– Ey Nebi dilediğin eşlerinden bir süre uzak kalabilir, dilediğini de yanına alabilirsin. Bir süre uzak kaldığın eşinle tekrar birlikte olmayı istemende senin için bir sakınca yoktur. Bu davranışın onların mutlu olmalarını kendilerine ilgi azaldığında üzülmemelerini ve onlara ayırdığın zaman ve gösterdiğin ilgiyle yetinip ondan razı olmalarını sağlar. Allah gönlünüzden geçen duygu ve düşünceleri bilir. Zaten Allah her şeyi bilen, kötü düşünce ve duygulardan dolayı hemen cezalandırmayandır.
Bundan sonra, bu kadınların dışında herhangi bir kadınla evlenmen sana helal değildir. Güzellikleri hoşuna gitse bile mevcut eşlerinden birini boşayıp onların yerine başka hanımlarla da evlenemezsin, ancak anlaşma ile hak sahibi olduğun hariç. Allah her şeyi görüp gözetlemektedir.
– Ey iman edenler, Nebi’nin evlerine davetsiz misafir olarak girmeyin. Yemeğe davet edildiğinizde de erkenden gidip yemeğin hazırlanmasını beklemeyin, eve yemek vaktinde gelin, yemeği yiyince de kalkıp gidin, lafa dalmayın çünkü bu davranışınız nebiyi incitiyor. O ise sizden çekindiği için bir şey söylemiyor, fakat Allah söylenmesi gerekeni söylemekten çekinmez. Eğer onun eşlerinden bir şey isteyecekseniz perdenin arkasından isteyin zira bu davranış hem sizin hem de onların kalplerinin temiz kalması bakımından en münasip olandır. Bundan böyle Allah’ın elçisini incitmeniz size yaraşmadığı gibi vefatından sonra da onun hanımlarıyla evlenmeniz asla helal değildir. Bilin ki bu buyruklara uymamanız Allah katında çok büyük bir günahtır.
Siz bir şeyi ister açığa vurun, ister gizleyin unutmayın ki Allah, her şeyi çok iyi bilmektedir.
Nebi’nin hanımlarının; babaları, oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, mümin hanımlar, sahip oldukları ile serbestçe görüşüp konuşmalarında bir sakınca yoktur. Ey Nebi’nin hanımları Allah’ın emir ve yasaklarına karşı duyarlı olun zira Allah her şeye şahittir.
Hiç kuşku yok ki Allah ve melekleri nebiye destek vermektedirler. Ey iman edenler! Siz de O’na destek olun ve O’nu her türlü şaibe ve çirkin yakıştırmalardan uzak tutun.
Bundan sonra Allah ve elçisini çirkin yakıştırmalarla üzenleri dünyada ve ahirette Allah rahmetinden dışlamış ve onlar için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.
Mümin erkek ve hanımları yapmadıkları bir şeyle suçlayarak üzenler düpedüz iftira etmişler ve büyük bir günaha girmişlerdir.
– Ey Nebi! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin hanımlarına söyle, dışarıya çıkacakları zaman dış elbiselerini üzerlerine örtsünler. Bu, onların iffetli hanımlar olarak tanınmaları dolayısıyla sarkıntıya maruz kalmamaları için en uygun giyinme tarzıdır. Allah, zaten sınırsız bir bağış ve sonsuz bir rahmet kaynağıdır.
İnanmadığı halde inanmış gibi görünen ikiyüzlü Münafıklar, kalplerinde iman zafiyeti bulunanlar ve Medine’de asılsız haberler yayarak huzursuzluk çıkaranlar eğer buna son vermezlerse, seni onların üzerine öyle bir salarız ki artık seninle aynı şehirde daha fazla kalamazlar.
Lanetlenmiş kişiler olarak nerede bulunurlarsa yakalanıp oracıkta öldürülürler.
Allah’ın gelip geçmiş bütün bozguncular için geçerli sünneti/yasası budur. Zira sen Allah’ın sünnetinde/yasasında bir değişiklik bulamazsın.
İnsanlar sana o saatin bu dünyanın sonunun ne zaman gelip çatacağını soruyorlar. De ki: – Onun bilgisi sadece Allah katındadır. Hem sen nereden bileceksin belki de o saat çok yakındır?
Şüphe yok ki Allah, gerçekleri örtbas eden kâfirlere lanet etmiş ve onlar için alevli bir ateş hazırlamıştır.
Onlar orada ebedi olarak kalacaklar, ne bir veli/dost ne de bir yardımcı bulacaklar.
Ateşte yüzlerinin ters çevrildiği o gün: – Ah keşke, Allah’a itaat etseydik ve mesajlarını tebliğ eden elçiye itaat edip tebliğ ettiklerini uygulasaydık.
– Rabbimiz, biz efendilerimize/sadatlarımıza/şeyhlerimize ve büyüklerimize itaat ettik, onlar da bizi yoldan saptırdılar.
– Rabbimiz, onların azabını kat be kat artır ve onları büyük bir lanet ile lanetle! Diyecekler.
– Ey iman edenler, sakın Musa’ya eza cefa edenler gibi olmayın. Nitekim Allah, onu, onların tüm itham ve iftiralarından aklamıştı. Çünkü Musa Allah katında çok değerli biriydi.
– Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve daima doğruyu söyleyin ki.
Allah da sizin işlerinizi yoluna koysun ve günahlarınızı bağışlasın. Bilin ki kim Allah’a ve Allah’ın mesajlarını tebliğ eden elçisine itaat edip tebliğ ettiklerini uygularsa büyük bir kurtuluşa ermiş olur.
Biz emaneti (irade ve yükümlülüğü) göklere, yere ve dağlara sunduk, fakat onlar bu yükümlülüğün hakkını verememekten korkup emaneti almaktan kaçındılar ve emaneti insan yüklendi. Zalimce ve cahilce davrandı.
Bundan dolayı Allah, inanmadığı halde inanmış gibi görünen ikiyüzlü münafık erkekleri ve ikiyüzlü münafık kadınları, ortak koşan erkekleri ve ortak koşan kadınları cezalandıracak. Buna karşılık mümin erkekler ile mümin kadınların tövbelerini/dönüşlerini kabul edip bağışlayacaktır. Zaten Allah, eşsiz bir bağışlayıcı ve sonsuz rahmet kaynağıdır.