İşte, gerçekten kâfir olanlar bunlardır. Biz, bu kâfirler için rezil edici bir azap hazırladık.
Allah’a ve Allah’ın mesajlarını tebliğ eden elçilerine iman edip, elçilerinden hiçbirinin arasında ayırım yapmayanlara, zamanı geldiğinde onlara mükâfatlarını vereceğiz. Allah, eşsiz bir bağışlayan ve sınırsız merhamet edendir.
Kitap ehli, senin kendilerine gökten bir kitap indirmeni istiyorlar. Oysa Musa’dan bundan daha büyüğünü istemişler ve “Bize Allah’ı apaçık göster” demişlerdi. Bu zalimlikleri yüzünden onları yıldırım çarpmıştı. Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra buzağı heykeline tapmışlar. Ardından, onları yine de bağışladık ve Musa’ya apaçık bir delil ve güç verdik.
Biz vaktiyle verdikleri misakı/sözü yerine getirmeleri için dağı onların tepesine yükseltmiştik ve onlara: “Şehrin kapısından, secde ederek ve alçak gönüllü olarak girin” dedik. Onlara “Cumartesi günü yasağını çiğnemeyin” diyerek onlardan kesin bir misak/söz almıştık.
Verdikleri misakı/sözü bozmaları, Allah’ın ayetlerine inanmamaları, nebileri haksız yere öldürmeleri, “Kalplerimiz bilgiye kapalıdır” demeleri sebebi ile onları lanetlemiştik. Aslında onlar Allah’ın ayetlerine kalplerini kapatmışlardır; artık çok azı dışında onlar iman etmezler.
Bir de, küfürde ısrarları ve Meryem’e büyük bir iftira atmaları sebebiyle onları lanetlemiştik.
Ve de “Allah’ın elçisi Meryem oğlu İsa Mesih’i biz öldürdük” demeleri sebebiyle... Oysa onu ne öldürebildiler ne de çarmıha gerebildiler. Fakat onlar öyle sandılar. İsa hakkında ihtilaf edenler, bu konuda derin bir şüphe içindedirler. Onların bu konuda kesin bir bilgileri yoktur, sadece zanna uymaktadırlar. Kesinlikle onu öldüremediler.
Aksine Allah, onu (Eceli gelince vefat ettirdi) kendi katına yüceltti. Allah, güçlü ve yüce olan ve her hükmünde doğru karar verendir.
Kitap ehlinden hiç kimse yoktur ki ölümünden önce bu gerçeği kabul etmiş olmasın. İsa da kıyamet günü onların aleyhine şahitlik edecektir.
Yahudileşenler, isyankâr davrandılar ve insanları Allah’ın yolundan saptırdılar, daha önce kendilerine helal kılınmış olan temiz yiyecekleri haram kıldılar.
Ve bir de kendilerine yasaklanmış olmasına rağmen faiz/haksız kazanç elde etmeleri ve bu yolla insanların mallarını batıl yolla yemelerinden dolayı, işte biz bu kâfirler için acıklı bir azap hazırladık.
Fakat içlerinde gerçek bilgi ve iman sahibi olanlar, sana ve senden önceki indirilen vahiylere ayırım yapmadan inananlar, namazı dosdoğru kılanlar, zekâtı verenler, Allah’a ve ahiret gününe tam inanıp güvenenler var ya işte bunlara, çok büyük bir mükâfat vereceğiz.
Nuh’a ve ondan sonra gelen nebilere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a, torunlarına, İsa’ya, Eyyub’a, Yunus’a, Harun’a ve Süleyman’a da vahyettik. Davud’a da Zebur’u verdik.
O elçilerden bir kısmını, sana daha önce anlattık; bir kısmını da anlatmadık. Allah, Musa ile doğrudan doğruya konuşmuştu.
O elçileri, biz uyarıcılar ve müjdeciler olarak gönderdik ki, onların ardından insanların Allah’a karşı bir bahaneleri kalmasın diye. Allah, güçlü olan ve doğru karar verendir.
Fakat Allah, sana indirdiğine şahitlik eder ki bu Kuran’ı kendi ilmi ile indirmiştir. Melekler de buna şahitlik ederler. Zira şahit olarak Allah yeter.
Bu vahye inanmayanlar ve insanları Allah’ın yolundan saptıranlar, derin bir sapıklığa düşmüşlerdir.
İşte bu kâfirleri ve kendilerine yazık eden zalimleri, Allah bağışlamayacak ve onlara bir yol da göstermeyecektir.
Sadece içinde ebedi kalacakları cehennemin yolunu. Bu da Allah’a göre çok kolaydır.
Ey insanlar, elçi size Rabbinizden hak Kuran ile gelmiştir. Kendi iyiliğiniz için iman edin. Eğer inanmaz inkâr ederseniz biliniz ki, göklerde ve yerde olanlar Allah’ındır. Allah, her şeyi bilendir ve hükmünde doğru olandır.
Ey kitap ehli, inancınızda aşırıya gitmeyin. Allah hakkında, sadece Hakkı/gerçeği söyleyin. Meryem oğlu İsa Mesih sadece Allah’ın elçisi ve Meryem’e ulaştırdığı bir kelimesi ve kendinden bir mesajdır. Allah’a ve elçilerine iman edin, “İlah üçtür” demeyin. Kendi iyiliğiniz için bundan vazgeçin. Allah, sadece tek bir ilahtır, çocuğu olmaktan yüce ve münezzehtir. Göklerdekiler ve yerdekiler O’nundur. Zira her şeye vekil olarak Allah yeter.
Ne Mesih İsa ne de Allah’a yakın olan melekler, Allah’a kulluktan asla kaçınmazlar. Kim Allah’a kulluk etmekten kaçınır ve ona kulluğu kibrine yediremezse; bilsin ki Allah, bunların hepsini huzurunda toplayacaktır.
İnanan ve imanına yaraşır iyi işler yapanlara Allah, mükâfatlarını tastamam verecek hem de fazlasını ikram edecektir. Kulluğu kibrine yediremeyip büyüklük taslayanları da acı verici bir azaba çarptıracaktır. Onlar, kendileri için Allah’ın yakınından ne bir veli ne de yardımcı bulacaklar.
Ey insanlar, Rabbinizden size hakikatin belgesi olan aydınlatıcı Kuran’ı indirdik.
Allah’a inanıp güvenen ve Kuran’a sımsıkı sarılanlara gelince; Allah onları katından bir rahmete ve lütfa gark edecek ve onları dosdoğru yoluna yöneltecektir.
Senden fetva istiyorlar. De ki: “Kelâle (Birinci derecede mirasçısı olmayan kişi) konusundaki fetvayı size Allah veriyor. Bir kimse ölür, çocuğu olmaz, tek bir kız kardeşi bulunursa bıraktığı mirasın yarısı ona kalır. Kız kardeş ölür de çocuğu bulunmazsa, erkek kardeş onun bütün mirasını alır. Kız kardeşler iki tane ise, mirasın üçte ikisi onlarındır. Mirasçılar; erkek ve kız kardeşler ise erkek, iki kıza eşit pay alır.” Allah, yanılırsınız diye size açıklıyor. Allah, her şeyi bilir.