7. Araf Suresi / 49.ayet
Araf 49 ayeti için diğer mealler.
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Allah, onları rahmetine nail etmez diye yemin ettiğiniz kişiler, bunlar değil miydi? Sonra bunlara girin cennete denir, ne korku vardır size, ne de mahzun olursunuz.
(Araf 49)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
(Ardından cennetlikleri göstererek) "Kendilerine Allah'ın bir rahmet eriştirmeyeceğine yemin ettiğiniz (ve hiçbir nimet ve fazilete layık görmediğiniz) kimseler bunlar mıydı? (Şimdi bakın ve pişmanlık içinde kıvranın ki, iman, itaat ve sadakat ehli mü’minler, ne kutlu ve mutlu bir sona kavuşmuşlardı.Ve onlara:) Girin cennete. Sizin için korku yoktur ve mahzun olmayacaksınız."
(Araf 49)Abdullah Parlıyan Meali:
Şu cennete girenler, sizin Allah'ın rahmet etmeyeceğine yemin ettiğiniz, cennete giren kimseler değil miydi? Oysa bakın şimdi onlara: “Girin cennete, size korku yok, hüzün de duymayacaksınız” diye sesleniliyor.
(Araf 49)Adem Uğur Meali:
Allah'ın, kendilerini hiçbir rahmete erdirmeyeceğine dair yemin ettiğiniz kimseler bunlar mı?" (ve cennet ehline dönerek): "Girin cennete; artık size korku yoktur ve siz üzülecek de değilsiniz" (derler).
(Araf 49)Ahmet Hulusi Meali:
"Allah kendilerini rahmetine nail etmez, diye yemin ettiğiniz kimseler şunlar mıydı?. . " (Oysa şimdi onlara): "Dahil olun cennete! Size bir korku yoktur... Siz mahzun da olmayacaksınız!" (denilmiş).
(Araf 49)Ahmet Tekin Meali:
“Allah onları rahmetine kavuşturmayacak diye yeminler ettiğiniz kimseler bunlar mıydı?" derler. Cennetliklere de: “Girin cennete, artık size ne korku var, ne de geride bıraktığınız yakınlarınız ve yapamadığınız şeyler dolayısıyla mahzun olacaksınız" derler.
(Araf 49)Ahmet Varol Meali
Allah'ın kendilerine rahmet ulaştırmayacağına yemin ettiğiniz kimseler bunlar mı? Girin cennete! Size bir korku yoktur ve üzülmeyeceksiniz de!"
(Araf 49)Ali Bulaç Meali:
"Kendilerine Allah'ın bir rahmet eriştirmeyeceğine yemin ettiğiniz kimseler bunlar mıydı? (Cennettekilere de) Girin cennete. Sizin için korku yoktur ve mahzun olmayacaksınız."
(Araf 49)Ali Fikri Yavuz Meali:
A'raftakiler, kâfirlerin ileri gelenlerine fakir müminleri göstererek: “- Bunlar, müminlerin zayıfları değil midir ki, siz dünyada bunları tahkir edip onlar Allah'ın rahmetine erişemez (cennete giremez) ler diye yemin ediyordunuz?” derler. O anda fukaraya şöyle denir; “- Cennete girin. Size hiç bir korku yoktur ve siz mahzun da olacak değilsiniz.”
(Araf 49)Ali Rıza Sefa Meali:
"Allah'ın rahmete eriştirmeyeceğine yemin ettiğiniz kimseler bunlar mı?" "Sizler... Girin cennete; size korku yoktur ve siz üzülmeyeceksiniz!"
(Araf 49)Ali Ünal Meali:
(Cennet ehlini göstererek,) “Şunlar değil miydi,” diye sorarlar, “haklarında ‘Allah onlara asla bizden esirgediği bir lütufla iltifatta bulunmaz!’ diye yemin edip hor gördükleriniz!?” (Bu arada Cennet ehline seslenilir): “Girin şimdi Cennet’e! Sizin için herhangi bir korku söz konusu değildir ve siz asla üzülmeyeceksiniz de!”
(Araf 49)Bahaeddin Sağlam Meali:
48, 49. O A’raf ehli, yüzlerinden tanıdıkları bazı erlere seslenirler. Derler ki: “Sizin derleme ve toplamanız ve kibirlenerek Allah’ın ayetlerinden uzak durmanız, size hiçbir fayda vermedi. Allah’ın rahmet etmeyeceğine yemin ettiğiniz kimseler bunlar (bu Cennete girecek olanlar) değil miydi?” (Ve o Cennete girecek olanlara) “Cennete girin. Sizin için, ne (gelecek) korkusu ne de (geçmişin) üzüntüsü vardır.” (derler.)
(Araf 49)Bayraktar Bayraklı Meali:
"Allah'ın, kendilerini hiçbir rahmete erdirmeyeceğine dair yemin ettiğiniz kimseler bunlar mı?" Cennet ehline dönerek: "Giriniz cennete! Artık size korku yoktur ve siz üzülecek de değilsiniz" derler.
(Araf 49)Bekir Sadak Meali:
(48-49) Burclarda olanlar, simalarindan tanidiklari adamlara «Toplulugunuz, topladiginiz mal ve buyukluk taslamalariniz size fayda vermedi Allah'in rahmetine erdirmeyecegine yemin ettikleriniz bunlar miydi? Oysa Allah onlara soyle der: «Cennete girin, size korku yoktur, sizler mahzun da olmayacaksiniz.»
(Araf 49)Besim Atalay Meali:
İşte bunlar o kimseler değil mi? «Allahın rahmetine erişemezler» diye ant içmiştiniz, iyiler: «Cennete giresiniz size ne korku var, ne de kaygılanırsınız» diyerek çağrırlar
(Araf 49)Celal Yıldırım Meali:
Allah'ın rahmetine eriştirmiyeceğine dair yemin ettiğiniz kimseler bunlar mıdır ? derler. Derken onlara : «Girin Cennet'e, size hiçbir korku yoktur ve siz üzülmeyeceksiniz de !» (diye ilâhî buyruk tecelli eder).
(Araf 49)Cemal Külünkoğlu Meali:
“Allah'ın rahmetine eriştirmeyeceğine dair yemin ettiğiniz kimseler bu (cennetlik ola)nlar mıdır?” dedikten sonra (cennetliklere dönerek): “Girin cennete, artık size ne korku vardır, ne de siz üzüleceksiniz!” (derler).
(Araf 49)Diyanet İşleri Eski Meali:
48,49. Burçlarda olanlar, simalarından tanıdıkları adamlara; Topluluğunuz, topladığınız mal ve büyüklük taslamalarınız size fayda vermedi. Allah'ın rahmetine erdirmeyeceğine yemin ettikleriniz bunlar mıydı? Oysa Allah onlara şöyle der: "Cennete girin, size korku yoktur, sizler mahzun da olmayacaksınız."
(Araf 49)Diyanet İşleri Yeni Meali:
"Sizin, 'Allah bunları rahmete erdirmez' diye yemin ettikleriniz şunlar mı?" (Sonra cennetliklere dönerek) "Haydi, girin cennete. Size korku yok. Siz üzülecek de değilsiniz" derler.
(Araf 49)Diyanet Vakfı Meali:
Allah'ın, kendilerini hiçbir rahmete erdirmeyeceğine dair yemin ettiğiniz kimseler bunlar mı?» (ve cennet ehline dönerek): «Girin cennete; artık size korku yoktur ve siz üzülecek de değilsiniz» (derler).
(Araf 49)Edip Yüksel Meali:
'ALLAH onlara bir rahmet dokundurmayacak diye yemin ettiğiniz kimseler bunlar mıydı?' (Orta Yerdekilere şunlar denecektir:) 'Cennete girin; size bir korku yoktur ve üzülmeyeceksiniz de.'
(Araf 49)Elmalılı Orjinal Meali:
Ta şunlarmıydı o sizin Allah bunları kabil değil rahmetine irdirmez diye yemin ettikleriniz? dedikten sonra berikilere dönüb "girin Cennete size korku yok artık siz mahzun olacak değilsiniz" demektedirler
(Araf 49)Elmalılı Yeni Meali:
Allah'ı kendilerini rahmetine erdirmeyeceğine dair yemin ettikleriniz şunlar mıydı?" dedikten sonra berikilere dönüp: "Girin cennete size korku yok, artık asla üzülmeyeceksiniz de." demektedirler.
(Araf 49)Erhan Aktaş Meali:
Cehennemliklere; "Allah, hiçbir rahmete erdirmeyecek." diye yemin ettiğiniz kimseler bunlar mıydı? Onlara:[1] "Girin Cennet'e, artık size korku yoktur. Üzülecek de değilsiniz." denir.
1)Cennetliklere.
Gültekin Onan Meali:
"Kendilerine Tanrı'nın bir rahmet eriştirmeyeceğine yemin ettiğiniz kimseler bunlar mıydı? (Cennettekilere de) Girin cennete. Sizin için korku yoktur ve mahzun olmayacaksınız."
(Araf 49)Hakkı Yılmaz Meali:
48-49 Kur’ân bölümleri bilgisine sahip kimseler, alâmetlerinden tanıdıkları kimselere seslenip, “Topluluğunuz ve büyüklendiğiniz şeyler size yarar sağlamadı, Allah'ın, rahmetine –ki bu rahmet, Allah'ın “Girin cennete, size kaygı yoktur, üzülmeyeceksiniz de” diye verdiği sözdür– erdirmeyeceğine yemin ettikleriniz, şunlar mı?” derler.
(Araf 49)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
“Allah’ın rahmeti erişmez.” diye yemin ettikleriniz bunlar mıydı? Girin cennete! Size korku da yoktur, siz üzülmeyeceksiniz de.
(Araf 49)Harun Yıldırım Meali:
“Bunlar mıydı kendilerini Allah’ın rahmetine eriştirmeyeceğine yemin ettiğiniz kimseler? Girin cennete, sizin için hiçbir korku yoktur; siz üzülecek de değilsiniz.”
(Araf 49)Hasan Basri Çantay:
"Kendilerini Allahın, rahmetine erdirmeyeceğine yemin etdiğiniz kimseler bunlar (bu ehl-i cennet) mi idi? Girin cennete. Size hiç bir korku yokdur ve siz mahzun da olacak değilsiniz".
(Araf 49)Hayrat Neşriyat Meali:
(Yine A'râf ehli:) “Allah, onları hiçbir rahmete eriştirmeyecek, diye yemînettiğiniz (hor gördüğünüz) kimseler bunlar mı?” (derler). (Sonra A'râf ehline de şöyle denilir:) “Cennete girin! Size hiçbir korku yoktur ve siz mahzûn olmayacaksınız!”
(Araf 49)Hubeyb Öndeş Meali: /
(48-49) Araf'ın [yükseklerin] dostları, simaları [işaretleri] ile tanımakta oldukları bir takım kişilere seslendiler. "Ekibiniz ve büyüklük taslamakta olmanız yeterli gelmedi. 'Allah kendilerini herhangi bir Rahmete eriştirmez' [diye] ant içtiğiniz bunlar mıydı?" dediler. [Allah] "Girin cennete! siz üzülmeyecek bir haldeyken size herhangi bir korku yoktur." [dedi].¹
(Araf 49)Hüseyin Atay Meali:
"Allah’ın rahmet etmeyeceğine ant ettiğiniz kimseler bunlar mıydı?" "Hadi, cennete girin, size korku yoktur ve üzülmeyeceksiniz de."
(Araf 49)İbni Kesir Meali:
Bunlar mıydı ki; kendilerini Allah'ın rahmetine erdirmeyeceğine yemin etmiştiniz. Girin cennete; size hiç bir korku yoktur ve sizler üzülecek de değilsiniz.
(Araf 49)İlyas Yorulmaz Meali:
“Yeryüzünde iken, küçük gördüğünüz ve Allah'ın rahmetine asla erişemez diye yeminler ettiğiniz, bunlar mıydı?” derler. (Allah) Girin cennete, sizin için orada ne korku nede üzüntü var” der.
(Araf 49)İskender Ali Mihr Meali:
(Cehennemliklere şöyle denir): “Allah’ın onlara rahmetle ulaşmayacağına yemin ettiğiniz kimseler bunlar mı?” (Cennetliklere de şöyle denir): “Cennete girin! Size korku yoktur ve mahzun da olmayacaksınız.”
(Araf 49)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
«Kendilerine Allah'ın esirgeyiciliği erişmiyecek diye and içtiğiniz kimseler bunlar mıdır? Size gelince siz Cennet'e girin. Sizin için korku yoktur. Kaygılanacak da değilsiniz.»
(Araf 49)Kadri Çelik Meali:
(Ey zalimler!) “Allah'ın asla rahmetine erdirmeyeceğine yemin ettiğiniz (müminler) bunlar mıydı? (O halde zalimlerin isteklerinin aksine, ey cennet ehli kimseler!) “Cennete girin; size ne korku vardır, ne de siz üzüleceksiniz.”
(Araf 49)Mahmut Kısa Meali:
“Sizin bir zamanlar, kendileri hakkında ‘Allah lütuf ve rahmetini böyle yoksul ve çaresiz kimselere vermez!’ diye yemin ettiğiniz insanlar bunlar mı?Oysa bakın, şimdi onlara ne müjdeleniyor: “Girin cennete, artık sizin için ne korku vardır, ne de üzüntü!”
(Araf 49)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
"Fayda vermez, Allah rahmet etmeyecek diye yemin ettiğiniz kimseler Açıkçası bunlar değil miydi?" "Haydi girin cennete artık" denir. Rahatsız edecek şekilde size ne bir korku, ne de bir üzüntü vardır.
(Araf 49)Mehmet Türk Meali:
Ve: “(cennetlikleri göstererek) Allah’ın, kendilerini rahmete erdirmeyeceğine dâir yemin ettikleriniz bunlar mıydı?” deyip (ardından cennetliklere dönerek): “Girin cennete, artık bugün sizin için bir korku yoktur ve siz, mahzun da olmayacaksınız.” diyecekler.
(Araf 49)Muhammed Celal Şems Meali:
“Allah, onlara rahmetle muamele etmeyecek diye yeminler ettiğiniz, bunlar mıdır?” (Cennet ehillerine denilecek ki:) “Cennet’e girin! Size geleceğin bir korkusu (da,) geçmişin bir üzüntüsü (de) olmayacaktır.”
(Araf 49)Muhammed Esed Meali:
Bir vakit haklarında, 'Allah rahmetini asla böylelerine ulaştırmaz! diye kestirip attığınız kimseler, işte bunlar, (bu onurlandırılmış kimseler) mi? (Oysa, bakın, şimdi onlara:) "girin cennete; size korku yok, hüzün de duymayacaksınız! (diye sesleniliyor)".
(Araf 49)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
"Allah onları hiçbir rahmete erdirmez diye haklarında yemin ederek küçümsediğiniz kimseler bunlar mıydı?" Bu arada Allah onlara; "Girin Cennete, sizin için hiçbir korku yoktur ve siz hiç üzülmeyeceksiniz!" diyecektir.
(Araf 49)Mustafa Çavdar Meali:
Hani bir zamanlar “Allah bunlara rahmetini ulaştırmaz” diye var gücünüzle yemin ettiğiniz kişiler bunlar mıydı? Derler. – Şöyle seslenilir: - Girin cennete artık size ne bir korku vardır ne de bir hüzün.Bknz: (38/62)»(38/63) - (21/101)»(21/103) - (27/89) - (43/68)»(43/73) - (50/31)»(50/35)
(Araf 49)Mustafa Çevik Meali:
Cehennem ehline (cennete girmekte olanlar gösterilerek) kendilerini hakir görüp “Allah’ın rahmetine eriştirmeyeceğine yemin ettiğiniz kimseler bunlar mı?” denilecek. Mü’minlere ise “Girin cennete! Bundan böyle sizlere ne geçmiş ne de gelecek korkusu yoktur” denilecek.
(Araf 49)Mustafa İslamoğlu Meali:
(Cennet yolcularını işaret ederek) "İşte şunlar, bir zamanlar "Allah rahmetini onlara asla ulaştırmaz!" diye yeminler ettiğiniz, (şimdi ise) kendilerine "Girin cennete! Sizin için gelecek endişesi yok, geçmişten dolayı hüzün duymak da yok!" deniler kimseler değiller mi?"
(Araf 49)Osman Okur Meali:
Allah'ın, kendilerini hiçbir rahmete erdirmeyeceğine dair yemin ettiğiniz kimseler bunlar mı?» (ve cennet ehline dönerek):«Girin cennete; artık size korku yoktur ve siz üzülecek de değilsiniz» (derler).
(Araf 49)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Ya o kimseler mi idi ki, «Allah onları rahmetine nâil etmez,» diye yemin ediyordunuz! Cennete giriniz, size ne bir korku vardır ve ne de siz mahzun olacaksınız.
(Araf 49)Ömer Öngüt Meali:
“Allah'ın rahmetine eriştirmeyeceğine dair yemin ettiğiniz kimseler bunlar mıdır?” (Ve cennet ehline dönerek derler ki): “Girin cennete! Artık size hiçbir korku yoktur, sizler mahzun da olmayacaksınız. ”
(Araf 49)Ömer Sevinçgül Meali:
Bunlar mıydı ‘beğenmeyip de’ “Allah onları rahmetine erdirmez” diye haklarında yeminler ettiğiniz kimseler! ‘Haberiniz olsun, yargı günü onlara’ “Haydi girin cennete. Size korku yok. Asla üzülmeyeceksiniz!” diye sesleniliyor.
(Araf 49)Sadık Türkmen Meali:
‘Allah onları hiçbir rahmete erdirmeyecek’ diye, yemin ettiğiniz kimseler bunlar mıydı? (Cennetliklere dönerek): ‘Girin cennete!’ Size korku yok, üzülmeyeceksiniz de!” (dediler).
(Araf 49)Seyyid Kutub Meali:
Allah onları hiçbir rahmete erdirmez diye haklarında yemin ederek küçümsediğiniz kimseler bunlar mıydı? Bu arada Allah onlara «Giriniz cennete, sizin için hiçbir korku sözkonusu değil artık, hiç üzülmeyeceksiniz» der.
(Araf 49)Suat Yıldırım Meali:
(48-49) A'raf ashabı, simalarından tanıdıkları bir kısım kimselere seslenip: "Gördünüz ya, ne topladığınız mallarınızın, ne onca taraftarlarınızın, ne de büyüklük taslamalarınızın ve o çalımlarınızın size hiç bir faydası olmadı!" O cennetlikleri göstererek "Sahi, şunlar "Allah, bunları asla lütfuna nail etmez." diye yeminler edip hor gördüğünüz kimseler değil miydi? İşte onların ne yüce mevkide olduklarını şimdi anladınız değil mi? derler ve sonra o cennetliklere dönerek: "Buyurun girin cennete, derler, size korku ve endişe olmadığı gibi, siz asla üzüntü de görmeyeceksiniz."
(Araf 49)Süleyman Ateş Meali:
"Allah onları hiçbir rahmete erdirmeyecek, diye yemin ettiğiniz kimseler bunlar mıydı?" (Cennetliklere dönerek): "Girin cennete, artık size ne korku vardır, ne de siz üzüleceksiniz!" dediler.
(Araf 49)Süleymaniye Vakfı Meali:
(Ey cehennemlikler!) ‘Allah onlara bir iyilikte bulunmaz' diye yemin ettikleriniz bunlar mıydı? (Ey Allah'ın ikramına kavuşanlar) ‘Sizler Cennet'e girin. Üzerinizde ne bir korku olacak ne de üzüleceksiniz.' "
(Araf 49)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
(48-49) Burçlardakiler görünüşlerinden günahkar olduklarını anladıkları kimselere: "Size ne malınız, ne de büyüklük taslamanız fayda verdi. Allah'ın, rahmetine eriştirmeyeceğine yemin ettiğiniz kimseler bunlar mıydı?" derler. Onlara: "Girin cennete; artık ne korkacak, ne de üzüleceksiniz" denir.
(Araf 49)Şaban Piriş Meali:
Bunlar mıydı o sizin, "Allah bunları rahmetine erdirmeyecektir" diye yemin ettikleriniz? derler. -Girin cennete size korku yoktur ve siz, mahzun da olmayacaksınız!
(Araf 49)Talat Koçyiğit Meali:
"Allah'ın hiçbir rahmete nail etmiyeceğine yemin ettiğiniz (o fakir, mazlum ve mü'min) kimseler bunlar mı? Girin cennete! Size hiçbir korku yoktur; üzüntü duyacak da değilsiniz."
(Araf 49)Tefhimul Kuran Meali:
«Kendilerine Allah'ın bir rahmet eriştirmeyeceğine yemin ettiğiniz kimseler bunlar mıydı? (Cennettekilere de) Girin cennete. Sizin için hiç bir korku yoktur ve siz mahzun olmayacaksınız.»
(Araf 49)Ümit Şimşek Meali:
“Şu Cennetlikler ise, 'Allah bunlara rahmetini eriştirmez' diye yemin ettiğiniz kimseler değil miydi?” Derken onlara da “Cennete girin,” denir. “Artık ne bir korku vardır size, ne de üzülürsünüz.”
(Araf 49)Yaşar Nuri Öztürk Meali
"Şunlar mıydı o, 'Allah kendilerini hiçbir rahmete erdirmeyecek' diye yemin ettikleriniz?" Ey cennetlikler! Siz de girin cennete. Ne bir korku var size ne de kederleneceksiniz.
(Araf 49)