10. Yunus Suresi / 12.ayet

Her ne zaman insana bir sıkıntı dokunsa gerek yan üstü yatarken gerek otururken gerekse ayakta iken bize yalvarıp yakarmaya başlar. Biz onun başındaki sıkıntıyı giderdiğimizde başına gelen o sıkıntı sebebiyle sanki bize hiç yalvarmamış gibi geçip gider. İşte, böyle imkânları boşa harcayanlara yapmakta oldukları şeyler güzel görünür.

Bknz: (3/191)(16/53)»(16/54)(39/7)»(39/8)(39/49)(89/15)»(89/16)

Mustafa Çavdar Meali

Yunus 12 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

İnsana bir zarar gelince yanüstü yatarak, yahut oturduğu halde, yahut da ayakta dua eder bize; o zararı ondan giderdik mi sanki o zarara uğramamış da o yüzden bize dua etmemiştir, öylece dönergider. İşte aşkın hareketlerde bulunanlara, yaptıkları işler, böylece hoş görünmededir.

(Yunus 12)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

İnsana bir zarar dokunduğunda; yan yatarken, otururken ya da ayaktayken (sürekli ve samimiyetle) Bize dua eder; ama sıkıntı ve zararını üstünden kaldırdığımız zaman ise, sanki kendisine dokunan zarardan (hastalık, geçim darlığı, düşman saldırısı ve diğer bela ve sarsıntılardan dolayı sanki) Bizi hiç çağırmamış ve yalvarmamış gibi (Hakk’tan ve hayırdan) dönüp-gider. İşte, ölçüyü taşıranlara yapmakta oldukları (kötülükler, şeytan tarafından) böyle süslenmiş durumdadır.

(Yunus 12)

Abdullah Parlıyan Meali:

İnsana bir dert ve sıkıntı dokunduğu zaman, yanı üzere yatarken, otururken yahut ayakta bize yalvarır, dua eder; ama biz kendisinden dert ve sıkıntıyı kaldırdığımızda ise, kendisine dokunan dert ve sıkıntıdan kurtulmak için bize hiç dua etmemiş gibi hareket eder. Kendi güçlerini boşa harcayan budalalara, yapıp ettikleri işte böyle güzel görünür.

(Yunus 12)

Adem Uğur Meali:

İnsana bir zarar geldiği zaman, yan yatarak, oturarak veya ayakta durarak (o zararın giderilmesi için) bize dua eder; fakat biz ondan sıkıntısını kaldırınca, sanki kendisine dokunan bir sıkıntıdan ötürü bize dua etmemiş gibi geçip gider. İşte böylece haddi aşanlara yapmakta oldukları şeyler güzel gösterildi.

(Yunus 12)

Ahmet Hulusi Meali:

İnsan, sıkıntı veren bir olay yaşadığında; uzanmış, otururken ya da ayaktayken bize yönelip yardım ister! Fakat o olaydan feraha çıkardığımızda, sanki kendisini sıkan o olay için bize dua etmemiş gibi yürür gider! İşte haddi aşanlara, yapmakta oldukları böylece süslendirilmiştir.

(Yunus 12)

Ahmet Tekin Meali:

İnsanın başına bir felâket, bir sıkıntı geldiği, ekonomik dar boğaza düştüğü zaman, yanı üzere yatarken veya otururken, yahut ayakta iken bize ibadet ve dua eder. Biz onun sıkıntısını giderdiğimiz zaman da, sanki kendisine dokunan bir sıkıntıdan dolayı bizden hiç yardım istememiş gibi, kendisini sıkıntıya sokacak tutum ve davranışlarına devam eder. Rahat zamanlarında bizden yüz çevirmek güzel gösterildiği gibi, cahilce davranışlar sergileyen isyankârlara, meşruiyet sınırlarını aşanlara, ağır-adaletsiz hükümler içeren kurallar koyup uygulayanlara işlemekte oldukları ameller süslenip güzel gösterilir.*

(Yunus 12)

Ahmet Varol Meali

İnsana bir darlık dokunduğunda yan yatarken veya otururken yahut ayakta bize dua eder. Ancak darlığını giderdiğimiz zaman adeta kendisine dokunmuş olan darlıktan dolayı bize dua etmemiş gibi hareket etmeye başlar. İşte aşırıya gidenlere yaptıkları böyle süslü gösterilmiştir.

(Yunus 12)

Ali Bulaç Meali:

İnsana bir zarar dokunduğunda, yan yatarken, otururken ya da ayaktayken bize dua eder; zararını üstünden kaldırdığımız zaman ise, sanki kendisine dokunan zarara bizi hiç çağırmamış gibi döner gider. İşte, ölçüyü taşıranlara yapmakta oldukları böyle süslenmiştir.

(Yunus 12)

Ali Fikri Yavuz Meali:

İnsana (hastalık gibi) bir sıkıntı dokunduğu zaman, gerek yan yatarken, gerek otururken, gerek ayakta iken, bize dua eder durur. Fakat ondan sıkıntısını giderdiğimiz zaman, sanki kendisine dokunan bir sıkıntı için bize dua etmemiş gibi geçer gider. (eski sapıklığına devam eder). İşte o haddi aşan müşriklere, yaptıkları ameller, böyle süslü gösterilmektedir.

(Yunus 12)

Ali Rıza Sefa Meali:

İnsana bir zorluk dokunduğunda, yan yatarken veya otururken veya ayaktayken, Bize yakarışlarda bulunur. Fakat sıkıntısını giderdiğinde, kendisine dokunan zorluk sırasında hiç yakarışlarda bulunmamış gibi davranır. Ölçüyü aşanlara, yaptıkları, işte böyle çekici gösterilir.

(Yunus 12)

Ali Ünal Meali:

İnsana bir sıkıntı dokunmaya görsün, ister yanı üzerinde, ister otururken, isterse ayakta olsun her durumda Bize yalvarır yakarır. Sıkıntısını giderdiğimiz anda da, sanki başına gelen bir sıkıntıdan dolayı Bize yalvarıp yakaran o değilmiş gibi hemen umursamaz bir tavır içine girer. Allah’ın kendilerine verdiği (hayat, akıl ve kabiliyetler gibi bütün) sermayeleri boşa harcayıp, haddi aşkın davrananlara yaptıkları işler (şeytan tarafından) işte böyle süslenip püslenmektedir.

(Yunus 12)

Bahaeddin Sağlam Meali:

İnsana bir zarar dokunduğu zaman, yatarak, oturarak ve ayakta (her halükarda) Bize yalvarır. O zararı ondan giderdiğimizde sanki kendisine dokunan o zarar için Bize hiç dua etmemiş gibi, eski nankör haline geçer. Aşırı tüketicilerin yaptıkları (çirkin) işler, böylece onlara güzel görünür.

(Yunus 12)

Bayraktar Bayraklı Meali:

İnsana bir zarar dokunduğunda yan yatarak, oturarak veya ayakta durarak bize dua eder; fakat biz ondan sıkıntısını kaldırınca, sanki kendisine dokunan bir zarardan ötürü bize dua etmemiş gibi geçip gider. İşte, böylece haddi aşanlara yapmakta oldukları şeyler süslü gösterildi.

(Yunus 12)

Bekir Sadak Meali:

Insana bir darlik gelince, yan yatarken, oturur veya ayakta iken bize yalvarip yakarir; biz darligini giderince, basina gelen darliktan oturu bize hic yalvarmamisa doner. Islerinde tutumsuz olanlara, yaptiklari boylece guzel gorunur.

(Yunus 12)

Besim Atalay Meali:

İnsana bir zarar geldiği zaman —dikilirken, otururken, yatarken— bizi çağırır, ondan o zararı kaldırırsak, sanki zarar dokunduğu sırada, bizi çağırmamış gibi savuşup gider, israf eden kimselere işte böyle yaptıkları hoş gelir

(Yunus 12)

Celal Yıldırım Meali:

İnsana bir dert ve sıkıntı dokunduğu zaman gerek yan üstü uzanıkken, gerek otururken, gerek ayakta dururken bize duâ eder. Kendisinden dert ve sıkıntıyı kaldırdığımızda ise, kendisine dokunan dert ve sıkıntıdan (kurtulmak için) bize (hiç) duâ etmemiş gibi (eski haline) geçip gider. İşte müsriflere (haddini aşanlara) yapageldikleri ameller böylece süslenmiştir.

(Yunus 12)

Cemal Külünkoğlu Meali:

İnsana bir sıkıntı dokunduğunda, gerek yan yatarken, gerek otururken ve gerekse ayaktayken (sıkıntıdan kurtulmak için her halinde) bize dua eder. Ama sıkıntıyı üstünden kaldırdığımız zaman, sanki kendisine dokunan sıkıntının kaldırılması için bize hiç yalvarmamış gibi çeker gider (bizi unutur). İşte istikrarsız yaşayanlara yapmakta oldukları şeyler böyle süslü gösterilmiştir. *

(Yunus 12)

Diyanet İşleri Eski Meali:

İnsana bir darlık gelince, yan yatarken, oturur veya ayakta iken bize yalvarıp yakarır; biz darlığını giderince, başına gelen darlıktan ötürü bize hiç yalvarmamışa döner. İşlerinde tutumsuz olanlara, yaptıkları böylece güzel görünür.

(Yunus 12)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

İnsana bir sıkıntı dokundu mu, gerek yan üstü yatarken, gerek otururken, gerekse ayakta iken (her halinde bu sıkıntıdan kurtulmak için) bize dua eder. Ama biz onun bu sıkıntısını ondan kaldırdık mı, sanki kendisine dokunan bir sıkıntı için bize hiç yalvarmamış gibi geçer gider. İşte o haddi aşanlara, yapmakta oldukları şeyler, böylece süslenmiş (hoş gösterilmiş)tir.

(Yunus 12)

Diyanet Vakfı Meali:

İnsana bir zarar geldiği zaman, yan yatarak, oturarak veya ayakta durarak (o zararın giderilmesi için) bize dua eder; fakat biz ondan sıkıntısını kaldırınca, sanki kendisine dokunan bir sıkıntıdan ötürü bize dua etmemiş gibi geçip gider. İşte böylece haddi aşanlara yapmakta oldukları şeyler güzel gösterildi.*

(Yunus 12)

Edip Yüksel Meali:

İnsana bir zarar dokundu mu, yanı üzerine yatarken veya ayaktayken veya oturmuşken bizi çağırır. Ona zarar veren şeyi kendisinden giderdik mi, sanki kendisine dokunan o zarardan dolayı bizi hiç çağırmamış gibi davranır. Sınırı aşanlara, yaptıkları işler işte böyle süslü gösterilir.

(Yunus 12)

Elmalılı Orjinal Meali:

İnsana bir sıkıntı da dokundumu gerek yan yatarken gerek otururken gerek dikilirken bize dua eder durur derken kendisinden sıkıntısını açıverdikmi sanki kendine dokunan bir sıkıntı için bize yalvarmamış gibi geçer gider, işte o müsriflere yaptıkları ameller böyle tezyin edilmektedir

(Yunus 12)

Elmalılı Yeni Meali:

İnsana bir sıkıntı dokunduğu vakit, gerek yan yatarken gerek otururken, gerek dikilirken, Bize dua eder durur; kendisinden sıkıntısını gideriverdik mi sanki kendisine dokunan o sıkıntı için Bize yalvarmamış gibi geçer gider. İşte o müsriflere yaptıkları işler, böylece güzel gösterilmektedir.

(Yunus 12)

Erhan Aktaş Meali:

İnsana bir sıkıntı dokununca, yatarken, otururken veya ayaktayken bize dua eder; fakat Biz onun sıkıntısını giderince de karşılaştığı sıkıntıdan ötürü sanki Bize hiç dua etmemiş gibi davranmaya devam eder. İşte Müsrüflere[1], yaptıkları şey böyle süslü gösterilmiştir.

1)Haddi aşanlara.

(Yunus 12)

Gültekin Onan Meali:

İnsana bir zarar dokunduğunda, yan yatarken, otururken ya da ayaktayken bize dua eder; zararını üstünden kaldırdığımız zaman ise, sanki kendisine dokunan zarara bizi hiç çağırmamış gibi döner gider. İşte, ölçüyü taşıranlara yapmakta oldukları böyle süslenmiştir.

(Yunus 12)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve insana sıkıntı dokunduğu zaman, yan yatarken, otururken, dikilirken Bize kesinlikle yalvarır. Kendisinden sıkıntısını gideriverdik mi de sanki kendisine dokunan o sıkıntı için Bize hiç yalvarmamış gibi aldırmadan geçip gider. Sınırı aşanlara yaptıkları şeyler işte böyle süslenmiştir.

(Yunus 12)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

İnsana bir zarar dokunduğunda; yan yatarken, otururken ya da ayakta (sürekli bir şekilde) bize dua eder. Sıkıntısını giderdiğimiz zaman da, sanki ona dokunan bir sıkıntıdan dolayı bize hiç dua etmemiş gibi çeker gider. Haddi aşanlara, yaptıkları işte böyle süslü gösterildi.

(Yunus 12)

Harun Yıldırım Meali:

İnsana bir zarar dokunduğunda, yan yatarken, otururken ya da ayaktayken bize dua eder, zararını üstünden kaldırdığımız zaman ise, sanki kendisine dokunan zarara bizi hiç çağırmamış gibi dönergider. İşte ölçüyü taşıranlara yapmakta oldukları böylece süslü gösterilir.

(Yunus 12)

Hasan Basri Çantay:

İnsana sıkıntı dokunduğu zaman yanı üstü, yahud otururken veya ayakda iken (her haalinde, o sıkıntının giderilmesi için) bize düa eder. Fakat biz onun sıkıntısını açıp giderdik mi, sanki kendisine dokunan bir sıkıntıya bizi çağırmamış gibi (yine eski yoluna döner) gider. İşte haddi aşanların yapar oldukları ameller böyle süslenmiş (kendilerine hoş gösterilmiş) dir.

(Yunus 12)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ve insana (ağır bir) zarar dokunduğu zaman, yanı üzerine (yatar) iken veya otururken yâhut ayakta iken bize yalvarır. Fakat biz ondan zararını giderince, sanki kendisine dokunan bir zarardan dolayı bize duâ etmemiş gibi (eski hâline) devâm eder. İşte isrâf edenlere, yapmakta oldukları şeyler böyle süslü gösterildi.

(Yunus 12)

Hubeyb Öndeş Meali: /

İnsana sıkıntı temas ettiği zaman, yan (yatar) vaktinde veya otururken veya ayakta iken, bize dua eder. Ardından sıkıntısını kendisinden kaldırdığımızda kendisine temas eden sıkıntı için sanki bize hiç dua etmemiş gibi geçer gider. İşte, israfçılara bulunmakta oldukları eylemleri bunun gibi süslendi.

(Yunus 12)

Hüseyin Atay Meali:

İnsana bir darlık değince, yan yatarken de otururken veya ayakta iken de bize yakarır. Ancak, Biz onun darlığını giderince, sanki başına gelen darlıktan ötürü Bize hiç yakarmamış gibi olur. Böylece savurganlara yapmış oldukları süslendirilir.

(Yunus 12)

İbni Kesir Meali:

İnsan bir sıkıntıya düşünce; yan gelip yattığı veya ayakta bulunduğu anlarda Bize yalvarıp yakarır. Biz, sıkıntısını giderince de; karşılaştığı sıkıntıdan ötürü Bize hiç yalvarmamışa döner. Böylece aşırı gidenlere işledikleri hoş görünür.

(Yunus 12)

İlyas Yorulmaz Meali:

İnsana ne zaman bir zarar dokunsa, yattığı yerden, yahut otururken, veyahut ayakta iken bize yalvarır. Biz de ondan zararı kaldırdığımızda, sanki daha önce bize hiç yalvarmamış gibi, çeker gider. Böylece kendi kendilerine zarar verenlerin yaptıkları, kendilerine süslü gösterildi.

(Yunus 12)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve insana bir darlık (musîbet, sıkıntı) isabet ettiği (dokunduğu) zaman, yatarken, otururken veya ayaktayken Bize dua etti (eder). Fakat onun sıkıntısını ondan giderdiğimiz zaman ona isabet eden darlıkta (sıkıntıda) Bize dua etmemiş gibi döndü (döner). İşte böylece müsriflere, yapmış oldukları şeyler süslendi.

(Yunus 12)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

İhsan, başı sıkışınca yan üstü yatarken, otururken, ayaktayken Bize yalvarır. Ancak Biz onun sıkıntısını giderince de sanki başı hiç sıkılmamış, yakarmamış gibi geçip gider! İşte sınırları aşanlara işledikleri böyle güzel gösterildi.

(Yunus 12)

Kadri Çelik Meali:

İnsana bir zarar dokunduğu zaman; yan yatarken, otururken veya ayakta iken bize yalvarıp yakarır. Biz darlığını giderince, sanki kendisine dokunan zarar için bize hiç yalvarıp yakarmamış gibi geçip gider. İşte, haddi aşanlara yapmakta oldukları süslü gösterilmiştir.

(Yunus 12)

Mahmut Kısa Meali:

İnsanın başına bir belâ veya sıkıntı geldiğinde, gerek uzanırken, gerek otururken, gerek ayakta iken, kısaca her an ve her durumda Bize yalvarıp durur fakat onu sıkıntısından kurtardığımız zaman, verdiği sözleri hemen unutur ve başına gelen bu belâdan dolayı sanki Bize hiç yalvarmamış gibi kendisini yeniden hayatın akışına kaptırarak, yoluna kaldığı yerden devam eder. İşte,kendilerine bahşedilmiş olan akıl, güç, sağlık, servet gibi nîmetleri kötü yolda kullanarak ömürlerini boş yere harcayan bu müsriflere, yaptıkları kötü işler böyle güzel ve çekici görünmektedir.

(Yunus 12)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Yan yatarken, otururken, ayaktayken dua eder, insana geldiğinde bir zarar. Üzerinden zararı kaldırdığımızda ise sanki kendine dokunan zarar hiç yoktur, Nasılsa eski hali öylece döner giderler. İşte onların yaptıkları bu hareketler Üzerlerinde böyle süslü gösterilmiştir. İşlemekte oldukları hoşlarına gider.

(Yunus 12)

Mehmet Türk Meali:

İnsana bir sıkıntı dokununca yatarken veya otururken yahut da ayakta iken1 Bize yalvarır durur. Fakat Biz ondan o sıkıntıyı kaldırınca, sanki başına gelen bir sıkıntıdan dolayı Bize hiç yalvarmamış gibi geçer gider. İşte haddi aşanlara yaptıkları şeyler (kendi nefisleri tarafından) böyle süslü gösterilir.*

(Yunus 12)

Muhammed Celal Şems Meali:

Bir insana sıkıntı geldiğinde, yan yatarken veya otururken yahut ayaktayken, (hep) Bizi çağırır. Sıkıntısını uzaklaştırdığımızda (ise,) kendisine dokunan sıkıntının giderilmesi için, sanki Bizi hiç çağırmamış gibi (dönüp gider.) Haddi aşanlara yaptıkları işler, işte böyle süslü olarak gösterilir.

(Yunus 12)

Muhammed Esed Meali:

Zaten, insanın başına bir sıkıntı gelince yan yatarken de, oturup kalkarken de Bize yalvarıp yakarır; ama ne zaman ki sıkıntısını gideririz, başına gelen sıkıntıdan kendisini kurtaralım diye sanki Bize hiç yalvarıp yakarmamış gibi (nankörce) davranmaya devam eder! Kendi güçlerini boşa harcayan (budala)lara, yapıp ettikleri işte böyle güzel görünür.

(Yunus 12)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

İnsana bir darlık dokunduğu zaman, yatarken, otururken veya ayakta iken bize yalvarır. Biz onun darlığını giderdiğimizde sanki başına gelen darlık nedeniyle bize hiç yalvarmamış gibi geçip gider. İşte, böylece, sınırı aşanlara yapmakta oldukları şeyler güzel görünür.

(Yunus 12)

Mustafa Çavdar Meali:

Her ne zaman insana bir sıkıntı dokunsa gerek yan üstü yatarken gerek otururken gerekse ayakta iken bize yalvarıp yakarmaya başlar. Biz onun başındaki sıkıntıyı giderdiğimizde başına gelen o sıkıntı sebebiyle sanki bize hiç yalvarmamış gibi geçip gider. İşte, böyle imkânları boşa harcayanlara yapmakta oldukları şeyler güzel görünür.

Bknz: (3/191) - (16/53)»(16/54) - (39/7)»(39/8) - (39/49) - (89/15)»(89/16)

(Yunus 12)

Mustafa Çevik Meali:

İnsanın başına ne zaman bir musibet gelse; yatarken, oturup kalkarken kendisini kurtarmamız için Bize yalvarıp yakarmaya başlar, ama ne zaman ki onu sıkıntısından kurtarsak, sanki Bize yalvarıp yakaran kendisi değilmiş gibi hemen nankörleşip Bize sırtını döner, küfür ve şirkine devam eder. Allah’ın verdiği nimetlere ve yardımına karşı haddi aşanlara bu yaptıkları güzel görünür.

(Yunus 12)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Hem ne zaman insanoğlunun başına bir ziyan gelse, gerek yatarken, gerek otururken ya da ayaktayken (başlar) Biz'e yalvarıp yakarmaya. Biz onu başına gelen ziyandan kurtardığımız zaman ise, sanki kendisine dokunan ziyandan kurtarmamız için Biz'e hiç yalvarmamış gibi (nankörleşir). Değere dönüşebilecek tüm imkanlarını boşa harcayanlara yaptıkları, (işte) böylesine cazip görünür.

(Yunus 12)

Osman Okur Meali:

İnsana bir zarar geldiği zaman, yan yatarak, oturarak veya ayakta durarak (o zararın giderilmesi için) bize dua eder; fakat biz ondan sıkıntısını kaldırınca, sanki kendisine dokunan bir sıkıntıdan ötürü bize dua etmemiş gibi geçip gider. Dengesizlerin yaptıkları şey sanki kendilerine güzel gösterildi (de böyle yapıyorlar).

(Yunus 12)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve insana bir sıkıntı dokununca da, yanı üzerine yatarken veya otururken veya ayakta iken Bize dua eder. Vaktâ ki, ondan o sıkıntıyı açıvermiş oluruz, sanki kendisine dokunmuş olan bir sıkıntıdan dolayı Bize hiç yalvarmamış gibi geçer gider. İşte müsrifler için yapar oldukları şeyler böyle süslenmiştir.

(Yunus 12)

Ömer Öngüt Meali:

İnsana bir sıkıntı dokunduğu zaman, yan yatarken, otururken veya ayakta iken bize yalvarır yakarır. Fakat biz ondan sıkıntısını kaldırınca, sanki başına gelen sıkıntıdan ötürü bize hiç yalvarmamışa döner. İşte böylece haddi aşanlara yapmakta oldukları şeyler hoş gösterilmiştir.

(Yunus 12)

Ömer Sevinçgül Meali:

İnsan, dara düşünce, yatarken, otururken, ayaktayken bize sürekli yalvarır. Onu dardan kurtardık mı, hiç dara düşmemiş de bize yalvarmamış gibi davranır. Ellerindeki nimetleri sınırı aşmak için kullananlara, yaptıkları ‘kötü işler’ işte böyle süslenmektedir!

(Yunus 12)

Sadık Türkmen Meali:

İnsana bir zarar dokunduğu zaman; yan yatarken, otururken veya ayakta iken yalvarır. Ama Biz onun sıkıntısını kaldırdığımız zaman ise sanki o; kendisine dokunan zarardan dolayı, Bize hiç yalvarmamış gibi hareket eder! Aşırı gidenlere yapıyor oldukları işler, işte böyle süslü görünmektedir.

(Yunus 12)

Seyyid Kutub Meali:

İnsanın başına bir sıkıntı gelince yatarken, otururken ve ayaktayken bize yalvarır. Fakat sıkıntısını giderdiğimizde başına gelen sıkıntıdan dolayı bize hiç yalvarmamış gibi olur. İşte ölçüyü aşanlara, işledikleri kötülükler böylesine güzel gösterildi.

(Yunus 12)

Suat Yıldırım Meali:

İnsan bir sıkıntıya maruz kalınca gerek yan yatarken, gerek otururken veya ayakta iken, Bize yalvarıp yakarır. Fakat biz sıkıntısını giderdik mi, sanki uğradığı dertten dolayı Biz'e yalvaran kendisi değilmiş gibi eski haline döner. İşte (hayat sermayelerini boşuna harcayıp) haddini aşanlara, yaptıkları işler, kendilerine böyle süslenmiş, hoşlarına gitmiştir.

(Yunus 12)

Süleyman Ateş Meali:

İnsana bir darlık dokunduğu zaman, yanı üzere yatarken, yahut otururken ya da ayakta bize yalvarır; ama biz onun darlığını aç(ıp kaldır)ınca sanki kendisine dokunan bir darlıktan ötürü bize hiç yalvarmamış gibi hareket eder. İşte aşırı gidenlere, yaptıkları iş böylesine süslü gösterilmiştir.

(Yunus 12)

Süleymaniye Vakfı Meali:

İnsanın başı sıkıştı mı, yanları üzerine basarken, otururken veya ayaktayken bize yalvarır durur. Ama ne zaman ki sıkıntısını gideririz, sanki başı sıkışıp da bize hiç yalvarmamış gibi davranır. Dengesizlerin yaptıkları şey işte böyle kendilerine güzel görünür.

(Yunus 12)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

İnsanın başına bir sıkıntı geldiğinde, yatarken, otururken ve ayakta iken Bize yalvarır. Sıkıntısını giderdiğimizde ise, sanki başına gelen sıkıntıdan dolayı Bize hiç yalvarmamış gibi bir tavır takınır. Kendilerine verilen nimetleri boşa harcayanlara, yaptıkları böyle güzel görünür.

(Yunus 12)

Şaban Piriş Meali:

İnsana bir darlık dokunduğu zaman, yatarken otururken veya ayakta iken bize yalvarır. Biz onun darlığını giderdiğimizde sanki başına gelen darlık sebebiyle bize hiç yalvarmamış gibi geçip gider. İşte, böyle müsriflere yapmakta oldukları şey güzel görünür.

(Yunus 12)

Talat Koçyiğit Meali:

İnsana bir darlık gelince, ya yanı üzerinde yatarken, yahut otururken, yahutta ayakta olduğu halde bize, (bu darlığın kaldırılması için) yalvarıp yakarır. Biz darlığını giderince de, başına gelen darlık yüzünden sanki bize hiç yalvarmamışa döner. İşte haddi aşanlara işlemiş oldukları şeyler, süslü ve câzib gösterilmiştir.

(Yunus 12)

Tefhimul Kuran Meali:

İnsana bir zarar dokunduğunda, yan yatarken, otururken yada ayaktayken bize dua eder; zararını üstünden kaldırdığımız zaman ise, sanki kendisine dokunan zarara bizi hiç çağırmamış gibi döner gider. İşte, ölçüyü taşıranlara yapmakta oldukları böyle süslenmiştir.

(Yunus 12)

Ümit Şimşek Meali:

İnsan bir sıkıntıya uğrayınca, yatarken, otururken, ayaktayken Bize dua eder. Sıkıntısını giderdiğimizde ise, sanki uğradığı sıkıntı yüzünden Bize dua eden o değilmiş gibi geçer, gider. Ömürlerini ve yeteneklerini boşa tüketen o müsriflere, yapmakta oldukları şey böylece hoş görünmüştür.

(Yunus 12)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İnsanlara zorluk dokunduğu zaman; yan yatarken, otururken, ayaktayken bize yalvarır. Ama sıkıntısını çözdüğümüzde, kendisine dokunan bir zorluk yüzünden bize hiç yalvarmamış gibi çekip gider. Haksızlığa/aşırılığa sapanlara, yapmakta oldukları, işte böyle süslü gösterilmiştir.

(Yunus 12)