16. Nahl Suresi / 85.ayet

Kendilerine yazık edenler azabı gördükleri zaman, ne azapları hafifletilecek ne de yüzlerine bakılacak.

Bknz: (5/37)(22/22)(32/20)(40/47)»(40/50)(43/74)»(43/77)

Mustafa Çavdar Meali

Nahl 85 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Zulmedenler azabı görmeye başladılar mı hafifletilmez azapları ve mühlet de verilmez onlara.

(Nahl 85)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

O zulmedenler azabı gördüklerinde, artık onlara ne (azap) hafifletilecek, ne de kendilerine süre (mühlet) verilecektir.

(Nahl 85)

Abdullah Parlıyan Meali:

Yaratılış gayesi dışında yaşamaya alışanlar, azabı karşılarında bulduklarında, o azabın kendileri için hiçbir mazeretle hafifletilmeyeceğini ve kendilerine artık mühlet de verilmeyeceğini hemen anlayacaklar.

(Nahl 85)

Adem Uğur Meali:

O zulmedenler azabı gördüklerinde, artık onlardan azap hafifletilmez, onlara mühlet de verilmez.

(Nahl 85)

Ahmet Hulusi Meali:

Zulmedenler azapla karşılaştıklarında, kendilerine hafifletilmez ve onlara bakılmaz.

(Nahl 85)

Ahmet Tekin Meali:

Baskı, zulüm ve işkenceyle temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen zâlimler, haksızlık edenler, azâbı gördüklerinde, artık özür dilemeleri sebebiyle onların cezaları hafifletilmez, onlara merhamet nazarıyla bakılmaz, göz açtırılmaz.*

(Nahl 85)

Ahmet Varol Meali

Zulmedenler azabı gördüklerinde; artık onlardan ne azap hafifletilir ne de kendilerine bir süre tanınır.

(Nahl 85)

Ali Bulaç Meali:

O zulmedenler, azabı gördüklerinde, onlara ne (azab) hafifletilecek, ne süre tanınacak.

(Nahl 85)

Ali Fikri Yavuz Meali:

O zalimler (kâfirler) cehennem azabını görünce, artık bu azab kendilerinden ne hafifletilecek, ne de onlara mühlet verilecek.

(Nahl 85)

Ali Rıza Sefa Meali:

Haksızlık yapanlar, cezayı gördüklerinde, artık, onlardan ne azaltılır ne de süre verilir.

(Nahl 85)

Ali Ünal Meali:

(Allah’a şirk koşmakla) en büyük zulmü işleyen o kimseler azabı görünce koparacakları feryad u figan ve yalvarmalarına kulak asılmaz ve azapları hafifletilmeyeceği gibi, kendilerine kurtuluş adına herhangi bir mühlet de tanınmaz.

(Nahl 85)

Bahaeddin Sağlam Meali:

O zulmedenler, azabı gördükleri zaman, onlardan ne azap azaltılacak ne de onlara mühlet tanınacaktır.

(Nahl 85)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Haksızlık edenler azabı gördüklerinde, ne azapları hafifletilir ne de onlara bir süre verilir.

(Nahl 85)

Bekir Sadak Meali:

Zulmedenler, azap gorurlerken azablari hafifletilmez de geciktirilmez de.

(Nahl 85)

Besim Atalay Meali:

Zalimler azabı gördüklerinde, hafifletilmez onlarda, zaman dahi verilmez

(Nahl 85)

Celal Yıldırım Meali:

O zulmedenler azabı görünce, ne onlardan azâb hafifletilecek, ne de kendilerine mühlet verilecek.

(Nahl 85)

Cemal Külünkoğlu Meali:

O zalimler (kötülüğe ve haksızlığa şartlanmış olanlar), azabı gördükleri zaman artık onlardan azap hafifletilmeyecek ve kendilerine mühlet de verilmeyecek.

(Nahl 85)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Zulmedenler, azap görürlerken azabları hafifletilmez de geciktirilmez de.

(Nahl 85)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

O zalimler, azabı gördükleri zaman artık onlardan azap hafifletilmez ve kendilerine mühlet de verilmez.

(Nahl 85)

Diyanet Vakfı Meali:

O zulmedenler azabı gördüklerinde, artık onlardan azap hafifletilmez, onlara mühlet de verilmez.

(Nahl 85)

Edip Yüksel Meali:

Zulmedenler azabı gördükleri zaman artık onlar için hafifletilmez, ertelenmez.

(Nahl 85)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve o zalimler azabı gördükleri vakıt artık o onlardan ne tahfif olunacak ne de kendilerine mühlet verilecek

(Nahl 85)

Elmalılı Yeni Meali:

O zulmedenler, azabı gördükleri zaman, artık ne azaptan hafifletilecek, ne de kendilerine mühlet verilecek

(Nahl 85)

Erhan Aktaş Meali:

Zulmeden kimseler, azapla karşı karşıya kaldıklarında, artık onlardan azap hafifletilmez. Ve onlara fırsat da verilmez.

(Nahl 85)

Gültekin Onan Meali:

O zulmedenler, azabı gördüklerinde, onlara ne (azab) hafifletilecek, ne süre tanınacak.

(Nahl 85)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve o şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapan kimseler, azabı gördükleri zaman, artık onlardan hafifletilmez ve onlara süre verilmez.

(Nahl 85)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Zalimler azabı gördükleri zaman, onların azabı hafifletilmeyecek ve onlara değer verilmeyecektir/onların azabı ertelenmeyecektir.

(Nahl 85)

Harun Yıldırım Meali:

O zulmedenler azabı gördüklerinde, artık onlardan azap hafifletilmez, onlara mühlet de verilmez.

(Nahl 85)

Hasan Basri Çantay:

O zaalimler (cehennem) azabı (nı) görünce (yalvarıb yakaracaklar. Fakat) o (azab) kendilerinden hafifletilmeyeceği gibi onlara mühlet de verilmeyecekdir.

(Nahl 85)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ve zulmedenler azâbı gördükleri zaman, artık (o azab) onlardan ne hafifletilir, ne de onlara göz açtırılır.

(Nahl 85)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Zulümetmiş olanlar azabı gördükleri zaman, kendilerine süre verilmeyecek bir haldeyken kendilerinden [azap] hafifletilmez.

(Nahl 85)

Hüseyin Atay Meali:

Haksızlık edenler azabı gördüklerinde, ne azapları hafifletilir, ne de onlara bir süre verilir.

(Nahl 85)

İbni Kesir Meali:

O zalimler azabı görünce; onlardan ne hafifletilir, ne de mühlet verilir.

(Nahl 85)

İlyas Yorulmaz Meali:

Kendilerine haksızlık yapanlar (zalimler) azabı gördüklerinde, bundan sonra azap onlardan hafifletilmez ve onların yüzüne de hiç bakılmaz.

(Nahl 85)

İskender Ali Mihr Meali:

(Cehennemden ayrılmalarına izin verilmeyen) zalimler, azabı gördükleri zaman artık onlardan (azap) hafifletilmez. Ve onlara, nazar edilmez (yüzüne bakılmaz).

(Nahl 85)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

O kıyıcılar bir kere azabı tattıktan sonra artık bu azap ne yeyniltilir, ne de onlara göz açtırılır.

(Nahl 85)

Kadri Çelik Meali:

O zulmedenler azabı gördüklerinde, ne (azap) onlara hafifletilecek, ne de onlara süre tanınacaktır.

(Nahl 85)

Mahmut Kısa Meali:

Ve o zâlimler, kendilerini bekleyen korkunç azâbı gördüklerinde, feryatları ve çırpınışları onlara fayda vermeyecek; ne azapları hafifletilecek, ne de yüzlerine bakılacak!

(Nahl 85)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Hak ettikleri azabı görmeye başladıkları mı, artık zulmeden kimselere Lazım olan azap, ne hafifletilir, ne de kendilerine kurtuluş için süre tanınır.

(Nahl 85)

Mehmet Türk Meali:

Zâlimler azap görürlerken onların (azapları asla) hafifletilmeyecek ve onlara (tevbe için) süre de tanınmayacaktır.

(Nahl 85)

Muhammed Celal Şems Meali:

Zulüm (yolunu tutanlar, önceden vadedilen) azabı görecekleri zaman, ne onlara (bu azap) hafifletilecek, ne (de) kendilerine mühlet verilecek.

(Nahl 85)

Muhammed Esed Meali:

Ve kötülüğe, haksızlığa şartlanmış olanlar (o gün kendilerini bekleyen) azabı karşılarında bulduklarında, o azabın kendileri için (hiçbir mazeretle) hafifletilmeye(ceğini) ve kendilerine artık zaman da verilmeyeceğini (hemen anlayacaklar).

(Nahl 85)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

O zalimler, azabı gördükleri zaman artık onlar için bu hafifletilmez ve kendilerine süre de verilmez.

(Nahl 85)

Mustafa Çavdar Meali:

Kendilerine yazık edenler azabı gördükleri zaman, ne azapları hafifletilecek ne de yüzlerine bakılacak.

Bknz: (5/37) - (22/22) - (32/20) - (40/47)»(40/50) - (43/74)»(43/77)

(Nahl 85)

Mustafa Çevik Meali:

84-87 Hesap Günü, her ümmetle birlikte onlara gönderdiğimiz peygamberleri de huzurumuzda toplayacağız. Peygamberleri onlara şahitlik edecekler. İşte O Gün, dünya hayatını hakikate gözlerini kapatarak tamamlamış olanlar, Allah’ın davetinden habersiz olduklarını beyan edemez, böyle bir mazeretin arkasına da sığınamazlar. Yeniden dünyaya döndürülüp, Allah’ın davetine uygun yaşama istekleri ve af dilemeleri de kabul edilmeyecektir. İşte bunlar cehennem azabı ile yüz yüze geldiklerinde, dünya hayatlarında ateşin şiddetli azabı ile uyarıldıkları halde umursamadıklarına çok pişman olacaklar. Ama artık çok geç... Ateşin azabı onlardan hafifletilmeyecek, yüzlerine de bakılmayacak. Ve O Gün, Allah’a ortak koşup da peşlerinden gittiklerini cehennemde görünce, “Rabbimiz, işte bunlar bizim Senin davetinden yüz çevirmemize sebep oldular ve kendilerini Seninle birlikte ilah gibi görüp gösterdiler.” diyecek ve böylece kendilerini temize çıkarmaya çalışacaklar. Fakat o ilah edindikleri kimseler de onlara: “Biz sizi zorla kendimize itaat etmeye mecbur etmedik, yalan söyleyip kendinizi suçsuzmuş gibi göstermeyin.” diyecekler. Sonunda hepsi iş işten geçmiş olduğu halde kayıtsız şartsız Allah’a teslimiyetlerini ifade edecekler. Artık O Gün Allah’tan başka ilah edinenlerin ve ilah edindiklerinin birbirlerine hiç faydası yoktur ve birbirlerini yüz üstü bırakırlar.

(Nahl 85)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ve o zulmedenler azabı görünce, artık onun kendilerine hafifletilmeyeceğini de fırsat tanınmayacağını da anlayacaklar.

(Nahl 85)

Osman Okur Meali:

O zulmedenler azabı gördüklerinde, artık onlardan azap hafifletilmez, onlara mühlet de verilmez.

(Nahl 85)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve zulmedenler azabı görünce artık onlardan hafifletilmiş olmayacaktır. Ve kendilerine mühlet verilmiş de olmayacaklardır.

(Nahl 85)

Ömer Öngüt Meali:

O zâlimler azabı gördüklerinde, artık onlardan azap hafifletilmez, kendilerine mühlet de verilmez.

(Nahl 85)

Ömer Sevinçgül Meali:

İnkâr edenler, azapla yüz yüze gelirler. Artık onlar için ne hafifletme vardır, ne de erteleme!

(Nahl 85)

Sadık Türkmen Meali:

Zalimler azabı gördükleri zaman, artık onlardan azap hafifletilmez, onlara süre de verilmez.

(Nahl 85)

Seyyid Kutub Meali:

Zalimler, azapla yüzyüze geldiklerinde, artık ne azapları hafifletilir ve ne de kendilerine mühlet verilir.

(Nahl 85)

Suat Yıldırım Meali:

O zalimler cehennem azabını görünce yalvarıp yakarırlar. Fakat ne azapları hafifletilir, ne de kendilerine mühlet verilir.

(Nahl 85)

Süleyman Ateş Meali:

Zulmedenler azabı gördükleri zaman artık azab onlardan ne hafifletilir, ne de onlara fırsat verilir.

(Nahl 85)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Yanlışlar içinde yaşamış olanlar, azabı görünce o azap artık ne hafifletilecek, ne de onlara göz açtırılacaktır.

(Nahl 85)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Zalimler azapla karşılaştıklarında ne azapları hafifletilir, ne de onlara mühlet verilir.

(Nahl 85)

Şaban Piriş Meali:

Zulmedenler azabı gördükleri zaman, artık onlardan bu azap hafifletilmeyecek ve onlara mühlet de verilmeyecektir.

(Nahl 85)

Talat Koçyiğit Meali:

(Küfürleriyle) zulmedenler, azabı gördükleri zaman, artık onların üzerindeki bu azâb, ne hafifletilir, ne de onlara mühlet verilir.

(Nahl 85)

Tefhimul Kuran Meali:

O zulmedenler, azabı gördüklerinde, ne (azab) onlara hafifletilecek, ne de onlara süre tanınacak.

(Nahl 85)

Ümit Şimşek Meali:

Zulmedenler bir kere azabı gördükten sonra, ne o azap hafifler, ne de onlara süre tanınır.

(Nahl 85)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Zulme sapanlar azapla yüzyüze geldiklerinde, ne azapları hafifletilir ne de yüzlerine bakılır.

(Nahl 85)