77. Mürselat Suresi / 47.ayet

Bu uyarılar karşısında yalana sarılanların o gün vay haline!

Bknz: (34/7)»(34/8)(46/17)»(46/18)

Mustafa Çavdar Meali

Mürselat 47 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Vay hallerine o gün yalanlayanların.

(Mürselat 47)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

O gün, (elçilerini ve Hakk ölçülerini) yalanlayanların vay haline.

(Mürselat 47)

Abdullah Parlıyan Meali:

O gün hakkı yalanlayanların vay haline!

(Mürselat 47)

Adem Uğur Meali:

O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!

(Mürselat 47)

Ahmet Hulusi Meali:

O süreçte yalanlayanların vay haline!

(Mürselat 47)

Ahmet Tekin Meali:

O gün Kur'ân'ı, peygamberleri ve hesap gününü yalanlayanların vay haline.

(Mürselat 47)

Ahmet Varol Meali

O gün, yalanlayanların vay haline!

(Mürselat 47)

Ali Bulaç Meali:

O gün, yalanlayanların vay haline.

(Mürselat 47)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Allah'ı ve peygamberlerini) inkâr edenlerin o gün vay haline!

(Mürselat 47)

Ali Rıza Sefa Meali:

Yalanlayanların; o gün, vay başlarına gelene!

(Mürselat 47)

Ali Ünal Meali:

Yalanlayanların o gün vay haline!

(Mürselat 47)

Bahaeddin Sağlam Meali:

O gün, yalanlayıcılara yazıklar olsun!

(Mürselat 47)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Yiyiniz, azıcık sefa sürünüz; siz suçlusunuz. O gün, kıyametin kopacağını yalanlayanların vay haline!

(Mürselat 47)

Bekir Sadak Meali:

O gun yalanlamis olanlarin vay haline!

(Mürselat 47)

Besim Atalay Meali:

Vay haline, o gün yalanlayanların!

(Mürselat 47)

Celal Yıldırım Meali:

(Hakk'ı) yalanlıyanların o gün vay hâline!.

(Mürselat 47)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Peygamberi ve ahiret gününü) yalanlayanların o gün vay haline!

(Mürselat 47)

Diyanet İşleri Eski Meali:

O gün yalanlamış olanların vay haline!

(Mürselat 47)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

O gün vay yalanlayanların haline!

(Mürselat 47)

Diyanet Vakfı Meali:

O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline!

(Mürselat 47)

Edip Yüksel Meali:

Yalanlayanların vay haline o gün!

(Mürselat 47)

Elmalılı Orjinal Meali:

Vay haline o gün yalan diyenlerin

(Mürselat 47)

Elmalılı Yeni Meali:

O gün yalan diyenlerin vay haline!

(Mürselat 47)

Erhan Aktaş Meali:

İzin Günü, yalanlayanların vay haline!

(Mürselat 47)

Gültekin Onan Meali:

O gün, yalanlayanların vay haline.

(Mürselat 47)

Hakkı Yılmaz Meali:

O gün, yalanlayanların vay hâline!

(Mürselat 47)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

O gün, yalanlayanların vay hâline!

(Mürselat 47)

Harun Yıldırım Meali:

O gün yalanlayanlara veyl olsun!

(Mürselat 47)

Hasan Basri Çantay:

(Ebedi nimeti) yalan sayanların vay o gün haaline!

(Mürselat 47)

Hayrat Neşriyat Meali:

Yalanlayanların o gün vay hâline!

(Mürselat 47)

Hubeyb Öndeş Meali: /

O gün, yalanlayanlara yazıklar olsun!

(Mürselat 47)

Hüseyin Atay Meali:

O gün, yalanlamış olanların vay haline!

(Mürselat 47)

İbni Kesir Meali:

Vay haline o gün, yalanlayanların.

(Mürselat 47)

İlyas Yorulmaz Meali:

Yazıklar olsun o gün, hakikatleri yalanlayanlara.

(Mürselat 47)

İskender Ali Mihr Meali:

İzin günü yalanlayanların vay haline.

(Mürselat 47)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Yalan sayanların o gün başlarına gelecek var.

(Mürselat 47)

Kadri Çelik Meali:

O gün yalanlamakta olanların vay haline!

(Mürselat 47)

Mahmut Kısa Meali:

Vay hâline O Gün, lütuf ve nîmetlerimi yalanlamış olanların!

(Mürselat 47)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Malum onların vay haline! Ki onlar; hakikati yalanlar.

(Mürselat 47)

Mehmet Türk Meali:

O gün, (âhireti) yalanlayanların vay haline!

(Mürselat 47)

Muhammed Celal Şems Meali:

O gün, yalanlayanlara bir felaket (vardır.)

(Mürselat 47)

Muhammed Esed Meali:

(Ama) o Gün, vay haline hakikati yalanlayanların!

(Mürselat 47)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

O gün, gerçeği yalanlamakta olanlara yazıklar olsun!

(Mürselat 47)

Mustafa Çavdar Meali:

Bu uyarılar karşısında yalana sarılanların o gün vay haline!

Bknz: (34/7)»(34/8) - (46/17)»(46/18)

(Mürselat 47)

Mustafa Çevik Meali:

46-47 Ey gerçeğe davetten yüz çevirenler! Cehennemi hak etmiş kimseler olarak bir müddet daha dünya hayatının nimetlerinden yararlanıp sefa sürün bakalım. Bunca uyarıya rağmen yanlışta ısrar edenlerin O Gün vay haline.

(Mürselat 47)

Mustafa İslamoğlu Meali:

O gün vay haline (bu) hakikati yalanlayanların!

(Mürselat 47)

Osman Okur Meali:

O gün yalanlamış olanların vay haline!

(Mürselat 47)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

O gün vay haline yalanlayanların.

(Mürselat 47)

Ömer Öngüt Meali:

O gün, (hakikatları) yalanlayanların vay haline!

(Mürselat 47)

Ömer Sevinçgül Meali:

O gün vay hâline yalanlayanların!

(Mürselat 47)

Sadık Türkmen Meali:

O gün yalanlayanların vay haline!

(Mürselat 47)

Seyyid Kutub Meali:

O gün inkarcıların vay haline!

(Mürselat 47)

Suat Yıldırım Meali:

Hakkı yalan sayanların o gün, vay hallerine!

(Mürselat 47)

Süleyman Ateş Meali:

Yalanlayanların vay haline o gün!

(Mürselat 47)

Süleymaniye Vakfı Meali:

O gün yalancılar çok çekecekler.

(Mürselat 47)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Hakikati yalanlayanların o Gün vay hâline!

(Mürselat 47)

Şaban Piriş Meali:

Vay haline o gün yalanlayanların!

(Mürselat 47)

Talat Koçyiğit Meali:

Bunları yalanlayanların o gün vay haline.

(Mürselat 47)

Tefhimul Kuran Meali:

O gün, yalanlamakta olanların vay haline.

(Mürselat 47)

Ümit Şimşek Meali:

Yazıklar olsun o gün yalanlayanlara!

(Mürselat 47)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Vay haline o gün, yalanlayanların!

(Mürselat 47)