90. Beled Suresi / 16.ayet

Veya yurtsuz yuvasız bir düşkünü.

Bknz: (89/15)»(89/24)

Mustafa Çavdar Meali

Beled 16 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Yahut yerlere döşenmiş bir yoksulu.

(Beled 16)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Veya (sarp yokuş;) acizlik ve çaresizlik içinde sürünen (miskin-perperişan) bir yoksulu (elinden tutup kalkındırmaktır.)

(Beled 16)

Abdullah Parlıyan Meali:

veya yerde sürünen bir yoksulu.

(Beled 16)

Adem Uğur Meali:

Veya hiçbir şeyi olmayan yoksula.

(Beled 16)

Ahmet Hulusi Meali:

Yahut toprağa uzanıp kalmış yoksula yedirip doyurmaktır.

(Beled 16)

Ahmet Tekin Meali:

Veya aç, açık, toprağa bulanmış çevresi, çaresi olmayan yoksulları doyurmaktır.

(Beled 16)

Ahmet Varol Meali

Yahut toprakta sürünen bir yoksulu. [1]*

(Beled 16)

Ali Bulaç Meali:

Veya sürünen bir yoksulu.

(Beled 16)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Yahud toprak üstüne yığılan miskine...

(Beled 16)

Ali Rıza Sefa Meali:

Veya düşkün bir yoksulu.

(Beled 16)

Ali Ünal Meali:

Ya da yiyeceği, barınağı olmayan perişan bir yoksulu.

(Beled 16)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Fakir yoksullara yedirmektir.

(Beled 16)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Fakat insan, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuşun ne olduğunu sen nereden bileceksin? Köle azat etmektirveya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut toprakta sürünen bir yoksulu doyurmaktır.

(Beled 16)

Bekir Sadak Meali:

(14-16) Yahut, aclik gununde, yakini olan bir oksuzu, yahut topraga serilmis bir yoksulu doyurmaktir.

(Beled 16)

Besim Atalay Meali:

Açlık gününde, yakın olan bir öksüzü, ya da, bir kül yoksulu doyurmaktır!

(Beled 16)

Celal Yıldırım Meali:

(14-15-16) Veya açlık gününde (kıtlık zamanında) hısım sayılan bir yetime veya yere serilmiş (bitkin, kimsesiz) bir yoksula yedirmektir.

(Beled 16)

Cemal Külünkoğlu Meali:

14,15,16. Yahut açlık gününde yakın olan bir yetimi veya hiçbir şeyi olmayan bir yoksulu doyurmaktır.

(Beled 16)

Diyanet İşleri Eski Meali:

14,15,16. Yahut, açlık gününde, yakını olan bir öksüzü, yahut toprağa serilmiş bir yoksulu doyurmaktır.

(Beled 16)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(14-16) Yahut şiddetli bir açlık gününde kendisiyle yakınlığı olan bir yetimi, yahut yerde sürünen bir yoksulu doyurmaktır.

(Beled 16)

Diyanet Vakfı Meali:

11, 12, 13, 14, 15, 16. Fakat o, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuş nedir bilir misin? Köle azat etmek veya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut aç-açık bir yoksulu doyurmaktır.

(Beled 16)

Edip Yüksel Meali:

Yahut düşkün bir yoksulu...

(Beled 16)

Elmalılı Orjinal Meali:

Veya toprak döşenen bir miskine

(Beled 16)

Elmalılı Yeni Meali:

veya toprak döşenen (hiçbir varlığı olmayan) bir yoksula...

(Beled 16)

Erhan Aktaş Meali:

Veya hiçbir şeyi olmayan miskini,[1]

1)Çalışacak gücü ve işi olmayan, yerlerde sürünen yoksul. Hiçbir şeyi olmayan.

(Beled 16)

Gültekin Onan Meali:

Veya sürünen bir yoksulu.

(Beled 16)

Hakkı Yılmaz Meali:

veya topraklara düşmüş; sürünen yoksula, işsize yemek yedirmektir.

(Beled 16)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Veya toprağa yapışmış (zorluk çeken) bir miskini/ihtiyaç sahibi yoksulu.

(Beled 16)

Harun Yıldırım Meali:

Yahut topraklara düşmüş bir yoksulu.

(Beled 16)

Hasan Basri Çantay:

yahud toprakda sürünen bir yoksula.

(Beled 16)

Hayrat Neşriyat Meali:

14,15,16. Veya bir açlık gününde akrabâlığı olan bir yetîmi veya toz toprak içinde kalmış bir yoksulu doyurmaktır.

(Beled 16)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(14-16) Ya da açlık-susuzluk sahibi bir günde yakınlık sahibi bir yetime veya toprak sahibi [yoksulluktan toprağa yapışan/sürünen] bir yoksula yedirmektir.

(Beled 16)

Hüseyin Atay Meali:

13-16 O, bir kimsenin boyunduruğunu çözmek, yahut açlık gününde yakında olan bir öksüzü, yahut toprağa serilmiş bir yoksulu doyurmaktır.

(Beled 16)

İbni Kesir Meali:

Yahut yerde sürünen bir yoksula.

(Beled 16)

İlyas Yorulmaz Meali:

Yahut, açlıktan yerlere serilmiş bir fakiri doyurmaktır.

(Beled 16)

İskender Ali Mihr Meali:

Veya çok fakir bir miskini (doyurmaktır).

(Beled 16)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

ya da sürünen bir yoksula.

(Beled 16)

Kadri Çelik Meali:

Veya yerde sürünen bir yoksulu.

(Beled 16)

Mahmut Kısa Meali:

Yâhut toza toprağa bulanmış çaresiz bir yoksulu.

(Beled 16)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Bakıp doyurmaktır, yoksul olan bir fakiri.

(Beled 16)

Mehmet Türk Meali:

14,15,16. Veya bir kıtlık gününde yakınında olan bir yetimi veya açlıktan kıvranan1 yoksulu doyurmak,*

(Beled 16)

Muhammed Celal Şems Meali:

(13-16) O, (esir bir) boynu serbest kılmaktır veya açlık gününde akraba bir yetimi (yahut öksüzü) ya (da) yoksul ve düşkün birini doyurmaktır.

(Beled 16)

Muhammed Esed Meali:

yahut toprağa uzanıp kalmış olan (yabancı) bir yoksulu,

(Beled 16)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Veya düşkün bir yoksula yemek yedirmektir.

(Beled 16)

Mustafa Çavdar Meali:

Veya yurtsuz yuvasız bir düşkünü.

Bknz: (89/15)»(89/24)

(Beled 16)

Mustafa Çevik Meali:

12-17 Sarp yokuşun ne olduğunu bildiren Allah’tır. O sarp yokuş, insanı kölelikten kurtarmak, muhtaç olanın karnını doyurmak, ihtiyaçlarını gidermektir. Yetime ve darda olan yakınına el uzatmak, onları sahiplenmek, insanları merhametli, sabırlı ve Allah yolunda gayretli olmaya davet etmektir.

(Beled 16)

Mustafa İslamoğlu Meali:

ya da evsiz barksız, yurtsuz yuvasız bir düşkünü...

(Beled 16)

Osman Okur Meali:

(11-16) Fakat o, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuş nedir bilir misin? Köle azat etmek veya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut aç açık bir yoksulu doyurmaktır.

(Beled 16)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Veyahut yerlere serilmiş bir yoksula.

(Beled 16)

Ömer Öngüt Meali:

Yahut da yere serilmiş (bitkin, kimsesiz) bir yoksula.

(Beled 16)

Ömer Sevinçgül Meali:

ya da tam anlamıyla yoksula.

(Beled 16)

Sadık Türkmen Meali:

veya toprağa uzanıp (çaresiz) kalmış olan (yabancı) bir yoksula!

(Beled 16)

Seyyid Kutub Meali:

Hiçbir şeyi olmayan yoksulu,

(Beled 16)

Suat Yıldırım Meali:

Ya da yeri yatak, (göğü yorgan yapan, barınacak hiçbir yeri olmayan) fakiri doyurmaktır.

(Beled 16)

Süleyman Ateş Meali:

Yahut hiçbir şeyi olmayan yoksulu.

(Beled 16)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Ya da sürünen bir çaresizi doyurmaktır.

(Beled 16)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(13-17) Birini kölelikten kurtarmak, dara düştüğü zaman kimsesiz bir yakını veya toprağa belenmiş bir yoksulu doyurmak ve iman edip, birbirine sabrı ve merhameti tavsiye etmektir.

(Beled 16)

Şaban Piriş Meali:

Veya sürünen bir düşkünü.

(Beled 16)

Talat Koçyiğit Meali:

13-17 O, bir kölenin azadıdır. Yahut açlık gününde akraba olan bir yetimi, yahut hiçbir şeyi olmayan bir yoksulu doyurmak, sonra inananlardan ve birbirlerine sabrı ve merhameti tavsiye edenlerden olmaktır.

(Beled 16)

Tefhimul Kuran Meali:

Veya sürünen bir yoksulu.

(Beled 16)

Ümit Şimşek Meali:

Veya toza toprağa bulanmış yoksula.

(Beled 16)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yahut ezilmiş, boynu bükük bir yoksulu.

(Beled 16)