6. Enam Suresi / 53.ayet

Bu şekilde biz insanları birbirleriyle sınıyoruz ki; “Allah, aramızdan bula bula iyilik yapmak için bunları mı buldu?” desinler. Peki, Allah, şükredenleri en iyi bilen değil midir?

Bknz: (6/105)(21/35)(38/8)(43/31)(47/4)(67/2)

Mustafa Çavdar Meali

Enam 53 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve biz, Allah'ın, aramızdan seçip lütfettiği bunlar mı demeleri için halkın bir kısmını, bir kısmıyla sınarız. Allah, şükredenleri daha iyi bilmez mi?

(Enam 53)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Biz böylece; (bir sürü şöhret, servet ve etiket sahibi dururken, kala kala) “Allah içimizden bunlara mı lütufta bulundu.” (Bu özel hikmet ve hizmetleri böylesi önemsiz kişilere mi layık buyurdu?) demeleri (ve hasetle içlerini dışa dökmeleri) için, onlardan bazısını bazısıyla fitneye uğratıp denemiş olacağız. Halbuki Allah şükredenleri (nimet ve fazileti kimlere vereceğini) daha iyi bilen değil midir? (Ki O’nun tayin ve taksimine itiraz ediyorsunuz.)

(Enam 53)

Abdullah Parlıyan Meali:

Böylece ekonomik yönden güçsüz kimselerin müslüman olup ve Allah'a yakın olmalarıyla, zengin ve kibirli kimselerin İslâm'dan ve Allah'tan uzak olmaları sebebiyle insanlardan kimini, kimiyle deneyip fitneye soktuk ki, sonunda Allah aramızda, bunlara mı nimet ve lütufta bulunmuştur? desinler. Allah, şükredenleri daha iyi bilen değil midir.?

(Enam 53)

Adem Uğur Meali:

Aramızdan Allah'ın kendilerine lütuf ve ihsanda bulunduğu kimseler de bunlar mı! demeleri için onların bir kısmını diğerleri ile işte böyle imtihan ettik. Allah şükredenleri daha iyi bilmez mi?

(Enam 53)

Ahmet Hulusi Meali:

İşte böylece onların kimini kimiyle imtihan ettik, "Allah aramızdan şunlara mı (bazı yoksul, dar gelirli kimselere) lütufta bulundu?" desinler diye... Allah, değerlendirenleri daha iyi bilen değil midir?

(Enam 53)

Ahmet Tekin Meali:

“Aramızdan Allah'ın kendilerine lütuf ve ihsanda bulunduğu kimseler de bunlar mı?" şeklinde konuşturmak için, onların bir kısmını diğerleri ile işte böyle imtihan ettik. Allah şükredenleri daha iyi bilmez mi?*

(Enam 53)

Ahmet Varol Meali

İşte böyle, "Allah aramızdan bunlara mı lütufta bulundu!" demeleri için onları birbirleriyle denedik. Allah, şükredenleri daha iyi bilen değil midir?

(Enam 53)

Ali Bulaç Meali:

Böylece: "Allah içimizden bunlara mı lütufta bulundu?" demeleri için onlardan bazısını bazısıyla denedik. Allah, şükredenleri daha iyi bilen değil mi?

(Enam 53)

Ali Fikri Yavuz Meali:

İnsanların bir kısmını, diğer bir kısmı ile imtihan ettik ki, Kureyş'in ileri gelenleri, fakirler hakkında şöyle desinler; “-Allah'ın aramızdan kendilerine iman ihsan ettiği kimseler şunlar mı?” Allah, İslâm (nimeti üzere) şükredenleri daha iyi bilen değil mi?

(Enam 53)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ve işte böylece, "Allah, aramızdan bunları mı nimetlendirdi?" desinler diye, onların bir bölümünü, diğerleri ile sınadık. Allah, şükredenleri bilmez mi?

(Enam 53)

Ali Ünal Meali:

Biz, insanları bu şekilde birbirleriyle imtihan ederiz; (mevki, makam, ırk, renk, zenginlik, sosyal statü gibi unsurları üstünlük sahibi zannedenler, fakir, köle, kimsesiz ve toplumda kendilerine statü tanınmayan mü’minler için,) “Allah, aramızdan bula bula bunları mı lütfuna lâyık gördü?” derler. Oysa Allah, (bütün nimetleri verenin Allah olduğunun şuuru içinde O’na) şükredenleri (ve dolayısıyla lütfuna lâyık bulunanları) çok daha iyi bilmez mi?

(Enam 53)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Böylece Biz onları birbiriyle denedik ki: “Aramızda, Allah bunlara mı lütfetti?” desinler. Yoksa Allah kimin daha iyi şükrettiğini bilmiyor mu?

(Enam 53)

Bayraktar Bayraklı Meali:

"Aramızda Allah'ın kendilerine lütuf ve ihsanda bulunduğu kimseler de bunlar mı?" demeleri için onların bir kısmını diğerleriyle işte böyle imtihan ettik. Allah şükredenleri hakkıyla değil midir?

(Enam 53)

Bekir Sadak Meali:

Boylece, «Aramizdan Allah bunlara mi iyilikte bulundu?» demeleri icin onlari birbiriyle denedik. Allah sukredenleri iyi bilen degil midir?

(Enam 53)

Besim Atalay Meali:

Biz böylece, birbirleriyle sınamışız onları, «Bunlar mıdır aranızdan, Allahın kayırmış bulundukları?» diyeceklerdir, Allah, daha iyi bilmez mi şükredenleri?

(Enam 53)

Celal Yıldırım Meali:

Böylece onlardan kimini kimiyle deneyip fitneye soktuk, tâ ki «Aramızdan bunlara mı Allah nîmet verip lûtufta bulunmuştur?» desinler. Allah şükredenleri daha iyi bilen değil midir?

(Enam 53)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Böylece: “Allah içimizden bunlara mı lütufta bulundu?” demeleri için onlardan bir kısmını diğerleriyle işte böyle denedik. Allah, şükredenleri daha iyi bilmez mi?

(Enam 53)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Böylece, "Aramızdan Allah bunlara mı iyilikte bulundu?" demeleri için onları birbiriyle denedik. Allah şükredenleri iyi bilen değil midir?

(Enam 53)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Böylece insanların bazısını bazısı ile denedik ki, "Allah, aramızdan şu adamları mı iman nimetine layık gördü?" desinler. Allah, şükreden kullarını daha iyi bilen değil mi?

(Enam 53)

Diyanet Vakfı Meali:

«Aramızdan Allah'ın kendilerine lütuf ve ihsanda bulunduğu kimseler de bunlar mı!» demeleri için onların bir kısmını diğerleri ile işte böyle imtihan ettik. Allah şükredenleri daha iyi bilmez mi?  *

(Enam 53)

Edip Yüksel Meali:

Birbirinizle böylece sınadık ki 'ALLAH'ın aramızdan seçip nimetlendirdiği kişiler bunlar mı,' desinler. ALLAH güzel karşılık verenleri daha iyi bilmiyor mu!

(Enam 53)

Elmalılı Orjinal Meali:

Böyle ba'zılarını ba'zısiyle fitneye de düşürmüşüzdür ki şöyle desinler: A!... Şunlar mı o Allahın aramızdan lutfuna layık gördüğü kimseler? Allah şükreden kullarını daha iyi bilir değil mi?

(Enam 53)

Elmalılı Yeni Meali:

Böylece bazılarını bazısıyla fitneye düşürmüşüzdür ki: "A!.. Şunlar mı o Allah'ın aramızdan lütfunu layık gördüğü kimseler?" desinler. Allah şükreden kullarını daha iyi bilen değil midir?

(Enam 53)

Erhan Aktaş Meali:

Biz, böylece onların bir kısmını, bir kısmı ile fitnelendirdik[1] ki: "Allah'ın, aramızdan lütfuna layık gördüğü kimseler bunlar mıdır?" desinler diye. Allah, şükredenleri daha iyi bilen değil midir?

1)Zenginlik, fakirlik, sosyal statüler, varlık-yokluk gibi şeylerle sınav etmek.

(Enam 53)

Gültekin Onan Meali:

Böylece: "Tanrı içimizden bunlara mı lütufta bulundu?" demeleri için onlardan bazısını bazısıyla denedik. Tanrı şükredenleri daha iyi bilen değil mi?

(Enam 53)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve Biz, “Allah, aramızdan bunlara mı iyilikte bulundu?!” desinler diye, onlardan bazısını bazısı ile böyle ateşlere sürükledik, imtihan ettik. Allah, kendilerine verilen nimetlerin karşılığını ödeyenleri daha iyi bilen değil midir?

(Enam 53)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Allah aramızdan bu (fakir ve köle) olanları mı lütfuna layık gördü?” desinler diye, biz onları birbiriyle imtihan ettik. Şükredenleri en iyi bilen Allah değil mi?

(Enam 53)

Harun Yıldırım Meali:

Böylece: “Allah içimizden bunlara mı lutfetti?” demeleri için biz onların bazısını bazısıyla denedik. Allah şükredenleri daha iyi bilen değil midir?

(Enam 53)

Hasan Basri Çantay:

Biz, onlardan (insanlardan) kimini kimi ile — (sırf) "Allah (buldu buldu da) aramızdan bunlara, bunların üzerine mi lutfünü reva gördü"? desinler diye — işte böyle imtihan etdik. Allah şükredenleri daha iyi bilen değil mi?

(Enam 53)

Hayrat Neşriyat Meali:

Böylece onların bazılarını bazılarıyla (ileri gelenlerini zayıflarıyla) imtihân ettik ki(o müşrikler, îmân eden zayıflar hakkında): “Allah'ın, aramızdan kendilerine lütufta bulunduğu (hidâyete erdirdiği) kimseler bunlar mı?” desinler! Allah, şükredenleri en iyi bilen değil midir?

(Enam 53)

Hubeyb Öndeş Meali: /

işte bunun gibi, onları birbiri ile fitneledik[ayırt ettik¹] sonunda² "aramızdan Allah'ın kendilerine büyük iyilikte bulundukları bunlar mıdır?" diyorlar. Allah, şükredenleri en iyi şekilde bilen değil midir?

(Enam 53)

Hüseyin Atay Meali:

Böylece, haksızların "Allah, aramızdan bunlara mı iyilikte bulundu?" demeleri için, onları birbiriyle denedik. Allah şükredenleri en iyi bilen değil midir?

(Enam 53)

İbni Kesir Meali:

Biz, böylece onların bir kısmını bir kısmıyla denedik ki: Aramızadan Allah bunlara mı lütfetti? desinler. Allah; şükredenleri daha iyi bilen değil midir?

(Enam 53)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Allah'ın aramızda kendisine iyiliklerde bulunduğu kimse bu mu?” demeleri için onların bir kısmını diğer bir kısmıyla imtihan ettik.. Allah kendisine şükredenleri en iyi bilen değil mi?

(Enam 53)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve “Aramızdan, Allah’ın ni’metlendirdikleri bunlar mı?” derler diye, onları birbirleri ile işte böyle imtihan ettik. Allah, şakirleri (şükredenleri) en iyi bilir, öyle değil mi?

(Enam 53)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Biz insanların kimini kimi ile sınadık, «aramızda Al­lah'ın iyiliklerilerini esirgemediği kimseler bunlar mı» desinler diye. Kendisini övenleri çok iyi bilen, Allah değil midir?

(Enam 53)

Kadri Çelik Meali:

Böylece, “Aramızdan Allah bunlara mı iyilikte bulundu?” demeleri için onları birbiriyle denedik. Allah şükredenleri iyi bilen değil midir?

(Enam 53)

Mahmut Kısa Meali:

İşte biz, kimine diğerinden daha üstün nîmetler bahşederek, insanları bu şekilde birbirleriyle imtihân ederiz; bu yüzden dünyevî nîmetlere sahip olan kâfirler, bunlardan yoksun olan müminler hakkında, “Allah, aramızdan bula bula bunları mı lütfuna lâyık gördü?” diye sorarak alay edecekler. Onlara cevap olarak de ki: Fakirliklerinden dolayı sizin küçümsediğiniz, fakat birer ahlâk ve erdemlilik timsali olan bu insanların ilâhî nîmetlere kavuşacağını bizzat Allah söylüyor. Öyle ya, kulları arasında kimlerin kendisine lâyıkıyla şükrettiğini ve kimlerin de nankörlük ettiğini en iyi bilen, Allah değil mi? O hâlde ey dâvetçi, bu müminleri kovma, tam aksine:

(Enam 53)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Elbette ki, Biz onların kimisini kimiyle: "Allah bunları mı bulup seçmiştir, Neticede lütuflarını onlara verdi" demeleri sebebiyle imtihan etmişizdir. Allah, kimin şükrettiğini ve lütfuna daha layık olduğunu bilmez midir?

(Enam 53)

Mehmet Türk Meali:

Biz o (kâfirleri): “Allah’ın aramızdan ihsanına lâyık gördükleri de bunlar mı?” desinler diye, birbirleriyle işte böyle imtihan ettik. Doğrusu şükredenleri en iyi bilen Allah değil midir?

(Enam 53)

Muhammed Celal Şems Meali:

Böylece Biz, onlardan bazılarını diğerleriyle sınarız. Sonunda onlar, “Allah aramızdan (aşağılık olan) bunlara mı lütfetti?” demeye başlarlar. Allah şükredenleri en iyi bilen değil mi?

(Enam 53)

Muhammed Esed Meali:

İşte bu şekilde insanları birbirleri aracılığıyla sınarız, ki sonunda, "Acaba Allah bizim yerimize onlara mı lütufta bulundu?" diye sorsunlar. Kimin (kendisine) şükrettiğini en iyi bilen Allah değil mi?

(Enam 53)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Böylece; "Aramızdan Allah bunlara mı iyilikte bulundu?" demeleri için onları birbirleriyle denedik. Allah şükredenleri en iyi bilen değil midir?

(Enam 53)

Mustafa Çavdar Meali:

Bu şekilde biz insanları birbirleriyle sınıyoruz ki; “Allah, aramızdan bula bula iyilik yapmak için bunları mı buldu?” desinler. Peki, Allah, şükredenleri en iyi bilen değil midir?

Bknz: (6/105) - (21/35) - (38/8) - (43/31) - (47/4) - (67/2)

(Enam 53)

Mustafa Çevik Meali:

53-55 Biz insanları kendi içlerinde birbirleriyle sınar, imtihan ederiz. Kendilerini Allah’ın davetini inkâra şartlandırmış olanlar, “Allah bizleri bırakıp da bu fakir fukara, güçsüz, toplumda yeri olmayan kimselere mi iman ve hidayet nasip etti.” derler. Hâlbuki hidayete kimin layık olduğunu en iyi bilen Allah’tır. Ey Peygamber! Allah adına yapılmakta olan davete yürekten samimiyetle iman etmek üzere, sana gelen o insanlara de ki: “Selam olsun size, gözünüz aydın olsun, Rabbim mü’min kullarına şefkat ve merhameti kendisine prensip edinmiştir. Haberiniz olsun, kim günah olduğunu bilmeden günah işler de, sonra onun günah olduğunu öğrenip tevbe ederek doğruya yönelirse, Allah da ona karşı merhametli ve bağışlayıcıdır.” Biz âyetlerimizi böylece açıklıyoruz ki tevbe edip kendini düzeltenlerin durumu ile günahı hayat tarzı haline getirmiş olanların durumlarının bir olmadığı bilinsin.

(Enam 53)

Mustafa İslamoğlu Meali:

İşte bu şekilde insanları birbiriyle sınarız ki, "Acaba Allah bizi bırakıp da onlara mı ikramda bulunda?" diye sorsunlar. Kimin şükrettiğini en iyi bilen Allah değil midir?

(Enam 53)

Osman Okur Meali:

Böylece onların bazılarını bazılarıyla (ileri gelenlerini zayıflarıyla) imtihân ettik ki (o müşrikler, îmân eden zayıflar hakkında): 'Allah’ın, aramızdan kendilerine lütufta bulunduğu (hidâyete erdirdiği) kimseler bunlar mı?' desinler! Allah, şükredenleri en iyi bilen değil midir?

(Enam 53)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve işte böylece onların bazısını bazısı ile fitneye düşürmüşüzdür ki, «Ya Allah Teâlâ aramızda şunlara mıdır ki, lütfunu reva görmüştür?» deyiversinler. Allah Teâlâ şâkir olanları ziyâdesiyle bilen değil midir?

(Enam 53)

Ömer Öngüt Meali:

Biz böylece onların bir kısmını bir kısmı ile denedik ki: “Allah aramızda bunlara mı lütfetti?” desinler. Allah şükredenleri daha iyi bilen değil midir?”

(Enam 53)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Allah aramızdan bunlara mı iyilikte bulundu!” demeleri için onları birbirleriyle sınadık. Allah şükredenleri en iyi bilen değil midir!

(Enam 53)

Sadık Türkmen Meali:

İşte böylece onların kimini kimisi ile açığa çıkardık, “Allah aramızdan şunlara mı iyilikte bulundu?” diyorlar. Allah şükredenleri en iyi bilen değil mi?

(Enam 53)

Seyyid Kutub Meali:

Kendini beğenmişler «Allah'ın aramızdan seçerek lütfuna lâyık gördükleri bunlar mıdır?» desinler diye biz onları işte böylece sınavdan geçirdik. Allah şükredenleri herkesten iyi bilen değil mi?

(Enam 53)

Suat Yıldırım Meali:

Biz onlardan kimini kimi ile, neticede "Allah bula bula aramızdan bunları mı lütfuna layık gördü?" desinler diye, işte böyle imtihan ettik. Allah kimin şükrettiğini, kimin lütfuna daha layık olduğunu bilmez olur mu?

(Enam 53)

Süleyman Ateş Meali:

Böylece biz onların kimini kimi ile denedik ki: "Allah, aramızdan şunlara mı lutfu layık gördü?" desinler. Allah, şükredenleri daha iyi bilmez mi?

(Enam 53)

Süleymaniye Vakfı Meali:

"Allah aramızdan, şunlara mı lütuf ve ikramda bulundu?" desinler diye onlardan kimilerini kimileriyle deneriz. Görevlerini yerine getirenleri en iyi bilen, Allah değil midir?

(Enam 53)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

"Allah, bizim yerimize onlara mı lütufta bulundu?" diye sormaları için insanları birbirleriyle böyle deneriz. Allah, Kendisine şükredenleri bilmez mi?

(Enam 53)

Şaban Piriş Meali:

Böylece, "Allah, aramızdan bunlara mı iyilikte bulundu?" desinler diye onları birbiriyle denedik. Allah, şükredenleri en iyi bilen değil midir?

(Enam 53)

Talat Koçyiğit Meali:

Biz, bazılarını, "Allah, buldu buldu da, aramızdan bunlara mı ihsanda bulundu?" demeleri için diğer bazıları ile böyle imtihan etmişizdir. Allah, şükredenleri daha iyi bilmez mi?

(Enam 53)

Tefhimul Kuran Meali:

Böylece: «Allah içimizden bunlara mı lütufta bulundu?» demeleri için onlardan bazısını bazısıyla denedik. Allah, şükredenleri daha iyi bilen değil mi?

(Enam 53)

Ümit Şimşek Meali:

Onları birbiriyle böylece imtihana uğrattık; onlar da “Aramızdan bunları mı Allah lütfuna lâyık gördü?” dediler. Şükredenleri en iyi bilen Allah değil mi?(7)*

(Enam 53)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Biz böylece onların bir kısmını diğer bir kısmıyla imtihana çektik ki, şunu söylesinler: "Allah aramızdan şunlara mı lütufta bulundu?" Allah şükredenleri daha iyi bilmiyor mu?

(Enam 53)