20. Taha Suresi / 92.ayet

Musa:
Ey Harun, onların saptıklarını gördüğün halde neden engel olmadın?

Bknz: (7/104)»(7/156)(19/51)»(19/53)(23/45)»(23/49)(25/35)(26/10)»(26/48)(28/30)»(28/35)(37/116)»(37/122)

Mustafa Çavdar Meali

Taha 92 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Musa, ey Harun dedi, bunların doğru yoldan saptıklarını görünce ne mani oldu da.

(Taha 92)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Musa da gelince:) "Ey Harun!" demişti. "Onların saptıklarını gördüğün zaman seni (onlara müdahale etmekten) alıkoyan neydi? (Niye bu dalâlet ve rezalete mâni olmadın?) ”

(Taha 92)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve Musa döndüğünde: “Ey Harun!” dedi. “Bunların doğru yoldan saptıklarını görünce, ne engel oldu da

(Taha 92)

Adem Uğur Meali:

(Musa, döndüğünde) dedi: Ey Harun! bunların dalâlete düştüklerini gördüğün vakit seni engelleğen ne oldu.

(Taha 92)

Ahmet Hulusi Meali:

(Musa) dedi: "Ey Harun! Bunların sapıttığını gördüğünde niye onları engellemedin?"

(Taha 92)

Ahmet Tekin Meali:

Mûsâ: “Ey Hârûn, bunların başlarına buyruk davranarak hak yoldan uzaklaştıklarını, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih ettiklerini gördüğün vakit, senin onlara karşı koymanı engelleyen ne idi?” dedi.

(Taha 92)

Ahmet Varol Meali

(Musa) dedi ki: "Ey Harun! Onların sapıttıklarını gördüğünde seni alıkoyan ne oldu!

(Taha 92)

Ali Bulaç Meali:

(Musa da gelince:) "Ey Harun" demişti. "Onların saptıklarını gördüğün zaman seni (Onlara müdahale etmekten) alıkoyan neydi?"

(Taha 92)

Ali Fikri Yavuz Meali:

92,93. Mûsa dönüşünde kardeşine) dedi ki: “- Harûn! Seni engelliyen ne oldu ki, bunların sapıklığa düştüğünü gördüğün vakit benim ardımca yürümedin (tavsiyemi tutub onlarla mücadele etmedin), emrime isyan mı ettin?”

(Taha 92)

Ali Rıza Sefa Meali:

Dedi ki: "Ey Harun! Onların saptıklarını gördüğünde, seni engelleyen neydi?"

(Taha 92)

Ali Ünal Meali:

Musa dönünce, (kardeşi Harun ile halkı arasında geçenlerden habersiz, kardeşine çıkıştı ve) “Harun!” dedi, “onları sapmış gördüğünde sana ne engel oldu da,

(Taha 92)

Bahaeddin Sağlam Meali:

92, 93. (Musa gelince) dedi ki: Ey Harun! Bunların saptığını görünce, benim izimde gelmekten seni alıkoyan neydi? Yoksa sen de mi emrime karşı geldin?

(Taha 92)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Musa döndüğünde, "Ey Harun!" dedi. "Sana ne engel oldu da, bunların sapıklığa düştüklerini gördüğün vakit peşimden gelmedin? Emrime asi mi oldun?"

(Taha 92)

Bekir Sadak Meali:

(92-93) Musa gelince: «Harun! Onlarin sapittigini gorunce seni benim yolumdan gitmekten alikoyan nedir? Benim emrime karsi mi geldin?» dedi.

(Taha 92)

Besim Atalay Meali:

Musa dedi: «Ey Harun ! Onlar saptığı zaman, seni bana uymaktan ne idi alıkoyan?

(Taha 92)

Celal Yıldırım Meali:

(92-93) Musâ : «Ey Harun !» de di, «onların sapıttığını gördüğün zaman bana uymandan (yolumu takip etmekten) seni alıkoyan neydi ? Yoksa emrime karşı mı geldin ?»

(Taha 92)

Cemal Külünkoğlu Meali:

92,93. (Ve Musa Tur Dağından döndüğünde kardeşine:) “Ey Harun! Bunların yoldan çıktığını gördüğün halde, seni tutan ne oldu? Niye bana uymadın, emrime baş mı kaldırdın?” dedi (ve saçından sakalından tutup çekmeye başladı).

(Taha 92)

Diyanet İşleri Eski Meali:

92,93. Musa gelince: "Harun! Onların sapıttığını görünce seni benim yolumdan gitmekten alıkoyan nedir? Benim emrime karşı mı geldin?" dedi.

(Taha 92)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(92-93) Musa, (Tur'dan dönünce) şöyle dedi: "Ey Harun! Saptıklarını gördüğün zaman bana uymana ne engel oldu? Yoksa emrime karşı mı geldin?"

(Taha 92)

Diyanet Vakfı Meali:

92, 93. (Musa, döndüğünde:) Ey Harun! dedi, sana ne engel oldu da, bunların dalâlete düştüklerini gördüğün vakit peşimden gelmedin? Emrime âsi mi oldun?

(Taha 92)

Edip Yüksel Meali:

Dedi ki, 'Harun! Seni engelleyen neydi, onları saparken gördüğün zaman,'

(Taha 92)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ey Harun, dedi, sana ne mani' oldu da bunların dalalete düştüklerini gödüğün vakıt

(Taha 92)

Elmalılı Yeni Meali:

Musa: "Ey Harun, sana ne engel oldu bunların sapıklığa düştüklerini gördüğün zaman,

(Taha 92)

Erhan Aktaş Meali:

Musa: "Ey Harun! Bunların sapkınlıklarını gördüğün halde, onları uyarmaktan seni alıkoyan ne oldu?"

(Taha 92)

Gültekin Onan Meali:

(Musa da gelince:) "Ey Harun" demişti. "Onların saptıklarını gördüğün zaman seni (onlara müdahale etmekten) alıkoyan neydi?"

(Taha 92)

Hakkı Yılmaz Meali:

(92-93) Mûsâ: “Ey Hârûn! Bunların sapıklığa düştüğünü gördüğün vakit, seni benim yolumu takip etmekten engelleyen ne oldu? Yoksa benim emrime karşı mı geldin?” dedi.

(Taha 92)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Demişti ki: “Ey Harun! Onların saptığını gördüğün hâlde, seni (bir şeyler yapmaktan) alıkoyan nedir?”

(Taha 92)

Harun Yıldırım Meali:

(Musa, döndüğünde)Dedi: Ey Harun! bunların dalâlete düştüklerini gördüğün vakit seni engelleyen ne oldu.

(Taha 92)

Hasan Basri Çantay:

(92-93) Musa (avdetinde) dedi ki: "Ey Harun, bunların sapdıklarını gördüğün zaman bana tabi olmandan seni men eden ne idi? Sen benim emrime isyan mı etdin"?

(Taha 92)

Hayrat Neşriyat Meali:

92,93. (Mûsâ dönünce:) “Ey Hârûn! Onları dalâlete düşmüş gördüğün zaman, seni benim yolumda gitmekten ne alıkoydu? Yoksa benim emrime karşı mı geldin?” dedi.

(Taha 92)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(92-93) [Musa] "Ey Harun! Onların yolu kaybettiklerini gördüğün zaman seni bana uymamaya sevk eden¹ neydi? Artık, emrime isyan mı ettin?" dedi.

(Taha 92)

Hüseyin Atay Meali:

92-93 O dedi: "Ey Harun! Onların sapıttığını gördüğünde, seni benim yolumdan gitmekten alıkoyan nedir? Benim emrime karşı mı geldin?"

(Taha 92)

İbni Kesir Meali:

Dedi ki: Ey Harun; bunların saptıklarını görünce ne alıkoydu seni,

(Taha 92)

İlyas Yorulmaz Meali:

Musa kardeşine “Ey Harun! Sen onları sapmış bir şekilde gördüğün halde, onlara engel olamayışına sebep olan şey nedir?”

(Taha 92)

İskender Ali Mihr Meali:

(Musa A.S): “Ey Harun! Onların dalâlete düştüğünü gördüğün zaman (onları uyarmaktan) seni ne men etti?” dedi.

(Taha 92)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Musa dedi: «Ey Harun! Sen bunların sapıklığını görür görmez seni bana uymaktan alıkoyan ne idi?

(Taha 92)

Kadri Çelik Meali:

(Musa da gelince,) “Ey Harun” demişti. “Onların saptıklarını gördüğün zaman seni (onlara müdahale etmekten) alıkoyan neydi?”

(Taha 92)

Mahmut Kısa Meali:

Mûsâ, işin bu yönünden habersizdi. Bu yüzden, kardeşinin yakasına yapışarak, “Ey Hârûn!” diye çıkıştı, “Bunların yoldan çıktığını gördüğün hâlde, ne diye sözümü dinleyip onları engellemedin?”

(Taha 92)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Tam, Musa döndüğünde: "Ey Harun onların saptığını gördüğünde seni ne engellemiştir?"

(Taha 92)

Mehmet Türk Meali:

(Mûsa gelince:) “Ey Hârûn! Onların saptıklarını gördüğün zaman seni (dediklerimi1 yapmaktan) alıkoyan şey neydi?” dedi.*

(Taha 92)

Muhammed Celal Şems Meali:

(92-93) (Musa) dedi ki: “Ey Harun. Onların saptıklarını gördüğünde, bana uymaktan seni ne alıkoydu? Yoksa emrime karşı mı geldin?”

(Taha 92)

Muhammed Esed Meali:

(Ve Musa döndüğünde:) "Ey Harun!" dedi, "Bunların yoldan çıktığını gördüğün halde, seni tutan neydi?

(Taha 92)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Musa şöyle dedi; "Ey Harun, bunların sapkınlığa düştüklerini gördüğünde sana ne engel oldu?"

(Taha 92)

Mustafa Çavdar Meali:

Musa: Ey Harun, onların saptıklarını gördüğün halde neden engel olmadın?

Bknz: (7/104)»(7/156) - (19/51)»(19/53) - (23/45)»(23/49) - (25/35) - (26/10)»(26/48) - (28/30)»(28/35) - (37/116)»(37/122)

(Taha 92)

Mustafa Çevik Meali:

92-94 Musa kavminin yanına dönünce önce kardeşi Harun’a çıkışıp, şöyle dedi: “Ey Harun! Bunların yoldan çıktıklarını gördüğün halde neden engel olmayıp da benim emrime karşı geldin, seni bundan alıkoyan neydi?” Harun bir yandan böyle söylenen, bir yandan da sakalını çekiştiren Musa’ya, “Ey anamın oğlu! Saçımı sakalımı çekiştirmeyi bırak da önce beni bir dinle. Ben “İsrailoğullarının arasına ayrılık tohumları saçıp, onların bölünmesine sebep oldun, bunları bir arada tutamadın”, diyeceğinden korkup çekindiğim için daha fazla müdahale edemedim, beni hiç dinlemediler.” dedi.

(Taha 92)

Mustafa İslamoğlu Meali:

(Musa dönünce) "Ey Harun!" dedi, "Onların sapıttıklarını gördüğün halde neden engel olmadın?

(Taha 92)

Osman Okur Meali:

(Musa da gelince:) "Ey Harun" demişti. "Onların saptıklarını gördüğün zaman seni (Onlara müdahale etmekten) alıkoyan neydi?"

(Taha 92)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Dedi ki: «Ey Harun! Onların dalâlete düştüklerini gördüğün zaman seni ne menetti?»

(Taha 92)

Ömer Öngüt Meali:

(Musa döndüğünde) dedi ki: “Ey Harun! Bunların sapıttığını görünce, seni benim yolumdan gitmekten alıkoyan nedir?”

(Taha 92)

Ömer Sevinçgül Meali:

Musa öfkeyle, “Ey Harun!” dedi, “Bunların sapmalarını gördün de niye seyirci kaldın! Neydi seni alıkoyan!

(Taha 92)

Sadık Türkmen Meali:

(Musa) dedi ki: “Ey Harun! Onların saptıklarını gördüğünde seni ne engelledi?

(Taha 92)

Seyyid Kutub Meali:

Musa dönünce dedi ki: «Ey Harun, onların sapıttıklarını gördüğünde seni engelleyen ne oldu?

(Taha 92)

Suat Yıldırım Meali:

(92-93) Musa döndüğünde bu durumu bilmediğinden: "Harun!" dedi, "onların saptığını gördüğünde benim izimce gelmene ne mani oldu, yoksa emrime karşı mı geldin?" deyip onu sakalından tutarak çekmeye başladı.

(Taha 92)

Süleyman Ateş Meali:

(Musa) "Ey Harun, oların saptıklarını gördüğün zaman sana ne engel oldu (da önlemedin)? dedi.

(Taha 92)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Musa (gelince) dedi ki "Harun! Bunların sapıttığını gördüğünde seni engelleyen ne oldu?

(Taha 92)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(92-93) Musa geri dönünce: "Ey Harun! Onların saptığını görünce neden benim yolumu izlemedin? Yoksa bana baş mı kaldırdın?" dedi.

(Taha 92)

Şaban Piriş Meali:

-Ey Harun, dedi. onların saptıklarını gördüğün zaman sana engel olan neydi?

(Taha 92)

Talat Koçyiğit Meali:

Mûsâ da Harun'a şöyle demişti: "Ey Hârûn! Onların saptıklarını görünce, sana ne engel oldu ki",

(Taha 92)

Tefhimul Kuran Meali:

(Musa da gelince:) «Ey Harun» demişti. «Onların saptıklarını gördüğün zaman seni (onlara müdahale etmekten) alıkoyan neydi?»

(Taha 92)

Ümit Şimşek Meali:

Musa “Ey Harun,” dedi. “Onların sapıttığını gördüğünde sana ne engel oldu?

(Taha 92)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Musa dedi: "Ey Harun, onların saptıklarını gördüğün zaman seni ne engelledi de,

(Taha 92)