21. Enbiya Suresi / 45.ayet

De ki:
– Ben sizi sadece vahiy/Kuran ile uyarıyorum. Oysa uyarıldıkları zaman bu çağrıyı sadece duymak istemeyen sağırlar işitmez.

Bknz: (6/19)(13/40)(16/35)(50/45)(26/36)(7/179)(8/22)(10/42)(27/80)(46/26)

Mustafa Çavdar Meali

Enbiya 45 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

De ki: Ben sizi vahiyle korkutup duruyorum ancak, fakat sağırlar, korkutuldukları zaman da kendilerini davet edenin sözünü duymazlar.

(Enbiya 45)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Ey Nebim, müşriklere) De ki: “Ben sizi ancak (Allah’ın Bana) vahy(ettikleri) ile uyarıp-korkutuyorum. Ancak sağır olanlar, uyarıldıklarında çağrıya kulak vermemektedir-işitmemektedir.”

(Enbiya 45)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ey peygamber! De ki: “Ben yalnızca, vahye dayanarak sizi uyarıyorum!” Fakat sağır olanlar, ikaz edildikleri zaman, kendilerini ikaz edenin sözünü duymazlar.

(Enbiya 45)

Adem Uğur Meali:

De ki: Ben, sadece, vahiy ile sizi ikaz ediyorum. Fakat, sağır olanlar, ikaz edildikleri zaman bu çağrıyı duymazlar.

(Enbiya 45)

Ahmet Hulusi Meali:

De ki: "Ben sizi sadece vahiy ile uyarıyorum"... (Ne var ki) sağırlar uyarıldıklarında çağrıyı işitmezler!

(Enbiya 45)

Ahmet Tekin Meali:

“Ben, sizi kesinlikle vahy ile uyarı-yorum” de. Hak ve hakikate, çevresindeki olup bitenlere karşı sağır kesilenler, uyarıl-maya devam edilirken de hakka daveti duymazlıktan gelirler.

(Enbiya 45)

Ahmet Varol Meali

De ki: "Ben sizi ancak vahiyle uyarıyorum. Ama sağırlar uyarıldıklarında çağrıyı duymazlar."

(Enbiya 45)

Ali Bulaç Meali:

De ki: "Ben sizi yalnızca vahy ile uyarıp korkutuyorum. Ancak sağır olanlar, uyarıldıklarında çağrıyı işitmezler."

(Enbiya 45)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Ey Rasûlüm, kâfirlere) de ki: “- Ben sizi ancak vahy ile (Kur'an'la) korkutuyorum.” Amma onlar ne kadar korkutulsalar (faydası yok, çünkü) sağırlar daveti işitmezler.

(Enbiya 45)

Ali Rıza Sefa Meali:

De ki: "Sizi, yalnızca Tanrısal bildirim ile uyarıyorum. Ancak sağırlar uyarıldıklarında çağrıyı duymazlar!"

(Enbiya 45)

Ali Ünal Meali:

(Ey Rasûlüm,) de ki: “Ben sizi başka bir şeyle değil, ancak (kendisinde hiçbir şüphe olmayan) vahiyle ve ona dayanarak uyarıyorum; fakat sağırlar uyarıldıkları zaman kendilerine yapılan çağrıyı duyamazlar ki, uyarının tesiri olsun.”

(Enbiya 45)

Bahaeddin Sağlam Meali:

De ki: Ben sizi ancak vahiy ile uyarıyorum. Fakat sağırlar, uyarıldıkları zaman çağrıyı işitmezler.

(Enbiya 45)

Bayraktar Bayraklı Meali:

De ki: "Ben sizi ancak vahiyle uyarıyorum." Fakat manen sağır olanlar, uyarıldıkları zaman, bu çağrıyı duymazlar.

(Enbiya 45)

Bekir Sadak Meali:

De ki: «Ben ancak sizi vahy ile uyariyorum» Uyarildiklari zaman, sagirlar cagriyi duymazlar.

(Enbiya 45)

Besim Atalay Meali:

Diyesin ki: «Ben ancak, sizleri vahiy ile kocundururum, koçun durma yapılınca, sağır duymaz çağırmayı»

(Enbiya 45)

Celal Yıldırım Meali:

De ki: Ben ancak sizi vahiy ile uyarıyorum. Ama ne kadar uyarılsalar da sağırlar uyarı davetini işitmezler.

(Enbiya 45)

Cemal Külünkoğlu Meali:

De ki: “Ben sizi ancak vahiy ile uyarıyorum.” Ama sağırlar uyarılsalar da çağrıyı işitmezler.

(Enbiya 45)

Diyanet İşleri Eski Meali:

De ki: "Ben ancak sizi vahy ile uyarıyorum" Uyarıldıkları zaman, sağırlar çağrıyı duymazlar.

(Enbiya 45)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

De ki: "Ben sizi ancak vahy ile uyarıyorum." Ama sağırlar uyarıldıkları vakit çağrıyı işitmezler.

(Enbiya 45)

Diyanet Vakfı Meali:

De ki: Ben, sadece, vahiy ile sizi ikaz ediyorum. Fakat, sağır olanlar, ikaz edildikleri zaman bu çağrıyı duymazlar.

(Enbiya 45)

Edip Yüksel Meali:

'Ben sizi ancak vahiy ile uyarıyorum,' de. Ne var ki, sağırlar uyarıldıkları vakit çağrıyı işitmez.

(Enbiya 45)

Elmalılı Orjinal Meali:

De ki ben sizi ancak vahyile inzar ediyorum, amma ne kadar inzar edilseler sağırlar da'veti işitmezler

(Enbiya 45)

Elmalılı Yeni Meali:

De ki: "Ben sizi ancak vahy ile uyarıyorum; ama sağırlar ne kadar uyarılsalar çağrıyı işitmezler.

(Enbiya 45)

Erhan Aktaş Meali:

De ki: "Ben sizi ancak vahiy ile uyarıyorum." Ne var ki sağırlar uyarılsalar da çağrıyı duymazlar.

(Enbiya 45)

Gültekin Onan Meali:

De ki: "Ben sizi yalnızca vahiy ile uyarıp korkutuyorum. Ancak sağır olanlar, uyarıldıklarında çağrıyı işitmezler."

(Enbiya 45)

Hakkı Yılmaz Meali:

De ki: “Ben sizi ancak vahiyle uyarıyorum.” Uyarıldıkları zaman sağırlar çağrıya kulak vermezler.

(Enbiya 45)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

De ki: “Ben, ancak sizleri vahiyle uyarırım. Sağır olanlarsa uyarıldıkları çağrıyı duymazlar.”

(Enbiya 45)

Harun Yıldırım Meali:

De ki: Ben, sadece, vahiy ile sizi ikaz ediyorum. Fakat, sağır olanlar, ikaz edildikleri zaman bu çağrıyı duymazlar.

(Enbiya 45)

Hasan Basri Çantay:

De ki: "Ben ancak vahy ile sizin başınıza gelecek tehlikeleri haber veriyorum". (Fakat) sağırlar inzar (ve tehdid) edilecekleri zaman duymazlar.

(Enbiya 45)

Hayrat Neşriyat Meali:

De ki: “Sizi ancak vahiy ile korkutuyorum. Fakat sağırlar, korkutulmakta oldukları zaman çağrıyı işitmez!”

(Enbiya 45)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"Sizi sadece vahiyle uyarıyorum. Sağırlar uyarıldıkları zaman daveti işitmezler." de.

(Enbiya 45)

Hüseyin Atay Meali:

De ki: "Ben ancak sizi vahiy ile uyarıyorum. Uyarıldıkları zaman, sağırlar çağrıyı duymazlar."

(Enbiya 45)

İbni Kesir Meali:

De ki: Ben ancak sizi vahiy ile uyarıyorum. Sağırlar uyarıldıkları zaman çağrıyı işitmezler.

(Enbiya 45)

İlyas Yorulmaz Meali:

Deki “Ben sizi bu vahy ile uyarıyorum. Ancak sağır olanlar, uyarıldıkları zaman bu çağrıyı işitmezler.”

(Enbiya 45)

İskender Ali Mihr Meali:

De ki: “Ben, sizi sadece vahiy ile uyarıyorum.” Ve sağırlar, uyarıldıkları zaman (uyarıldıkları) şeye daveti işitmezler.

(Enbiya 45)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

De ki: «Ben sizi ancak gönüle bildirilenle uyarıyorum. Sağırlar ise Uyarıldıkları sırada çağrıyı işitmezler.»

(Enbiya 45)

Kadri Çelik Meali:

De ki: “Ben sizi yalnızca vahiy ile uyarıp korkutmaktayım. Ancak sağır olanlar, uyarıldıklarında çağrıyı işitmezler.”

(Enbiya 45)

Mahmut Kısa Meali:

Ey Peygamber! Uyarılara devam ederek de ki: “Ey insanlar! Ben sizi kendi görüşlerimle, şahsi düşüncelerimle değil, ancak Allah katından gelen Kur’an gibi bir vahiyle uyarıyorum.” Ne var ki, gerçeklere kulak tıkayan sağırlar ne kadar uyarılsalar da, kendilerini felâketten kurtaracak bu çağrıyı işitmezler. Bununla birlikte:

(Enbiya 45)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Ey Resulüm de ki: "Ben sizi sadece vahiy ile uyarıyorum.. Ama sağırlar uyarıyı duymazlar."

(Enbiya 45)

Mehmet Türk Meali:

(Ey Muhammed! Kâfirlere): “Ben sizi sadece, vahiyle uyarıyorum.” de. (Ama) o sağırlar, ne kadar uyarılsalar da (hak yola) çağrıyı asla işitmeyecekler!1*

(Enbiya 45)

Muhammed Celal Şems Meali:

Sen (onlara) de ki: “Ben sizi vahiy ile uyarıyorum. Ancak sağır olanlar, uyarıldıklarında çağrıyı duymazlar.”

(Enbiya 45)

Muhammed Esed Meali:

De ki: "Ben yalnızca vahye dayanarak sizi uyarıyorum!" Ne var ki, (kalbi) sağır olan kimseler bu çağrıyı işitmeyecek(ler)dir, defalarca uyarılsalar da.

(Enbiya 45)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

De ki; "Ben sizi ancak Tanrının bildirimiyle uyarıyorum." Fakat sağır olanlar, uyarıldıklarında çağrıyı işitmezler.

(Enbiya 45)

Mustafa Çavdar Meali:

De ki: – Ben sizi sadece vahiy/Kuran ile uyarıyorum. Oysa uyarıldıkları zaman bu çağrıyı sadece duymak istemeyen sağırlar işitmez.

Bknz: (6/19) - (13/40) - (16/35) - (50/45) - (26/36) - (7/179) - (8/22) - (10/42) - (27/80) - (46/26)

(Enbiya 45)

Mustafa Çevik Meali:

45-46 Ey Peygamber! De ki: “Ben, hayatınızı Allah’ın vahyettiği âyetleri ile yaşamaya çağırıyorum.” Bu çağrıyı duymamak için kulağını tıkayanlara ne kadar seslenilse de duymamakta ısrar ederler. Fakat onlara Rabbinin azabı birazcık dokunsa o zaman da hemen, “Yazıklar olsun bize, Rabbimizin davetine ilgisiz kalıp, sağır ve dilsiz gibi davranmakla kendimize zulmetmişiz, doğrusu biz zalimlermişiz.” derler.

(Enbiya 45)

Mustafa İslamoğlu Meali:

(Ey Muhammed!) "Ben sizi sadece vahiyle uyarıyorum!" de. Ama, ne kadar uyarılsalar da (kalbi) sağır olanlar bu çağrıyı işitmeyecekler.

(Enbiya 45)

Osman Okur Meali:

De ki: "Ben yalnızca vahye dayanarak sizi uyarıyorum!" Ne var ki, (kalbi) sağır olan kimseler bu çağrıyı işitmeyecek(ler)dir, (defalarca uyarılsalar da).

(Enbiya 45)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

De ki: «Ben sizi ancak vahy ile korkutuyorum. Sağır olanlar ise korkutuldukları zaman dâveti işitmezler.»

(Enbiya 45)

Ömer Öngüt Meali:

Resulüm! De ki: “Ben sizi ancak vahiy ile korkutuyorum. Fakat sağır olanlar, uyarıldıkları zaman çağrıyı işitmezler. ”

(Enbiya 45)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Ben sadece bana verilen ilahi bilgileri aktararak sizi uyarıyorum” de. Fakat sağırlar uyarıldıkları zaman çağrıyı işitmezler ki!

(Enbiya 45)

Sadık Türkmen Meali:

DE Kİ: “Ben sizi ancak vahiyle uyarıyorum,” ama sağırlar, uyarıldıkları zaman çağrıyı işitmiyorlar.

(Enbiya 45)

Seyyid Kutub Meali:

De ki; «Ben vahyin mesajına dayanarak sizi uyarıyorum.» Fakat sağırlar, uyarıldıklarında çağrıyı işitemezler.

(Enbiya 45)

Suat Yıldırım Meali:

De ki: "Ben Sizi sadece vahiyle uyarıyorum. Fakat belli ki sağırlar ikaz edildikleri zaman bu çağrıyı duyamazlar."

(Enbiya 45)

Süleyman Ateş Meali:

De ki: "Ben ancak sizi vahiyle uyarıyorum. Ama sağır(lar) uyarıldıkları zaman çağırıyı işitmez(ler)."

(Enbiya 45)

Süleymaniye Vakfı Meali:

De ki "Ben sizi sadece vahiyle uyarıyorum. Ama sağırlar uyarıldıkları sırada yapılan çağrıyı işitmezler."

(Enbiya 45)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

De ki: "Ben sizi vahye dayanarak uyarıyorum. Uyarıldıkları halde çağrıya ancak sağırlar kulak vermez."

(Enbiya 45)

Şaban Piriş Meali:

De ki: -Sizi ancak vahiy ile uyarıyorum. Uyarıldıkları zaman ancak sağırlar çağrıyı işitmez.

(Enbiya 45)

Talat Koçyiğit Meali:

(Ey Muhammed! O müşriklere) de ki: "Ben sizi vahiyle uyarıyorum. Ancak sağırlar, uyarıldıkları zaman davete kulak asmazlar".

(Enbiya 45)

Tefhimul Kuran Meali:

De ki: «Ben sizi yalnızca vahy ile uyarıp korkutmaktayım. Ancak sağır olanlar, uyarıldıklarında çağrıyı işitmezler.»

(Enbiya 45)

Ümit Şimşek Meali:

De ki: Ben sizi vahye dayanarak uyarıyorum. Fakat sağırlar, bir uyarıya muhatap olduklarında çağrıyı işitmiyorlar.

(Enbiya 45)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

De ki: "Ben sizi ancak vahiyle uyarıyorum." Ama sağırlar, uyarıldıklarında çağrıyı işitmezler ki!

(Enbiya 45)