Mustafa Çavdar Meali okuyorsunuz,
Değiştirmek için :
– Bu Kitap’ta Musa’yı da gündeme getir. Gerçekten O, samimi, seçkin bir kul, seçilmiş bir elçi ve nebi idi.
Vaktiyle Sina dağının sağ yamacından biz ona seslenmiş ve vahyimizi iletmek için onu yaklaştırmıştık.
Ve rahmetimizin bir nişanesi olsun diye kardeşi Harun’u Nebi kılarak ona yardımcı yapmıştık.
– Bu Kitap’ta İsmail’i de gündeme getir. O, vaadine/sözüne sadık bir kimseydi. O, bir elçi ve bir nebiydi.
O, ailesine namazı ve zekâtı emrederdi. Rabbinin katında O’nun hoşnutluğunu kazanmış birisiydi.
– Bu kitapta İdris’i de gündeme getir. O, doğruluk timsali bir nebi idi.
Biz onu katımızda yüksek bir konuma yücelttik.
İşte bütün bu anılan nebiler, Allah’ın kendilerine nimetler ihsan ettiği nebilerden Adem’in ve Nuh ile birlikte gemide taşıdıklarımızın soyundan gelen ve İbrahim’in ve İsrail’in (Yakup’un) neslinden olup kendilerine doğru yolu gösterip seçtiğimiz kimselerden bazılarıdır. Ne zaman onlara Rahman’ın ayetleri okunsa hepsi de gözyaşları içinde secdeye kapanırlardı.
Sonra onların ardından öyle bir nesil geldi ki salâtı/namazı zayi ettiler/içini boşalttılar şehevi arzu ve hevalarına uydular yakında cehennemi gayyayı boylayacaklar.
Ancak tövbe ile dönüş yapan, iman ederek iyi ve yararlı işler yapanlar müstesna, işte bunlar cennete girecekler ve hiçbir haksızlığa uğramayacaklar.
Bunlar, Rahman’ın kullarına vaat ettiği, idrak kapasitesinin üstünde güzellikte olan Adn cennetleridir, onun vaadi mutlaka yerine gelecektir.
Onlar burada mutluluk selam tebriği dışında hiçbir boş söz işitmeyecekler ve onlar yiyeceklerini sabah akşam hazır bulacaklar.
Kullarımızdan sakınıp korunanları varis yapacağımız işte bu cennetlerdir.
Biz, yalnızca Rabbinin emri ile buraya yerleştik, önümüzde olan/bilebildiğimiz ve ardımızda olan/bilemediğimiz ve ikisi arasındaki her durum O’nun bilgisi dâhilindedir zira senin Rabbin hiçbir şeyi unutmuş değildir.
Çünkü O, göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin tümünün Rabbidir. Öyleyse sadece O’na kulluk et ve O’na kullukta sabırlı ol! Hem sen O’nun ismine ve şanına denk birini biliyor musun?
İnsan, bir de kalkmış “Ben öldükten sonra yeniden diriltilecek miyim?” Diyor.
Peki bu İnsan, daha önce hiçbir şey değilken kendisini bizim yarattığımızı hiç düşünmüyor mu?
Rabbine andolsun ki, onları ve peşinden gittikleri şeytanları bir araya toplayacağız sonra da hepsini diz çökmüş bir halde cehennemin yanı başına getireceğiz.
Daha sonra da her topluluktan Rahman’a karşı gelmede en azgın olanını seçip ortaya çıkaracağız.
Çünkü onlardan hangisinin cehenneme daha önce atılmaya müstahak olduğunu en iyi biz biliriz.
Ve siz azgınlar! Siz hepiniz istisnasız cehennemi boylayacaksınız! Zira bu Rabbinin gerçekleştirmeyi üzerine aldığı kesin bir hükümdür.
Sonra, sakınıp korunanları kurtaracağız, fakat o zalim azgınları dizüstü çökmüş vaziyette cehennemde bırakacağız.
(Dünyada iken) Kendilerine ayetlerimiz apaçık bir şekilde okunduğunda ayetlerimize inanmayanlar iman edenlere derlerdi ki; Bu iki gruptan hangisi makam ve mevki olarak daha üstün ve toplum nezdinde daha itibarlı?
Oysa biz onlardan önce varlık ve görkem bakımından onlardan daha yüksek nice uygarlıkları helak ettik.
De ki:
– Dalalet bataklığına saplananlara Rahman varsın bu dünyada biraz mühlet versin ne çıkar. Nihayet o saat bu dünyanın bozulmasını ya da uyarıldıkları cehennem azabını gördüklerinde işte o zaman anlayacaklar kimin konum olarak daha kötü, kimin daha zayıf ve güçsüz olduğunu.
Allah, doğru yolda olanların imanlarını güçlendirir. Kalıcı olan iyi ve güzel işler ise Rabbinin katında mükâfat olarak daha hayırlı ve kazanç olarak da daha üstündür.
Ayetlerimize inanmayanlar bir de kalkıp elbette bana mal da verilecek evlat da diyen şu tipi görüyor musun?
Bu adam gaybı mı biliyor yoksa Rahman’dan bu konuda bir ahit/söz mü almış?
Biz onun bu sözlerini kaydedeceğiz ve onun cezasını uzattıkça uzatacağız.
Onun dediği mal da evlat da bize kalacak ve bizim huzurumuza yapayalnız gelecek.
Onlar kendilerine güç ve itibar sağlasın diye Allah’tan başka bir takım ilahlar edindiler.
Hayır! Tam aksine kul oldukları o ilahlar, kendilerine yapılan ibadeti hem reddedecekler hem de onlara düşman kesilecekler.
Görmüyor musun şeytanların kâfirlerin üzerine gidip, onları kışkırttıklarını.
– O halde, sen onlar için acele etme. Biz onlar için gün sayıyoruz.
O gün geldiğinde günahlardan korunanları Rahman’ın huzurunda ağır konuklar olarak toplarız.
Ve günaha batmış olanları sulamaya götürülen hayvan sürüsü gibi Cehenneme süreriz.
O gün hiç kimse şefaat yetkisine sahip değildir ancak yapmış olduğu iman sözleşmesine sadık olanlara Rahman şefaat edecektir.
–Ve onlar “Rahman çocuk edindi” Dediler.
Andolsun ki siz çok çirkin bir iftira attınız ortaya.
Onların bu iftiralarından az kalsın gökler çatlayacak, yer yarılacak ve dağlar yıkılıp yerle bir olacaktı.
Rahman’a çocuk isnadı yüzünden.
Hâlbuki çocuk edinmek Rahman’ın şanına yakışmaz.
Zira göklerde ve yerde bulunan herkes Rahman’ın huzuruna ancak ve ancak bir kul olarak gelecektir.
Andolsun ki Allah, onları sonsuz ilmiyle kuşatmış ve yapıp ettiklerini bir bir tesbit etmiştir.
Ve onların hepsi de kıyamet günü Rahman’ın huzuruna yalnız başına gelecekler.
Ama İman edip iyi ve yararlı işler yapanlar var ya Rahman onlara tarifsiz bir sevgi ile yaklaşacaktır.
Biz bu Kuran’ı, korunan muttakileri müjdelemen ve küfürde inat eden bir toplumu uyarman için, senin dilin ile kolaylaştırdık.
Oysa biz onlardan önce nice nesilleri yok ettik. Şimdi sen onlardan herhangi birisinin varlığını hissediyor veya sesini sedasını işitiyor musun?
Mustafa Çavdar Meali okuyorsunuz,
Değiştirmek için :