24. Nur Suresi / 51.ayet

Oysa gerçek müminler, aralarında Allah’ın kitabına uygun hüküm vermesi için elçinin huzuruna çağrıldıklarında şöyle derler “İşittik ve itaat ettik.” İşte bunlardır kurtuluşa erenler.

Bknz: (8/2)»(8/3)(28/53)»(28/55)(49/15)

Mustafa Çavdar Meali

Nur 51 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Aralarında hükmetmesi için Allah'a ve Peygamberine çağrıldıkları zaman inananların sözü, ancak duyduk ve itaat ettik sözüdür, böyle der onlar ve onlardır kurtulanların, muratlarına erenlerin ta kendileri.

(Nur 51)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Aralarında hükmedip (karar vermesi) için Allah’a ve Elçisine (Kur’an ve Sünnet kaynaklı hükümlere ve düzene) çağrıldıkları zaman mü’min olanların sözü: “İşittik (kabul ve) itaat ettik” demeleridir. İşte ancak böyle davrananlar kurtuluşa ereceklerdir.

(Nur 51)

Abdullah Parlıyan Meali:

Aralarında ilâhî kitap hüküm versin diye, Allah'a ve O'nun elçisine çağırıldıkları zaman, mü'minlerin söyleyeceği tek söz, işittik ve itaat ettik olmalıdır. Gerçek kurtuluşa erenler, işte böyleleridir.

(Nur 51)

Adem Uğur Meali:

Aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Resûlüne davet edildiklerinde, müminlerin sözü ancak "İşittik ve itaat ettik" demeleridir. İşte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir.

(Nur 51)

Ahmet Hulusi Meali:

Aralarında hükmetmesi için Allah'a ve O'nun Rasulüne davet edildiklerinde, iman edenlerin sözü ancak: "İşittik ve itaat ettik" demeleridir... İşte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

(Nur 51)

Ahmet Tekin Meali:

Aralarında hüküm vermesi, hakem olması, idarî düzen uygulamaları için, Allah'a ve Rasûlüne, Kur'ân ve sünnetin uygulayıcılarının huzuruna davet edildiklerinde, sevk edildiklerinde mü'minlerin sözü kesinlikle: “- Kararını duyduk, kabul ettik. Kur'an'a, sünnete ve devletin kararlarına itaat ettik.” demeleridir. İşte asıl bunlar kurtuluşa, ebedî nimetlerle mutluluğa erenlerdir.

(Nur 51)

Ahmet Varol Meali

Aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Peygamberine çağrıldıklarında mü'minlerin sözleri: "Duyduk ve itaat ettik" demeleridir. İşte kurtuluşa erenler bunlardır.

(Nur 51)

Ali Bulaç Meali:

Aralarında hükmetmesi için, Allah'a ve elçisine çağrıldıkları zaman mü'min olanların sözü: "İşittik ve itaat ettik" demeleridir. İşte felaha kavuşanlar bunlardır.

(Nur 51)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Müminler, aralarında hüküm vermek için, Allah'ın kitabına ve peygamberine çağrıldıkları vakit, onların sözü ancak: “-Dinledik ve itaat ettik.” demeleridir. İşte bunlar, zafer bulacak olanlardır.

(Nur 51)

Ali Rıza Sefa Meali:

Aralarında yargı vermesi için, Allah'a ve O'nun elçisine çağırıldıklarında, inananlar, yalnızca şunu söylerler: "Duyduk ve boyun eğdik!" Kurtuluşa erişenler, işte onlardır.

(Nur 51)

Ali Ünal Meali:

Anlaşmazlığa düştükleri meselelerde Rasûl aralarında gerekli hükmü versin diye Allah’a ve Rasûlü’ne çağrıldıklarında mü’ minlerin yegâne mukabelesi, “Baş üstüne!” tarzında olur. İşte bunlardır gerçekten kurtuluşa ermiş olanlar.

(Nur 51)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Müminler, Allah ve Resulü tarafından yargılanmak için çağrıldıkları zaman, dedikleri şey yalnızca; “işittik ve itaat ettik” sözüdür. İşte asıl kurtuluşa erenler onlardır.

(Nur 51)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Aralarında hüküm verilmek üzere Allah'a ve Peygamberine çağırıldıkları vakit "İşittik, itaat ettik" demek, ancak inananların sözüdür. İşte başarıya erenler onlardır.

(Nur 51)

Bekir Sadak Meali:

Aralarinda hukum verilmek uzere Allah'a ve peygambere cagirildiklari vakit: «Isittik, itaat ettik» demek, ancak muminlerin sozudur, iste saadete erenler onlardir.

(Nur 51)

Besim Atalay Meali:

Hükmolunmak üzere aralarında - Allah ile peygamberine- inanmış olanlar çağrıldığında: «İşittik, başeğdik» demektedirler, işte bunlar kurtulurlar

(Nur 51)

Celal Yıldırım Meali:

Aralarında hükmetmek üzere Allah ve Peygamber'ine çağırıldıkları zaman mü'minlerin sözü ancak şu olmuştur: «İşittik, itaat ettik». İşte korktuğundan kurtulup umduğuna kavuşanlar bunlardır.

(Nur 51)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Aralarında hüküm verilmesi için Allah'a ve Resulü'ne dâvet edilen mü'minlerin söyleyeceği tek söz: “Duyduk ve uyduk” demeleridir. İşte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

(Nur 51)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Aralarında hüküm verilmek üzere Allah'a ve Peygambere çağırıldıkları vakit: "İşittik, itaat ettik" demek, ancak müminlerin sözüdür, işte saadete erenler onlardır.

(Nur 51)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Aralarında hüküm vermek için Allah'a (Kur'an'a) ve Resulüne davet edildiklerinde, mü'minlerin söyleyeceği söz ancak, "işittik ve iman ettik" demeleridir. İşte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

(Nur 51)

Diyanet Vakfı Meali:

Aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Resûlüne davet edildiklerinde, müminlerin sözü ancak «İşittik ve itaat ettik» demeleridir. İşte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir.

(Nur 51)

Edip Yüksel Meali:

Aralarında hüküm vermek üzere, ALLAH'a ve elçisine çağrıldıkları zaman inananlar yalnızca şunu söylerler: 'İşittik ve uyduk.' Kazananlar işte bunlardır.

(Nur 51)

Elmalılı Orjinal Meali:

Aralarında hukmetmesi için Resulü ile Allaha da'vet olundukları zaman mü'minlerin sözü ancak "semi'na ve ata'na" demeleridir, işte bunlar felah bulacak olanlardır

(Nur 51)

Elmalılı Yeni Meali:

Aralarında hükmetmesi için Allah'a ve Resulüne çağrıldıkları zaman mü'minlerin sözü ancak: "İşittik ve itaat ettik." demeleridir. İşte bunlar, kurtuluş bulacak olanlardır.

(Nur 51)

Erhan Aktaş Meali:

Aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Rasul'üne çağrıldıkları zaman inananların sözü ancak, "İşittik ve itaat ettik." demeleri oldu. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.

(Nur 51)

Gültekin Onan Meali:

Aralarında hükmetmesi için Tanrı'ya ve elçisine çağırıldıkları zaman inançlıların sözü: "İşittik ve itaat ettik" demeleridir. İşte felaha kavuşanlar bunlardır.

(Nur 51)

Hakkı Yılmaz Meali:

Aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Elçisi'ne davet edildiklerinde mü’minlerin sözü ancak “İşittik ve itaat ettik” demeleri oldu. İşte bunlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

(Nur 51)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Aralarında hükmetmesi için Allah’a ve Resûl’üne davet edilen müminlerin sözü: “İşittik ve itaat ettik.” demeleridir. İşte bunlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

(Nur 51)

Harun Yıldırım Meali:

Aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Resûlüne davet edildiklerinde, müminlerin sözü ancak "İşittik ve itaat ettik" demeleridir. İşte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir.

(Nur 51)

Hasan Basri Çantay:

Mü'minlerin — aralarında hükmetmek üzere Allahın resulüne da'vet olundukları vakit — sözü ancak: "Dinledik, itaat etdik" demeleridir. İşte asıl muradlarına erenler bunlardır.

(Nur 51)

Hayrat Neşriyat Meali:

Aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Resûlüne çağırıldıkları zaman, mü'minlerin sözü ancak: “İşittik ve itâat ettik!” demeleridir. İşte bunlar, gerçekten kurtuluşa erenlerdir.

(Nur 51)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Aralarında hüküm etmesi için, Allah'a ve Elçisi'ne davet edildikleri zaman, inançlıların sözü sadece "işittik ve gönülden itaat ettik" demeleri olmuştu. İşte onlar, başarılı olanların ta kendileridir.

(Nur 51)

Hüseyin Atay Meali:

Aralarında hüküm verilmek üzere Allah'a ve elçisine çağırıldıkları vakit, "İşittik, itaat ettik" demek, ancak inananların sözüdür, işte başarıya erenler onlardır.

(Nur 51)

İbni Kesir Meali:

Aralarında hükmetmesi için Allah'a ve Rasulüne çağrıldıkları zaman; mü'minlerin sözü, sadece: İşittik ve itaat ettik, demekten ibarettir. Ve işte onlar, felaha erenlerin kendileridir.

(Nur 51)

İlyas Yorulmaz Meali:

Aralarında hükmedilmesi için Allah'a ve Elçisine çağrıldıklarında inananların sözü, yalnızca “İşittik ve itaat ettik” demeleri gerekir. İşte bunu söyleyenler mutluluğa erenlerdir.

(Nur 51)

İskender Ali Mihr Meali:

Onların aralarında hüküm vermesi için Allah’a ve Resûl'üne davet edildikleri zaman mü’minlerin sözü “işittik ve itaat ettik” demeleridir. Ve işte onlar, onlar felâha erenlerdir.

(Nur 51)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Aralarını yargılamak üzere Allah ile peygamberine çağırıldıkları vakit inananların sözü: «Dinledik, boyun eğdik» demek olur. İşte onanlar bunlardır.

(Nur 51)

Kadri Çelik Meali:

Aralarında hüküm verilmek üzere Allah'a ve resulüne çağrıldıkları zaman mümin olanların sözü, “İşittik ve itaat ettik” demeleridir. İşte kurtuluşa erenler bunlardır.

(Nur 51)

Mahmut Kısa Meali:

Oysa gerçek inananlar, aralarında Kur’an ve Peygamber hakem olsun diye Allah’a ve Elçisine çağrıldıkları zaman, ancak ve ancak “İşittik ve itaat ettik!” diye cevap verirler. İşte kurtuluşa erecek olanlar, yalnızca bunlardır. Diğer bir deyişle:

(Nur 51)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(Rab olan) Allah ve Resulünü aralarında hüküm vermesi için çağırdıkları zamanlar (Niyeti halis) müminlerin sözü: "İşittik itaat ettik" şeklinde demelerinden ibarettir. Uygun olan usul budurİşte hakkıyla kurtuluşa eren kimseler, böyle olanlardır.

(Nur 51)

Mehmet Türk Meali:

Aralarında hükmetmesi için, Allah’a ve Rasûlüne çağrıldıkları zaman mü’min-ler, sadece: “işittik ve itaat ettik.” derler.1 İşte bunlar da gerçekten kurtuluşa erenlerdir.*

(Nur 51)

Muhammed Celal Şems Meali:

Aralarında hüküm versin diye Allah ile Peygamberi’ne çağrıldıklarında, müminlerin cevabı, “Duyduk ve itaat ettik,” demektir. İşte başarıya ulaşanlar (da,) bunlardır.

(Nur 51)

Muhammed Esed Meali:

Aralarında (ilahi kitap) hüküm versin diye Allah'a ve O'nun Elçisi'ne çağırıldıkları zaman müminlerin söyleyeceği tek söz: "İşittik ve itaat ettik!" sözü olmalıdır; kurtuluşa, esenliğe ulaşan kimseler de işte böyleleridir:

(Nur 51)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Aralarında hüküm vermek için Allah'a ve elçisine çağırıldıkları zaman, inananların sözü, yalnızca; "İşittik ve boyun eğdik," demekten ibarettir. İşte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

(Nur 51)

Mustafa Çavdar Meali:

Oysa gerçek müminler, aralarında Allah’ın kitabına uygun hüküm vermesi için elçinin huzuruna çağrıldıklarında şöyle derler “İşittik ve itaat ettik.” İşte bunlardır kurtuluşa erenler.

Bknz: (8/2)»(8/3) - (28/53)»(28/55) - (49/15)

(Nur 51)

Mustafa Çevik Meali:

Hâlbuki gönülden iman edip, Allah’ın davetine teslim olan mü’minler, Allah’ın kitabı ile hüküm verilmek üzere, Peygamber’in huzuruna çağırıldıklarında hemen “İşittik ve itaat ettik” diyerek teslimiyetlerini gösterirler. İşte bunlar Allah’ın mükâfatlandıracağı ve umduklarına kavuşacak olanlardır.

(Nur 51)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Aralarında hüküm vermesi için Allah'a, dolayısıyla O'nun Rasulü'ne çağrıldıkları zaman mü'minlere düşen söz, sadece "İşittik ve itaat ettik" demekten ibaret olmalıdır; zira böyleleri gerçek kurtuluşa eren kimseler olacaklar.

(Nur 51)

Osman Okur Meali:

Aralarında hüküm verilmek üzere Allah'a ve Resulüne çağırıldıkları vakit: "İşittik, itaat ettik" demek, ancak müminlerin sözüdür, işte saadete erenler onlardır.

(Nur 51)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Aralarında hükmetmek için Allah'a ve Peygamberine dâvet olundukları zaman mü'minlerin sözü ancak, «İşittik ve itaat ettik» demeleridir ve işte felâha ermiş olanlar da onlardan ibarettir.

(Nur 51)

Ömer Öngüt Meali:

Aralarında hüküm verilmek üzere Allah'a ve Peygamber'e çağırıldıkları zaman, müminlerin sözü sadece: “İşittik ve itaat ettik!” demekten ibarettir. İşte saâdete erenler onlardır.

(Nur 51)

Ömer Sevinçgül Meali:

Aralarında hükmetmesi için Allah’a ve Elçisine davet olunduklarında, inananların sözü, “İşittik ve itaat ettik!” demekten ibarettir. İşte bunlardır kurtuluşa erenler!

(Nur 51)

Sadık Türkmen Meali:

ARALARINDA hüküm vermek için Allah’a (Kur’an’a) ve Rasûlüne davet edildiklerinde, müminlerin söyleyeceği söz ancak; “İşittik ve iman ettik” demeleridir. İşte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

(Nur 51)

Seyyid Kutub Meali:

Aralarındaki davalarda Allah'ın ve Peygamberin vereceği hükme uymaya çağırılan mü'minlerin söyleyebilecekleri tek söz «Duyduk ve uyduk» sözüdür. İşte mutlu sona erenler onlardır.

(Nur 51)

Suat Yıldırım Meali:

Haklarında hüküm verilmek üzere Allah'a ve Resulüne davet edilen müminlerin söyledikleri tek söz: "Hay hay! Baş üstüne!" demek olmuştur. İşte felaha erenler onlar olacaklardır.

(Nur 51)

Süleyman Ateş Meali:

Elçinin, aralarında hükmetmesi için Allah'a ve Elçisine çağırıldıkları zaman inananların sözü ancak: "İşittik ve ita'at ettik" demeleridir. İşte umduklarına erenler bunlardır, bunlar.

(Nur 51)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Müminler ise, aralarında hüküm versin diye Allah'a ve elçisine çağrıldıklarında sadece şu sözü söylerler "dinledik ve boyun eğdik". Umduklarına kavuşacak olanlar işte bunlardır.

(Nur 51)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Kur'an'a göre yargılanmaları için Allah'a ve elçisine çağrıldıklarında, iman edenler ancak: "İşittik ve uyduk" demelidir. İşte kurtuluşa erecek olanlar onlardır.

(Nur 51)

Şaban Piriş Meali:

Aralarında hüküm verilmek üzere Allah'a ve peygamberine çağrılan müminlerin sözü sadece "işittik ve itaat ettik"dir. İşte kurtuluşa erenler bunlardır.

(Nur 51)

Talat Koçyiğit Meali:

Oysa aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Peygamberine davet olunan mü'minlerin sözü ise, "işittik ve itaat ettik" demeleridir. İşte felaha erenler de bunlardır.

(Nur 51)

Tefhimul Kuran Meali:

Aralarında hükmetmesi için, Allah'a ve Resulüne çağrıldıkları zaman mü'min olanların sözü: «İşittik ve itaat ettik» demeleridir. İşte felaha kavuşanlar bunlardır.

(Nur 51)

Ümit Şimşek Meali:

Aralarında hüküm vermek için Allah'a ve Resulüne çağırıldıkları zaman, mü'minlerin sözü, ancak “İşittik ve itaat ettik” demekten ibarettir. İşte onlar kurtuluşa erenlerin tâ kendileridir.

(Nur 51)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Allah'a ve aralarında hüküm vermek üzere O'nun resulüne çağrıldıklarında, müminlerin sözleri sadece şunu söylemeleridir: "İşittik, itaat ettik." İşte bunlardır kurtuluşa erenler.

(Nur 51)