16. Nahl Suresi / 42.ayet

Bunlar, davalarında direnip sabredenler ve sadece Rabblerine dayanıp güvenenlerdir.

Bknz: (3/122)(3/159)»(3/160)(4/81)(5/11)(11/88)(39/38)

Mustafa Çavdar Meali

Nahl 42 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Onlar öyle kişilerdir ki sabrettiler ve Rablerine dayandılar.

(Nahl 42)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Bu kutlu sona ulaşanlar) Onlar (her türlü zahmet ve ibadete ve nefislerin kötü dürtülerine) sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir.

(Nahl 42)

Abdullah Parlıyan Meali:

O hicret edenler öyle kimselerdir ki, hertürlü kötülüklere göğüs gerip, Rablerine güvenip dayanırlar.

(Nahl 42)

Adem Uğur Meali:

(Onlar) sadece Rablerine tevekkül ederek sabredenlerdir.

(Nahl 42)

Ahmet Hulusi Meali:

Onlar ki, sabrettiler ve Rablerine tevekkül ederler.

(Nahl 42)

Ahmet Tekin Meali:

Onlar, sabrederek mücadelelerine devam edenler, yalnız Rablerine dayanıp güvenenlerdir.

(Nahl 42)

Ahmet Varol Meali

Onlar sabreden ve Rabblerine güvenen kimselerdir.

(Nahl 42)

Ali Bulaç Meali:

Onlar sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir.

(Nahl 42)

Ali Fikri Yavuz Meali:

O muhacirler, müşriklerin eziyetlerine sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir.

(Nahl 42)

Ali Rıza Sefa Meali:

Onlar, dirençli olanlar ve Efendilerine güvenenlerdir.

(Nahl 42)

Ali Ünal Meali:

O muhacirler, (inançlarından dolayı başlarına gelenlere) sabretmişlerdir ve ancak Rabbilerine dayanıp güvenmektedirler.

(Nahl 42)

Bahaeddin Sağlam Meali:

O muhacirler ki; sabreder ve yalnızca Rablerine tevekkül ederler.

(Nahl 42)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Onlar sabredenler ve Rabblerine güven bağlayan kimselerdir.

(Nahl 42)

Bekir Sadak Meali:

Onlar sabreden ve yalniz Rablerine guvenen kimselerdir.

(Nahl 42)

Besim Atalay Meali:

Bunlar sabredenler, Tanrıya da güvenenler

(Nahl 42)

Celal Yıldırım Meali:

Onlar ki, sabrettiler ve sadece Rablarına güvenip dayandılar, (elbette mükâfatları çok büyük olacaktır).

(Nahl 42)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Onlar (eziyetlere) sabreden ve yalnız Rablerine güvenen kimselerdir.

(Nahl 42)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Onlar sabreden ve yalnız Rablerine güvenen kimselerdir.

(Nahl 42)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Onlar, sabreden ve yalnız Rablerine tevekkül eden kimselerdir.

(Nahl 42)

Diyanet Vakfı Meali:

(Onlar) sadece Rablerine tevekkül ederek sabredenlerdir.  *

(Nahl 42)

Edip Yüksel Meali:

Onlar, sabrederek Rab'lerine güvenenlerdir.

(Nahl 42)

Elmalılı Orjinal Meali:

Onlar ki sabretmişlerdir ve hep Rablarına tevekkül kılarlar

(Nahl 42)

Elmalılı Yeni Meali:

Onlar ki, sabretmişlerdir ve hep Rablerine dayanırlar.

(Nahl 42)

Erhan Aktaş Meali:

Onlar[1], sabreden kimselerdir. Rablerine, tevekkül[2] edenlerdir.

1)Allah yolunda hicret edenler.
2)Allah'a güvenme, O'na dayanma; her türlü çabayı gösterdikten sonra sonucu Allah'a bırakma.

(Nahl 42)

Gültekin Onan Meali:

Onlar sabredenler ve rablerine tevekkül edenlerdir.

(Nahl 42)

Hakkı Yılmaz Meali:

(41,42) Ve haksızlığa uğradıklarından sonra Allah yolunda hicret eden kişiler, kesinlikle Biz onları, sabretmiş ve sadece Rablerine işin sonucunu havale eden şu kimseleri bu dünyada güzel bir şekilde yerleştireceğiz. Ötekinin/âhiretin ücreti ise daha büyüktür. Keşke bilselerdi!

(Nahl 42)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

O (hicret ehli) ki; sabreder ve Rablerine tevekkül ederler.

(Nahl 42)

Harun Yıldırım Meali:

Sadece Rablerine tevekkül ederek sabredenlerdir.

(Nahl 42)

Hasan Basri Çantay:

(O muhacirler hak yolunda) sabr-u sebat edenler ve ancak Rablerine güvenib dayanmakda olanlardır.

(Nahl 42)

Hayrat Neşriyat Meali:

Onlar (bu mükâfâta lâyık olacak kimseler), sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir.

(Nahl 42)

Hubeyb Öndeş Meali: /

[Onlar] ki sabır ettiler. Onlar sadece RAB'lerine güvenip dayanıyorlar (tevekkül ediyorlar).

(Nahl 42)

Hüseyin Atay Meali:

Onlar, katlanan ve yalnız Rablerine güvenen kimselerdir.

(Nahl 42)

İbni Kesir Meali:

Onlar sabreden ve yalnız Rabblarına tevekkül edenlerdir.

(Nahl 42)

İlyas Yorulmaz Meali:

İşte, Allah'a olan inançlarında direnç (sabır) gösterenler ve yalnızca Allah'a güvenip dayananlar bunlardır.

(Nahl 42)

İskender Ali Mihr Meali:

Onlar, (kendilerine yapılan zulümlere) sabrettiler. Ve onlar, Rab’lerine tevekkül ederler.

(Nahl 42)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onlar katlanan, yalnız çalaplarına dayanan kimselerdir.

(Nahl 42)

Kadri Çelik Meali:

Onlar; sabredenler ve rablerine tevekkül edenlerdir.

(Nahl 42)

Mahmut Kısa Meali:

Onlar, hak dinin egemen olması için verdikleri mücâdelenin güçlüklerine sabırla göğüs gerip, yalnızca Rablerine bel bağlayan kimselerdir.

(Nahl 42)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Hakkıyla sabredenler ve yalnız Rablerine tevekkül edenlerdir onlar.

(Nahl 42)

Mehmet Türk Meali:

(Çünkü) onlar sabreden ve Rablerine hakkıyla tevekkül edenlerdir.1*

(Nahl 42)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar (zulme uğradıktan sonra, yine de) sebat gösterdiler ve (daima) Rablerine güvenirler.

(Nahl 42)

Muhammed Esed Meali:

güçlüklere göğüs gerip, yalnızca Rablerine güven bağlayan kimseleri (bekleyen bu bahtiyarlığı)!...

(Nahl 42)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onlar ki, sabredenler ve rablerine dayanıp güvenenlerdir.

(Nahl 42)

Mustafa Çavdar Meali:

Bunlar, davalarında direnip sabredenler ve sadece Rabblerine dayanıp güvenenlerdir.

Bknz: (3/122) - (3/159)»(3/160) - (4/81) - (5/11) - (11/88) - (39/38)

(Nahl 42)

Mustafa Çevik Meali:

41-42 Peygamberlerin Allah adına yaptıkları davete iman edip, onu yaşamak için gösterdikleri çaba sebebiyle müşrik ve kâfirlerin zulmüne uğrayıp, yurtlarından, yuvalarından hicret etmek zorunda kalanları, dünya hayatlarında daha güzel yerlere yerleştiririz. Âhiretteki mükâfatları ise çok daha büyük olacaktır. Bu mü’minler sıkıntılara göğüs germiş ve Allah’a güvenmişlerdi. Keşke inkârcılar bunu anlasalardı.

(Nahl 42)

Mustafa İslamoğlu Meali:

eza cefaya karşı direnen ve sadece Rablerine dayanan kimseleri (bekleyen bu güzellikleri)...

(Nahl 42)

Osman Okur Meali:

(Onlar) sadece Rablerine tevekkül ederek sabredenlerdir.

(Nahl 42)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Onlar ki sabretmişlerdir ve Rablerine de tevekkülde bulunurlar.

(Nahl 42)

Ömer Öngüt Meali:

Onlar sabreden ve yalnız Rablerine güvenen kimselerdir.

(Nahl 42)

Ömer Sevinçgül Meali:

Onlar sabreden, sadece Rablerine dayanıp güvenen kimselerdir.

(Nahl 42)

Sadık Türkmen Meali:

Onlar sabrettiler ve Rablerine güvenmektedirler.

(Nahl 42)

Seyyid Kutub Meali:

Onlar ki, sabrederler ve sırf Allah'a dayanırlar.

(Nahl 42)

Suat Yıldırım Meali:

O muhacirler hak yolda sabreder ve yalnız Rab'lerine dayanıp güvenirler.

(Nahl 42)

Süleyman Ateş Meali:

Onlar ki sabrettiler ve Rablerine dayanmaktadırlar.

(Nahl 42)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onlar sabırlı olan ve Rablerine güvenip dayanan kimselerdir.

(Nahl 42)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(41-42) Zulme uğradıktan sonra Allah yolunda göç edenleri dünyada güzel bir yere yerleştiririz. Sabreden ve ancak Rablerine güvenenleri bekleyen ahiret ödülü ise daha büyüktür, keşke anlayabilseler...

(Nahl 42)

Şaban Piriş Meali:

Onlar, sabreder ve Rablerine bağlanırlar.

(Nahl 42)

Talat Koçyiğit Meali:

İşte bunlar, sabredenler ve Rablarına güvenip dayananlardır.

(Nahl 42)

Tefhimul Kuran Meali:

Onlar sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir.

(Nahl 42)

Ümit Şimşek Meali:

Onlar sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir.

(Nahl 42)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

O Allah yolunda hicret edenler, sabrederler ve yalnız Rablerine tevekkül ederler.

(Nahl 42)