9. Tevbe Suresi / 40.ayet

Eğer O’na yardım etmezseniz, iyi bilin ki Allah ona mutlaka yardım edecektir. Hani iki kişinin ikincisi olarak kâfirler onu Mekke’den çıkardıklarında ikisi de mağaradayken arkadaşına „Üzülme Allah bizimle beraberdir’ diyordu ya, o anda Allah, ona katından bir sükûnet ve güven duygusu vermiş ve onu görmediğiniz ordularla desteklemişti. Böylece Allah kâfirlerin davasını alçaltmıştı. Allah’ın davası! İşte o en yücedir. Zira Allah üstün kudret sahibi ve hükmünde doğru karar verendir.

Bknz: (3/9)(3/194)(4/113)(5/67)(9/26)(33/9)(13/31)(39/20)(14/47)(30/6)

Mustafa Çavdar Meali

Tevbe 40 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Siz ona yardım etmezseniz hatırlayın o zamanı ki kafirler, onu yurdundan çıkardıkları zaman yardım etmişti ona. O, iki kişinin ikincisiydi ancak ve hani ikisi de mağaradaydılar, arkadaşına, mahzun olma demişti, şüphe yok ki Allah, bizimle beraberdir. Şüphe yok ki Allah, ona manevi bir kuvvet ve huzur vermişti ve onu, sizin görmediğiniz ordularla kuvvetlendirmişti ve kafir olanların sözlerini alçaltmıştı, Allah'ın sözüyse zaten yüceydi ve Allah, her şeye üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir.*

(Tevbe 40)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Siz O'na (Peygambere ve Hakk Dava Önderine) yardım etmezseniz (zararlı çıkan siz olacaksınız, çünkü) Allah O'na zaten ve kesinlikle yardımcıydı. Hani o zaman kâfirler, (Hz. Ebubekir’le) ikiden biri (Kelime-i Tevhidin ikinci iman gereği ve “Muhammedün Resulüllah” gerçeği) olarak O'nu (Mekke'den) çıkarmışlardı; ikisi mağarada olduklarında arkadaşına şöyle diyordu: "Hüzne kapılma, elbette Allah bizimle beraberdir." Böylece Allah O'na 'huzur ve güvenlik duygusunu' indirmişti, O'nu sizin görmediğiniz ordularla desteklemiş, inkâr edenlerin de kelimesini (inkâr sözlerini ve küfür-sömürü sistemlerini) alçaltmıştı. Oysa Allah'ın kelimesi (Kur’an kelâmı ve ahkâmı), en yüce olandır. Allah Üstün ve Güçlüdür, Hüküm ve Hikmet sahibidir.

(Tevbe 40)

Abdullah Parlıyan Meali:

Eğer siz elçiye yardım etmezseniz, o zaman bilin ki, ona yine Allah yardım edecektir. Tıpkı Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler, onu yurdundan sürüp çıkardıkları zaman yardım ettiği gibi; ki o gün o, yalnızca iki kişiden biriydi ve bu iki kişi saklandıkları mağaradayken elçi, arkadaşına “Üzülme” dedi, “Allah bizimle beraberdir.” Ve derken Allah, ona katından bir sükûnet ve bir güven duygusu bahşetti. O'nu sizin göremeyeceğiniz ordularla destekledi ve böylece Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlerin davalarını bütünüyle alçalttı. Allah'ın davası ise, böylece her zamanki gibi üstün ve yüce kaldı. Çünkü Allah, daima üstündür ve yaptığı herşeyi yerli yerince yapar.

(Tevbe 40)

Adem Uğur Meali:

Eğer siz ona (Resûlullah'a) yardım etmezseniz (bu önemli değil); ona Allah yardım etmiştir: Hani, kâfirler onu, iki kişiden biri olarak (Ebu Bekir ile birlikte Mekke'den) çıkarmışlardı; hani onlar mağaradaydı; o, arkadaşına. Üzülme, çünkü Allah bizimle beraberdir, diyordu. Bunun üzerine Allah ona (sükûnet sağlayan) emniyetini indirdi, onu sizin görmediğiniz bir ordu ile destekledi ve kâfir olanların sözünü alçalttı. Allah'ın sözü ise zaten yücedir. Çünkü Allah üstündür, hikmet sahibidir.

(Tevbe 40)

Ahmet Hulusi Meali:

Gerçekten Allah O'na yardım etmiştir, siz O'na yardım etmeseniz de! Hani hakikat bilgisini inkar edenler O'nu (yurdundan) çıkmak zorunda bıraktıklarında; O, ikinin ikincisi (iki kişiden biri) idi! Hani onlar (Hz. Rasulullah ve Hz. Ebu Bekr) mağarada idiler... Hani arkadaşına: "Mahzun olma, muhakkak ki Allah bizimle beraberdir (maiyet sırrına işaret ediyordu)" diyordu... Allah, sekinetini (güven duygusuyla oluşan sakinlik) O'nun üzerine inzal etmiş ve O'nu görmediğiniz ordularla desteklemişti. Hakikat bilgisini inkar edenlerin sözlerini süfla (en aşağı) kılmıştı... Allah sözü, işte ulyadır (en üstün)! Allah Aziyz'dir, Hakiym'dir.

(Tevbe 40)

Ahmet Tekin Meali:

Eğer siz Allah'ın Rasulüne yardım etmezseniz, Allah ona kesinlikle yardım eder. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlerin kendisini, iki kişiden biri olarak, Ebu Bekir ile birlikte Mekke'den hicrete mecbur bırakmaları sırasındaki gibi yardım eder. Hani onlar mağaradayken, Muhammed, arkadaşına: “Üzülme, Allah bizimle beraberdir” diyordu. Bunun üzerine Allah ona, emniyet, rahmet ve sükûnet indirdi. Gözlerinizle göremeyeceğiniz askerî erkân ve ordularla onu destekledi. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlerin, küfre saplananların sözlerinin ve fikirlerinin değerini düşürerek düzenlerini altetti. Allah'ın birliği, Allah'ın dinine davet fikri, Allah'ın koyduğu düzen, işte bu daima hâkim olacaktır. Allah kudretli, hikmet sahibi ve hükümrandır.

(Tevbe 40)

Ahmet Varol Meali

Siz ona (Peygamber'e) yardım etmezseniz, (bilin ki) inkar edenler onu iki kişinin ikincisi olarak (Mekke'den) çıkardıklarında Allah kendisine yardım etmişti. O ikisi mağarada iken arkadaşına: "Üzülme. Allah bizimledir" diyordu. Allah da ona güven duygusu vermiş, sizin görmediğiniz askerlerle onu desteklemiş ve inkar edenlerin sözlerini alçaltmıştı. Allah'ın sözü ise en yücedir. Allah yücedir, hakimdir.*

(Tevbe 40)

Ali Bulaç Meali:

Siz O'na (peygambere) yardım etmezseniz, Allah O'na yardım etmiştir. Hani kafirler ikiden biri olarak O'nu (Mekke'den) çıkarmışlardı; ikisi mağarada olduklarında arkadaşına şöyle diyordu: "Hüzne kapılma, elbette Allah bizimle beraberdir." Böylece Allah O'na 'huzur ve güvenlik duygusunu' indirmişti, O'nu sizin görmediğiniz ordularla desteklemiş, inkar edenlerin de kelimesini (inkar çağrılarını) alçaltmıştı. Oysa Allah'ın kelimesi, yüce olandır. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Tevbe 40)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Eğer siz, Peygambere yardım etmezseniz, Allah vaktiyle ona yardım ettiği gibi yine eder. Hani Mekke kâfirleri onu Mekke'den çıkardıklarında, ikinin ikincisi (Peygamberin arkadaşı Hz. Ebu Bekir) ile (Sevr dağında) mağaradaydılar. O vakit Peygamber, arkadaşına şöyle diyordu: “- Mahzun olma, zira Allah'ın yardımı bizimle beraberdir.” Nihayet Allah Peygamberin (veya Ebû Bekirin) üzerine mânevi huzurunu indirdi ve onu, görmediğiniz ordularla kuvvetlendirdi. Böylece küfredenlerin kelimesini (şirk dâvasını), en alçak etti. O, Allah'ın kelimesi tevhid ise, en yüksek!... Allah, (her şeye) galibdir, hükmünde hikmet sahibidir.

(Tevbe 40)

Ali Rıza Sefa Meali:

Siz, Ona yardım etmezseniz, Allah, Ona yardım etmişti. Nankörlük edenler, ikiden biri olarak Onu çıkarmışlardı. İkisi mağaradayken, arkadaşına, şöyle demişti: "Üzülme; Allah, kesinlikle bizimle birliktedir!" Böylece, Allah, Onun üzerine bir dinginlik indirmiş, sizin görmediğiniz ordularla Onu desteklemiş ve nankörlük edenlerin sözünü alçaltmıştı. Allah'ın Sözü çok yücedir. Çünkü Allah, Üstündür; Bilgelik ve Adaletle Yönetendir.

(Tevbe 40)

Ali Ünal Meali:

Eğer o Peygamber’e yardım etmezseniz, siz de biliyorsunuz ki, Allah O’na hep yardım etmiştir. Hatırlayın ki, o bildiğiniz kâfirler O’nu Mekke’den çıkarmışlardı da, sığındıkları mağarada iki kişiden biri iken, (kendisini takip edenler mağaranın ağzına kadar geldikleri esnada O, hiçbir endişeye kapılmadan, Allah’a tam bir teslimiyet ve tevekkül içinde) yanındaki arkadaşına, “Hiç tasalanma, Allah bizimle beraberdir!” diyordu. Allah, sekînesini (iç huzur ve güven kaynağı rahmetini) daima O’nun üzerinde tuttu; O’nu sizin görmediğiniz ordularla destekledi ve küfredenlerin davası ve düşüncelerini alçalttı. Allah’ın Kelimesi ve davası ise, zaten her zaman yücedir. Allah, izzet ve ululuk sahibi, her işte üstün ve mutlak galip olandır; her hüküm ve icraatında pek çok hikmetler bulunandır.

(Tevbe 40)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Eğer siz ona yardım etmezseniz, şüphesiz Allah ona yardım etti. Hani o kâfirler, onu iki(kişi)(*)nin ikincisi olarak yurdundan çıkardıkları zaman; onlar mağarada iken arkadaşına; “üzülme, Allah bizimle beraberdir” dediği zaman, Allah onun üzerine sükûn ve huzur halini indirdi, görmediğiniz askerlerle onu destekledi. O kâfirlerin çağrısını alçak bıraktı. Allah’ın çağrısı ise en yüce olandır. Çünkü Allah, güçlü, izzet sahibi ve her şeyi yerli yerinde yapandır.*

(Tevbe 40)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Eğer siz Peygambere yardım etmezseniz, iyi biliniz ki, Allah ona yardım etmişti: Hani iki kişiden biri olduğu halde, inkar edenler kendisini Mekke'den çıkardıkları sırada ikisi mağarada iken arkadaşına, "Üzülme, Allah bizimle beraberdir!" diyordu. Bunun üzerine Allah, ona güven duygusunu indirmiş ve kendisini sizin görmediğiniz ordularla desteklemişti de inanmayanların sözünü alçaltmıştı. Yüce olan yalnızca Allah'ın sözüdür. Allah daima üstündür, işlerini yerli yerinde yapandır.

(Tevbe 40)

Bekir Sadak Meali:

Eğer Peygambere yardım etmezseniz, hatırlayın ki, o kafirler, ikinin ikincisi olarak onu Mekke'den çıkardıkları zaman, Allah ona yardım etmişti, ikisi mağarada iken; O, arkadaşına: "Üzülme, Allah bizimle beraberdir!" diyorken; bunun üzerine Allah ona manevi kuvvet ve huzur verdi, sizin görmediğiniz askerlerle onu destekledi ve küfredenlerin durumunu alçalttı; daima üstün olan ise, Allah'ın hüküm ve iradesidir; Allah güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Tevbe 40)

Besim Atalay Meali:

Sizler ona yardım etmezseniz, Allah ona yardım eder; hani kâfirler, onu yurdundan çıkarmışlardı, iki kimseden biriyle, hani opruktalarken dedi arkadaşına; «Korkma Allah bizimledir», ona Allah huzur verdi, görmediğiniz ordularla Allah onu pekitti, alçaltmıştır kâfirlerin sözünü, Allahın sözüdür en yüksek olan; Allah emre, Allah bilge

(Tevbe 40)

Celal Yıldırım Meali:

Eğer Ona (Muhammed'e) yardım etmezseniz, Allah Ona yardım etmiştir. Hani o küfredenler, iki kişiden biri olarak Onu (yurdundan) çıkarmışlardı da. ikisi mağarada iken arkadaşına, «Üzülme Allah bizimle beraberdir» demişti. Allah da Onun üzerine sükûnet, huzur, kalb yatışkanlığı indirmiş ve Onu görmediğiniz askerlerle desteklemişti; aynı zamanda küfredenlerin sözünü alçalttıkça alçaltmıştı. Allah sözü ise en yücedir. Allah yegâne üstündür, çok güçlüdür, (sonsuz ve sınırsız) hikmet sahibidir.

(Tevbe 40)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Eğer siz (ilayı kelimetüllah için) o (Peygamber)e yardım etmezseniz (mühim değil, Allah ona yardım edecektir). Hani vaktiyle inkarcılar onu iki kişiden biri olarak (Ebu Bekir'le birlikte Mekke'den) çıkardıkları zaman, ona Allah yardım etmişti. Onlar (Sevr dağında) mağarada bulunurken, o arkadaşına: “Tasalanma, çünkü Allah bizimle beraberdir” demişti. Bunun üzerine Allah da o(na yardım etmiş ve arkadaşının kalbi)ne huzur ve güven indirmişti. Ve onu görmediğiniz ordularla desteklemişti. Böylece inkâr edenlerin sözünü (davasını) alçaltmıştı. Allah'ın sözü en yücedir. Çünkü Allah üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Tevbe 40)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Ona (Muhammed'e) yardım etmezseniz, bilin ki, inkar edenler onu Mekke'den çıkardıklarında mağarada bulunan iki kişiden biri olarak Allah ona yardım etmişti. Arkadaşına (Ebu Bekir'e) "Üzülme, Allah bizimledir" diyordu; Allah da ona güven vermiş, görmediğiniz askerlerle onu desteklemiş, inkar edenlerin sözünü alçaltmıştı. Ancak Allah'ın sözü yücedir. Allah güçlüdür, hakimdir.

(Tevbe 40)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Eğer siz ona (Peygamber'e) yardım etmezseniz, (biliyorsunuz ki) inkar edenler onu iki kişiden biri olarak (Mekke'den) çıkardıkları zaman, ona bizzat Allah yardım etmişti. Hani onlar mağarada bulunuyorlardı. Hani o arkadaşına, "Üzülme, çünkü Allah bizimle beraber" diyordu. Allah da onun üzerine güven duygusu ve huzur indirmiş, sizin kendilerini görmediğiniz birtakım ordularla onu desteklemiş, böylece inkar edenlerin sözünü alçaltmıştı. Allah'ın sözü ise en yücedir. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Tevbe 40)

Diyanet Vakfı Meali:

Eğer siz ona (Resûlullah'a) yardım etmezseniz (bu önemli değil); ona Allah yardım etmiştir: Hani, kâfirler onu, iki kişiden biri olarak (Ebu Bekir ile birlikte Mekke'den) çıkarmışlardı; hani onlar mağaradaydı; o, arkadaşına. Üzülme, çünkü Allah bizimle beraberdir, diyordu. Bunun üzerine Allah ona (sükûnet sağlayan) emniyetini indirdi, onu sizin görmediğiniz bir ordu ile destekledi ve kâfir olanların sözünü alçalttı. Allah'ın sözü ise zaten yücedir. Çünkü Allah üstündür, hikmet sahibidir.  *

(Tevbe 40)

Edip Yüksel Meali:

Siz ona yardım etmezseniz, ALLAH ona yardım etmişti. (Örneğin) kafirler onu, ikinin ikincisi olarak çıkarmışlardı. Hani ikisi mağarada iken, arkadaşına, 'Üzülme, ALLAH bizimle beraberdir,' diyordu... ALLAH ona huzur ve güven indirdi; görmediğiniz ordularla destekleyerek inkarcıların sözünü alçalttı. Yüce olan, yalnızca ALLAH'ın sözüdür. ALLAH Üstündür, Bilgedir.

(Tevbe 40)

Elmalılı Orjinal Meali:

Eğer siz ona yardım etmezseniz biliyorsunuz a Allah ona yardım etti: o küfr edenler onu çıkardığı sıra ikinin biri iken, ikisi ğardeler iken, ki o lahzada arkadaşına "mahzun olma çünkü Allah bizimle beraber diyordu, derken Allah onun üzerine sekinetini indirdi. Onu da görmediğiniz ordularla te'yid buyurdu da öyle yaptı ki o küfredenlerin kelimesini en alçak etti, Allahın kelimesi ise en yüksek o, öyle ya Allah bir aziz hakimdir

(Tevbe 40)

Elmalılı Yeni Meali:

Eğer siz ona yardım etmezseniz, biliyorsunuz ya, o küfredenler onu çıkardıkları sırada mağarada bulunan ikinin biri iken Allah ona yardım etmişti ki, o, arkadaşına: "Üzülme, çünkü Allah bizimle beraberdir!" diyordu. Bunun üzerine Allah ona manevi güç ve huzur verdi, onu görmediğiniz ordularla destekledi ve küfredenlerin kelimesini en alçak etti. Allah'ın kelimesi ise en üstün olandır. Allah, güçlüdür, hikmet sahibidir.

(Tevbe 40)

Erhan Aktaş Meali:

Eğer siz ona yardım etmezseniz, iyi bilin ki Allah ona yardım etmişti. Hani gerçeği yalanlayan nankörler onu çıkardıklarında[1] iki kişiden ikincisiydi. İkisi mağaradayken, o, arkadaşına: "Üzülme, kuşkusuz Allah bizimle beraberdir." demişti. Bunun üzerine Allah, üzerlerine dinginlik ve güven indirmişti. Onu, sizin görmediğiniz güçlerle desteklemişti. Ve küfredenlerin sözünü alçaltmıştı. Allah'ın sözü ise en yüce olandır. Allah, Mutlak Üstün Olan'dır, En İyi Hüküm Veren'dir.

1)Mekke'den.

(Tevbe 40)

Gültekin Onan Meali:

Siz O'na (peygambere) yardım etmezseniz Tanrı O'na yardım etmiştir. Hani küfredenler ikiden biri olarak O'nu (Mekke'den) çıkarmışlardı; ikisi mağarada olduklarında arkadaşına şöyle diyordu: "Hüzne kapılma, elbette Tanrı bizimle beraberdir." Böylece Tanrı O'na 'huzur ve güvenlik duygusunu' indirmişti, O'nu sizin görmediğiniz ordularla desteklemiş, küfredenlerin de davasını / çağrısını alçaltmıştı. Oysa Tanrı'nın kelimesi yüce olandır. Tanrı üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Tevbe 40)

Hakkı Yılmaz Meali:

Eğer siz, Elçi'ye yardım etmezseniz, bilin ki Allah O'na kesinlikle yardım etmiştir. Hani o kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş kişiler, o'nu ikinin ikincisi olarak çıkarmışlardı. Hani ikisi mağarada idiler. Hani O, arkadaşına “Üzülme, şüphesiz Allah bizimle beraberdir” diyordu. Bunun üzerine Allah, O'nun üzerine kalbi teskin eden güven ve yatışma duygularını/morallerini içlerine koymuş, O'nu sizin görmediğiniz askerlerle güçlendirmiş ve kâfirlerin; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kişilerin sözünü en alçak yapmıştı. Allah'ın kelimesi de en yücenin ta kendisidir. Ve Allah, en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olandır, en iyi yasa koyan, bozulmayı iyi engelleyen/sağlam yapandır.

(Tevbe 40)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Siz ona (Resûl’e) yardım etmezseniz, muhakkak Allah ona yardım etmiştir. Hani kâfirler iki kişiden biri olarak onu (Mekke’den) çıkarmışlardı ve ikisi mağaradayken arkadaşına (Ebu Bekir’e): “Üzülme! Allah bizimle beraberdir.” demişti. Allah onun üzerine (güven veren ve kalbini yatıştıran) sekinetini indirmiş, görmediğiniz ordularla onu desteklemiş ve kâfirlerin sözünü (şirke davetlerini) en alçak kılmıştı. Allah’ın sözü (tevhid daveti) ise en yüce olandır. Allah (izzet sahibi, her şeyi mağlup eden) Azîz, (hüküm ve hikmet sahibi olan) Hakîm’dir.

(Tevbe 40)

Harun Yıldırım Meali:

Eğer siz ona yardım etmezseniz, Allah ona yardım etmiştir. Hani küfürlerinde bilinçli olarak ısrar edenler onu çıkardıklarında o, ikinin ikincisinden ibaretti. O zaman onlar mağaradaydılar. O vakit arkadaşına: “Tasalanma, hiç şüphe yok ki Allah bizimle beraberdir.” Diyordu. Böylece Allah ona huzur ve güvenlik duygusunu indirmişti. Onu sizin göremediğiniz ordularla desteklemiş, küfürlerinde bilinçli olarak ısrar edenlerin sözünü alçaltmıştı. Allah’ın kelimesi ise, o, en yüce olandır. Şüphesiz Allah Azîz’dir, Hakîm’dir.

(Tevbe 40)

Hasan Basri Çantay:

Eğer siz ona (Resulüme) yardım etmezseniz (hatırlayın o demleri ki) kafirler onu (Mekkeden) çıkardıkları (hicretine sebeb oldukları) zaman bizzat Allah ona yardım etmişdi. (Yine de O, nusretini esirgemez. O demler öyle demlerdi ki Resulüllah ancak) ikinin ikincisinden ibaretdi (Hakdan başka mededkar! yokdu. O zaman onlar ("Sevr" dağının tepesindeki) mağaradaydılar. Peygamber, o vakit arkadaşına (Ebu Bekir-is Sıddıyka): "Tasalanma. Allah, hiç şübhe yok, bizimle beraberdir" diyordu. Allah o (arkadaşı) nın üzerine (kalbine) sekinetini (kuvve-i ma'neviyyesini) indirmiş, onu (Habibini) görmediğiniz (ma'nevi) ordularla te'yid etmiş, kafirlerin kelimesini (küfürlerini) alçaltmışdı. Allahın kelimesi (tevhid kelimesi) ise, o çok yücedir. Allah mutlak gaalibdir, yegane hüküm ve hikmet saahibidir.

(Tevbe 40)

Hayrat Neşriyat Meali:

Eğer ona (Muhammed'e) yardım etmezseniz o takdirde (bilin ki), muhakkak o inkâr edenler, (Ebû Bekir'le berâber) iki kişiden biri olarak onu (Mekke'den) çıkardıklarında Allah ona yardım etmişti. O zaman o ikisi mağaradaydılar da hani arkadaşına: “Üzülme, şübhesiz ki Allah bizimle berâberdir!” diyordu. (3) Artık Allah, ona sekînetini (kalblerine sükûnet ve huzur veren rahmetini) indirmiş, sizin görmediğiniz ordularla da ona (Resûlüne)kuvvet vermiş ve inkâr edenlerin sözünü (küfür da'vâlarını) en alçak kılmıştı. En yüce olan, ancak Allah'ın sözüdür. (4) Çünki Allah, Azîz (kudreti herşeye üstün gelen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır.*

(Tevbe 40)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Eğer ona [elçi'y] yardım etmezseniz [bilin ki] gerçeği örtmüş olanlar onu çıkardığı vakit [Elçi] ikinin ikincisi iken, Allah ona yardım etmişti. O vakit o ikisi mağarada idi. O vakit [Elçi], dostuna "Üzülme, kesinlikle Allah beraberimizdedir." diyordu. Ardından Allah ona huzurunu indirdi, hiç görmediğiniz askerlerle onu güçlendirdi ve gerçeği örtmüş olanların kelimesini en aşağı yaptı. Hâlbuki Allah'ın kelimesi en yücedir. Allah, devamlı üstündür, hakimdir/hikmetlidir.

(Tevbe 40)

Hüseyin Atay Meali:

Eğer siz ona yardım etmezseniz, andolsun, Allah ona yardım eder. Hani, inkâr edenler onu yurdundan çıkardılar. Mağarada bulunan iki kişinin İkincisi, arkadaşına "Üzülme, Allah bizimledir" demişti. Allah da ona güven verdi ve görmediğiniz güçlerle onu destekledi, inkâr edenlerin sözlerini alçalttı. Allah’ın sözü en üstündür. Allah güçlüdür, bilgedir.

(Tevbe 40)

İbni Kesir Meali:

Eğer siz ona yardım etmezseniz; doğrusu Allah, ona yardım etmişti. Hani kafirler onu çıkarmışlardı da, o ikinin ikinicisydi. Hani onlar mağarada idiler ve hani o, arkadaşına; üzülme, Allah bizimledir, diyordu. Bunun üzerine Allah, ona sekinetini indirmişti, onu sizin görmediğiniz ordularla desteklemişti. Ve küfretmiş olanların sözünü alçaltmıştı. Allah'ın kelimesi ise en yüce olandır. Allah; Aziz'dir, Hakim'dir.

(Tevbe 40)

İlyas Yorulmaz Meali:

Eğer Allah'ın elçisine siz yardım etmezseniz, şüphesiz inkar edenler elçiyi (Mekke den) çıkardıklarında, mağarada ikincinin ikincisi arkadaşına “Üzülme, Allah bizimle beraber” dediğinde Allah, korkan arkadaşını sakinleştirmiş ve onların görmediği bir ordu indirerek onlara yardım etmişti. Böylece Allah'ın kelimeleri çok yüce olduğu için, Allah inkar edenlerin sözlerini alçaltmıştır. Allah en güçlü olan ve her şeye hükmünü geçirendir.

(Tevbe 40)

İskender Ali Mihr Meali:

O'na sizin yardım etmeniz dışında (etmediğinizde) o zaman Allah, O'na (Resûl’e) yardım etmişti. Kâfir olanlar, O'nu (Mekke’den) çıkardığı (çıkmaya mecbur ettikleri) zaman iki (kişi)nin ikincisi idi. İkisi mağarada iken arkadaşına şöyle demişti: “Mahzun olma! Muhakkak ki; Allah, bizimle beraber.” O zaman Allah, O'nun üzerine sekînetini indirdi. Ve O'nu göremediğiniz bir ordu ile destekledi. Kâfirlerin sözünü sufli kıldı. Ve Allah’ın sözü; O, çok yücedir. Ve Allah; Azîz’dir (üstündür), Hakîm’dir (hüküm sahibi ve hikmet sahibidir).

(Tevbe 40)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Eğer siz Onun elçisine yardım etmezseniz inanmıyanlar ikiden biri olarak onu çıkardıkları gün Allah Kendisi ona yardım etmişti. O gün ikisi de mağarada idiler. Peygamber arkadaşına şöyle demişti: «Sakın kaygılanma. Çünkü Allah bizimledir.» Bunun üzerine Allah onları dölendirdi. Onu gözle göremediğiniz ordularla pekitti. Böylece tanımazların, sözünü altetti. Allah sözü yüce olandır. Allah erklidir, doğruyu bildiricidir.

(Tevbe 40)

Kadri Çelik Meali:

Siz ona (peygambere) yardım etmezseniz, Allah ona yardım eder. Hani küfre sapanlar ikiden biri olarak onu (Mekke'den) çıkarmışlardı; ikisi mağarada olduklarında (Peygamber) arkadaşına şöyle diyordu: “Hüzne kapılma; elbette Allah bizimle beraberdir.” Böylece Allah ona (Peygamber'e) huzur ve güvenlik duygusunu indirmiş, onu sizin görmediğiniz ordularla desteklemiş, küfre sapanların da kelimesini (şirk inançlarını) alçaltmıştı. Oysa Allah'ın kelimesi (tevhit), yüce olandır. Allah üstün ve üstün güç sahibi olandır, hikmet sahibidir.*

(Tevbe 40)

Mahmut Kısa Meali:

Eğer siz Peygambere verdiğiniz sözleri unutur ve zulme karşı başlattığı mücâdeledeona yardımcı olmaktan kaçınırsanız, Rabb’i onu yardımsız ve yalnız bırakır mı sanıyorsunuz? Nitekim Allah, çok daha zor anlarında; kâfirler onu öz yurdundan çıkmaya zorladıklarında, can dostu Ebu Bekir ile birlikte topu topu iki kişinin ikincisi iken ona yardım etmişti. O zamanlar ne devleti vardı, ne de orduları. Hani onlar, kendilerini öldürmek için peşlerinden gelen Mekkeli kâfirlerin elinden kurtulmak amacıyla, Sevr dağının tepesindeki bir mağarada gizlenmişlerdi. Fakat askerler, izlerini sürerek mağaranın ta önüne kadar gelmişlerdi. Oracıkta öldürülmelerini engelleyecek —görünürde— hiçbir sebep kalmamıştı. O kadar ki, nefes alsalar duyulacak bir hâlde iken Peygamber, bu dâvânın artık sona ereceği endişesiyle yüreği kan ağlayan sevgili arkadaşına “Üzülme dostum!” diyordu, “Allah bizimle beraberdir!” Bunun üzerine Allah, ona ve bu vefakâr arkadaşına, kendi katından olağanüstü bir huzur ve güven duygusu bahşetti ve onu, sizin göremediğiniz meleklerden oluşan mânevî ordularla destekledi ve her ikisini de kurtarıp sağ salim Medîne’ye ulaştırdı. Ardından da, müminlere büyük zaferler kazandırdı. Böylece, hakîkati inkâr edenlerin bâtıl inanç ve iddialarını çürüterek dinlerini alçalttı; çünkü tek yüce din, Allah’ındinidir! Öyle ya, Allah, sonsuz kudret ve hikmet sahibidir. İşte Allah, böylesine çaresiz anlarında bile, Elçisini yalnızlığa terk etmedi, şimdi de terk etmeyecek! O hâlde, ey inananlar! Allah yolunda fedâkârlık göstermek gerektiğinde, hangi durum ve şartlarda olursanız olun; zengin de olsanız fakir de, güçlü de olsanız zayıf da, hoşunuza gitse de gitmese de, silah ve teçhizatınız az da olsa çok da olsa, kısacası:

(Tevbe 40)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Vefa ile siz ona (resulüne) yardım etmezseniz, Yine de Allah yardım eder. Bilirsiniz, hani kafirler O'nu (Mekke'den) çıkarmıştı. İkisi mağaradaydılar, Elbette Allah bizimle beraberdir, hüzne kapılma! diyordu arkadaşına (Tevekkülleriyle) böylece Allah ona huzur, güven duygusu indirmiştir. Elbet O'nu, sizin görmediğiniz ordularla kuvvetlendirmişti. Alçaltmıştır, Vasıfsız kafirlerin inkar çağrıcı sözlerini, Oysa Allah'ın sözü yücedir. Böylece Allah'ın davası yüce kalmıştır. Allah Aziz'dir, Hakim'dir.

(Tevbe 40)

Mehmet Türk Meali:

Eğer siz o (Peygamber’e) yardım etmezseniz, (bilin ki) Allah, ona yardım eder. (Tıpkı) kâfirlerin onun Mekke’den çıkmasına sebep oldukları vakit, ikisi mağarada iken1 o iki kişiden ikincisi,2 arkadaşına:3 “Üzülme, çünkü Allah, bizimle beraberdir.” deyince Allah’ın, onun kalbine sükûnet indirdiği ve onu, sizin görmediğiniz bir orduyla desteklediği gibi. Ve böylece Allah, o zaman kâfirlerin sözünü4 alçalttı. Allah’ın sözü ise (sözlerin) en yücesidir. Şüphesiz Allah, çok şerefli, hüküm (ve hikmet) sahibidir.*

(Tevbe 40)

Muhammed Celal Şems Meali:

Eğer bu (Peygamber’e) yardım etmezseniz, (bilin ki daha önce) kâfirler onu (evinden) çıkardıklarında, Allah ona yardım etmişti. Hani iki kişiden biri olarak mağarada bulundukları zaman, o dostu (Ebubekir’e:) “Üzülme, Allah bizimle beraberdir,” diyordu. Allah ona, Kendi huzurunu indirdi ve sizin görmediğiniz askerler ile onu destekledi. Kâfirlik edenlerin sözünü (ise) alçalttı. (Zaten) üstün olan, ancak Allah’ın sözüdür. Allah, her şeye galiptir, hikmet sahibidir.

(Tevbe 40)

Muhammed Esed Meali:

Eğer siz Elçiye yardım etmezseniz, o zaman (bilin ki) ona (yine) Allah (yardım edecektir, tıpkı,) o hakkı inkara şartlanmış olan kimseler onu yurdundan sürüp çıkardıkları zaman yardım etti(ği gibi); (ki o gün) (o yalnızca) iki kişiden biriydi: ve bu iki kişi (saklandıkları) mağaradayken Elçi arkadaşına: "Üzülme" dedi, "Allah bizimle beraberdir". Ve derken Allah ona katından bir sükunet/bir güven duygusu bahşetti, onu sizin göremeyeceğiniz güçlerle destekledi ve (böylece,) hakkı inkara şartlanmış olanların davasını bütünüyle yere düşürdü, Allahın davası ise (böylece her zamanki gibi) üstün ve yüce kaldı: çünkü Allah, kudretçe en üstün, hüküm ve hikmetçe en uludur.

(Tevbe 40)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Eğer siz Tanrı elçisine yardım etmezseniz bilin ki, Allah ona zaten yardım etmişti. Hani inkarcılar, onu iki kişinin ikincisi olarak yurdundan çıkardıklarında, mağarada bulundukları bir sırada o, yanındakine şöyle diyordu; "Kaygılanma, Allah bizimledir." Bunun üzerine Allah ona dinginlik indirmiş ve kendisini sizin görmediğiniz ordularla desteklemişti de inkara sapanların sözünü değersiz kılıp alçaltmıştı. Allah'ın sözü ise yüce olanın ta kendisidir. Allah gücün ve erdemli bilginin kaynağıdır.

(Tevbe 40)

Mustafa Çavdar Meali:

Eğer O’na yardım etmezseniz, iyi bilin ki Allah ona mutlaka yardım edecektir. Hani iki kişinin ikincisi olarak kâfirler onu Mekke’den çıkardıklarında ikisi de mağaradayken arkadaşına „Üzülme Allah bizimle beraberdir’ diyordu ya, o anda Allah, ona katından bir sükûnet ve güven duygusu vermiş ve onu görmediğiniz ordularla desteklemişti. Böylece Allah kâfirlerin davasını alçaltmıştı. Allah’ın davası! İşte o en yücedir. Zira Allah üstün kudret sahibi ve hükmünde doğru karar verendir.

Bknz: (3/9) - (3/194) - (4/113) - (5/67) - (9/26) - (33/9) - (13/31) - (39/20) - (14/47) - (30/6)

(Tevbe 40)

Mustafa Çevik Meali:

38-40 Ey iman edenler! Size ne oluyor ki Allah’ın daveti İslâm’a düşman olanların size saldırması karşısında onlarla savaşa çağrıldığınızda, bir kısmınız bundan geri durup yerinize çakılıp kalıyorsunuz? Yoksa ebedî olan âhiretteki cennet hayatından vazgeçip kısacık dünya hayatına mı meylediyorsunuz? Unutmayın ki dünya hayatının geçici zevki, sefası, cennetteki ebedî hayatın nimetleri yanında çok değersiz kalır. Şayet siz, yaratılış sebebiniz olan İslam nizam ve ahlakı uğrunda savaşmazsanız, Allah da sizi şiddetli bir azapla cezalandırır ve yerinize bu uğurda cihat edecek bir topluluk getirir. Sizler de geri durmakla Allah’a değil kendinize zarar vermiş olursunuz. Siz, davet olunduğunuz Allah yolunda saldırganlarla savaşa çıkmayıp, Peygamber’e sırt dönseniz de Allah ona yardım edecektir. Tıpkı müşrik ve kâfirlerin onu yurdundan çıkardıklarında yardım ettiği gibi... Hani o mağarada iki kişiden birisi olarak arkadaşına demişti ki: “Üzülme, Allah bizimle beraberdir.” Bunun üzerine Allah da onun kalbine bir güven duygusu ve sükûnet lütfetmiş, sizin görmediğiniz güçlerle onu desteklemiş, böylece müşrik ve kâfirleri küçük düşürerek hesaplarını boşa çıkarmıştı. Yarattıkları üzerinde hüküm sahibi yalnızca Allah’tır ve O’ndan başka gerçek ilah yoktur.

(Tevbe 40)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Eğer ona destek vermezseniz, unutmayın ki ona Allah yardım edecektir: inkarda direnenler onu sürüp çıkardıkları zaman (Muhammed sadece) iki kişiden biriydi. Hani o ikisi mağaradayken, o arkadaşına "Tasalanma, Allah bizimle beraberdir!" demişti de, bunun üzerine Allah ona katından bir sükunet indirmiş ve onu sizin göremediğiniz güçlerle takviye etmişti: böylece inkarda ısrar edenlerin davasını alçalttı, Allah'ın davasıysa en yüce olma konumunu korudu; çünkü Allah'tı her işinde mükemmel olan, her hükmünde üstün hikmetler bulunan.

(Tevbe 40)

Osman Okur Meali:

Eğer siz ona (Resûlullah'a) yardım etmezseniz (bu önemli değil); ona Allah yardım etmiştir: Hani, kâfirler onu, iki kişiden biri olarak (Ebu Bekir ile birlikte Mekke'den) çıkarmışlardı; hani onlar mağaradaydı; o, arkadaşına. Üzülme, çünkü Allah bizimle beraberdir, diyordu. Bunun üzerine Allah ona (sükûnet sağlayan) emniyetini indirdi, onu sizin görmediğiniz bir ordu ile destekledi ve kâfir olanların sözünü alçalttı. Allah'ın sözü ise zaten yücedir. Çünkü Allah üstündür,hikmet sahibidir.

(Tevbe 40)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Eğer siz O'na yardım etmezseniz muhakkak ki, Allah Teâlâ O'na yardım etmiştir. O zaman ki, kâfirler O'nu çıkarmışlardı. O ikinin biri bulunuyordu. O ikisi mağarada bulundukları sıra, o vakitte ki, refikine diyordu: «Mahzun olma, şüphe yok ki Allah Teâlâ bizimle beraberdir.» Artık Allah Teâlâ O'nun üzerine sekîneti indirdi ve bunu da görmediğiniz askerlerle teyid buyurdu ve kâfir olanların sözünü alçalttı. Allah Teâlâ'nın kelimesi ise, o en yüksektir. Ve Allah Teâlâ azîzdir, hakîmdir.

(Tevbe 40)

Ömer Öngüt Meali:

Eğer siz ona yardım etmezseniz, doğrusu Allah ona yardım etmişti. Hani kâfirler onu çıkarmışlardı da, o ikinin ikincisiydi. Hani onlar mağarada idiler ve o arkadaşına: “Üzülme! Allah bizimledir. ” diyordu. Allah da onun üzerine sekinetini (emniyetini) indirmişti ve onu sizin görmediğiniz askerlerle desteklemişti. Kâfirlerin sözünü alçalttıkça alçaltmıştı. Allah'ın sözü ise en yüce olandır. Allah Azîz'dir, hikmet sahibidir.

(Tevbe 40)

Ömer Sevinçgül Meali:

Peygambere siz yardım etmezseniz, Allah yardım eder. Bir zamanlar, inkâr edenler onu yurdundan sürüp çıkardıkları zaman, iki kişiden biri olarak, mağaradayken yanında bulunan arkadaşına, “Sen hiç tasalanma. Allah bizimle beraberdir!” diyordu. Derken, Allah onun üzerine bir sekinet ‘huzur, dinginlik, güven hissi’ indirdi. Sizin görmediğiniz güçlerle onu destekledi. İnkâr edenlerin sözlerini iyice alçalttı. Yüce olan, sadece Allah’ın kelimesidir. Allah, üstün gücü olan, her işini anlamlı gayeler gözeterek yapandır.

(Tevbe 40)

Sadık Türkmen Meali:

Eğer siz, ona (Rasul’e) yardım etmezseniz (biliyorsunuz ki); inkâr edenlerin elinden, (onu öldürmek için toplandıklarını haber alınca), (Mekke’den) kaçmak zorunda kaldığında, (o sadece) iki kişiden biriydi. Ona bizzat Allah yardım etmişti. Hani onlar mağarada bulunuyorlardı. Hani o arkadaşına; “Üzülme, çünkü Allah bizimle berâber” diyordu. Allah da onun üzerine güven duygusu ve huzur indirmiş, sizin kendilerini görmediğiniz, birtakım ordularla onu desteklemiş, böylece inkâr edenlerin sözünü alçaltmıştı. Allah’ın sözü ise en yücedir. Allah mutlak güç sahibidir, doğru hüküm/karar verendir.

(Tevbe 40)

Seyyid Kutub Meali:

Peygamber'e yardım etmezseniz, biliniz ki, kâfirler O'nu Mekke'den çıkardıklarında iki kişiden biri olarak mağaradayken Allah O'na yardım etmişti. Hani O arkadaşına «Üzülme, Allah bizimle beraberdir» diyordu. Allah O'nun kalbine güven duygusu indirmiş, kendisini göremediğiniz askerler ile desteklemiş, böylece kâfirlerin sözünü alçaltmıştı. Yüce olan Allah'ın sözüdür. Allah üstün iradelidir ve her yaptığı yerindedir.

(Tevbe 40)

Suat Yıldırım Meali:

Eğer Siz Peygambere yardımcı olmazsanız, Allah vaktiyle ona yardım ettiği gibi yine yardım eder. Hani kafirler onu Mekke'den çıkardıklarında, iki kişiden biri olarak mağarada iken arkadaşına: "Hiç tasalanma, zira Allah bizimle beraberdir." diyordu. Derken Allah onun üzerine sekinetini, huzur ve güven duygusunu indirdi ve onu, görmediğiniz ordularla destekledi. Kafirlerin davasını alçalttı. Allah'ın dini ise zaten yücedir. Çünkü Allah azizdir, hakimdir (mutlak galiptir, tam hüküm ve hikmet sahibidir).

(Tevbe 40)

Süleyman Ateş Meali:

Eğer siz o(Hak elçisi)ne yardım etmezseniz, iyi bilin ki, Allah ona yardım etmişti: Hani yalnız iki kişiden biri olduğu halde, inkar edenler kendisini (Mekke'den) çıkardıkları sırada ikisi mağarada iken arkadaşına "Üzülme, Allah bizimle beraberdir!" diyordu. (İşte o zaman) Allah (ona yardım etti) onun üzerine sekine(huzur ve güven duygu)sunu indirdi ve onu, sizin görmediğiniz askerlerle destekledi; inanmayanların sözünü alçattı. Yüce olan, yalnız Allah'ın sözüdür. Allah daima üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Tevbe 40)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Ona yardım etmezseniz etmeyin; Allah yardımını yapmaktadır. Hani bir gün, kafirler onu, arkadaşıyla birlikte Mekke'den çıkmak zorunda bırakmışlardı da mağarada arkadaşına şöyle demişti: "Üzülme; Allah bizimle beraberdir." Allah da onları rahatlatmış, görmediğiniz ordularla desteklemiş ve kafirlerin sözünü yere düşürmüştü. Zaten yüce olan söz, Allah'ın sözüdür. Üstün olan ve doğru kararlar veren Allah'tır.

(Tevbe 40)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Siz Allah'ın elçisine yardım etmeseniz de, Allah ona yine yardım edecektir. Tıpkı kafirler onu yurdundan çıkardığında yardım ettiği gibi... O gün o, iki kişiden biriydi. Saklandıkları mağarada arkadaşına: "Üzülme, Allah bizimle beraberdir" diyordu. Derken Allah ona bir güven duygusu verdi, onu sizin göremeyeceğiniz güçlerle destekledi ve kâfirlerin dâvasını alçalttı. Her zaman yüce olan Allah'ın davasıdır. Çünkü en üstün kudret ve hikmet sahibi O'dur.

(Tevbe 40)

Şaban Piriş Meali:

O'na yardım etmezseniz, bilin ki kafirler O'nu Mekke'den çıkardıklarında mağarada bulunan iki kişiden biri olarak Allah O'na yardım etmişti. Arkadaşına: -Üzülme, Allah bizimle beraberdir, diyordu. Allah, O'na güven vermiş ve O'nu görmediğiniz askerlerle desteklemiştir. Kafirlerin sözünü alçaltmıştır. Allah sözü en yücedir. Allah güçlüdür, hakimdir.

(Tevbe 40)

Talat Koçyiğit Meali:

Eğer Muhammed'e yardım etmezseniz, Allah, elbette ona yardım edecektir. Nitekim kâfirler, iki kişiden biri olarak onu (Mekke'den) çıkardığında, her ikisi de mağarada iken arkadaşına: "Üzülme, Allah bizimle beraberdir" demişti. İşte Allah o zaman, ona sekînetini indirmiş (ona soğukkanlılık vermiş) ve görmediğiniz askerlerle onu desteklemiş ve küfredenlerin sözünü de alçaltmıştır. Zira yüce olan, ancak Allah'ın sözüdür, Allah, Azîz'dir, hikmet sahibidir.

(Tevbe 40)

Tefhimul Kuran Meali:

Siz ona (peygambere) yardım etmezseniz, Allah ona yardım etmiştir. Hani kâfirler ikiden biri olarak onu (Mekke'den) çıkarmışlardı; ikisi mağarada olduklarında arkadaşına şöyle diyordu: «Hüzne kapılma, elbette Allah bizimle beraberdir.» Böylece Allah ona 'huzur ve güvenlik duygusunu' indirmişti, onu sizin görmediğiniz ordularla desteklemiş, küfre sapanların da kelimesini (küfür çağrılarını) alçaltmıştı. Oysa Allah'ın kelimesi ise, yüce olandır. Allah üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Tevbe 40)

Ümit Şimşek Meali:

Siz Peygambere yardım etmeseniz de, inkâr edenler onu yurdundan çıkardıklarında Allah ona yardım etmiştir. O vakit iki kişiden biri olarak mağaradayken, o, arkadaşına “Üzülme, Allah bizimle” diyordu.(13) Nitekim Allah ona güven ve rahmetini indirdi, sizin görmediğiniz ordularla onu destekledi ve kâfirlerin dâvâsını alçalttı. Çünkü yüce olan dâvâ ancak Allah'ın dâvâsıdır; Allah ise herşeyin mutlak galibi ve sonsuz hikmet sahibidir.*

(Tevbe 40)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Eğer siz ona yardım etmezseniz bilin ki, Allah ona zaten yardım etmişti. Hani küfredenler onu iki kişinin ikincisi olarak yurdundan çıkardıklarında, mağarada bulundukları bir sırada arkadaşına şöyle diyordu: "Tasalanma, Allah bizimle." Bunun üzerine Allah ona sükunet indirmiş ve kendisini sizin görmediğiniz ordularla desteklemişti de küfre sapanların sözünü sefil kılıp alçaltmıştı. Allah'ın sözü ise yüce olanın ta kendisidir. Allah Aziz'dir, Hakim'dir.

(Tevbe 40)