20. Taha Suresi / 119.ayet

Ve orada ne susuzluk çekersin ne de sıcağa maruz kalırsın.

Bknz: (2/30)»(2/39)(7/11)»(7/25)(15/28)»(15/44)(17/62)»(17/65)(18/50)(38/71)»(38/85)

Mustafa Çavdar Meali

Taha 119 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve sen orada susamazsın, güneşin harareti de dokunmaz sana.

(Taha 119)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

“Ve gerçekten sen burada susamayacaksın ve Güneş altında da yanmayacaksın." (Burası ferahlık ve rahatlık diyarıdır.)

(Taha 119)

Abdullah Parlıyan Meali:

Susuzluğa uğramak ve güneşin sıcağını çekmek de yok.

(Taha 119)

Adem Uğur Meali:

Yine burada sen, susuzluk çekmeyecek, sıcaktan da bunalmayacaksın.

(Taha 119)

Ahmet Hulusi Meali:

"Kesinlikle sen onda (yeni madde - biyolojik bedensiz yaratılışın dolayısıyla) ne susarsın ne de güneşten yanarsın!"

(Taha 119)

Ahmet Tekin Meali:

“Sen Cennet'te susuzluk çekmeyecek, sıcaktan da bunalmayacaksın.”

(Taha 119)

Ahmet Varol Meali

Ve sen orada susamayacak ve güneş sıcağında yanmayacaksın.

(Taha 119)

Ali Bulaç Meali:

Ve gerçekten sen burada susamayacaksın ve güneş altında yanmayacaksın da."

(Taha 119)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Ve sen orada susamazsın, güneşte yanmazsın.”

(Taha 119)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Kuşkusuz, orada, ne susuzluk çekersin ne de sıcaktan bunalırsın!"

(Taha 119)

Ali Ünal Meali:

Orada susuzluk da çekmeyecek ve güneşin kavurucu sıcaklığına da maruz kalmayacaksın.

(Taha 119)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ne susarsın ne de güneşin sıcağını hissedersin.

(Taha 119)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- "Ey Adem! Doğrusu bu, senin ve eşinin düşmanıdır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın, yoksa mutsuz olursun. Zira cennette ne acıkırsın ne de çıplak kalırsın; orada ne susarsın, ne de güneşin sıcağında kalırsın" dedik.

(Taha 119)

Bekir Sadak Meali:

(117-119) «Ey Adem! Dogrusu bu, senin ve esinin dusmanidir. Sakin sizi cennetten cikarmasin, yoksa bedbaht olursun. Dogrusu cennette ne acikirsin, ne de ciplak kalirsin; orada ne susarsin de ne de gunesin sicaginda kalirsin» dedik.

(Taha 119)

Besim Atalay Meali:

Susamazsın, güneşte de yanmazsın !»

(Taha 119)

Celal Yıldırım Meali:

Ve sen orada susamazsın, güneşte de yanmazsın.

(Taha 119)

Cemal Külünkoğlu Meali:

117,118,119. Biz de Âdem'e şöyle demiştik: “Ey Âdem! Şüphesiz bu (İblis), sen ve eşin için bir düşmandır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın, sonra (dünya hayatına dönerek) mutsuz olursun. Çünkü burada (cennette) senin için aç kalmak, çıplak kalmak yoktur. Ve sen burada susamazsın, güneşin harareti de dokunmaz sana.

(Taha 119)

Diyanet İşleri Eski Meali:

117,118,119. "Ey Adem! Doğrusu bu, senin ve eşinin düşmanıdır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın, yoksa bedbaht olursun. Doğrusu cennette ne acıkırsın, ne de çıplak kalırsın; orada ne susarsın ne de güneşin sıcağında kalırsın" dedik.

(Taha 119)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"Orada ne susuzluk çekersin, ne de güneş altında kalırsın."

(Taha 119)

Diyanet Vakfı Meali:

Yine burada sen, susuzluk çekmeyecek, sıcaktan da bunalmayacaksın.

(Taha 119)

Edip Yüksel Meali:

'Burda ne susuzluk çeker, ne de sıcaktan bunalırsın.'

(Taha 119)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve sen orada susamazsın ve Güneşte yanmazsın

(Taha 119)

Elmalılı Yeni Meali:

ve sen orada susamazsın ve güneşte yanmazsın." dedik.

(Taha 119)

Erhan Aktaş Meali:

Orada susuz kalmazsın ve sıcaktan zarar görmezsin.

(Taha 119)

Gültekin Onan Meali:

Ve gerçekten sen burada susamayacaksın ve güneş altında yanmayacaksın da."

(Taha 119)

Hakkı Yılmaz Meali:

(117-119) Sonra da Biz, “Ey Âdem! Şüphesiz İblis sana ve eşine düşmandır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın, sonra bedbaht olursun, kesinlikle senin acıkmaman ve çıplak kalmaman cennettedir. Ve sen orada susamazsın ve güneşin sıcağında kalmazsın” dedik.

(Taha 119)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Orada susamayacak, Güneş’in altında yanmayacaksın.”

(Taha 119)

Harun Yıldırım Meali:

Yine burada sen, susuzluk çekmeyecek, sıcaktan da bunalmayacaksın.

(Taha 119)

Hasan Basri Çantay:

"Ve sen hakıykaten burada susamayacaksın, Güneş (in sıcağı altında da) kalmayacaksın".

(Taha 119)

Hayrat Neşriyat Meali:

“Ve şübhesiz ki sen, burada ne susarsın, ne de sıcakta kalırsın.”

(Taha 119)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(117-119) Ardından, "Ey adem! Gerçekten bu, senin için ve eşin için bir düşmandır. Sakın ikinizi de cennetten çıkarmasın! Aksi halde mutsuz olursun. Gerçekten, senin için onda [cennette] acıkmamak ve çıplak olmamak vardır. Gerçekten sen, onda [cennette] susuzluk çekmez¹ ve (Güneşin) sıcağından yanmazsın" dedik.

(Taha 119)

Hüseyin Atay Meali:

117-119 "Ey Adem! Doğrusu bu, senin ve eşinin düşmanıdır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın, yoksa mutsuz olursun. Doğrusu, cennette ne acıkırsın, ne de çıplak kalırsın; orada ne susarsın, ne de güneşin sıcağında kalırsın" dedik.

(Taha 119)

İbni Kesir Meali:

Orada ne susarsın, ne de güneşte yanarsın.

(Taha 119)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Sen orada aç da kalmayacaksın ve senin için yakıcı bir güneş de yok” dedik.

(Taha 119)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve muhakkak ki sen, orada susamazsın ve (sıcaktan) yanmazsın.

(Taha 119)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

İşte sen burada ne susarsın ne de sıcaktan yanarsın.»

(Taha 119)

Kadri Çelik Meali:

“Ve gerçekten sen onda susamayacaksın ve güneş altında yanmayacaksın.”

(Taha 119)

Mahmut Kısa Meali:

“Ve yine burada susuz kalmayacak, güneşin bunaltıcı sıcağından rahatsız olmayacaksın. İşte bu cennette yaşayın ve burada dilediğiniz yerden, dilediğiniz kadar yiyin için. Meyvesini yasakladığım şu ağaca sakın yaklaşmayın!”

(Taha 119)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Aynı zamanda sen burada susuzluğa uğramayacaksın. Burada sıcakta yanma da yoktur.

(Taha 119)

Mehmet Türk Meali:

“Ve sen, burada susamayacaksın ve (güneşten) yanmayacaksın da.” (dedik.)

(Taha 119)

Muhammed Celal Şems Meali:

“Keza orada susuz kalmayacaksın, güneşte (de) yanmayacaksın.”

(Taha 119)

Muhammed Esed Meali:

keza, orada susamaman ve güneşin sıcaklığından etkilenmemen de sağlanmıştır".

(Taha 119)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Yine orada susuzluk duymaz ve sıcaktan bunalmazsın.

(Taha 119)

Mustafa Çavdar Meali:

Ve orada ne susuzluk çekersin ne de sıcağa maruz kalırsın.

Bknz: (2/30)»(2/39) - (7/11)»(7/25) - (15/28)»(15/44) - (17/62)»(17/65) - (18/50) - (38/71)»(38/85)

(Taha 119)

Mustafa Çevik Meali:

115-119 Biz daha önce Âdem’e emrimizi ulaştırıp, kendisi için koyduğumuz yasağa uymasını bildirmiştik, fakat o bunu unuttu. Onu emrimize uymakta azimli ve kararlı bulmadık, siz de öyle olmaktan sakının. Meleklere, Âdem’e saygı gösterip, hizmetine hazır olun dediğimizde, iblis dışındaki hepsi, Bize secde ederek emrimizi yerine getireceklerini belirttiler fakat İblis emrimize uymayı kabul etmedi. Bunun üzerine Biz de Âdem’i “Ey Âdem! İyi bilin ki İblis senin ve eşinin düşmanıdır. Sakın onun sizi cennetten çıkarmak için kuracağı tuzaklara düşmeyin ve ondan uzak durun, yoksa çok pişman ve bedbaht olursunuz diye uyardık, sonra da sen ve eşin cennette açlık, susuzluk çekmeden, güneşin sıcağı altında bunalmadan, mutluluğun zirvesinde yaşayın.” dedik.

(Taha 119)

Mustafa İslamoğlu Meali:

yine unutma ki burada ne susuzluk çekersin, ne de sıcağa maruz kalırsın!"

(Taha 119)

Osman Okur Meali:

Ve gerçekten sen burada susamayacaksın ve güneş altında yanmayacaksın da."

(Taha 119)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Ve şüphesiz ki, sen orada susamazsın ve güneşin hararetine uğramazsın.»

(Taha 119)

Ömer Öngüt Meali:

“Orada ne susarsın, ne de sıcaklığın sıkıntısını duyarsın. ”

(Taha 119)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Orada ne susarsın, ne de güneşte yanarsın.”

(Taha 119)

Sadık Türkmen Meali:

Orada susamayacaksın ve yükselen güneşin sıcağından etkilenmeyeceksin.”

(Taha 119)

Seyyid Kutub Meali:

Yine burada susuzluk çekmeyecek, sıcaktan kavrulmayacaksın.

(Taha 119)

Suat Yıldırım Meali:

(118-119) "Sen cennette asla açlık çekmeyecek, asla çıplak kalmayacaksın. Orada asla susuzluk çekmeyecek ve güneşin kavurucu sıcağına maruz kalmayacaksın.

(Taha 119)

Süleyman Ateş Meali:

"Ve sen susamayacaksın, kuşluk vakti güneşi(nin ısısı)ndan etkilenmeyeceksin."

(Taha 119)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Burada susuz kalmaz, güneş ışığından etkilenmezsin."

(Taha 119)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(118-119) Çünkü orada ne acıkır, ne susarsın; ne üşür, ne yanarsın" dedik.

(Taha 119)

Şaban Piriş Meali:

Ne susuzluk hissedersin ne de güneşte yanarsın.

(Taha 119)

Talat Koçyiğit Meali:

"Orada ne susarsın, ne de güneş altında kalırsın".

(Taha 119)

Tefhimul Kuran Meali:

Ve gerçekten sen burada susamayacaksın ve güneş altında yanmayacaksın da.»

(Taha 119)

Ümit Şimşek Meali:

“Susuzluk duymazsın, güneşin sıcağını da çekmezsin.”

(Taha 119)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Ve sen burada ne susayacaksın ne de güneşten yanacaksın."

(Taha 119)