46. Ahkaf Suresi / 7.ayet

Oysa ayetlerimiz onlara bütün açıklığı ile iletildiğinde gerçekleri örtbas eden kâfirler kendilerine gelen gerçekler için; “Bu apaçık bir sihirden ibarettir” demişlerdi.

Bknz: (37/14)»(37/15)(38/1)»(38/10)

Mustafa Çavdar Meali

Ahkaf 7 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Onlara apaçık ayetlerimiz okundu mu gerçeği inkar edenler, gerçek, onlara gelince bu derler, aşikar bir büyü.

(Ahkaf 7)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, o inkâr edenler kendilerine gelmiş olan Hakk için; “Bu, apaçık bir büyüdür" diyorlardı.

(Ahkaf 7)

Abdullah Parlıyan Meali:

Onlara apaçık ayetlerimiz okundu mu, Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler, kendilerine gelen bu gerçek için, bu apaçık bir büyüdür derler.

(Ahkaf 7)

Adem Uğur Meali:

Ayetlerimiz onlara açıkça okunduğu zaman hakikat kendilerine geldiğinde onu inkâr edenler: "Bu, apaçık bir büyüdür" dediler.

(Ahkaf 7)

Ahmet Hulusi Meali:

İşaretlerimiz kendilerine apaçık bildirildiğinde, o hakikat bilgisini inkar edenler, kendilerine geldiğinde Hak için: "Bu apaçık bir büyüdür" dediler.

(Ahkaf 7)

Ahmet Tekin Meali:

Bizim âyetlerimiz kendilerine açıkça okunduğu zaman, Allah ve Rasulünü inkârda ısrar edenler, kâfirler, kendilerine gelen gerekçeli, hikmete dayalı, toplumda hakça düzeni gerçekleştirecek hak kitap Kur'ân için: “Bu aklı etki altına alan apaçık, büyüleyici bir söz.” dediler.

(Ahkaf 7)

Ahmet Varol Meali

Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğunda inkar edenler, kendilerine gelen hak için: "Bu apaçık bir büyüdür" derler.

(Ahkaf 7)

Ali Bulaç Meali:

Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, o inkar edenler kendilerine gelmiş olan hak için dediler ki: "Bu, apaçık bir büyüdür."

(Ahkaf 7)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Onlara açık ve parlak olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, o kâfirler, kendilerine hak olan o ayetler gelince, dediler ki: “- Bu açık bir sihirdir.”

(Ahkaf 7)

Ali Rıza Sefa Meali:

Oysa ayetlerimiz onlara açık kanıtlarla okunduğunda, kendilerine gelen gerçeği inkar edenler, şöyle dediler: "Apaçık bir büyü bu!"

(Ahkaf 7)

Ali Ünal Meali:

Âyetlerimiz kendilerine manâsı ve muhtevası apaçık deliller olarak okunduğunda, önlerine gelen gerçeği inkâr edenler, “Bu, besbelli ki bir büyü.” demektedirler.

(Ahkaf 7)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ayetlerimiz, onlara açık olarak okunduğu zaman o kâfirlere hak geldiğinde (göründüğünde:) “Bu, apaçık bir büyüdür” derler.

(Ahkaf 7)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Ayetlerimiz onlara apaçık okunduğunda, hakikat kendilerine geldiğinde onu inkar edenler, "Bu, apaçık bir büyüdür" dediler.

(Ahkaf 7)

Bekir Sadak Meali:

Ayetlerimiz onlara acikca okundugu zaman inkar edenlere, kendilerine gelen gercek icin: «Bu, apacik bir buyudur» derler.

(Ahkaf 7)

Besim Atalay Meali:

Açık âyetlerimiz onlara okununca, onlara gelmiş olan hak için, kâfirler dediler ki: «Bu belli bir büyüdür !»

(Ahkaf 7)

Celal Yıldırım Meali:

Onlara âyetlerimiz açık-seçik okunduğu zaman, küfre saplanıp kalanlar, kendilerine gelen hakk için, «bu açık bir sihirdir» derler.

(Ahkaf 7)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Ayetlerimiz onlara açıkça okunduğu zaman inkâr edenler kendilerine gelen gerçek için: “Bu, apaçık bir büyüdür” derler.

(Ahkaf 7)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Ayetlerimiz onlara açıkça okunduğu zaman inkar edenler, kendilerine gelen gerçek için: "Bu, apaçık bir büyüdür" derler.

(Ahkaf 7)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Ayetlerimiz onlara açıkça okunduğu zaman, o küfredenler kendilerine geldiğinde Hak (kitap Kur'an) için, düşünmeden "Bu, apaçık bir büyüdür" dediler.

(Ahkaf 7)

Diyanet Vakfı Meali:

Âyetlerimiz onlara açıkça okunduğu zaman hakikat kendilerine geldiğinde onu inkâr edenler: «Bu, apaçık bir büyüdür» dediler.

(Ahkaf 7)

Edip Yüksel Meali:

Kendilerine apaçık ayetlerimiz okunduğunda, kendilerine gelen gerçeğe karşı çıkanlar, 'Bu, açıkça bir büyüdür,' dediler.

(Ahkaf 7)

Elmalılı Orjinal Meali:

Karşılarında ayetlerimiz açık açık, parlak parlak okunurken de o küfredenler dediler ki hakka, kendilerine geldiği zaman: bu parlak bir sihir

(Ahkaf 7)

Elmalılı Yeni Meali:

Karşılarında ayetlerimiz açık açık, parlak parlak okunurken de o inkar edenler gerçek kendilerine geldiği zaman ona: "Bu parlak bir büyüdür." dediler.

(Ahkaf 7)

Erhan Aktaş Meali:

Ayetlerimiz kendilerine açıklayıcı olarak okunduğu zaman, gerçeği yalanlayan nankörler; kendilerine gelen "hakk" için, "Bu apaçık bir büyüdür." dediler.

(Ahkaf 7)

Gültekin Onan Meali:

Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, o küfredenler kendilerine gelmiş olan hak için dediler ki: "Bu, apaçık bir büyüdür."

(Ahkaf 7)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve Bizim âyetlerimiz kendilerine apaçık okunduğu zaman kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden şu kimseler, kendilerine gelen “hak” için: “Bu apaçık bir büyüdür” dediler.

(Ahkaf 7)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğunda, kâfirler kendilerine gelen hakka: “Bu apaçık bir büyüdür.” dediler.

(Ahkaf 7)

Harun Yıldırım Meali:

Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, küfürlerinde bilinçli olarak ısrar edenler kendilerine gelmiş hak için dediler ki: “Bu, apaçık bir sihirdir.”

(Ahkaf 7)

Hasan Basri Çantay:

Karşılarında açık açık ayetlerimiz okunduğu vakit (içlerinde) o küfredenler, kendilerine o hak gelince "Bu, apaşikar bir büyüdür" dediler.

(Ahkaf 7)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ve âyetlerimiz onlara açıkça okunduğunda inkâr edenler, kendilerine geldiği vakit o hak olan (Allah kelâmın)a dedi ki: “Bu apaçık bir sihirdir!”

(Ahkaf 7)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Ayetlerimiz, onlara açıkça okunup teşvik edildiği zaman, Gerçeği örtmüş olanlar kendilerine geldiğinde Hakka [Gerçeğe] "Bu, apaçık bir sihirdir" dediler.

(Ahkaf 7)

Hüseyin Atay Meali:

6-7 Ama, insanlar bir araya getirildikleri zaman taptıkları onlara düşman olur ve tapınmalarını reddederler. İlkelerimiz onlara açıkça okunduğu zaman, inkârcılar kendilerine gelen gerçek için, "Bu, apaçık bir büyüdür" derler.

(Ahkaf 7)

İbni Kesir Meali:

Onlara, ayetlerimiz açıkça okunduğu zaman; kendilerine geldiğinde hakkı inkar edenler: Bu, apaçık bir büyüdür, dediler.

(Ahkaf 7)

İlyas Yorulmaz Meali:

O inkar edenlere ayetlerimiz okunduğu zaman, onlara gelen Hak (Kur'an) için “Bu, apaçık bir aldatmaca (sihir)” derler.

(Ahkaf 7)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve onlara âyetlerimiz beyan edilerek (açıklanarak) okunduğu zaman kâfirler, (âyetlerimiz) onlara gelince, hak (âyetlerimiz) için: “Bu, apaçık bir sihirdir.” dediler.

(Ahkaf 7)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Kendilerine apaçık belgelerimiz okununca da tanımıyan kimseler kendilerine gelen dosdoğru Kuran için: «İşte apaçık bir büyü!» derler.

(Ahkaf 7)

Kadri Çelik Meali:

Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, o küfre sapanlar kendilerine gelmiş olan hak için, “Bu, apaçık bir büyüdür” derler.

(Ahkaf 7)

Mahmut Kısa Meali:

Hakikati ortaya koyan ayetlerimiz bu inkârcılara tüm açıklığıyla tebliğ edilince, kendilerine ulaşan gerçek hakkında, “Büyüleyici güzelliğiyle insanı etkileyen bu ayetler, apaçık bir sihirden başka bir şey değildir. Yoksa, okuma yazması dahî olmayan bir insanın böylesine harikulade sözler söylemesi başka türlü izah edilemez!” diyorlar.

(Ahkaf 7)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Ayetlerimiz açık açık okunup izah edilince, kafirler bu gerçeğe. " Bu besbelli sihirdir" derler.

(Ahkaf 7)

Mehmet Türk Meali:

Kendilerine apaçık olan âyetlerimiz okunduğunda o kâfirler, kendilerine gelen bu gerçekler için: “Bu, apaçık bir büyüdür.” dediler.

(Ahkaf 7)

Muhammed Celal Şems Meali:

Apaçık ayetlerimiz onlara okunduğu zaman kendilerine hak geldiğinde, onu (kabul etmeyip) inkâr edenler, “Bu apaçık bir sihirdir,” derler.

(Ahkaf 7)

Muhammed Esed Meali:

Ama mesajlarımız ne zaman onlara bütün açıklığıyla iletildiyse, hakikati inkara şartlanmış olanlar, hakikat kendilerine iletilir iletilmez onun hakkında, "Bu, göz boyayan bir büyüden başka bir şey değil!" diye konuşurlar.

(Ahkaf 7)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onlara ayetlerimiz açık açık okunduğu zaman kendilerine gelen gerçeği inkar edenler; "Bu, apaçık bir büyüdür!" dediler.

(Ahkaf 7)

Mustafa Çavdar Meali:

Oysa ayetlerimiz onlara bütün açıklığı ile iletildiğinde gerçekleri örtbas eden kâfirler kendilerine gelen gerçekler için; “Bu apaçık bir sihirden ibarettir” demişlerdi.

Bknz: (37/14)»(37/15) - (38/1)»(38/10)

(Ahkaf 7)

Mustafa Çevik Meali:

7-8 Âyetlerimiz müşriklere okunduğunda hepsi birden, “Bu Kur’an; sihirli, büyülü sözlerden oluşmuş bir Kitap, bunları Muhammed kendisi uydurup söylüyor.” diyorlardı. Sen onlara de ki: “Şayet o sözleri ben uydurup da Allah adına söylüyor olsam, hiçbiriniz bundan dolayı Allah’ın azabından beni kurtaramazsınız ve sizin iftiralarınıza karşı şahit olarak Allah yeter; O sizin bu yakıştırmalarınızın sebebini en iyi bilendir. Allah gerçeği görüp, anlayıp tevbe ederek doğruya yönelenlere karşı merhametli ve bağışlayıcıdır.”

(Ahkaf 7)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Evet ne zaman ayetlerimiz onlara bütün açıklığıyla tebliğ edildiyse, inkar eden kimseler ayaklarına kadar gelen hakikat için "Bu etkili bir sihirdir!" dediler.

(Ahkaf 7)

Osman Okur Meali:

Ayetlerimiz onlara açıkça okunduğu zaman inkâr edenler kendilerine gelen gerçek için: “Bu, apaçık bir büyüdür” derler.

(Ahkaf 7)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve onlara karşı açık açık âyetlerimiz okunduğu zaman kendilerine geldiği vakit hakkı inkâr edenler dedi ki: «İşte bu bir apaçık sihirdir.»

(Ahkaf 7)

Ömer Öngüt Meali:

Onlara âyetlerimiz açık açık okunduğu zaman, hakikat kendilerine geldiğinde onu inkâr edenler: "Bu apaçık bir sihirdir. " dediler.

(Ahkaf 7)

Ömer Sevinçgül Meali:

Ayetlerimiz kendilerine açıkça okunduğu zaman onu inkâr edenler, gerçek kendilerine gelince, “Bu apaçık bir büyüdür!” dediler.

(Ahkaf 7)

Sadık Türkmen Meali:

APAÇIK AYETLERİMİZ onlara okunduğu zaman, kendilerine gelen gerçeği inkâr edenler dediler ki: “Bu apaçık bir sihirdir.”

(Ahkaf 7)

Seyyid Kutub Meali:

Ayetlerimiz onlara açıkça okunduğu zaman inkar edenler kendilerine gelen gerçek için: «Bu, apaçık bir büyüdür» derler.

(Ahkaf 7)

Suat Yıldırım Meali:

Ayetlerimiz açık açık okunup beyan edildiğinde o kafirler önlerine gelen gerçek hakkında: "Bu, besbelli bir sihirdir!" derler.

(Ahkaf 7)

Süleyman Ateş Meali:

Onlara açık açık ayetlerimiz okunduğu zaman kendilerine gelen hakkı inkar edenler: "Bu, apaçık bir büyüdür" dediler.

(Ahkaf 7)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onlara birbirini açıklayan ayetlerimiz okununca, kendilerine gelen gerçekleri görmek istemeyenler şöyle derler: "Bu apaçık büyüdür!".

(Ahkaf 7)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Apaçık âyetlerimiz iletildiğinde kâfirler, kendilerine gelen hakikat için: "Bu apaçık bir büyüdür" derler.

(Ahkaf 7)

Şaban Piriş Meali:

Açıklayıcı ayetlerimiz onlara okunduğu zaman, kendilerine gelen gerçeği inkar edenler şöyle dediler: -Bu, apaçık bir sihirdir!

(Ahkaf 7)

Talat Koçyiğit Meali:

Apaçık âyetlerimiz okunduğu zaman, kendilerine geldiğinde hakkı inkâr edenler, "bu apaçık bir sihir" demişlerdir.

(Ahkaf 7)

Tefhimul Kuran Meali:

Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, o küfredenler kendilerine gelmiş olan hak için dediler ki: «Bu, apaçık bir büyüdür.»

(Ahkaf 7)

Ümit Şimşek Meali:

Kendilerine apaçık âyetlerimiz okunduğu zaman, o kâfirler, kendilerine gelmiş olan hak kitap için “Bu düpedüz büyü” dediler.

(Ahkaf 7)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Herşeyi ayan beyan gösteren ayetlerimiz onlara okunduğunda, kendilerine gelmiş olan hakkı inkar edenler şöyle derler: "Açık bir büyüdür bu!"

(Ahkaf 7)