16. Nahl Suresi / 9.ayet

Doğru yolu göstermek Allah’a aittir isteyen kimse Allah’ın gösterdiği yola girer (1) ama saptırıcı başka yollar da vardır. Eğer Allah isteseydi, hepinizi doğru yola iletirdi.(2)

Bknz: 1(2/120)(3/72)»(3/73)(10/35)(28/50)(92/12) – 2(6/148)(10/99)(28/56)

Mustafa Çavdar Meali

Nahl 9 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Doğru yolu bildirmek, Allah'a aittir, yolların eğrisi de var ve dileseydi hepinizi de doğru yola sevk ederdi.

(Nahl 9)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Yolu doğrultmak (dini kurallar ve adaletli nizam koymak) Allah'a aittir, kimi (yollar) ise eğridir. Eğer O dileseydi, sizin tümünüzü elbette hidayete erdirirdi.

(Nahl 9)

Abdullah Parlıyan Meali:

Yolun doğrusunu göstermek de Allah'a düşer; kimi yol ise eğridir. Allah dileseydi sizin hepinizi doğru yola çıkarırdı.

(Nahl 9)

Adem Uğur Meali:

Yolun doğrusu Allah'ındır. Yolun eğrisi de vardır. Allah dileseydi hepinizi doğru yola iletirdi.

(Nahl 9)

Ahmet Hulusi Meali:

Hedefe giden yol Allah'adır! Ondan sapan da vardır... Eğer dileseydi elbette sizi toptan hakikate erdirirdi!

(Nahl 9)

Ahmet Tekin Meali:

Bütün insanlara ve cinlere doğru, muhkem, güvenli, hakka götüren yolu, âdil bir şekilde göstermek Allah'ın üzerine borçtur, bu Allah'ın teminatı altındadır. Hayra, lütfa, mükâfata ulaştırmayan, cezaya maruz bırakan sapık yollar da vardır. Allah, sünneti, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olsaydı sizi, hepinizi doğru yola iletirdi.*

(Nahl 9)

Ahmet Varol Meali

Yolun doğrusunu göstermek Allah'a aittir. (Yollardan) bazıları da eğridir. Allah dileseydi elbette hepinizi doğru yola iletirdi.

(Nahl 9)

Ali Bulaç Meali:

Yolu doğrultmak Allah'a aittir, kimi (yollar) ise eğridir. Eğer o dileseydi, sizin tümünüzü elbette hidayete erdirirdi.

(Nahl 9)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Hakka iletici doğru yolu (şeriati) beyan etmek Allah'a aittir. O yoldan sapan da var. Allah dileseydi, sizin hepinizi hidayete erdirirdi.

(Nahl 9)

Ali Rıza Sefa Meali:

Doğru yolu göstermek de Allah'a özgüdür. Oysa ondan sapanlar vardır. Eğer dileseydi, tümünüzü doğru yola eriştirirdi.

(Nahl 9)

Ali Ünal Meali:

Yolun doğrusunu bildirmek, (sizi yaratan, koruyan ve yaşatan Rabbiniz olarak) Allah’a aittir; yolun eğrisi olduğu gibi, eğri yollarda gidenler de pek çoktur. Eğer Allah dilese (ve kendilerine seçim hürriyeti vermeyip insanları tek bir yolda gitmeğe zorlasaydı), sizin hepinizi yolun doğru olanına iletirdi.

(Nahl 9)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Doğru yola ancak Allah iletir. Çünkü yollar içinde eğri olan vardır. Allah isteseydi, hepinizi doğru yola iletirdi.

(Nahl 9)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Yolun doğrusu Allah'ındır. Yolun eğrisi de vardır. O, dileseydi hepinizi doğru yola iletirdi.

(Nahl 9)

Bekir Sadak Meali:

Yolun egri olani da vardir. Allah dileseydi hepinizi dogru yola iletirdi. *

(Nahl 9)

Besim Atalay Meali:

Allaha düşen doğru yolu göstermek, yolun eğrisi de var; isteseydi, hepinizi doğru yola götürürdü

(Nahl 9)

Celal Yıldırım Meali:

Doğru yolu bildirmek, gösterip yöneltmek Allah'a aittir. Yollardan bir kısmı eğridir, (amaca ulaştırıcı değildir). Allah dileseydi hepinizi doğru yola iletirdi.

(Nahl 9)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Doğru yolu bildirmek Allah'a aittir. Ama o yoldan sapan da vardır. Allah dileseydi (doğru yolu bulmayı iradenize bırakmasaydı), hepinizi doğru yola iletirdi.

(Nahl 9)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Yolun eğri olanı da vardır. Allah dileseydi hepinizi doğru yola iletirdi.*

(Nahl 9)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Doğru yolu göstermek Allah'a aittir. Yolun eğrisi de vardır. Allah dileseydi, hepinizi doğru yola iletirdi.

(Nahl 9)

Diyanet Vakfı Meali:

Yolun doğrusu Allah'ındır. Yolun eğrisi de vardır. Allah dileseydi hepinizi doğru yola iletirdi.

(Nahl 9)

Edip Yüksel Meali:

Yolları göstermek ALLAH'a aittir; bazısı eğridir. Dileseydi hepinizi doğruya iletirdi.

(Nahl 9)

Elmalılı Orjinal Meali:

Yolu doğrultmak da Allaha aiddir, ondan sapan da var, maamafih Allah, dilerse hepinizi hidayette kılardı

(Nahl 9)

Elmalılı Yeni Meali:

Yolu doğrultmak Allah'a aittir. Ondan sapan da vardır. Allah dileseydi hepinizi doğru yola erdirirdi.

(Nahl 9)

Erhan Aktaş Meali:

Doğru yolu göstermek Allah'a aittir. Yolun eğrisi de vardır. Eğer O dileseydi[1], hepinizi hidayete erdirirdi.

1)Size seçme hakkı tanımayarak, sizi irade sahibi kılmayarak hepinizi zorunlu olarak hidayete iletirdi.

(Nahl 9)

Gültekin Onan Meali:

Yolu doğrultmak Tanrı'ya aittir, kimi (yollar) ise eğridir. Eğer o dileseydi, sizin tümünüzü elbette hidayete erdirirdi.

(Nahl 9)

Hakkı Yılmaz Meali:

Yolun doğrusu yalnızca Allah'a borçtur. Yolun eğrisi de vardır. Ve eğer Allah dileseydi, sizi topluca doğru yola kılavuzlardı.

(Nahl 9)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(İnsanlara) doğru yolu açıklayıp göstermek Allah’a aittir. (O yollardan) bazısı da eğridir. (Kişiyi hakka ulaştırmaz.) Şayet dileseydi elbette, tümünüzü hidayet ederdi.

(Nahl 9)

Harun Yıldırım Meali:

Yolun doğrusu Allah'ındır. Yolun eğrisi de vardır. Allah dileseydi hepinizi doğru yola iletirdi.

(Nahl 9)

Hasan Basri Çantay:

Doğru yolu bildirmek Allaha aiddir. Kimi (yol) ise eğridir. (Allah) dileseydi muhakkak hepinizi topdan hidayete erdirirdi.

(Nahl 9)

Hayrat Neşriyat Meali:

Yolun doğrusu(nu göstermek) ise Allah'a âiddir; ondan (o yollardan) eğri olan da vardır. Hâlbuki (Allah) dileseydi, elbette sizi hep birlikte hidâyete erdirirdi.

(Nahl 9)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Yolun ortası¹ sadece Allah'a göredir. Ondan² [yollardan] yanlışa giden vardır. Şayet Allah [zorlamayı]³ tercih etseydi, tamamınıza mutlaka yol gösterirdi.

(Nahl 9)

Hüseyin Atay Meali:

Yolun doğrusu Allah’ındır. Ondan sapan da vardır. O, dileseydi hepinizi doğru yola iletirdi.

(Nahl 9)

İbni Kesir Meali:

Yolun doğrusunu göstermek Alla'a aittir. Ondan sapan da vardır. O, dileseydi; hepinizi birlikte doğru yola iletirdi.

(Nahl 9)

İlyas Yorulmaz Meali:

Yolun doğru olanını belirlemek Allah'a aittir. O yolun farklı alternatifleri de var. Allah dilerse sizi toplu halde doğru yola iletir.

(Nahl 9)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve sebîllerin (dergâhlardan Sıratı Mustakîm'e ulaşan bütün yolların yani mürşidlerin) tayini, Allah'ın üzerinedir. Ve ondan sapanlar vardır. Ve eğer O dileseydi, sizin hepinizi hidayete erdirirdi.

(Nahl 9)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Doğru yolu göstermek Allah'a düşer. Yolun iğrisi de vardır. Eğer O dileseydi, hepinizi birden kesenkes doğru yola iletirdi.

(Nahl 9)

Kadri Çelik Meali:

Doğru yolu göstermek Allah'a aittir. Kimi (yollar) ise eğridir. Eğer o dileseydi, sizin tümünüzü elbette hidayete erdirirdi.

(Nahl 9)

Mahmut Kısa Meali:

Peygamber ve Kitap göndererek insanlığı doğru yola iletmek ve bu yolu dikenlerden, engebelerden arındırmak Allah’a düşer. Çünkü mutlak doğruyu bulma konusunda insan aklı yeterli değildir ve bu yüzden, her zaman doğru yoldan sapanlar vardır ve olacaktırda.Nitekim insanlık tarihi, bunun örnekleriyle doludur. Gerçi Allah dileseydi, sizi tüm yaratılmışlara üstün kılan irâdenizi elinizden alır vehepinizi zorla imana getirerek doğru yola iletebilirdi. Fakat imtihân hikmeti gereğince, dilediğiniz inanç ve hayat tarzını özgürce seçmenize izin verdi. Zira insan, ancak kendi özgür irâdesiyle ve bilinçli olarak doğru yolu seçtiği takdirde gerçek anlamda ahlâk ve erdemliliğe ulaşabilir. Kaldı ki, etrafınızda sizi doğru yola iletecek o kadar mûcize, o kadar delil var ki:

(Nahl 9)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Neticesi doğru yolu göstermek Allah'a aittirYolların bazıları da eğridir. Allah hepinizi doğru yola iletirdi elbet, yüce kudretiyle dileseydi eğer.

(Nahl 9)

Mehmet Türk Meali:

Hak yolu göstermek (sadece) Allah’a aittir. O (yolların) eğrisi de vardır. Eğer (Allah) dileseydi sizin hepinizi birden hak yola, ulaştırırdı.

(Nahl 9)

Muhammed Celal Şems Meali:

(İnsanlara) doğru yolu (göstermek,) Allah’a aittir. O (yollardan) bazıları eğri olur. O isteğini uygulasaydı, hepinizi hidayete erdirirdi.

(Nahl 9)

Muhammed Esed Meali:

Ve (sizin yaratıcınız O olduğu için) size yolun doğrusunu göstermek de Allah'a düşer; çünkü o yoldan sapıp da yolunu kaybeden (çok insan) var. Oysa, Allah dileseydi sizin hepinizi doğru yola çıkarırdı.

(Nahl 9)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Doğru yolu bildirmek Allah'a aittir. Kimi yollar ise eğridir. Eğer o dileseydi, hepinizi toptan doğru yola iletirdi.

(Nahl 9)

Mustafa Çavdar Meali:

Doğru yolu göstermek Allah’a aittir isteyen kimse Allah’ın gösterdiği yola girer (1) ama saptırıcı başka yollar da vardır. Eğer Allah isteseydi, hepinizi doğru yola iletirdi.(2)

Bknz: 1(2/120) - (3/72)»(3/73) - (10/35) - (28/50) - (92/12) - 2(6/148) - (10/99) - (28/56)

(Nahl 9)

Mustafa Çevik Meali:

Doğru yolu göstermek Allah’a aittir. O dileseydi sizi iradesiz ve yalnızca doğruyu seçmeye mecbur bırakırdı. Allah, insana doğru ile yanlıştan birini tercih etme iradesi bahşetmiştir ve onu iradesini kullanma biçiminden hesaba çekecektir.

(Nahl 9)

Mustafa İslamoğlu Meali:

İşte (O tek yaratıcı olduğu için), yolun istikamet tayini de O'na düşer; zira bazı yollar saptırıcıdır. Eğer Allah dileseydi, hepinizi doğru yola yöneltirdi.

(Nahl 9)

Osman Okur Meali:

Yolun doğrusu Allah'ındır. Yolun eğrisi de vardır. Allah zorunlu kılsaydı hepinizi doğru yola iletirdi. (imtahan için serbest bıraktı).

(Nahl 9)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve (maksut olan) doğru yolu beyan da Allah Teâlâ'ya aittir. Maahaza ondan sapan da vardır ve eğer Allah Teâlâ dilese idi, elbette sizi cümleten hidâyete erdirirdi.

(Nahl 9)

Ömer Öngüt Meali:

Yolun doğrusunu göstermek Allah'a âittir. Yolun eğri olanı da vardır. Allah dileseydi hepinizi hidayete erdirirdi.

(Nahl 9)

Ömer Sevinçgül Meali:

Yolun doğrusunu gösterme hakkı Allah’ındır. Bununla beraber, ondan sapan da vardır. Dileseydi, hepinizi doğru yola eriştirirdi.

(Nahl 9)

Sadık Türkmen Meali:

DOĞRU YOLU beyan etmek/açıklamak Allah’a aittir, açıklanan yoldan ayrılıp sapan da var. Oysa Allah dileseydi (size özgürlük tanımayıp); elbette hepinizi zorunlu olarak doğru yola iletirdi.

(Nahl 9)

Seyyid Kutub Meali:

Yolun doğrusunu göstermek Allah'ın tekelindedir. Kimi yollar eğridir. Eğer o dileseydi, hepinizi doğru yola iletirdi.

(Nahl 9)

Suat Yıldırım Meali:

Doğru yolu bildirmek Allah'a aittir. Kimi yollar ise eğridir. Şayet O dileseydi, hepinizi toptan doğru yola getirirdi.

(Nahl 9)

Süleyman Ateş Meali:

Kısa ve doğru yolu Allah gösterir. Ama o yoldan sapan da var. Allah dileseydi, hepinizi doğru yola iletirdi.

(Nahl 9)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Allah doğru yolu gösterir. Yolun eğrisi de vardır. Tercihi Allah yapsaydı hepinizi yola getirirdi[1].

1)  "Şae = شاء" fiili, bir şeyi var etti, demektir (Müfredat). Allah bazı şeyleri kulunun tercihine göre yarattığından öznesi kul olursa "tercih edip yaptı", Allah olursa "tercih edip yarattı" anlamına gelir..

(Nahl 9)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Doğru yolu göstermek Allah'a düşer. Buna rağmen bir çok insan doğru yoldan sapıyor. Ama Allah dileseydi hepinizi doğru yolda toplardı.

(Nahl 9)

Şaban Piriş Meali:

Yolun doğrusunu göstermek Allah'a aittir. Eğri yol da vardır. Eğer dileseydi hepinizi doğru yola iletirdi.

(Nahl 9)

Talat Koçyiğit Meali:

Doğru yolu göstermek Allah'a aittir. Onun eğrisi de vardır. Allah dileseydi hepinizi birden doğru yola iletirdi.

(Nahl 9)

Tefhimul Kuran Meali:

Yolu doğrultmak Allah'a aittir, kimi (yollar) ise eğridir. Eğer o dileseydi, sizin tümünüzü elbette hidayete erdirirdi.

(Nahl 9)

Ümit Şimşek Meali:

Doğru yolu bildirmek Allah'a aittir. Fakat o yoldan ayrılan yollar da vardır. O dileseydi, hepinizi birden doğru yola iletirdi.

(Nahl 9)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yolu doğrultup denge noktasını bulmak Allah'ın işidir. Ondan sapan da var. Allah dileseydi, sizi toptan hidayete erdirirdi.

(Nahl 9)