17. İsra Suresi / 76.ayet

Bunu başaramayanlar, seni yurdundan sürüp çıkarmak için az kalsın dünyayı başına yıkacaklardı. Bu durumda onlar da senin ardından orada ancak az bir zaman kalabilirlerdi.

Bknz: (9/40)(33/60)»(33/62)(47/13)(63/7)»(63/8)

Mustafa Çavdar Meali

İsra 76 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Onlar, nerdeyse seni yurdundan çıkarmak için taciz edip duracaklar, fakat sen çıktıktan sonra arkandan onlar da pek az bir müddet kalacaklar.

(İsra 76)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Neredeyse Seni (bu) yerden (yurdundan) çıkarmak için tedirgin ediyorlardı (ve saldırmaya kalkışacaklardı;oysa) bu durumda kendileri de Senden sonra az bir süreden başka kalamazlardı.

(İsra 76)

Abdullah Parlıyan Meali:

Onlar neredeyse, seni yurdundan çıkarmak için tedirgin edip duracaklar. Fakat sen çıkdıktan sonra da, arkandan onlar da pek az bir müddet kalacaklar.

(İsra 76)

Adem Uğur Meali:

Yine onlar, seni yurdundan çıkarmak için nerdeyse dünyayı başına dar getirecekler. O takdirde, senin ardından kendileri de fazla kalamazlar.

(İsra 76)

Ahmet Hulusi Meali:

Seni oradan (Mekke'den) çıkarmak için taciz edeceklerdi... İşte o takdirde onlar da senin ardından (dünyada) pek az kalacaklardı. (Bunu yaptılar ve Bedr'de öldürüldüler. A. H. )

(İsra 76)

Ahmet Tekin Meali:

Seni yurdundan, Mekke'den çıkarmak için, huzursuz hale getirerek, neredeyse dünyayı başına dar edecekler. O zaman, sana muhalefet ettikleri için, senin ardından, kendileri de orada fazla kalamayacaklar.*

(İsra 76)

Ahmet Varol Meali

Neredeyse seni bu yerden çıkarmak için tedirgin edeceklerdi. O durumda kendileri de senden sonra ancak az (bir süre) kalabilirler.*

(İsra 76)

Ali Bulaç Meali:

Neredeyse seni (bu) yerden (yurdundan) çıkarmak için tedirgin edeceklerdi; bu durumda kendileri de senden sonra az bir süreden başka kalamazlar.

(İsra 76)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Ey Rasûlüm), yakında seni bu Mekke'den çıkarmak için muhakkak ki, seni rahatsız edecekler ve o takdirde kendileri de arkandan pek az kalacaklar (helâk olacaklardır).

(İsra 76)

Ali Rıza Sefa Meali:

Bu yerden çıkarmak için seni sıkıştırıyorlar. İşte o zaman, senden sonra kendileri de az bir süreden başka kalamazlar.

(İsra 76)

Ali Ünal Meali:

Onlar, seni yurdundan çıkarmak için sürekli olarak tedirgin edip duruyorlar. Eğer sen oradan çıkarsan, kendileri de orada senden sonra pek az kalır ve sonra yok olur giderler.

(İsra 76)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Nerede ise, seni taciz ederek yeryüzünden söküp atacaklardı. Fakat senden sonra çok az bir zaman kalabileceklerdi.*

(İsra 76)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Yine onlar seni yurdundan çıkarmak için neredeyse dünyayı başına dar edecekler. O takdirde senin ardından kendileri de fazla kalamazlar.

(İsra 76)

Bekir Sadak Meali:

Memleketinden cikarmak icin seni nerdeyse zorlayacaklardi. O takdirde senin ardindan onlar da pek az kalabilirlerdi.

(İsra 76)

Besim Atalay Meali:

Sıkıştırıp, yurdunuzdan çıkarayazdılar seni, eğer böyle olsaydı, senden sonra az kalırlardı orda

(İsra 76)

Celal Yıldırım Meali:

Yakında seni bu yerden çıkartmak için seni rahatsız edip dururlar. O takdirde kendileri de senin ardından pek az bir süre kalıp (sonra da) yok olup giderler.

(İsra 76)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Ey Resulüm!) Seni (ikna edemediklerini görünce) o yerden (Mekke'den) sürüp çıkarmak için taciz etmeye çalışacaklar. Bu durumda, onların kendileri de orada pek fazla kalamayacaklar (helak olacaklar).

(İsra 76)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Memleketinden çıkarmak için seni nerdeyse zorlayacaklardı. O takdirde senin ardından onlar da pek az kalabilirlerdi.

(İsra 76)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Seni o yerden (Mekke'den) sürüp çıkarmak için neredeyse seni sıkıştıracaklardı. Bunu yapabilselerdi, senin ardından orada pek az kalırlardı.

(İsra 76)

Diyanet Vakfı Meali:

Yine onlar, seni yurdundan çıkarmak için nerdeyse dünyayı başına dar getirecekler. O takdirde, senin ardından kendileri de fazla kalamazlar.  *

(İsra 76)

Edip Yüksel Meali:

Seni ülkeden çıkarmak için neredeyse seni zorla sürecekler. Bu taktirde senden sonra onlar da fazla kalmayacaklar

(İsra 76)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve az daha seni bu Arzdan çıkarmak için iz'ac edeceklerdi ve o takdirde kendileri de arkandan pek az kalacaklardı

(İsra 76)

Elmalılı Yeni Meali:

Az daha seni bu yerden çıkarmak için rahatsız edeceklerdi ve o takdirde kendileri de senin ardından pek az kalacaklardı.

(İsra 76)

Erhan Aktaş Meali:

Neredeyse seni bulunduğun yerden çıkman için tedirgin etmeyi başaracaklardı. Eğer öyle olsaydı, onlar da senin ardından ancak az bir süre kalabilirlerdi.

(İsra 76)

Gültekin Onan Meali:

Neredeyse seni (bu) yerden (yurdundan) çıkarmak için tedirgin edeceklerdi; bu durumda kendileri de senden sonra az bir süreden başka kalamazlar.

(İsra 76)

Hakkı Yılmaz Meali:

(76,77) Ve yakında seni bu yerden/ yurdundan çıkarmak için kesinlikle rahatsız edecekler. O takdirde senden önce elçilerimizden gönderdiğimiz kişiler hakkındaki yasamıza/uygulamamıza göre onlar da senin ardından pek az kalacaklardır. –Bizim uygulamamızda herhangi bir değişme göremezsin.–

(İsra 76)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Neredeyse seni (Mekke’den) çıkarmak için ürküteceklerdi. (Şayet seni çıkarmış olsalardı) senden sonra orada çok az kalabilirlerdi.

(İsra 76)

Harun Yıldırım Meali:

Yine onlar, seni yurdundan çıkarmak için nerdeyse dünyayı başına dar getirecekler. O takdirde, senin ardından kendileri de fazla kalamazlar.

(İsra 76)

Hasan Basri Çantay:

Yakında seni, neredeyse, bu yerden çıkarmak için her halde rahatsız edecekler, (fakat) o takdirde kendileri de arkandan pek az kalacaklardır.

(İsra 76)

Hayrat Neşriyat Meali:

Yine nerede ise seni bu yerden (Mekke'den) çıkarmak için gerçekten rahatsız edeceklerdi; hâlbuki o takdirde (kendileri de) senin ardından (orada) ancak pek az kalacaklardır. (1)*

(İsra 76)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(76-77) Gerçekten, seni [o bölgeden] çıkarmak için neredeyse seni o yerden rahatsız edeceklerdi. [Bunu başarmış olsalardı]o zaman senden önce elçiler'den olarak gönderdiğimiz kimselerin kanunu olarak onlar ancak pek az kalırlardı. Bizim kanunumuz için, hiçbir değişiklik bulamazsın.

(İsra 76)

Hüseyin Atay Meali:

Ve andolsun seni yurdundan çıkarmak için neredeyse seni tedirgin edeceklerdi. O durumda, senin ardından onlar da pek az kalırlardı.

(İsra 76)

İbni Kesir Meali:

Neredeyse seni memleketten çıkarmak için zorlayacaklardı. O zaman, senin ardından onlar da ancak çok az kalabilirler.

(İsra 76)

İlyas Yorulmaz Meali:

(Mekke de) Seni tedirgin edip, neredeyse bulunduğun yerden çıkaracaklardı. Eğer bunda muvaffak olsalardı, onlarda senden sonra çok az kalırlardı.

(İsra 76)

İskender Ali Mihr Meali:

Neredeyse gerçekten, seni dünyada bulunduğun yerden çıkarmak için tedirgin ediyorlardı (edeceklerdi). Ve eğer öyle olsaydı, onlar da senden sonra sadece az bir süre kalabilirlerdi.

(İsra 76)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Az kalsın seni bu topraklardan çıkarmak için zorlıyacaklardı. Böyle olunca senden sonra kendileri de orada pek az kalabileceklerdi.

(İsra 76)

Kadri Çelik Meali:

Şüphesiz yakında (düzen kurarak) seni yurdundan çıkmak zorunda bırakacaklar; bu durumda kendileri de senden sonra az bir süreden başka kalamazlar.

(İsra 76)

Mahmut Kısa Meali:

Onlar, neredeyse seni yurdundan çıkarıp sürmek üzereler fakat sen Medîne’ye hicret ettikten sonra, onlar da Mekke’de pek fazla kalamayacaklar. Nitekim Peygamberi yurdundan çıkaranlar, hicretten iki yıl sonra Bedir savaşında yenilgiye uğradılar ve birçokları o savaşta öldürüldü. Sekiz yıl sonra da, Mekke tamamen Müslümanların eline geçti.

(İsra 76)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Az daha seni yurdundan çıkarmak için tedirgin edeceklerdi. Bu durum olsaydı, İşte onlar da senin ardından orada (Mekke'de) çok az bir süre kalabileceklerdi.

(İsra 76)

Mehmet Türk Meali:

(Yahûdîler) neredeyse seni (bu) yerden1 çıkarmak için rahatsız edeceklerdi. O zaman kendileri de senden sonra (orada) fazla kalamazlardı.2*

(İsra 76)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar seni korkutarak bu memleketten sürmek üzereydiler. Öyle olsaydı, senden sonra kendileri (de) az bir süre dışında, (orada) kalamazlardı.

(İsra 76)

Muhammed Esed Meali:

Ve (seni ikna edemediklerini görünce, bu sefer) aralarından büsbütün çıkarıp atmak için (doğduğun) toprakta seni tedirgin etmeye çalışıyorlar. Ama, sen ayrıldıktan sonra, onların kendileri de pek fazla kalamayacaklar.

(İsra 76)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Nerdeyse yurdundan çıkarmak için seni sıkıştıracaklardı. Böyle bir durumda onlar orada senin arkandan çok az bir süre kalacaklardı.

(İsra 76)

Mustafa Çavdar Meali:

Bunu başaramayanlar, seni yurdundan sürüp çıkarmak için az kalsın dünyayı başına yıkacaklardı. Bu durumda onlar da senin ardından orada ancak az bir zaman kalabilirlerdi.

Bknz: (9/40) - (33/60)»(33/62) - (47/13) - (63/7)»(63/8)

(İsra 76)

Mustafa Çevik Meali:

74-77 Ey Peygamber! Şayet Biz bu konuda seni uyarmamış ve imanını güçlendirip, duruşunu sağlamlaştırmasaydık, belki az da olsa onlara meyledebilirdin. Böyle bir tuzağa düşüp yanlış yapsaydın sana dünyada da, âhirette de çok çetin bir azap yaşatırdık ve seni elimizden kimse de kurtaramazdı. Seni tuzaklarına düşüremeyeceklerini anlayan müşrik ve kâfirler bu defa da yurdundan, yuvandan kovabilmek için her türlü eziyete başvurmaya başladılar, şurası da bir gerçek ki seni çıkardıktan sonra onlar da orada fazla kalamayacaklar. Senden önce gönderdiğimiz peygamberler için de uyguladığımız kanunumuz budur. Bizim kanunumuzda bir değişiklik bulamazsın.

(İsra 76)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Fakat (bunun imkansız olduğunu gören) berikiler, bu kez oradan çıkarmak için (senin) toprağında ısrarla seni taciz ve tedirgin etmeye çalışıyorlar. Ama (seni çıkardıkları) zaman, senin ardından onlar da pek fazla kalamayacaklar.

(İsra 76)

Osman Okur Meali:

(Ey Rasûlüm), yakında seni bu Mekke’den çıkarmak için muhakkak ki, seni rahatsız edecekler ve o takdirde kendileri de arkandan pek az kalırlar (ya pişman olurlar veya helâk olup giderler).

(İsra 76)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve az kaldı seni yurttan çıkarmak için rahatsız edeceklerdi. O halde onlar da senden sonra pek az kalacaklardır.

(İsra 76)

Ömer Öngüt Meali:

Resulüm! Onlar seni bu yerden söküp atmak için rahatsız edip dururlar. O takdirde kendileri de senden sonra yurtlarında pek az kalabilecekler.

(İsra 76)

Ömer Sevinçgül Meali:

Seni yurdundan sürgün etmek için çaba harcarlar. Fakat, sen ayrıldıktan sonra kendileri de orada pek az kalabilirler!

(İsra 76)

Sadık Türkmen Meali:

Onlar seni oradan/yurdundan çıkarmak için, seni tedirgin etmeye çalışıyorlar; bu durumda senin ardından, onların kendileri de pek fazla kalmayacaklar!

(İsra 76)

Seyyid Kutub Meali:

Gerçi müşrikler seni tedirgin ederek, bıktırarak Mekke'den çıkarmak amacındadırlar, ama o takdirde senden sonra orada ancak kısa bir süre kalabilirler.

(İsra 76)

Suat Yıldırım Meali:

Onlar yurdundan çıkarmak için seni tedirgin edip dururlar. O takdirde kendileri de senden sonra pek az kalır, sonra da yok olur giderler.

(İsra 76)

Süleyman Ateş Meali:

Neredeyse seni yurdundan çıkarmak için tedirgin edeceklerdi. O takdirde kendileri de senin ardından pek az kalabilirler.

(İsra 76)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Seni bu topraklardan çıkarmak için yerinden oynatmak üzereler. Çıkarırlarsa senden sonra burada fazla kalamazlar.

(İsra 76)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Seni yurdundan çıkarmak için sürekli tedirgin ediyorlar. Eğer bunu başarabilirlerse, onlar da orada pek fazla kalamazlar.

(İsra 76)

Şaban Piriş Meali:

Neredeyse seni yurdundan çıkarmak için zorlayacaklar. O zaman, onlar da senin ardından çok az bir zaman kalabilirler.

(İsra 76)

Talat Koçyiğit Meali:

Mekke halkı, seni çok yakında memleketinden çıkarmak için rahatsız etmektedirler. Bu takdirde (eğer seni çıkarırlarsa), onlar da senin ardından çok az kalacaklardır.

(İsra 76)

Tefhimul Kuran Meali:

Neredeyse seni (bu) yerden (yurdundan) çıkarmak için tedirgin edeceklerdi; bu durumda kendileri de senden sonra az bir süreden başka kalamazlar.

(İsra 76)

Ümit Şimşek Meali:

Seni yurdundan çıkarmak için neredeyse dünyayı başına dar edecekler. Lâkin senden sonra kendileri de orada fazla kalmazlar.

(İsra 76)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Az kalsın bu topraktan çıkarmak için seni sıkıştıracaklardı. Böyle bir durumda onlar orada senin arkandan çok az bir süre kalacaklardı.

(İsra 76)