20. Taha Suresi / 113.ayet

İşte biz bu vahyi böylece Arapça bir Kuran olarak indirdik. Belki korunurlar veya onlara yeni bir öğüt olur diye vereceğimiz cezaları tekrar tekrar ortaya koyduk.

Bknz: (13/37)(14/4)(19/97)(26/192)»(26/196)(39/27)»(39/28)(41/3)

Mustafa Çavdar Meali

Taha 113 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

İşte biz, belki çekinirler, yahut onlara bir öğüt olur, bir ibret verir diye Arapça olan Kur'an'ı indirdik ve onda, bazı tehditleri tekrartekrar söyledik, açıkladık.

(Taha 113)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Böylece Biz onu Arapça bir Kur’an olarak indirdik ve Onda korkulması ve sakınılması gereken şeyleri türlü şekillerde izah ettik; umulur ki (Kur’an’la) takvaya erişeceklerdir, ya da onlar için düşünme (tezekkür ve tefekkür yeteneğini geliştirip) ortaya çıkarıverecektir.

(Taha 113)

Abdullah Parlıyan Meali:

İşte böylece biz sana, bu Kur'ân'ı Arap diliyle ifade edilmiş şekilde indirdik ve O'nda her türden uyarıyı tekrar tekrar apaçık dile getirdik ki, insanlar yollarını bizim kitabımızla bulsunlar diye, yahut bu kitap ve içindeki tehditler, onlarda yepyeni bir bilinç uyanıklığı meydana getirmesi için.

(Taha 113)

Adem Uğur Meali:

(Resûlüm!) Biz onu böylece Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda ikazları tekrar tekrar açıkladık. Umulur ki onlar (bu sayede günahtan) korunurlar; yahut da o (Kur'an) kendileri için bir ibret ortaya koyar.

(Taha 113)

Ahmet Hulusi Meali:

İşte böylece O'nu Arapça bir Kur'an olarak inzal ettik; Onun içinde tehditkar haberleri, sonları, türlü türlü açıkladık... Umulur ki korunurlar (arınırlar) yahut (Kur'an) onlara bir öğüt olur.

(Taha 113)

Ahmet Tekin Meali:

İşte böyle uyarılar yapmak için biz Kur'ân'ı bütün ilâhî kitaplardaki dinî-ilmî esasları içeren, açık, edebî, Arapça, okunan bir kitap olarak indirdik. Onda ikazları çok yönlü açıkladık. Umulur ki Allah'a sığınmalarına, emirlerine yapışmalarına, günahlardan arınıp azaptan korunmalarına, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranmalarına, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olmalarına yahut onlarda ibret ve uyanış doğurmasına vesile olur.

(Taha 113)

Ahmet Varol Meali

İşte onu böyle Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda tehditleri çeşitli şekillerde açıkladık. Umulur ki sakınırlar ya da bu onlara bir ibret verir.

(Taha 113)

Ali Bulaç Meali:

Böylece biz onu, Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda korkulacak şeyleri türlü şekillerde açıkladık; umulur ki korkup sakınırlar ya da onlar için düşünme (yeteneğini) oluşturur.

(Taha 113)

Ali Fikri Yavuz Meali:

İşte böylece biz, onu Arabca bir KUR'AN olarak indirdik. Onda tehdidlerden nice türlüsünü tekrar tekrar beyan ettik ki, belki sakınır ve takva yolunu tutarlar; yahud o (Kur'an'daki nasihat ve tehditler), onlara bir ibret ve uyanış verir.

(Taha 113)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ve işte böylece, Onu, çok kolay anlaşılacak Kur'an olarak indirdik ve uyarıları Onda anlattık; böylece, belki sorumluluk bilincine erişirler veya onlara bir öğreti olur diye.

(Taha 113)

Ali Ünal Meali:

Görüldüğü gibi, Biz bu Kitabı Arapça bir Kur’ân olarak indiriyor ve onda tehdit ve uyarılarımızı çeşitli yönleriyle, farklı açılardan ve farklı üslûplarla serdediyoruz. Ta ki, Bize karşı kalbleri saygıyla dolsun, itaatsizlikten sakınsın ve böylece azabımızdan korunsun ve ta ki bu Kur’ân, onlar için her defasında ayrı bir ikaz ve uyarma dersi olsun.

(Taha 113)

Bahaeddin Sağlam Meali:

İşte Biz, o mesajı Arapça bir Kur’an olarak indirdik. Onlara azap verileceğini tekrar tekrar çeşitli ifadelerle haber verdik ki, sakınsınlar ve onlara bir bilgi, bir mesaj versin.

(Taha 113)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Biz, onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik. Onda uyarıları ayrıntılı olarak açıkladık ki, belki saygılı olurlar, yahut onlara bir hatırlatma yapar.

(Taha 113)

Bekir Sadak Meali:

iste Kuran'i, akrabca okunmak uzere indirdik, onda tehditleri turlu turlu acikladik ki belki sakinirlar yahut onlara ibret verir.

(Taha 113)

Besim Atalay Meali:

Onların sakınmaları, ya da öğüt almaları İçin, biz Arapça olarak Kur'anı İndirdik, içersinde nice nice korkutmalar, ya da öğüt söyledik

(Taha 113)

Celal Yıldırım Meali:

İşte böylece onu, Arapça Kur'ân olarak indirdik ve tehdîdden (bölümleri ve belgeleri) değişik tekrarlarla açıkladık; ola ki Allah'tan korkup fenalıklardan sakınırlar veya O, onlara yeni bir hatırlama ve idrâk uyanıklığı sağlar.

(Taha 113)

Cemal Külünkoğlu Meali:

İşte böylece biz onu (insanlar anlasın diye) Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve Allah'a karşı gelmekten sakınsınlar ve kendilerine bir ibret ve uyanış olsun diye onda uyarı ve tehditlerimizi farklı üsluplarla anlattık.

(Taha 113)

Diyanet İşleri Eski Meali:

İşte Kuran'ı, Arapça okunmak üzere indirdik, onda tehditleri türlü türlü açıkladık ki belki sakınırlar yahut onlara ibret verir.

(Taha 113)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

İşte böylece biz onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve Allah'a karşı gelmekten sakınsınlar, yahut onlara bir uyarı versin diye onda tehditleri teker teker sıraladık.

(Taha 113)

Diyanet Vakfı Meali:

(Resûlüm!) Biz onu böylece Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda ikazları tekrar tekrar açıkladık. Umulur ki onlar (bu sayede günahtan) korunurlar; yahut da o (Kur'an) kendileri için bir ibret ortaya koyar.

(Taha 113)

Edip Yüksel Meali:

Biz, böylece onu Arapça bir Kuran olarak indirdik. Erdemli davranırlar veya onlar için bir öğüt olur diye onda geleceğin haberlerini çeşitli biçimlerde açıkladık.

(Taha 113)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve işte onu böyle Arabi bir Kur'an olarak indirdik ve bunda vaiydden türlü şekilde tekrar yaptık, ki belki korunur takva yolunu tutarlar, yahud da o, onlara bir zikr ihdas eyler

(Taha 113)

Elmalılı Yeni Meali:

İşte böylece Biz onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda tehditleri türlü şekillerde tekrarladık ki, belki korunur takva yolunu tutarlar ya da o onlarda bir düşünme, ibret alma meydana getirir.

(Taha 113)

Erhan Aktaş Meali:

Sana onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik. O'nda, uyarıları teker teker bildirdik. Böylece takva[1] sahibi olurlar veya onlar için bir öğüt olur.

1)Korunma; Allah'ın buyruklarına içtenlikle uyarak; o buyruklarla, kötü ve zararlı şeylere karşı kendisini korumaya, güvenceye almak.

(Taha 113)

Gültekin Onan Meali:

Böylece biz onu, Arapça bir Kuran olarak indirdik ve onda korkulacak şeyleri türlü şekillerde açıkladık; umulur ki korkup sakınırlar ya da onlar için düşünme (yeteneğini) oluşturur.

(Taha 113)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve işte böylece Biz Allah'ın koruması altına girsinler yahut onlara yeni bir öğüt oluştursun diye onu Arapça bir Kur’ân olarak indirdik. Onda tehditlerden tekrar tekrar açıklama yaptık.

(Taha 113)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

İşte bunu, Arapça bir Kur’ân olarak indirdik. Korkulası (vaidleri/tehditleri) çeşitli yollarla açıkladık, umulur ki korkup sakınır ya da öğüt almalarını sağlar.

(Taha 113)

Harun Yıldırım Meali:

Biz onu böylece Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda ikazları tekrar tekrar açıkladık. Umulur ki onlar korunurlar; yahut da o kendileri için bir ibret ortaya koyar.

(Taha 113)

Hasan Basri Çantay:

Biz onu böylece Arabca bir Kur'an olarak indirdik, onda tehdidlerden (nicesini) tekrar tekrar açıkladık. Olur ki (meaasiden) korunurlar, yahud o, kendilerinde yeni bir haatıra ve ibret canlandırır.

(Taha 113)

Hayrat Neşriyat Meali:

İşte böylece onu, Arabca bir Kur'ân olarak indirdik ve onda (yaptığımız)tehdidleri türlü şekillerde açıkladık. Tâ ki onlar (günahlardan) sakınsınlar, ya da (o Kur'ân), onlar için (ders alacakları) bir ibret meydana getirsin.

(Taha 113)

Hubeyb Öndeş Meali: /

İşte bunun gibi, onu anlaşılır-akıcı¹ bir kur'an olarak indirdik ve onda, vaatlerden [bir kısmını] halden hale çevirip açıkladık. Korunup sakınmaları veya (kur'an'ın) kendileri için bir hatırlatma oluşturması beklenir.

(Taha 113)

Hüseyin Atay Meali:

İşte, onu bir okuma olarak arapça indirdik, onda uyarıları ayrıntılı olarak açıkladık ki, belki saygılı olurlar, yahut onlara bir hatırlatma yapar.

(Taha 113)

İbni Kesir Meali:

Biz onu böylece Arapça bir Kur'an olarak indirdik. Belki sakınırlar veya onlara ibret verir diye tehditleri açıkladık.

(Taha 113)

İlyas Yorulmaz Meali:

İşte böylece Kur'an'ı sana Arapça okunuşla biz indirdik. Bu Kur'an'ın içerisinde, insana vaat edilen karşılıkların hepsini kullandık (anlattık) ki, korunurlar veya onlarda öğüt alma kabiliyeti meydana gelir.

(Taha 113)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve böylece Kur’ân’ı Arapça olarak indirdik ve O’nda, vaadedilenleri açıkladık. Böylece takva sahibi olurlar veya onlar için bir zikir (ibret) olur.

(Taha 113)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Böylece Biz o Kur'an'ı arap diliyle, okunmak için bildirdik. Orada gözdağının her türlüsünü de verdik ki insanlar sakınsınlar, kendilerine bir öğüt olsun, diye.

(Taha 113)

Kadri Çelik Meali:

Böylece biz onu, Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda ikazları türlü şekillerde açıkladık; umulur ki korkup sakınırlar veya onlar için bir hatırlama (uyanış) icat eder.

(Taha 113)

Mahmut Kısa Meali:

Ey insanoğlu! İşte böylece Biz bu kitabı, Arapça yani,hiç bilmediğiniz bir dilde değil, okunup anlaşılabilen ve hayatın her cephesini kuşatan; insanın bulunduğu her yerde sürekli okunup gündeme getirilmesi gereken bir Kur’an olarak gönderdik ve içerisinde, her türden uyarıyı tekrar tekrar ele alıp açıkladık ki, önce Kur’an’ın ilk muhatabı olan Araplar, daha sonra da tüm insanlar iyiliklere, güzelliklere yönelip kötülüklerden sakınsınlar; yâhut bu ibret verici ayetler, onların en azından gaflet uykusundan uyanmalarını ve öğüt alıp düşünmelerini sağlasın.

(Taha 113)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Haliyle Biz onu, Arapça bir Kur'an olarak indirdik. Onda korkulacakları açıklamışızdır. Açıklananlardan dolayı umulur ki onlar, korkup sakınır yada düşünme becerisi oluşturur.

(Taha 113)

Mehmet Türk Meali:

İşte böylece Biz o (Kur’an’ı), Arapça bir Kur’an olarak indirdik ve sakınırlar yahut onlara bir ibret ve uyanış verir diye onda ikazları, tekrar tekrar açıkladık.

(Taha 113)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar takvayı benimsesinler veya onlara (Allah’ı) anmaları için yeniden (yol göstersin) diye, Biz böylece onu Arapça bir Kur’an olarak indirdik. İçinde her türlü uyarıları, açıkça beyan ettik.

(Taha 113)

Muhammed Esed Meali:

İşte böylece bu (vahyi mesajı) Biz sana Arap diliyle (ifade edilmiş) bir hitabe olarak indirdik; ve onda her türden uyarıyı apaçık dile getirdik ki, insanlar Bize karşı sorumluluk bilinci taşısınlar; yahut bu (kitap) onlarda yepyeni bir bilinç uyanıklığı meydana getirsin.

(Taha 113)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

İşte böylece onu sana Arap dilinde bir Kuran olarak indirdik ve onda tehditleri çeşitli şekillerde açıkladık ki, Allah'a karşı gelmekten sakınsınlar, yahut bu, onlar için bir ibret aracı olsun.

(Taha 113)

Mustafa Çavdar Meali:

İşte biz bu vahyi böylece Arapça bir Kuran olarak indirdik. Belki korunurlar veya onlara yeni bir öğüt olur diye vereceğimiz cezaları tekrar tekrar ortaya koyduk.

Bknz: (13/37) - (14/4) - (19/97) - (26/192)»(26/196) - (39/27)»(39/28) - (41/3)

(Taha 113)

Mustafa Çevik Meali:

Ey Peygamber! Biz bu Kur’an’ı sana, konuşup, anlaştığınız, okuyup, yazdığınız, apaçık Arapça dilinizin harflerinden oluşan sözlerle indirdik ki, kavmin uyarıları iyice anlayıp kavrasın ve Allah’a ortak koşmaktan sakınıp, O’ndan başka Rab ve ilahlar edinmesinler.

(Taha 113)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ve böylece Biz bu (vahyi) Arapça bir hitap olarak indirdik; ve ondaki tüm uyarıları bütün boyutlarıyla ortaya serdik: Belki sorumluluk duyarlar veya (bu mesaj) onları (fıtratlarında zaten) var olanı hatırlatarak yeniden ortaya çıkarır diye.

(Taha 113)

Osman Okur Meali:

(Resûlüm!) İşte böylece biz onu (insanlar anlasın diye) Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve Allah'a karşı gelmekten sakınsınlar ve kendilerine bir ibret ve uyanış olsun diye onda uyarı ve tehditlerimizi farklı üsluplarla anlattık.

(Taha 113)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve böylece O'nu bir Arabî Kur'an olarak indirdik ve O'nda tehditlerden mükerrer şeyler açıkladık. Belki korunurlar, yahut onlar için bir öğüt vücuda getirmiş olur.

(Taha 113)

Ömer Öngüt Meali:

Böylece biz onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda tehditleri tekrar tekrar açıkladık. Umulur ki Allah'tan korkarlar veya o, kendileri için bir hatırlatma olur.

(Taha 113)

Ömer Sevinçgül Meali:

Kur’an’ı, arapça bir okuma metni olarak indirdik. Belki sakınırlar ya da ibret alırlar diye tehditlerimizi birçok kez tekrarladık.

(Taha 113)

Sadık Türkmen Meali:

İŞTE BÖYLECE; onu Arapça Kur’an olarak indirdik ve içindeki uyarıları değişik biçimlerde tekrarladık; belki çekinirler ya da bu yöntem onları bir bilgi/ilim edinmeye sevkeder.

(Taha 113)

Seyyid Kutub Meali:

Biz bu Kur'anı böylece sana Arapça bir kitap olarak indirdik. Bu kitapta çeşitli tehditlere yer verdik ki, insanlar kötülüklerden sakınsınlar ya da gönüllerinde uyarıcı bir iz bırakır.

(Taha 113)

Suat Yıldırım Meali:

İşte böylece bu kitabı Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda uyarı ve tehditlerimizi farklı üsluplarla anlattık. Ta ki insanlar Allah'a karşı gelmekten korunsunlar ve ta ki o, kendilerine bir ibret ve uyanış versin.

(Taha 113)

Süleyman Ateş Meali:

Biz sana onu böyle Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda tehditleri türlü biçimlere çevirip açıkladık ki korunsunlar. Yahut (Kur'an,) onlara bir hatırlama yaptırsın.

(Taha 113)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Böylece onu, Arapça kur'an[1] olarak indirdik. Belki çekinirler ya da bilgi edinirler diye tehditleri onun içine, değişik şekillerde yerleştirdik.

1)Kümeler halinde, küme küme  

(Taha 113)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Böylece sana apaçık bir mesaj indirdik. Allah'a karşı gelmekten çekinsinler ve öğüt alsınlar diye onda her türlü uyarıyı dile getirdik.

(Taha 113)

Şaban Piriş Meali:

-Biz onu işte böyle Arapça Kur'an olarak indirdik. Belki sakınırlar veya onlara ibret olur diye tehditleri o kitapta açıkladık.

(Taha 113)

Talat Koçyiğit Meali:

İşte biz onu, Arapça bir Kur*ân olarak indirdik ve belki sakınırlar, yahut onlara öğüt verir diye de ondaki ikazları çeşitli şekillerde açıkladık.

(Taha 113)

Tefhimul Kuran Meali:

Böylece biz onu, Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda korkulacak şeyleri türlü şekillerde açıkladık; umulur ki korkup sakınırlar ya da onlar için düşünme (yeteneğini) oluşturur.

(Taha 113)

Ümit Şimşek Meali:

İşte böylece onu sana Arapça bir Kur'ân olarak indirdik ve onda tehditlerimizi çeşitli şekillerde açıkladık—tâ ki Allah'a karşı gelmekten sakınsınlar, yahut bu onlar için bir zikir(11) vesilesi olsun.*

(Taha 113)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Biz onu işte böyle, Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onun içinde tehditleri türlü ifadelerle sıraladık ki sakınabilsinler, yahut da Kur'an onlara yeni bir hatırlatıcı/hatırlatma sunsun.

(Taha 113)