ümit Şimşek Meali:

Ne ayağa kalkabildiler, ne de kimseden yardım gördüler.

(Zariyat 45)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ne kalkıp kaçabildiler ne de kendilerine yardım eden oldu.

(Zariyat 45)