51. Zariyat Suresi / 52.ayet

İşte, böyle. Onlardan öncekiler de, kendilerine gelen her elçiye mutlaka ya “sihirbaz” ya da “deli” dediler.

Bknz: (23/24)»(23/25)(34/6)»(34/8)

Mustafa Çavdar Meali

Zariyat 52 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Böylece onlardan önce de hiçbir peygamber gelmedi ki ona büyücü, yahut da deli demesinler.

(Zariyat 52)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

İşte böyle; onlardan öncekiler de bir elçi gelmeyiversin, mutlaka (ona) : "Büyücü veya cinnlenmiş" demişlerdir.

(Zariyat 52)

Abdullah Parlıyan Meali:

İşte böyle, kendilerinden önce yaşamış olanlara da hangi elçi geldiyse, mutlaka, “Bu bir sihirbazdır veya delidir!” dediler.

(Zariyat 52)

Adem Uğur Meali:

İşte böylece, onlardan öncekilere her hangi bir peygamber geldiğinde hemen: O, bir büyücüdür veya delidir, dediler.

(Zariyat 52)

Ahmet Hulusi Meali:

İşte (gerçek durum) böyle! Onlardan öncekilere de (Allah'a, hakikatlerine çağıran) herhangi bir Rasul geldiğinde, mutlaka: "Bu büyücü veya mecnun" dediler.

(Zariyat 52)

Ahmet Tekin Meali:

Geçmişteki peygamber-toplum ilişkileri böyle cereyan etmişti. Onlardan öncekilere de herhangi bir Rasul geldiğinde ona mutlaka: “Büyüleyici söz söyleyerek aklı etkileyen biridir veya cinlere mahkum olmuştur, delidir.” dediler.

(Zariyat 52)

Ahmet Varol Meali

İşte böyle. Onlardan öncekilere de ne zaman bir peygamber geldiyse muhakkak: "Büyücü veya delidir" dediler.

(Zariyat 52)

Ali Bulaç Meali:

İşte böyle; onlardan öncekiler de bir elçi gelmeyiversin, mutlaka: "Büyücü ve cinlenmiş" demişlerdir.

(Zariyat 52)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Ey Rasûlüm, senin kavmin, sana sihirbaz yahud mecnûn dediği gibi), onlardan evvelki ümmetler de bir peygamber gelince; muhakkak böyle; ya sihirbaz dediler, ya mecnun...

(Zariyat 52)

Ali Rıza Sefa Meali:

İşte böyle. Onlardan öncekiler de gelen her elçiye başka bir şey söylemediler: "Ya büyücü ya da deli!"

(Zariyat 52)

Ali Ünal Meali:

Bunun gibi, onlardan (Mekkelilerden) önce gelip geçmiş topluluklardan hangisine bir rasûl gelmişse, mutlaka muhatapları O’nun için, “Bu, ya büyücü veya bir deli!” dediler.

(Zariyat 52)

Bahaeddin Sağlam Meali:

İşte bunun gibi kendilerinden önce hangi topluma bir elçi gelmiş ise, mutlaka sihirbaz veya deli dediler.

(Zariyat 52)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Aynen bunların yaptığı gibi, onlardan öncekilere de bir peygamber geldiğinde ona "büyücü" ya da "deli" demişlerdi.

(Zariyat 52)

Bekir Sadak Meali:

Onlardan oncekilere, herhangi bir peygamber gelince: «Sihirbazdir» veya «Delidir» derlerdi.

(Zariyat 52)

Besim Atalay Meali:

Onculayın, bunlardan öncekilere bir peygamber gelmedi ki: «Ya bir deli, ya büyücü!» demiş bulunmasınlar

(Zariyat 52)

Celal Yıldırım Meali:

Bunun gibi onlardan öncekilere de ne kadar bir peygamber gönderdikse, mutlaka, «bu bir sihirbazdır veya delinin biridir,» demişlerdi.

(Zariyat 52)

Cemal Külünkoğlu Meali:

İşte böyle! Onlardan öncekilere bir peygamber geldiğinde (mutlaka onun için de): “o bir büyücüdür yahut bir delidir” dediler.

(Zariyat 52)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Onlardan öncekilere, herhangi bir peygamber gelince: "sihirbazdır" veya "Delidir" derlerdi.

(Zariyat 52)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

İşte böyle! Onlardan öncekilere hiçbir peygamber gelmemişti ki, "O bir büyücüdür" yahut "bir delidir" demiş olmasınlar.

(Zariyat 52)

Diyanet Vakfı Meali:

İşte böylece, onlardan öncekilere her hangi bir peygamber geldiğinde hemen: O, bir büyücüdür veya delidir, dediler.

(Zariyat 52)

Edip Yüksel Meali:

İşte böyle, onlardan öncekilere her ne zaman bir elçi geldiyse, 'Bu, bir büyücüdür,' yahut 'Bu bir delidir,' derlerdi.

(Zariyat 52)

Elmalılı Orjinal Meali:

Böyle, bunlardan evvelkiler bir Resul gelince behemehal ya sahir dediler ya mecnun

(Zariyat 52)

Elmalılı Yeni Meali:

Böyle, onlardan öncekiler bir peygamber gelince muhakkak: "Ya sihirbaz, ya delidir" dediler.

(Zariyat 52)

Erhan Aktaş Meali:

Aynen bunlar gibi, bunlardan öncekiler de, kendilerine gelen rasullere, "Sihirbazdır veya mecnundur." dan başka bir şey demediler.

(Zariyat 52)

Gültekin Onan Meali:

İşte böyle; onlardan öncekiler de bir elçi gelmeyiversin, mutlaka: "Büyücü ve cinlenmiş" demişlerdir.

(Zariyat 52)

Hakkı Yılmaz Meali:

İşte böyle, onlardan öncekilere herhangi bir elçi gelince, onun hakkında da kesinlikle onlar: “Bir sihirbazdır!” veya “Bir gizli güçlerce desteklenen/ deli birisidir!” dediler.

(Zariyat 52)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Onlardan öncekiler de, kendilerine gelen her resûle (aynı bunların yaptığı gibi): “Sihirbaz ya da delidir.” dediler.

(Zariyat 52)

Harun Yıldırım Meali:

İşte böyle; onlardan öncekiler de bir rasul gelmeyiversin; mutlaka: “Sihirbaz veya deli.” derlerdi.

(Zariyat 52)

Hasan Basri Çantay:

Onlardan evvelkilere de herhangi bir peygamber gelmedi ki (onun hakkında da) mutlakaa böylece sihirbaz, yahud mecnun dediler.

(Zariyat 52)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Habîbim, yâ Muhammed!) İşte böyle, onlardan öncekilere ne zaman bir peygamber geldiyse, mutlaka (ona da): “(O) bir sihirbazdır veya mecnundur!” dediler.

(Zariyat 52)

Hubeyb Öndeş Meali: /

İşte bunun gibi, kendilerinden önce Elçi[türün]den ne geldiyse ancak "sihirbazdır veya cinlenmiştir/delirmiştir" dediler.

(Zariyat 52)

Hüseyin Atay Meali:

İşte böyle, onlardan öncekilere herhangi bir elçi gelince, "Bir büyücüdür" veya "Bir delidir" derlerdi.

(Zariyat 52)

İbni Kesir Meali:

İşte böyle. Onlardan öncekilere herhangi bir peygamber geldiğinde sadece; büyücüdür veya delidir, dediler.

(Zariyat 52)

İlyas Yorulmaz Meali:

Böylece, onlardan önce gelen elçilerin getirdiklerinin karşılığında söyledikleri, yalnızca “Sihirbaz veya delirmiş” demeleri olmuştur.

(Zariyat 52)

İskender Ali Mihr Meali:

İşte böyle, onlardan öncekiler de, (kendilerine) gelen resûle “sihirbazdır veya mecnundur”dan başka bir şey demediler.

(Zariyat 52)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Hep böyle olmuştur. Onlardan öncekilere de hiç bir peygamber gelmedi ki ona büyücü ya da deli demiş olmasınlar.

(Zariyat 52)

Kadri Çelik Meali:

İşte böyle, onlardan önce de ne kadar elçi geldiyse mutlaka, “Büyücü veya cinlenmiş” dediler.

(Zariyat 52)

Mahmut Kısa Meali:

Ey Peygamber ve onun izinden yürüyen mümin! İnkârcıların yalan ve iftiralarla İslâm’a saldırmaları seni üzmesin. Küfrün değişmez karakteri böyledir; zaten onlardan önceki kâfirlere de ne zaman bir elçi veya dâvetçi geldiyse, her defasında “Bu adam, insanların gözünü boyayan bir büyücü ya da zavallı bir delidir!” demişlerdi. Tıpkı şimdiki kâfirlerin yaptığı gibi:

(Zariyat 52)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Aynen böyle, daha önceki ümmetlere de, her ne kadar gelen elçim Resul olarak gelince onun muhatapları da büyücü veya deli dediler

(Zariyat 52)

Mehmet Türk Meali:

Bunlardan öncekiler de tıpkı bunlar gibi kendilerine gelen her Peygamber için kesinlikle: “Ya büyücü ya da delidir” dediler.

(Zariyat 52)

Muhammed Celal Şems Meali:

Aynı şekilde, kendilerinden öncekilere, “(Bu) sihirbaz ya (da) delidir,” demedikleri hiç bir peygamber gelmedi.

(Zariyat 52)

Muhammed Esed Meali:

İşte böyle, kendilerinden önce yaşamış olanlara da hangi elçi geldiyse, mutlaka, "(O) bir göz boyayıcı(dır), yahut bir deli!" dediler.

(Zariyat 52)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

İşte böyle, onlardan öncekilere her ne zaman bir elçi geldiyse, "Bu, bir büyücüdür!" veya "Bu bir delidir!" derlerdi.

(Zariyat 52)

Mustafa Çavdar Meali:

İşte, böyle. Onlardan öncekiler de, kendilerine gelen her elçiye mutlaka ya "sihirbaz" ya da "deli" dediler.

Bknz: (23/24)»(23/25) - (34/6)»(34/8)

(Zariyat 52)

Mustafa Çevik Meali:

50-54 O halde ey Peygamber! Sen de insanlara de ki: “Ey insanlar! Allah’ın sizi davet ettiği sınırlar içinde yaşamaya koşun; huzur ve mutluluğunuz için O’na sarılın. Sakın O’ndan başkasına teslim olup da, Allah’la birlikte başka ilahlar edinmeyin. Ben Allah adına bu gerçekleri sizlere tebliğ etmekle emrolundum.” Fakat onlardan öncekilere de bir peygamber geldiğinde, o peygamber hakkında “O bir sihirbazdır veya delidir” dediler. Sanki peygamberlerini yalanlamayı birbirlerine vasiyet etmişler. Hiç şüphesiz onların hepsi azgınlaşıp haddi aşmış topluluklardır. Bu azgın nankörlerden yüz çevir! Onların iman etmeyişlerinden sen sorumlu değilsin.

(Zariyat 52)

Mustafa İslamoğlu Meali:

İşte böyle! Onlardan öncekiler, kendilerine gelen her peygambere mutlaka "sihirbaz" ya da "mecnun" dediler;

(Zariyat 52)

Osman Okur Meali:

İşte böyle; onlardan öncekiler de bir elçi gelmeyiversin, mutlaka: "Büyücü ve cinlenmiş" demişlerdir

(Zariyat 52)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Böylecedir. Onlardan evvelkilere de bir peygamber gelmedi ki illâ «Sâhirdir veya mecnûndur,» dediler.

(Zariyat 52)

Ömer Öngüt Meali:

İşte böyle. Onlardan öncekilere herhangi bir peygamber geldiğinde hemen: "Bir sihirbaz veya bir delidir. " dediler.

(Zariyat 52)

Ömer Sevinçgül Meali:

Bunlardan öncekilere de bir peygamber gelince, “büyücü” ya da “deli” derlerdi.

(Zariyat 52)

Sadık Türkmen Meali:

İŞTE BÖYLE! Onlardan öncekilere de ne kadar rasûl geldiyse, mutlaka: “Büyücü ya da mecnundur” dediler.

(Zariyat 52)

Seyyid Kutub Meali:

İşte böyle, onlardan önce de ne kadar elçi geldiyse mutlaka: «Büyücü veya cinlenmiş» dediler.

(Zariyat 52)

Suat Yıldırım Meali:

İşte böyle... Senin hemşehrilerinden önceki ümmetlere ne zaman bir elçi geldiyse mutlaka ona muhatapları büyücü veya deli dediler.

(Zariyat 52)

Süleyman Ateş Meali:

İşte böyle, onlardan önce de ne kadar elçi geldiyse mutlaka: "Büyücü veya cinlenmiş" dediler.

(Zariyat 52)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Hep öyle oldu; daha önce de hangi elçi gelse, ya büyücü ya da cinlerin etkisine girmiş dediler.

(Zariyat 52)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

İşte böyle. Onlardan öncekiler de, kendilerine gelen her elçiye ya sihirbaz dediler ya da deli.

(Zariyat 52)

Şaban Piriş Meali:

İşte, böyle... Onlardan öncekilere de bir elçi gelmedi ki ona sihirbaz veya mecnun dememiş olsunlar.

(Zariyat 52)

Talat Koçyiğit Meali:

Bunun için, kendilerinden önce gönderilen hiçbir peygamber yoktur ki, ona sihirbaz yahut mecnûn dememiş olsunlar.

(Zariyat 52)

Tefhimul Kuran Meali:

İşte böyle; onlardan öncekiler de herhangi bir peygamber gelmeyiversin, mutlaka onlar da: «Büyücü veya cinlenmiş» demişlerdir.

(Zariyat 52)

Ümit Şimşek Meali:

Şimdi olduğu gibi, onlardan öncekilere de ne zaman bir peygamber gelse ya büyücü demişlerdi, ya deli.

(Zariyat 52)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İşte böyle! Onlardan önce herhangi bir resul geldiğinde, mutlaka şöyle dediler: "Ya büyücüdür ya deli."

(Zariyat 52)