20. Taha Suresi / 15.ayet

Hiç şüphe yok ki o saat bu dünyanın sonu mutlaka gelecektir. Herkes kazandığının karşılığını tastamam alsın diye neredeyse onu kendimden bile gizleyecektim.

Bknz: (7/187)(10/19)(20/129)(29/53)(78/17)

Mustafa Çavdar Meali

Taha 15 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Kıyamet gelip çatmada gerçekten de; herkes, yaptığının karşılığını bulsun diye gizlemekteyim vaktini.

(Taha 15)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

“Şüphesiz kıyamet-saati yaklaşarak gelmektedir. Herkesin harcadığı çabanın karşılığını alması için, onun (haberini) neredeyse gizli iken (açığa çıkaracağım ve zaten herkes peşinden koştuğu şey ne ise sonunda ona ulaşacaktır.) ”

(Taha 15)

Abdullah Parlıyan Meali:

Kıyamet zamanı mutlaka gelecektir. Herkes peşinde koştuğu şeyin karşılığını bulsun diye, neredeyse onu gizleyeceğim.

(Taha 15)

Adem Uğur Meali:

Kıyamet günü mutlaka gelecektir. Herkes peşine koştuğu şeyin karşılığını bulsun diye neredeyse onu (kendimden) gizleyeceğim.

(Taha 15)

Ahmet Hulusi Meali:

Muhakkak o saat (ölüm) gelecektir... Her nefsin, kendisinden açığa çıkanların sonucunu görüp yaşaması için, onun zamanını gizleyeceğim.

(Taha 15)

Ahmet Tekin Meali:

"Kesinlikle kıyamet gelecek, gerçekleşecek. Neredeyse kendimden, has ve seçkin kullarımdan gizlemek istediğim kıyametin geleceğini açıklamamın sebebi, herkesin, peşinden koşuşturduğu, kazandığı şeylerin,işlediği amellerin karşılığını bulacağını ilandır."*

(Taha 15)

Ahmet Varol Meali

Muhakkak kıyamet gelecektir. Her canın gösterdiği çabanın karşılığını görmesi için onu gizlemekteyim.

(Taha 15)

Ali Bulaç Meali:

"Şüphesiz, kıyamet saati yaklaşarak gelmektedir. Herkesin harcadığı çabanın karşılığını alması için, onun (koşup haberini) neredeyse gizleyeceğim."

(Taha 15)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Çünkü kıyamet muhakkak gelecektir. Onun vaktini kullardan gizliyorum ki, herkes yaptığı iş karşılığında cezalansın (iyi ise mükafat, kötü ise azap görsün).

(Taha 15)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Kuşkusuz, evrenlerin sonu gelecektir. Her benliğin, ardından koştuğu şeylerin karşılığını alması için, neredeyse onu gizleyecektim!"[246]

246)"Neredeyse onu gizleyecektim." tümcesi, kimi Kur'an çevirilerinde, "Neredeyse onu açıklayacağım." veya "Açıklar gibi oluyorum, ama yine de gizliyorum." veya "Neredeyse onun geleceğinden söz etmeyecektim." veya "Neredeyse onu kendimden bile gizleyecektim." veya "Onun zamanını gizliyorum." biçiminde çevrilmiştir.

(Taha 15)

Ali Ünal Meali:

“Kıyamet hiç kuşkusuz, (hem de ansızın) kopacaktır; (bu öyle büyük bir hakikattır ki,) herkes (ne için çabalayacaksa onun için çabalasın ve) ne için çabalamışsa onun karşılığını görsün diye Kıyamet’in vaktini bütün bütün gizli tutuyorum.

(Taha 15)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Şüphesiz kıyamet gelecektir. Nerdeyse onu ortaya çıkaracağım(*) ki, herkes çalışmalarından dolayı mükâfatını ve cezasını çeksin.*

(Taha 15)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Herkese uğraştığının karşılığı gösterilsin diye, zamanını neredeyse kendimden bilegizli tutacağım kıyamet mutlaka gelecektir.

(Taha 15)

Bekir Sadak Meali:

Herkes islediginin karsiligini gorsun diye, zamanini gizli tuttugum kiyamet mutlaka gelecektir.

(Taha 15)

Besim Atalay Meali:

Ben kıyameti gizlemekteyim, herkesi yaptığıyla cezalandırmak üzre, vakit yaklaşmaktadır

(Taha 15)

Celal Yıldırım Meali:

Kıyâmet(in kopuş saati) elbette gelecektir. Herkes işlediğinin karşılığını görsün diye, onu neredeyse (açıklar gibi oluyorum, ama yine de) gizliyorum.

(Taha 15)

Cemal Külünkoğlu Meali:

“Herkes işlediğinin karşılığını görsün diye kıyamet mutlaka gelecektir. Neredeyse onu gizleyecek ve geleceğinden hiç söz etmeyecektim (ki herkes her an ahirete hazır olsun).”

(Taha 15)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Herkes işlediğinin karşılığını görsün diye, zamanını gizli tuttuğum kıyamet mutlaka gelecektir.

(Taha 15)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"Kıyamet mutlaka gelecektir. Herkes işlediğinin karşılığını görsün diye, neredeyse onu gizleyecek (geleceğinden hiç söz etmeyecek)tim."

(Taha 15)

Diyanet Vakfı Meali:

Kıyamet günü mutlaka gelecektir. Herkes peşine koştuğu şeyin karşılığını bulsun diye neredeyse onu (kendimden) gizleyeceğim.

(Taha 15)

Edip Yüksel Meali:

Dünyanın sonu elbette gelecektir. Herkes yaptığının karşılığını görsün diye Ben nerdeyse onu gizleyeceğim.

(Taha 15)

Elmalılı Orjinal Meali:

Çünkü saat muhakkak gelecek, ben, hemen hemen onu gizliyorum ki her nefis sa'yiyle cezalansın,

(Taha 15)

Elmalılı Yeni Meali:

Çünkü Kıyamet mutlaka gelecektir; Ben hemen hemen onu gizliyorum ki, herkes yaptığının karşılığını görsün.

(Taha 15)

Erhan Aktaş Meali:

Zamanını bildirmemiş olsam da, herkesin yaptığının karşılığını görmesi için kuşkusuz ki o Sa'at[1] gelecektir.

1)Kıyamet saati.

(Taha 15)

Gültekin Onan Meali:

"Şüphesiz, kıyamet saati yaklaşarak gelmektedir. Herkesin harcadığı çabanın karşılığını alması için, onun (koşup haberini) neredeyse gizleyeceğim."

(Taha 15)

Hakkı Yılmaz Meali:

Şüphesiz ki o saat/kıyâmet gelecektir. Onu Ben herkes emeğinin karşılığını alsın diye neredeyse gizleyeceğim.

(Taha 15)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Kıyamet gelecektir/kopacaktır. Her nefis çabasının karşılığını alsın diye, neredeyse onu (kendimden dahi) gizleyeceğim.”

(Taha 15)

Harun Yıldırım Meali:

Kıyamet günü mutlaka gelecektir. Herkes peşine koştuğu şeyin karşılığını bulsun diye neredeyse onu gizleyeceğim.

(Taha 15)

Hasan Basri Çantay:

Çünkü o saat şübhesiz gelecekdir. Ben onu (n vaktini) hemen açıklayacağım geliyor ki herkes neye çalışıyorsa kendisine onunla mukaabele edilmiş olsun.

(Taha 15)

Hayrat Neşriyat Meali:

“Kıyâmet günü, mutlaka gelicidir. Neredeyse onu gizleyeceğim (de hiç haber vermeyeceğim);(1) tâ ki herkes yapmakta olduğu ile karşılık bulsun!”*

(Taha 15)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Gerçekten saat (kıyamet), her bir canın kendi gayretiyle karşılık bulması için gelicidir. Onu [saatin gelişini] neredeyse belli edeceğim.¹

(Taha 15)

Hüseyin Atay Meali:

Doğrusu, herkes uğraştığının karşılığını görsün diye nerdeyse gizli tuttuğum saat gelecektir.

(Taha 15)

İbni Kesir Meali:

Çünkü kıyamet muhakkak gelecektir. Her nefis işlediğinin karşılığını görsün diye onu neredeyse gizliyorum.

(Taha 15)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Her nefse, gayretinin karşılığının verileceği, oluş zamanını kendime sakladığım kıyamet saati, mutlaka gelecektir.”

(Taha 15)

İskender Ali Mihr Meali:

Muhakkak ki o saat (kıyâmet saati), gelecektir. Bütün nefslere (herkese), çalışmalarının karşılığının (ceza veya mükâfatlarının) verilmesi için neredeyse onu, Kendimden bile gizleyeceğim.

(Taha 15)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Çünkü kıyamet günü gelecektir. Ben onu gizli tutuyorum, herkes ettiğinin karşılığını görsün diye.

(Taha 15)

Kadri Çelik Meali:

“Çünkü kıyamet muhakkak gelecektir. Herkes yaptığının karşılığını görsün diye onun vaktini gizli tutuyorum.”

(Taha 15)

Mahmut Kısa Meali:

Vaktini sizden gizlemiş olduğum kıyâmet, herkese yapıp ettiklerinin karşılığı en âdil biçimde verilmesi için, mutlaka gelip çatacaktır!

(Taha 15)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Ardından gidilen şeyi herkes görsün diye neredeyse gizliyorum. Şüphesiz o saat gelecektir.

(Taha 15)

Mehmet Türk Meali:

“Çünkü herkesin yaptığının karşılığını görmesi için zamanını gizli tuttuğum kıyamet, muhakkak gelecektir.“

(Taha 15)

Muhammed Celal Şems Meali:

Kıyamet mutlaka gelecek. Herkese yaptıklarının karşılığı verilsin diye, Benim onu gizli tutmam uzak (bir ihtimal) değildir. (Birinci anlamı mealde mevcuttur. İkinci anlamı ise şöyledir: Kıyamet mutlaka gelecektir. Herkese yaptıklarının karşılığı verilsin diye, (Kıyamet) saatini ortaya çıkartmam uzak (bir ihtimal) değildir.)

(Taha 15)

Muhammed Esed Meali:

"Çünkü, zamanını gizli tutmuş olsam da, herkese, (hayattayken) peşinden koştuğu şeylere göre hak ettiği karşılık verilebilsin diye, Son Saat mutlaka gelecektir.

(Taha 15)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Dünyanın sonu elbette gelecektir. Herkes yaptığının karşılığını görsün diye ben neredeyse onu kendimden bile gizleyeceğim."

(Taha 15)

Mustafa Çavdar Meali:

Hiç şüphe yok ki o saat bu dünyanın sonu mutlaka gelecektir. Herkes kazandığının karşılığını tastamam alsın diye neredeyse onu kendimden bile gizleyecektim.

Bknz: (7/187) - (10/19) - (20/129) - (29/53) - (78/17)

(Taha 15)

Mustafa Çevik Meali:

11-20 Musa ateşe yaklaşınca ona şöyle seslenildi: “Ey Musa! Ben senin Rabbinim, ayakkabılarını çıkar, çünkü kutsal kılınmış Tuva Vadisi’nde bulunuyorsun. Seni peygamber olarak seçtim. Şimdi sana vahyedilecek olanları dikkatlice dinle. Kâinatı ve içindekileri yaratan, nizamlarını kurup yasalarını oluşturan gerçek İlah Benim, o itibarla sen de Bana itaat et, bu gerçeğe uygun yaşamak için de namaz kıl. Gerçek şu ki Son Saat gelip kâinat yok edilecek ve ardından da insanlar yeniden diriltilip, dünya hayatlarını kime ve neye göre yaşamış olduklarından hesaba çekilecek, hak ettiklerinin karşılığını görecekler. Son Saat’in vaktini kimseye bildirmedim. Onun geleceğine inanmayan, kendi boş arzu ve isteklerinin peşinden koşanlar, sakın seni bu konuda yanıltıp, aldatmasın. Yoksa sen de hüsrana uğrayanlardan olursun.” dedikten sonra da Allah sözlerine şöyle devam etti. “Ey Musa! O sağ elindeki nedir?” Musa da “O benim asamdır. Yorulunca buna dayanırım, onunla hayvanlarım için ağaçlardan yaprak çırpar ve yine onunla başka işler de yaparım.” dedi. Sonra da Allah Musa’ya, “Şimdi onu yere bırak, ey Musa!” dedi. Musa da elindeki asasını yere bırakınca, asa hızla hareket eden bir yılana dönüştü.

(Taha 15)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Çünkü, her ne kadar son saati (herkesten) gizli tutmuşsam da, herkese çabasının karşılığı verilsin diye Son Saat kesinlikle gelecektir.

(Taha 15)

Osman Okur Meali:

Kıyamet günü mutlaka gelecektir. Herkes peşine koştuğu şeyin karşılığını bulsun diye neredeyse onu (kıyameti kendimden) gizleyeceğim.

(Taha 15)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Şüphe yok ki, Kıyamet gelecektir, az kalıyor ki, onu gizleyeyim. Tâ ki, her nefis çalıştığı şey ile cezalandırılsın.»

(Taha 15)

Ömer Öngüt Meali:

“Kıyamet muhakkak gelecektir. Herkes işlediğinin karşılığını görsün diye, zamanını gizli tutuyorum. ”

(Taha 15)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Her nefis ‘can, kişi’ yapıp ettiklerinin cezasını çeksin diye, zamanını hani neredeyse gizli tuttuğum kıyamet günü mutlaka gelecektir.

(Taha 15)

Sadık Türkmen Meali:

Kıyamet saati muhakkak gelecektir. Ben onu(n gelip çatma zamanını) gizli tutuyorum, ki herkes yaptığının karşılığını bulsun!

(Taha 15)

Seyyid Kutub Meali:

Herkes yaptıklarının karşılığını görsün diye kıyamet anı kesinlikle gelecektir. Ben o anı neredeyse gizli tuttum.

(Taha 15)

Suat Yıldırım Meali:

Elbet gelecek kıyamet saati. Nerdeyse açıklayasım geliyor onun vaktini. Ta ki her kişi bulsun orada bütün yapıp ettiğini, işlerinin karşılığını.

(Taha 15)

Süleyman Ateş Meali:

"(Kıyamet) Sa'at(i) mutlaka gelecektir. Herkesin, peşinde koştuğu işlerle cezalanması için, neredeyse onu gizleyeceğim."

(Taha 15)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Kıyamet saati gelecektir; herkes yaptığı şeyin karşılığını görsün diye neredeyse onu gizli tutacağım[1].

1)Allah'ın "gizli tutuyorum" buyurduğu o saatin bizler açısından alameti (göstergesi, belirtisi) olmaz. Öyle olursa gizliliği olmaz. Dolayısıyla kıyamet alametleri olarak bilinen bilgiler batıldır(uydurmadır). Her nefsin kendi ölümü kendi sonudur. Dünyanın bilinen mevcut düzenin son bulması, dağların yürütülüp denizlerin kaynatılması, canlılığın son bularak yeniden diriliş safhasına uygun bir toprak ve ortam oluşturulması ile yeniden diriliş safhasının, Kur'an-ı Kerim'in tamamında tek bir an gibi bahsedilmesinin sebebi bizim zamanı algılama biçimizdir. Çünkü ölmüş insanlar uykudadır(Zümer 39/42) ve uyuyanlar zamanı algılayamaz. Ne kadar uzun süre uyurlarsa uysunlar, uyandıklarında çok az bir süre kalmış gibi hissederler. Bu konuda uzun süre komada kalmış hastaların tecrübelerine dair pekçok gözlem yapılmıştır. Gerek halihazırda kabirde bulunanlar gerekse gelecekte vefat edipte kabirlerde bekleyecekler için şu ayet, bu durumu açıkça göstermektedir. Nahl 16/77: "Kıyamet saati göz açıp kapama kadardır, belki daha da yakındır." Dolayısıyla her insanın ölümü kendi sonu, kendi kabir hayatı ve nihayet toplanma günüdür. Çünkü bunlar, o kişi açısından göz açıp kapayıncaya kadar gerçekleşmiş gibi algılanacak olaylar zinciridir.  Geçmişte ölenlerin gelecekte ölenlere göre daha fazla beklemesi gibi bir zarardan bahsetmek mümkün olmadığı gibi sonrakilerin de öncekilere göre avantajı yoktur. Çünkü zaman, sadece hayatta olanların, olayların meydana gelme sırasını algılama biçimidir. Zaman aslında ayrı bir varlık olmayıp sadece bir ölçü birimidir. Zamanın ayrı bir varlık gibi algılanması bir yanıldısır. Nasıl ki ağırlık birimleri, güç birimleri, uzunluklar ayrı birer varlık değil sadece ait oldukları gerçek varlıklara ait bilgiler ise zaman da olayların meydana gelme sırasını anlayabilmemiz ve ölçebilmemizi sağlayan bir ölçü birimidir. Her ölçü biriminin değişmez bir dayanağa, bir referansa ihtiyacı vardır. Nasıl ki ağrılık, yerçekim kuvvetini referans alan bir ölçü birimi ise zamanın esas referansı dünya,güneş ve ayın hareketleridir. Bu dayanakların ölçüsünün değişmez olduğu Yasin 36/38-40'da, bunların zamanı hesaplamaya yaradığı İsra 17/12'de bildirilmiştir. 

(Taha 15)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Zamanını gizli tutsam da, kıyamet mutlaka kopacak ve herkes, yaptıklarının karşılığını alacaktır.

(Taha 15)

Şaban Piriş Meali:

Kıyamet gelmektedir. Herkes kendi işlediğinin karşılığını alsın diye neredeyse onu gizleyeceğim.

(Taha 15)

Talat Koçyiğit Meali:

"Kıyamet vakti gelmektedir. Herkes kendi işlediğinin karşılığı ile cezalandırılsın diye neredeyse onu gizleyeceğim."

(Taha 15)

Tefhimul Kuran Meali:

«Şüphesiz, kıyamet saati yaklaşarak gelmektedir. Herkesin harcadığı çabanın karşılığını alması için, onun (koşup haberini) neredeyse gizleyeceğim.»

(Taha 15)

Ümit Şimşek Meali:

“Kıyamet vakti gelecektir. Herkes çalışmasının karşılığını görsün diye onu gizliyorum.(4)*

(Taha 15)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Kuşku duyma ki o saat gelecektir. Onu neredeyse gizleyeceğim ki, her benlik gayretinin karşılığını elde etsin."

(Taha 15)